GENEL - 15 Ağustos 2018 Çarşamba 12:45

Ezo Gelin’in kızı 19 yıl sonra Türk vatandaşı oldu

A
A
A
Ezo Gelin’in kızı 19 yıl sonra Türk vatandaşı oldu

Yaşam öyküsü, güzelliği, aşkı ve Türkiye özlemiyle filmlere ve türkülere konu olan Ezo Gelin’in kızına verilen söz 19 yıl sonra yerine getirildi.

Yaşam öyküsü, güzelliği, aşkı ve Türkiye özlemiyle filmlere ve türkülere konu olan Ezo Gelin’in kızına verilen söz 19 yıl sonra yerine getirildi. 76 yaşındaki Celile Bozgeyik, annesinin yıllarca hasretini çektiği Türkiye’nin vatandaşı oldu.


Türkiye hasreti, öyküsü, güzelliği ve aşkı ile dillere destan olan Ezo Gelin’in yaşayan tek çocuğu olan Celile Bozgeyik’e 19 yıl önce annesinin mezarı Türkiye’ye taşınırken tanıştığı Türk bürokrat ve hükümet yetkililerinin verdiği Türk vatandaşlığı sözü, yıllar sonra yerine getirildi. Suriye’de yaşanan iç savaştan dolayı yaşadığı Tel Abyad kentinden kaçarak Türkiye’ye sığınan ve yaklaşık 5 yıldır Gaziantep’te yaşayan Celile Bozgeyik, 19 yılın ardından Türkiye Cumhuriyeti kimliğine kavuştu. 9 çocuk annesi olan ve çocuklarından ikisi Suriye’de kalan Celile Bozgeyik, yaptığı son girişimlerin ardından kendisinin ve 7 çocuğunun Türk vatandaşı olduğunu gösteren kimliğini aldı. Celile Bozgeyik, Türk vatandaşı olduğu için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a dua ederek, "Bana Türk kimliği vereceklerine dair söz verdiler. Sana vatandaşlık vereceğiz dediler vermediler. 19 sene oldu. Erdoğan verdi kimliği Allah ondan razı olsun. Erdoğan olmasa ben kimlik alamazdım. Allah çocuklarını kendisine bağışlasın. Ben kendisinden razıyım. İnşallah bütün çocuklarım vatandaş olacak. Biz Türkiye kimliklerimizi de aldık sağ olsunlar” dedi.



“Annem güzeldi ama fakir yaşadı”


Annesi Ezo Gelin’in küçük yaşta ölmesine rağmen onu çok iyi hatırladığını belirten Celile Bozgeyik, annesinin dillere destan bir güzelliği olduğunu fakat fakir bir hayat yaşadığını kaydetti. Bozgeyik, "Annemi küçükken hatırlıyorum ara sıra aklıma gelir. Annem çok güzeldi ama fakir yaşadı. Ben annemi gördüğümde küçüktüm. Annem çok güzeldi kendisini, güzelliğini görmeye köylerden gelirlerdi. Hatta bir asker sırf görmek için gelip annemden su istemiş. Su istemiş suyu içip gitmiş. Sonra o asker Ezo Gelin dedikleri kadar güzelmiş demiş” şeklinde konuştu.



“Annemin özlemi Türkiye’ydi”


Bozgeyik, annesinin Türkiye özlemi çektiği için verem olduğunu savunarak, “Annemin özlemi Türkiye’ydi. Türkiye güzel derdi, ben öldüğümde beni oraya gömün dermiş” diye konuştu.



Ezo Gelin’in hikayesi


Ezo Gelin adıyla meşhur Zöhre Bozgeyik, 1909 yılında Oğuzeli ilçesi Dokuzyol köyünde doğdu. 1930 yılında değişik usullerle Şiddo Hanifi Açıkgöz ile evlenen Ezo Gelin’in bu evliliği 1,5 yıl sonra sona erdi. 6 yıl dul kaldıktan sonra 1936 yılında Suriye’nin Kozbaş köyünde teyzesinin oğlu Abuzer Memey ile evlenen Ezo Gelin’in 3 çocuğu oldu. 1956 yılında vatan hasretiyle verem olduğu belirtilen Ezo Gelin, vefat edince imkan olursa Türkiye’yi gören Bozhöyük tepesine gömülmeyi vasiyet etti. 1997 yılında eski Oğuzeli Kaymakamı Cemal Hüsnü Kansız, eski Gaziantep Valisi Muammer Güler ve Dokuzyol köyünden eski Devlet Bakanı Mustafa Yılmaz’ın teşvikleriyle mezarın nakli için Suriye makamlarına başvuruldu. 2 yıl süren çalışma ve temaslar sonucu Ezo Gelin’in naaşı eski Oğuzeli Kaymakamı Cemal Hüsnü Kansız başkanlığında bir heyet tarafından 23 Eylül 1999 tarihinde Dokuzyol köyüne taşındı. Vatan sevgisinin, kardeşliğin, misafirperverliğin, Türk kültürünün temsilcisi Ezo Gelin, 24 Eylül 1999 yılında Oğuzeli ilçesi Dokuzyol köyündeki anıt mezara defnedildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.