POLİTİKA - 25 Şubat 2018 Pazar 16:48

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 bin DEAŞ’lının sınır dışı edildiğini açıkladı

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 bin DEAŞ’lının sınır dışı edildiğini açıkladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 bin DEAŞ’lının geldiği ülkeye sınır dışı edildiğini belirterek, "Eğer biz terör örgütlerine zihni iğfal edilmiş 3, 5 çapulcunun silahlı macera alanları olarak bakarsak yanılırız.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 bin DEAŞ’lının geldiği ülkeye sınır dışı edildiğini belirterek, "Eğer biz terör örgütlerine zihni iğfal edilmiş 3, 5 çapulcunun silahlı macera alanları olarak bakarsak yanılırız. Terör örgütleri küresel güç mücadelesinin en alçak, en ahlaksız, en çirkin araçlarıdır" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şahinbey Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti 6. Gaziantep İl Olağan Genel Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Gaziantep’in en fazla oy alan ilk 10 ile girmesi hedefini koydu. Gaziantep’in ülkenin ve bölgenin en önemli kentlerinden biri olduğunu belirten Erdoğan, "Kardeşlerim, Türkiye’nin sıkıntıları konusunda biz en iyi Gazianteplilerle dertleşiriz. Çünkü Türkiye’nin hangi meselesi varsa, bir ucunda Gaziantep bulunur. Antep 7 milyar dolara yaklaşan ihracatı, 5 milyar doları aşan ithalatı, yani 12 milyar doları bulan dış ticaret hacmi ile bir ekonomi devi. Kişi başına düşen dış ticaret rakamında bölgesinin lideri. Türkiye’nin 5. büyük şehri olarak Gaziantep’i hesaba katmayan hiçbir ekonomik programın başarı şansı olamaz" dedi.


Gençlerin Afrin tezahüratı üzerine Erdoğan, sefer görev emri gelmesi halinde Afrin’e gidileceğini ifade ederek, "Gençler, ihtiyaç olduğu anda, emir komuta zinciri içerisinde sefer görev emri çıktığı anda başta şahsım olmak üzere hep birlikte yola çıkarız. Sizler 15 Temmuz’da genel başkanınızın, cumhurbaşkanınızın çağrısına uyarak meydanlara, caddelere, sokaklara dökülmediniz mi? Bu FETÖ’cülere meydanları dar etmediniz mi? Gerçi 251 şehidimiz, 2 bin 193 gazimiz oldu ama FETÖ’cüler hedeflerine ulaşamadı. Onlara her taraf dar edildi. Şimdi de aynı şekilde elhamdülillah 2 bin 21 terörist bugün etkisiz hale gelmiş durumda" dedi.



“140 bin Suriyeli geri döndü”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 140 bin Suriyeli’nin ülkesine geri döndüğünü hatırlatarak, "Fırat Kalkanı ile güvenli hale getirdiğimiz bölgeye 140 bine yakın Suriyeli kardeşimiz geri dönerek, kendi topraklarında hayatlarını sürdürmeye başladılar. Afrin harekatında da aynı şekilde bölgedeki kardeşlerimiz, tekrar kendi topraklarına kendi evlerine dönmek suretiyle bu mülteci hayatına son vermiş olacaklar. Bugün 37. gününe giren harekatın başarı ile tamamlanmasının ardından birkaç yüz bin Suriyeli kardeşimizin geriye döneceğini umuyoruz. İnşallah biz Menbiç ve diğer bölgelerde huzuru ve güveni sağladıkça Suriyeli kardeşlerimizin tamamı evlerine, yurtlarına geri dönerek vatan hasretinden kurtulacaklar" diye konuştu.



"Dünyaya insanlık dersi verdiniz"


Erdoğan, komşu ülkelerle yaşanan problemlerin Gaziantep’e yansımaları olduğunu belirterek, tüm olumsuzluklara rağmen bölge insanının dünyaya insanlık dersi verdiğini kaydetti. Erdoğan, "Şuanda Gaziantep misafir ettiği 500 bin sığınmacı ile Suriye’deki krizleri iliklerine kadar yaşayan bir şehir. Yıllardır süren kriz süresince Suriyeli muhacir kardeşlerimize ensar olan Gazianteplilere şükranlarımı sunuyorum. Sizler bu asil duruşumuzla sadece kardeşlik ve komşuluk hukukunun gereğini yerine getirmekte kalmadınız, tüm dünyada tarih boyunca unutulmayacak bir insanlık dersi verdiniz” dedi.



"Terörün başını her gün eziyoruz"


Erdoğan, Gaziantep’in terör örgütlerinden en büyük zararı gören şehirler arasında olduğunu vurgulayarak, "Diğer taraftan PKK’sından DEAŞ’ına ve FETÖ’süne kadar terör örgütleri eyleme geçtiklerinde Gaziantep de en büyük zararı gören şehirlerimizden biri oldu. Allah’ın izniyle PKK’nın başını hem topraklarımız içerisinde hem de Kuzey Irak’ta her gün eziyoruz. Ve ezeceğiz. Suriye’de PYD ismi ile kendisine zemin arayan bölücü örgütü orada da tamamen yok edene kadar durmayacak, mücadeleden vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.



“6 bin DEAŞlı sınır dışı edildi”


Erdoğan, DEAŞ terör örgütüne ait 60 bin kişilik listeyi Batılı ve komşu ülkelere verdiklerini, 6 bin kişinin de sınır dışı edildiğini kaydederek, "DEAŞ denilen İslam ve Müslüman düşmanı örgütte artık tamamen ortadan kalkma noktasına gelmiştir. Yıllarca kendi ülkelerinde ne kadar psikopat varsa hepsini örtülü bir şekilde teşvik edilip, DEAŞ saflarında savaşmaya bölgemize geldiler. Kardeşlerimizin ve bizim başımıza bela olan bu katil sürüsünün en azından bir kısmı şimdi geldikleri yere geri döndüler. Biz 60 bin kişinin ismini ilgili ülkelere bildirdik. 6 bin kişiyi de bizzat kendimiz sınır dışı ederek, geldikleri ülkelere iade ettik. Yıllardır ikazlarımızı kulak ardı edip sınırlarından çıkışları bilerek kontrol etmeyenler, artık bu kişilerle varsın kendileri uğraşsınlar" ifadelerini kullandı.



“FETÖ darmadağın olmuş vaziyette”


FETÖ ile mücadelenin de sürdüğünü hatırlatan Erdoğan, "FETÖ derseniz zaten darmadağın olmuş vaziyetteler. Davalar yavaş yavaş neticelenmeye başlanmış. Müebbet, ağırlaştırılmış müebbet ve yüklü cezalarla bedel ödüyorlar, ödeyecekler. Elbette sağ solda kalmış artıkları olabilir ama onlar da yakayı ele vermekten kurtulamayacaklar. Devletimiz de, milletimiz de bu alçak örgütün mensuplarının kalemlerini kırmış, defterlerini dürmüştür. FETÖ ile mücadelede gelinen noktadan geriye dönüş asla söz konusu değildir, bundan sonrası zaman işidir, süreç işidir. Gaziantep, Türkiye’nin sadece sıkıntılarının değil, imkanlarının da en büyük ortağıdır” diye konuştu.



Gaziantep’e Cuma Camii


Erdoğan, Gaziantep’te yıkılacak eski stadın yerine yapımı planlanan Cuma Cami projesi ile ilgili çatlak sesler olduğunu söyleyerek, "Konutların hepsi tamam, eski stat şuanda devre dışı. Yeni stadı yaptık, modern bir stat. Buraya bir Cuma Camii yapalım istedik. Duyuyorum ki bazı çatlak sesler bunu engellemeye kalkıyor. Bakanlar burada, aynı şekilde valiye de gerekli talimatı tekrar vereceğim. Belediye başkanı burada. Camiyi yapacak hayırsever de burada. Çok açık, net söylüyorum. Kim olursa olsun hiçbirini kafaya takmayın, Cuma Camii bu milletindir. Hayırseverimiz var. Dolayısıyla hiç kimse bunu engelleyemez. Bu ülke hukuk devletidir. Bu hukuk devletinde STK’nın şöyle sesi çıkmış, yok böyle çıkmış. Bu çatlak seslere biz alıştık. Bizim işimiz var. Bu yolda inançla, azimle yürüyeceğiz. Yürüyoruz. Bunu kimse engelleyemez. Evet bu projelerin son halini görmek isterim. Son halini görüp hemen adımı atalım. Temeli atıp, süratle işi başlatalım" dedi.



Kılıçdaroğlu’na destek göndermesi


Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da tarım destekleri konusunda gönderme yaparak, "Çiftçilerimize geçtiğimiz 15 yılda verdiğimiz tarımsal destek ne biliyor musun? Hani Kılıçdaroğlu bir şeyler diyor ya, çiftçiye destek olmuyor, şöyle böyle diyor ya. Eline diline dursun ya. Ben hep söylüyorum ama yine söyleyeyim. Gaziantep’i söyleyeyim. 1.3 milyar TL, yani eski parayla 1.3 katrilyon. Gözü var görmez, kulağı var duymaz, dili var hakikati söylemez. Çok hizmet yaptık ki anlata anlata bitiremiyoruz. Bütün hizmetlerin amacı üretmek, istihdam, zenginleşmesini, ülkemize daha çok katkıda bulunmasını temin etmek için" ifadelerini kullandı.



“Bu millet şehadete aç”


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antep’in örnek bir bölge olduğunu belirterek, bu ülke insanının ise şehadete koşarak gidecek kadar aç bir millet olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Tarih boyunca bölgesinin parlayan yıldızı olan Antep, yönetimi, ticareti, cömertliği ile, irfanı ile öncü ve örnek bir bölgedir. Ülkemizin her köşesinden aldığımız destekle, güçle, moralle hedeflerimiz doğrultusunda kararla ilerliyoruz. Uzun yıllar süren terörle mücadele döneminde çok şehit verdik. Hain darbe girişiminde verdiğimiz şehitler var, Fırat Kalkanı ve şimdi de Zeytin Dalı Harekatı’nda verdiğimiz şehitler var. Bin yıldır olduğu gibi bugün de şehitlerimiz ve gazilerimiz sayesinde daha da önemlisi şehitliği ve gaziliği göze almış topyekün bir milletin varlığı sayesinde ayakta duruyoruz. Biz şehadete koşan bir milletiz. Şehadete bu millet açtır, aç. Bu milletin şehitleri ölü müdürler. Bu milletimiz şehitlerine ve gazilerine sahip çıkıyor. Evet bizim şehitlerimiz işte böyle geliyor. Hak katında cenneti, milletimizin gönlünde de ebedi yerini böyle alır” dedi.



"Büyük başın derdi büyük olur"


Erdoğan, Türkiye’nin geçmişe göre daha büyük olduğunu hatırlatarak, "Eskiler, büyük başın derdi büyük olur derlerdi. Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe ekonomiden diplomasiye her alanda bir üst lige çıktıkça karşılaştığımız sıkıntılarımızın çapı ve mahiyeti de değişiyor. Dünkü Türkiye’nin en önemli sorunu siyasi istikrarı sağlamaktı. Büyük hedefler belirleyip onu yakalamak bir yana küçülme yaşamadan, krize girmeden mevcudu korumak en önemli başarı kriteriydi. Halbuki bugün 2017 yılında elde ettiğimiz yüzde 7.5 düzeyindeki büyümeyi bile yeterli görmeyen bir Türkiye var. Hamdolsun terör ve darbe başta olmak üzere istikbaline yönelik tehlikeleri tekvücut olarak karşılayıp, üstesinden gelen bir Türkiye var. 2018 bütününde hedef yüzde 7’nin üzerinde büyümeyi yakalamak. Bu durum millet ve devlet olarak artık daha büyük düşünmemizi, daha planlı ve programlı hareket etmemizi, dirayetli kararlar alıp uygulamamızı gerektiriyor" ifadelerini kullandı.


Erdoğan, tüm dünyaya terör örgütleri konusunda çağrıda bulunarak, "Eğer biz terör örgütlerine zihni iğfal edilmiş 3, 5 çapulcunun silahlı macera alanları olarak bakarsak yanılırız. Terör örgütleri küresel güç mücadelesinin en alçak, en ahlaksız, en çirkin araçlarıdır" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kardeşi ve işçisi silahlı saldırıda öldürülen adam: “Planlanmış, alçakça yapılmış bir katliam bu” Ankara’da bir kişi, aynı yerde çalıştığı yabancı uyruklu iş arkadaşını ve patronunu silahla vurarak öldürdü. Kardeşini ve işçisini kaybetmenin acısını yaşayan ağabey, olayın daha önceden planlandığını iddia etti. Olay, dün akşam saatlerinde Altındağ ilçesi Tatlar Mahallesi’nde yer alan mesire alanında meydana geldi. İddialara göre, bungalov evi imalatı işiyle uğraşan emekli polis Murat Yılmaz, bilinmeyen bir nedenle işletmeci Y.E.H.’nin silahlı saldırısına uğradı. Duruma müdahale etmek isteyen yabancı uyruklu iş arkadaşı Alaeddin Albaba’ya da ateş eden Y.E.H., kaçarak olay yerinden ayrıldı. Çevredekilerin ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, Yılmaz’ın olay yerinde hayatını kaybettiğini belirledi. Albaba’nın ise kaldırıldığı hastanede vefat ettiği belirtildi. Cenazesi Adi Tıp Kurumu morguna götürülen Yılmaz’ın ikindi namazını müteakip Karşıyaka Mezarlığı’na defnedileceği, Albaba’nın ise havayolu ile ülkesine götürüldüğü ve orada defnedileceği öğrenildi. Saldırganın yakalanmasına yönelik çalışmaların devam ettiği aktarıldı. “Olay kesinlikle tasarlanmış” Olayla ilgili konuşan Murat Yılmaz’ın ağabeyi Tunç Yılmaz, “Ekmek kapısı açtığımız bir alçak, alçakça bir şekilde kardeşimi ve yanımızda çalışan masum bir işçimizi katletti. Benim kardeşim emekli bir polisti. Kendisini de nasıl savunacağını çok iyi bilirdi. Saldırgan çok yakın mesafeden kardeşimin kafasına sıkmış. Kaçmaya çalışan işçimizi de önce ayağından vurmuş, ardından da yanına gidip onun da başına ateş etmiş. Biz ona para kazansın diye orada yer vermiştik. İstediği her şeyi vermiştik. Asla bir husumet yoktu aramızda. Saldırgan taraftan ortalıkta şu anda kimse yok. O şahıs orada işletmeciydi, imalatçı değildi. Bu olay kesinlikle tasarlanmış. Karşılıklı münakaşanın olduğu bir olay değil bu. Planlanmış, alçakça yapılmış bir katliam bu” ifadelerini kullandı.
Gaziantep GTO nisan ayı meclis toplantısı yapıldı Gaziantep Ticaret Odasının (GTO)nisanayı olağan meclis toplantısı, Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur başkanlığında Yönetim Kurulu, Meclis ve Disiplin Kurulu üyelerinin katılımıylagerçekleştirildi. Toplantının açılışında yaptığı konuşmada23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na değinen GTO Meclis Başkanı M. Hilmi Teymur, bir milletin varlığının ve temellerinin sağlamlığının çocukların sağlıklı ve bilinçli yetiştirilmesiyle başlayacağını vurguladı. Teymur, “Bakın Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1 Mart 1922 tarihinde Meclisin açılış konuşmasında ne demiş: ‘Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye’nin istikbâline, kendi benliğine, millî an’anelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzûmu öğretilmelidir.’ İşte biz çocuklarımızı bu sözlerin kılavuzluğunda yetiştirmeliyiz ki onlara vatanımızın geleceğini gönül rahatlığıyla emanet edebilelim” dedi. “Özel günlerde kepenkler açık olmalı” Başkan Teymur’un ardından kürsüye gelen ve GTO’nun nisan ayında yürüttüğü faaliyetler hakkında Meclis üyelerini bilgilendiren GTO Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, Gaziantep’in son yıllarda turizmde ivme kazandığını fakat bayramlar gibi özel günlerde şehre gelen turistlerin açık restoran bulmakta zorluk çektiğini ifade ederek, “Gaziantep turizmini desteklemek için bayramlar gibi uzun tatillerin olduğu dönemlerde özellikle kafe ve restoranlarımızın açık olması gerekiyor. Geçtiğimiz Ramazan Bayram’ında bununla ilgili pek çok şikâyete rastladık. Kalabalık heyetlerle Gaziantep’e gelen fakat yemek yiyecek, bir çay molası verecek açık işletme bulamayan misafirlerimizi gördük. Şehrimiz son yıllarda tarih, kültür ve gastronomi turizminde ivme kazandı. Bizlerin de bunu desteklemesi gerekiyor. Şehrimizde özel günlerde kepenkler açık olmalı” şeklinde konuştu. “Fahiş fiyatın tanımı net bir şekilde yapılmalı” Uzun süredir ülke gündemini meşgul eden ve tepkilere neden olan fiyatlandırma politikasına da dikkat çeken Başkan Yıldırım, yaşanan tüm olumsuzlukların ana kaynağının enflasyon olduğunu ve fiyat algısının bozulduğunu söyledi. Enflasyonist ortamın beraberinde suistimalleri de getirdiğini belirten Yıldırım, “Enflasyonun çok yüksek seyrettiği dönemlerde maalesef bunu suiistimal eden işletmeler oluyor. Fiyat algısının bozulmasıyla birlikte de bu tarz işletmeler fahiş fiyatlarla her birimize büyük zararlar veriyor. Diğer taraftan da acı bir gerçek var ortada. Tüketici olarak bizlere çok yüksek gelen fiyatların maliyet hesabı İşletme giderlerini, ham madde maliyetlerini hesapladığınızda işletmelerimizin ayakta kalabilmesi, faaliyetlerini sürdürebilmesi gerçekten de çok zor. Bugün bir restoranda içtiğiniz çorbanın maliyeti yarın değişebiliyor. Maliyetlerin artışı da her zaman fiyatlara yansıtılamıyor. Fiyata yansıtmayınca işletme zor durumda kalıyor, yansıtınca vatandaş olarak bizler zor durumda kalıyoruz. Bu tabloda fahiş fiyat tanımının net bir şekilde yapılması, suiistimallerin tespit edilip devletimizin bu konuyu takip etmesi ve çözüm üretmesi gerekiyor. Fahiş fiyat tanımının hiçbir soru işareti bırakmadan ve detaylı bir şekilde yapılması oldukça önemli. Tüm kesimlerce kabul görecek fahiş fiyat tanımı yapılmadan yasal düzenlemeye de gidilmemeli. Ne tüketici zarar görsün ne de üretici Şunu da unutmamak gerekir: işletmeler açısından en iyi terazi, en iyi ölçü yine vatandaşın kendisidir. Ödediği bedel aldığı hizmeti karşılamıyorsa en iyi cezayı da vatandaşın kendisi keser” ifadelerini kullandı. “Jeopolitik risklere göre kendimizi konumlandırmalıyız” Konuşmasında Türkiye’nin bulunduğu konuma ve jeopolitik risklere de değinen Yıldırım, “Siyasi ve toplumsal olarak atılan her adım küresel ekonomiyi direkt etkiliyor. Ticaretin yönünü belirliyor, maliyetleri ve tedarik zincirini etkiliyor. Olayların bizim dışımızda cereyan ediyor olması da önemli değil. Sonuçta hepimiz birbirine bağlı bir sistemin parçasıyız. İran ve İsrail arasındaki gerginliğin ekonomi üzerindeki etkilerini düşünün Tüm dünya savaşın bölgeselleşme ve şiddetlenme endişesinde. Bölgedeki jeopolitik riskler ve belirsizliğin artışı risk primimizi ve dolayısıyla borçlanma maliyetlerimizi artıracaktır. Artık jeopolitik risklerin olmadığı bir dünya yok Yani aman şu jeopolitik riskler geçsin de bakarız diyemeyiz. Bu durumu yönetmeyi, kendimizi doğru konumlandırmayı öğrenmeliyiz” ifadelerini kullandı. “Enflasyonla mücadelede bedel adil dağıtılmalı” Enflasyonla mücadele sürecinde fiyat istikrarı ve finansal istikrarı sağlamak için öngörülebilirliğin güçlendirilmesi için mevcut ekonomi politikasının devam etmesi gerektiğini belirten GTO Başkanı Yıldırım, “Bunu yaparken de para ve maliye politikası birbirini tamamlamalı. Enflasyonla mücadelenin maliyeti şüphesiz çok ağır ama bedelin adil dağılımı çok önemli Bu bedeli sadece vatandaş, sadece iş dünyası ödememeli kamu da tasarruf yapmalı. Hükümetin ‘mevcut harcamaları daha verimli hâle getirme’ vurgusu yaparak kamuda tasarrufa gidileceği açıklamasını bu anlamda olumlu buluyorum” diye konuştu.
İstanbul Beyaz eşya satışları Mart ayında yüzde 24 arttı Beyaz eşya sektörü 2024 yılı ilk çeyreğinde iç satışlarda yüzde 28 artış yaşadı. İhracat ise yüzde 5 azaldı. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görüldü. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), sektörün 2024 yılı ilk çeyrek değerlendirmesinde bulundu. Paylaşılan bilgilere göre, 2024 yılının ilk üç ayında yurt içi satışlar geçtiğimiz yıla göre yüzde 28 arttı. Beyaz eşya sektöründeki ihracat düşüşü ise devam ederken, bu dönemde de yüzde 5 oranında gerileme gösterdi. 2024 yılı ilk çeyreğinde 6 ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışlar yaklaşık 8,3 milyon adet olarak gerçekleşti ve geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdi. Buna paralel olarak üretim miktarı da bir önceki yıla göre yüzde 1 artarak benzer seyretti. Aylık bazdaki verilere göre ise bu Mart ayında geçen yılın Mart ayına kıyasla iç satışlarda yüzde 24 oranında artış görülüyor. Üretim 3 milyon adet ile geçen yılın Mart ayına kıyasla yüzde 2 oranında azalırken, ihracattaki düşüş trendi bu ay yüzde 11 seviyesinde devam etti. "Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör" TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, “Türkiye beyaz eşya sanayisi Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise ikinci en büyük üretim üssü konumunda. Sektörümüz 33 milyon adetlik üretim ve 23 milyon adetlik ihracat kapasitesiyle önemli bir aktör. 60 bin kişiye doğrudan istihdam sağlarken, Ar-Ge, dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm yatırımlarıyla dünyayla rekabet ediyor” dedi. Sığın, altı ana üründe ihracat ve iç satışlardan oluşan toplam satışların yaklaşık 8.3 milyon adet olarak gerçekleşerek geçen yıla göre yüzde 5 oranında artış gösterdiğini kaydetti. Son iki yılda ihracatın sürekli düşüş kaydettiğini ve bu seyrin kısa dönemde değişmeyeceğini ön gördüklerini belirten Gökhan Sığın, sektörün küresel pazarlardaki daralmaya rağmen iç pazarda istikrarlı bir trend gösterdiğini dile getirdi ve ekledi: “İhracattaki düşüşün temel nedeni küresel pazarlardaki daralma oldu. Buna karşılık üretim ve istihdam seviyelerimizi iç pazardan aldığımız bu güç ile korumaya devam ediyoruz. Bu noktada, iç pazar canlılığını sürekli kılmak büyük önem taşıyor." Gökhan Sığın, ihracat bazında değer dağılımını aktarırken, Avrupa’nın hala ana ihracat pazarlarından biri olduğunu belirtti ve ürünlerin AB standartlarına uygunluğu konusunda ülkemizin teknik ve hukuki altyapısının gelişmeye devam ettiğini vurguladı. Ulusal mevzuatın AB’nin yeşil ve dijital dönüşüm politikalarını da kapsayacak şekilde güncellenmesinin sektör için önemli olduğunu dile getiren Sığın, bu tür revizyonların ihracata olumlu yansıyacağını düşündüklerini ifade etti ve sözlerini şöyle noktaladı: “Enerji verimli ürünlerin Türkiye’de daha da yaygınlaşmasını arzu ediyoruz. Bu durum ülke kaynaklarımızın korunmasının yanı sıra tüketicilerimize de tasarruf imkanı sağlıyor. Enerji verimli ürünlerin kullanımının artması sanayimizin varlığı ve sürekliliği için olduğu kadar ülkemizin ve tüketicilerimizin refahı için de büyük önem taşıyor.” TÜRKBESD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Fatih Özkadı, "Ülkemizin ve çevrenin korunmasına yönelik uzun vadeli hedefleri perspektifinde çevre uygulamalarındaki gelirlerin ilgili sektör bazında yeşil dönüşüm ve enerji verimliliği projelerine, teknoloji gelişimine aktarılmasını temin edecek bir mekanizma en kısa sürede kurulmalıdır" dedi. Özkadı ayrıca Türkiye’ye geçici olarak ithal edilen ve işleme tabi tutulan eşyanın, işleme sonrasında tekrar ihraç edilmesini sağlayan Dahilde İşleme Rejimi’nin teşvikinin (DİR) Türkiye’nin ihracatına büyük katkı sağladığına değindi. Sektörün önemli temel girdilerinden yassı çelik ürünleri ile ilgili olarak da TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Yavuz şunları söyledi: “Uluslararası konjonktür nedeniyle hammadde maliyetleri değişkenlik göstermektedir. Bu da, tahmin edilebilirliği düşürerek üreticileri daha ihtiyatlı satın almalar yapmaya yöneltmektedir." “Yetkili servisler için en doğru kaynak firmaların resmi websiteleri ve servis.gov.tr” Son olarak toplantıda yetkili servislerin önemine değinen TÜRKBESD Yönetim Kurulu Üyesi Semir Kuseyri, 3 bin 500’ü aşkın yetkili servisin her gün binlerce tüketiciye çözüm ve destek sunduğunu hatırlatırken ‘aldatıcı’ nitelikli yani yetkili olmadığı halde kendilerini yetkili servis gibi tanıtan kişilerin çok sayıda tüketici mağduriyetine ve ürün kaybına neden olduğuna dikkat çekti. Kuseyri sözlerine şöyle devam etti: “Tüketicilerimize şirketlerimizin resmi web sitelerinden ya da Ticaret Bakanlığımız tarafından uygulamaya konulan servis.gov.tr üzerinden yetkili servis bilgilerine ulaşmalarını tavsiye ediyoruz.”