İnsanın yaşamını değiştiren, geliştiren ve çok fazla etkisi altına alan teknolojinin şuurlu ve faydalı kullanımı üzerinde durmak amacıyla her yıl Mayıs ayının ilk haftası “Bilişim Haftası” olarak kutlanıyor. Özellikle çocuklar ve gençler başta olmak üzere tüm toplumun bilişim teknolojilerinin güvenli ve şuurlu kullanımına teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ), Sağlık Bilimleri Fakültesi Halk Sağlığı Uzmanı ve İGÜ Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörü Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, teknolojinin yanlış kullanımında yaşamda çok büyük zorluklara neden olduğunu ve teknoloji bağımlılığı konusunda toplumun bilgilendirilmesi gerektiğini belirtti.
Teknoloji bağımlılığında yaşanan belirtiler
Bir nesne veya davranışa aşırı düşkünlük olarak tanımlanan bağımlılık kavramı genellikle sigara, alkol ve uyuşturucu gibi maddelerin kullanımı ile ilişkilendiriliyor. Son yıllarda kumar, egzersiz, yeme ve uyuma gibi bazı davranışların da bağımlılık yaptığının savunulduğunu ifade eden Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nurten Elkin, “Benzer durum; bilgisayar, internet, çevrim içi oyun, tablet ve mobil telefon gibi teknolojik cihazlar ve uygulamalar için de geçerli. Bu teknolojilerin aşırı kullanımı kişilerde teknoloji bağımlılığına yol açabiliyor. Teknoloji bağımlılığında; gözlerde yanma, boyun kaslarında ağrı ve sertleşme, beden duruşunda bozukluk, ellerde uyuşukluk ve halsizlik gibi fiziksel sorunların yanı sıra akademik başarıda düşüş, kişisel problemler, aile ve okul sorunları, zamanı idare etmede başarısızlık, uyku bozuklukları, yemek yememe, aktivitelerde azalma ve internet arkadaşları dışında izolasyon gibi sorunlar yaşanabilir” şeklinde belirtti.
Ailesi ile ilişkisi yetersiz olan ergenler teknoloji kullanımına daha çok yöneliyor
Çocukların istenmeyen ve uygunsuz içeriklere maruz kalması; çocukların yetişkinler tarafından fiziksel, duygusal, cinsel ve ekonomik istismara yol açacak risk faktörleri ve çocukların diğer çocuklar hakkında nefret uyandıran materyaller üretmesi, yayımlaması veya dağıtması gibi risklerin göz önünde bulundurularak, çocukların çevrim içi ortamlarda güvende olmasını sağlayacak bilgi ve becerilerle donatılmasının önemli olduğunu vurgulayan Elkin, “Teknoloji bağımlılığı ile yalnızlık duygusu arasında güçlü bir ilişki var. Ergenlerde teknoloji bağımlılığı ile ilgili yapılmış çalışmalar incelendiğinde; ailesi ile ilişkisi yetersiz olan, ailesi ile etkin zaman geçiremeyen, aile içinde iletişim ilgi ve sevgi yetersizliğinin olması, sağlıklı ve güvenli bir ortam sağlanamaması ve aile içinde olan tutarsız davranışlar ergenin teknoloji kullanımına daha çok yönelmesine neden olan risk faktörlerinden sayılabilir” dedi.
