GAÜN'de "Gençliğin Hak Ve Sorumlulukları" Konferansı

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Dayanışmaya Umut Yolu Topluluğu tarafından hazırlanan, Ankara Üniversitesi Öğr. Üy. Prof. Dr. Şamil Dağcı’nın konuşmacı olarak katıldığı “Gençliğin Hak ve Sorumlulukları” adlı konferans GAÜN İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirildi.
Konferansın açılışında konuşan GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Gür, topluma ve birbirimize karşı sorumlu olduğumuzu belirterek, “Toplum içerisindeki sorumlulukları bilmemiz gerekiyor ama aynı zamanda Allah’ın dini ve haklar açısından da Allah’ın vermiş olduklarıyla onun istediği şekilde emrettiği gibi dosdoğru olmak gibi bir sorumluluğumuz var” dedi.
Prof. Dr. Gür, “Allahu Teala İslam dinini gönderdi. Peygamber Efendimiz bu dini bize tebliğ ettikten sonra yaşantısıyla, güzel ahlakı öğretti ve güzel ahlakı tekerrür ettirdi. Gönderdiği dini algılayabilmemiz ve toplumla bütünleşebilmemiz için bize akıl verdi. Aklı olmayanın sorumluluğu da yoktur. Asr suresinde geçtiği gibi, güzel bir kul olmanın ihlasla olabileceğini ve ihlasta kalabilmenin de sırat çizgisi gibi zor olduğunu her zaman insanların ihlası, Salih ameli kontrol etmesi gerektiği hiç kimsenin kurtuluşunun olmadığını beyan ediyor. Allah’a karşı vazifelerimizi yapmak, sorumluluğumuzu yerine getirmek toplum içerisinde de birbirimize karşı aynı zamanda hak ve hukukumuzdur. Toplumda ne zulmeden olacağız ne de zulme razı olacağız. Allah aklı verirken aynı zamanda düşünmeyi verdi ve bizden tefekkür etmeyi istedi. Birbirimize karşı hukukumuzu anlayabilmek Allah’ın bizden istediklerini yapabilmek için aklımızı kullanmak zorundayız” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Şamil Dağcı, İslam hukukunu matematiksel bir ifadeyle denkleme benzeterek, denklemlerdeki eşitlikten hareketle eşitliğin bir tarafında haklar diğer tarafında ise sorumluluklar olduğunu ifade etti.
Hukuku sadece haklardan ibaret görerek, her zaman ben haklıyım hiçbir sorumluluğum yoktur anlayışından hareket edildiğinde bunun sonucunda kişiyi despotizme götürdüğünü söyleyen Prof. Dr. Dağcı, “Düşünce özgürlüğü ortadan kalkar ve bu da gelişmeye engel olur. Buna karşılık her şeyi sorumluluktan ibaret görürseniz, insanları sadece sorumlu tutarsanız ve onlara hiçbir özgürlük alanı tanımazsanız bu defa köleliğe götürürsünüz. Bu dengeli olduğu zaman fikri, kültürel gelişme ve teknik gelişme bunu takip eder. İnsanlar medeniyette önemli mesafeler kaydeder” diyerek, İslam hukukunun özde bu temele oturduğunu belirtti.
Hak kavramını kişinin layık olduğunu elde edebilmesi olarak açıklayan Prof. Dr. Dağcı, “Hak demek, dümdüz bir yolun ortasından ne sağa ne sola şaşmadan yürümektir. Bu bakımdan İslam hukuku ve Müslümanlar hak ve adalet insanlarıdır. Sorumluluk kavramı da kişilerin yaptığı eylemleri kendi vicdanlarında, dinlerinde ve hukuk önünde hesap verilebilir şekle getirmeleri olarak düşünüyorum. Sorumluluğu da ahlaki, dini ve hukuki sorumluluk olarak ele alıyoruz” dedi.
Gençliğin sorumluluklarını değerlendiren Prof. Dr. Dağcı konuşmasını şöyle sürdürdü: “Geleneğimizden kopamayız ama sadece geleneğe bağlı yaşamak da mümkün değil. Gözlerimiz hep ufuklara, ileriye doğru yönelmeli. Gençlerimiz de istikbale yönelen her şeyimiz. İyi yetişirse, vicdani ve vatandaş olarak sorumluluklarının bilincinde olurlarsa bu ülkenin geleceğinden çok ümitli olabiliriz. Gençlerin hele Gaziantep gibi bir yerde teşebbüs ruhunun zirvede olduğu bir mekanda üniversite gençliğinin buradan Türkiye’ye büyük mesajlar vereceğini, güzel ve büyük insanlar yetiştireceğini, ülkemize faydalı olacağını düşünüyorum. Gençlerimize tarihini, milletini geleceğini iyi öğretebilirsek istikbale emin adımlarla yürüyebiliriz. Türk gençliğinin, Türk üniversite camiasının bu yolda önemli adımlar kat ettiğini düşünüyorum ve bu liyakati Gaziantep’teki gençlerde de görüyorum.”
Konferansın sonunda Ankara Üniversitesi Öğr. Üy. Prof. Dr. Şamil Dağcı’ya hediye takdim eden GAÜN Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cahit Bağcı konferansta verdiği bilgilerden dolayı teşekkür etti. Öğrenci topluluklarının çalışmalarına dikkat çeken Prof. Dr. Bağcı, “Topluluklar kurulurken sadece İlahiyat Topluluğu olmasın demiştim. Evet, bu topluluğun merkezinde ilahiyat olsun. Ancak diğer fakültelere ve birimlere de yayılsın ki oralara ışık versin” dedi.