YEREL HABERLER - 30 Kasım 2015 Pazartesi 14:41

Gaziantep'te Tarih Perspektifinde Kültür Ve Medeniyet Yolculuğu Konulu Konferans

A
A
A
Gaziantep'te Tarih Perspektifinde Kültür Ve Medeniyet Yolculuğu Konulu Konferans

Gaziantep Üniversitesi Kültür Müdürlüğü tarafından düzenlenen ’Tarih Perspektifinde Kültür ve Medeniyet Yolculuğu’ konulu konferans düzenlendi.
Türkiye Bilimsel Teknik Araştırma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Talip Alp, Müslüman bilim adamlarının tarihin her döneminde en faydalı buluş ve çalışmalara imza attığını belirterek, öğrencilere “Bu insanlarla ne kadar övünürseniz azdır. İnsanların en hayırlısının, insanlara en faydalı olanı olduğu hadisi şerifini unutmayın ve insanlığa faydalı çalışmalar yapın” çağrısında bulundu. Gaziantep Üniversitesi Kültür Müdürlüğü tarafından düzenlenen ’Tarih Perspektifinde Kültür ve Medeniyet Yolculuğu’ konulu konferansındaki konuşmasında en yüksek rütbenin ilim olduğu Hadisi şerifini hatırlatan TÜBİTAK Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Talip Alp, araştırma-geliştirmeye önem verilmesi gerektiğini vurguladı.
HER ŞEYİN TEMELİ İYİ BİR EĞİTİM
Prof. Dr. Talip Alp, batılı ülkelerin AR-GE’ye bütçelerinin önemli bir bölümünü ayırmalarına rağmen Türkiye’nin bu konuda son yıllarda bir atılım yaptığını söyledi. Türkiye’nin giderek artan Ar-Ge bütçesinin sanayinin ihtiyacı olan projelere kanalize edilmesi gerektiğini ifade eden Alp, kültür ve medeniyet gelişiminde Türk-İslam serüvenini anlattı. Her şeyin temelinde iyi bir eğitimin var olduğunu kaydeden Alp, İslâm dini ile insanlığa sunulan ilk önce Arap toplumunda oluşmaya başlayan ve fetihlerle yayılan, yeni bir dünya görüşünün etkileri sonucu bu milletlerde bilgiye ve bilime karşı büyük bir ilgi ve duyarlılık oluştuğunu vurguladı. Özellikle bilim yönünden ele alındığında, İslam Dünyası’nda Orta Çağ’da büyük bir bilgi uygarlığı oluşturulduğunu kaydeden Prof. Dr. Talip Alp, “Medeniyet Mezopotomya’da doğmuştur. Tarih ise yazı ile başlar. Sümerler çivi yazını keşfetmiş ve gelişim böylece başlamıştır. İnsanlar yıllarca bilim peşinde koşmuş, eserler yazmış. Bizim inancımızda Hazreti Peygamber, ‘İnsanların hayırlısı insanlara faydalı olanıdır’ diyor. Onun için insanlar faydalı olmak zorundayız. İslam tarihine bakıldığında Müslümanların bilim ve teknolojiye büyük önem verdiği görülecektir. Nitekim, Emeviler’e bilime karşı bir uyanma başlamış. Gerçek İslam İlmi’nin Abbasîler devrinde başladığını görüyoruz" diye konuştu.
"İSLAM DÜNYASI BİLİME UZAK KALMADI"
Abbasi halifelerinin bilimin sonraki kuşaklara aktarımı için eski Yunanca ve Süryanice’den Arapça’ya bilimsel eserler çevirttiğini kaydeden Prof. Dr. Talip Alp, daha sonraki dönemde ise matematik, fizik, astronomi, tıp gibi alanlarda çalışmaların sürdüğünü söyledi. Alp, “İslam’ın bu tutumu sadece dini yaşam değil, insan yaşamının bütün yönleri için en büyük itici güç olmuştur. 13. ve 16. yüzyıllar arasında, yetişmiş olan, Kutbeddin el-Şirazi, İbn el-Şatır, Uluğ Bey, Kadızade-i Rumi, Ali Kuşcu, Gıyaseddin el-Kaşi, Mirim Çelebi, Takiyüddin ve Şemseddin el-Kefri gibi bilim adamları bu altın insanlardan bazıları. Sayısız Müslüman’ın adı geçiyor, o bilim adamları arasında. Bu insanlara ben hayranım. Orta çağın buluşlarını da Müslümanlar yapmış. 750 yılında Semerkant’ta, Türkler’in ana yurdunda bugünkü kağıt üretiliyor. Bugün ülkemizde bile, gök bilimi konusundaki ders kitapları dahil, pek çok yazı incelendiğinde, Orta ve Yeni çağlarda bir İslâm gök biliminin var olmadığı, gök bilimi çalışmalarının Kopernik ve Galile ile başlamış olduğu gibi bir kanıya kapılır insan. Ne hazindir ki, bilim tarihinin kaydettiği, İslâm gök bilimi çalışmalarından pek fazla söz edilmez. Biruni, Fergani, Ebü’l Vefa, Uluğ Bey ve Ali Kuşçu gibi büyük Türk bilginlerinden dahi nadiren ve kısaca söz edilir. Oysa ki, bu bilim adamları bilim tarihinde başarılı eserleriyle yerlerini almıştır. Ali Kuşçu, el-Fergani, el-Farabi, Ömer Hayyam bu konuda adından övünçle söz edebileceğiniz isimlerden bazılarıdır” ifadelerine yer verdi.
ENDÜLÜS OLMASAYDI, RÖNESANS DA OLMAZDI
Konuşmasından dolayı Prof. Dr. Talip Alp’a teşekkür eden GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun ise, eğitim aldıkları konularda kendilerini iyi yetiştirmiş öğrencilerin yanı sıra, insana dokunan, topluma yararlı gençler yetiştirmeyi de ana ilke edindiklerini vurguladı. Çoşkun, “Biz ne steril sosyolog, ne dört köşe mühendis istiyoruz. Bu üniversitede, insanı yok sayan, insanı öteleyen, görmeyen bir mühendis olamazsanız. Tıp Fakültesi’nde 1999’da halk kültürü, sosyoloji, felsefe, uygarlık tarihi dersi koyduk. Yadırgandık. Ama, insana DNA’sına kadar her şeyi öğretiyorsak, ruh sağlığıyla ilgili şeyleri de kulağına fısıldamalıyız. Biz burada bir iklimi tesis etmeye çalışıyoruz. Etik dersleri, TDP dersleri koyduk. Niye? İnsana temas ediyor. Endülüs denen bir medeniyet gelmiş geçmiş bu dünyadan. Rönesans’ın doğumu ona bağlı. Endülüs olmasaydı, Rönesans olmazdı. Kaç milyon kitap yazılmış Endülüs’te? Bir bölümü kurtarılmış, günümüze gelebilmiş. İşte bunlardan haberdar olmamız lazım” dedi
Rektör Coşkun, Prof. Dr. Talip Alp’e, Gaziantep Üniversitesi tarafından hazırlanan ve Halep’te Osmanlı döneminde inşia ve tadil edilen mimari eserlerin tanıtımının yapıldığı ‘Halep’te adım adım Osmanlı’nın izinde’ adlı kitabı hediye etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.
Ankara TESK Başkanı Palandöken: “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı sınırlandırılmalı” dedi. Merkez İşyeri Denetleme ve Danışmanlık Grubu ile Meslek Eğitimini Geliştirme Kurulu Toplantısı Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımı ile TESK Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Birlik Başkanları ve Oda Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantının açılışında konuşan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Esnaf ve sanatkarımız enflasyonla mücadelenin kilit noktasıdır. Kendi işini yapamayan ne kadar yatırımcı varsa gıda sektörüne birikti. Öyle bir rant olmuş ki fiyatları kontrol etmek artık mümkün değil. Bir kişinin 10 bin tane işletmesi olursa böyle olur. Ülkede haksız rekabet çok ciddi boyuta ulaştı. Esnafı tezgahtar, çiftçiyi tarlada işçi yaptılar. Tüketici artık enflasyondan illallah etti. Bari bu işletmelerin sigara ve ekmek satmasının önüne geçilsin” dedi. “Sanayide çırak, demirci, marangoz, usta, betoncu bulunamıyor” Esnaf ve sanatkarların büyük sermaye karşısında cılız kaldığını ve haksız rekabetin bir an evvel önlenmesi gerektiğini belirten Palandöken, “Esnafı da vatandaşı da artık bu çileden kurtarın. Sanayide çırak, marangoz, demirci, usta, betoncu bulunamıyor. Yeni nesil babadan kalan zanaata sahip çıkamıyor. Çünkü 50 sene çalışan esnafın yanına bir market açılıyor her şeyi bitiriyor. Memlekette kasap, manav kalmadı. Tüm fiyatlar büyük sermayenin tekelinde. Bunlar hem toptancı hem servisçi, ithalatçı ve imalatçı oldular. Esnaf ve halk büyük sıkıntıda. Esnafın tütün mamullerinden elde ettiği kar marjı yüzde 12’den yüzde 4’e kadar düştü. Zincir marketlerin sigara ve ekmek satışı muhakkak sınırlandırılmalı” diye konuştu. “Bütün dünya küçük işletmeyi ayakta tutmaya çalışıyor” Tüm dünyada küçük işletmelerin öneminin arttığına dikkati çeken Palandöken, “Tüm dünya küçük işletmeleri ayakta tutmaya çalışırken bizde ne yazık ki büyüyünce küçüğü döv gibi bir zihniyet var. Oysa küçük esnafımız enflasyonla mücadelenin olmazsa olmaz ayağıdır. Her şeyi bol olan bir ülkede fiyatları düşürememenin sıkıntısı var. Sorunun çözümü belli. Perakende Yasası acilen esnafın ihtiyaçları doğrultusunda güncellenmeli. Açılış kapanış saatleri kurala bağlanmalı. Her türlü ürünü satmalarının önüne geçilmeli ve haftada bir gün mutlaka tatil edilmeli” şeklinde konuştu.