GENEL - 25 Nisan 2018 Çarşamba 15:13

GTB’de Lisanslı depoculuk bilgilendirme toplantısı

A
A
A
GTB’de Lisanslı depoculuk bilgilendirme toplantısı

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) iş birliğiyle ‘Lisanslı Depoculuk Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısı’ düzenlendi.

Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) ve Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) iş birliğiyle ‘Lisanslı Depoculuk Tanıtım ve Bilgilendirme Toplantısı’ düzenlendi.


GTB Konferans Salonunda gerçekleştirilen toplantıya, GTB Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Mehmet Karayılan, TMO Genel Müdürlüğü Lisanslı Depoculuk Şube Müdürü Gökhan Gürbüz, TMO Gaziantep Şube Müdürü Cemil Doğan, Kahramanmaraş Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyeleri, İKA Temsilcileri, Ziraat Odaları Başkanları, çiftçiler ve çok sayıda tüccar katıldı. Lisanslı Depoculuk sisteminin üreticiye, tüccara ve sanayiciye sağladığı avantajlar ile TMO’nun lisanslı depolardaki alım uygulamasının anlatıldığı bilgilendirme toplantısının açılış konuşmasını yapan GTB Meclis Başkanı Ahmet Tiryakioğlu, dünyada tarım ticareti sisteminin hızla değiştiğini ve bu değişime de lisanslı depoculuğun öncülük ettiğini söyledi.


Tüm tacir ve çiftçilerin lisanslı depoculuk sistemini iyi tanıması ve bu konuda yeterli bilgiye sahibi olması gerektiğini vurgulayan Tiryakioğlu, “Lisanslı depoculuk tarım ticaretini kolaylaştıran, teşviklerle değer katan ve ürünü her türlü tehlikeye karşı koruma altına alan bir sistem. Bu nedenle lisanslı depoculuk hakkında bilinçlenmemiz ve bu sistemin gelişmesine yönelik adımlar atmamız dünya tarım ticaretindeki konumumuz açısından hayati önem arz etmekte” dedi. Lisanslı depoculuk sistemin gelişmesine yönelik son dönemlerde çıkarılan teşviklerin Türkiye’de tarım ticaretini zirveye taşıdığını belirten Tiryakioğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:


“Düşünebiliyor musunuz ürününüzü bir yerden kaldırıyorsunuz lisanslı depoya götürüyorsunuz ve bunun karşılığında 25 lira teşvik desteği alıyorsunuz. Çiftçi ürününü getiriyor, lisanslı depoya teslim ediyor ve bunun karşılığında kira ödemiyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir uygulama yok. Lisanslı depoculuğu anlatmanın en kolay yolu tabiri caizse ürün bankacılığı olarak tanımlamak olur. Paramızı nasıl bankaya yatırıyorsak, burada da ürettiğimiz ürünümüzü aynı şekilde bankaya teslim ediyoruz. Ürünün korunmasına yönelik bütün sorumluluklar lisanslı depoya ait. Sigortacılık sisteminden tutun, hırsıza ve yangına kadar aklınıza gelebilecek tüm olumsuzluklara karşı ürününüz bu depolarda garanti altına alınıyor.”


Lisanslı depoculuğun gelişmiş ülkelerin vazgeçilmez ticaret sistemi olduğuna dikkat çeken Tiryakioğlu, “Ülkemiz artık gelişmiş ülkeler listesinde. Bu nedenle gelişen dünya düzenine ve tarım ticaret sistemine ayak uydurmamız gerekiyor. Eğer adapte olamazsak maalesef tüm bunların geri yansımasında sınıfta kalabiliriz. Şu anda tahminen ülkemizde lisanslı depoculukta 9-10 milyon tonluk bir kapasite hacmine ulaşmış durumdayız. Artık bütün ürünler lisanslı depoculuk bankasına girecek. Bu konuda gerek çiftçimiz gerek tüccarımız gerekse de işletmecimiz artık ticaretini buna göre belirlemek zorunda. Lisanslı depoculuk bir araç ve bu araca yönelmeyen maalesef ilerleyen dönemlerde sıkıntılar yaşayabilir" şeklinde konuştu.


"Lisanslı depoculuk yaygınlaşıyor"


TMO Genel Müdürlüğü Lisanslı Depoculuk Şube Müdürü Gökhan Gürbüz ise toplantıda yaptığı sunumda, Lisanslı Depoculuk sistemi hakkında katılımcılara bilgiler aktardı. Gaziantep’in ülke tarım ürünleri mamul madde ihracatında ilk sıralarda yer aldığını belirten Gürbüz, "Tarım ürünü piyasası, mamul maddesi, makarnası, unu Gaziantep’teki sanayiciler vasıtasıyla dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor ve ülkemize ciddi manada girdi sağlanıyor. Bu nedenle öncelikle TMO olarak Antep sanayicilerine şükranlarımızı sunuyoruz" dedi


Lisanslı depoculuk sisteminin Türkiye’de her geçen gün yaygınlaşarak devam ettiğine işaret eden Gürbüz, "Öncelikle bir üründe lisanslı depoculuk faaliyeti gösterilmek isteniyorsa bu ürüne ait bir standardın olması lazım birincisi bu. İkincisi ise bu ürünün depolanabilir nitelikte bir ürün olması lazım. Şimdi ülkemizde bildiğiniz gibi uzun süreli depolanabilir ürün deyince akla ilk gelen hububat. Dolayısıyla ülkemizde de lisanslı depoculuk sistemi şu an hububatın üzerinde şekillenmiş durumda. Lisanslı depoculuk sisteminde ne yapılıyor; öncelikle arz edilen ürünün sınıf ve kalitesi belirleniyor ardından bu ürünler sağlıklı ve modern alt yapıya sahip depolarda stoklanıyor. Son olarak lisanslı depoculuk sistemine ve şirketlerine teslim edilen ürünler lisanslı depolar tarafından verilen kağıtlarla ticareti gerçekleşiyor" diye konuştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa MASKİ içme suyu klor analizlerindeki başarısını sürdürüyor Manisa merkez ve ilçelerine daha sağlıklı içme suyu ulaştırmak için çalışmalarına aralıksız devam eden Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan içme ve kullanma suyu analizlerinde klorlama noktasındaki başarısını sürdürüyor. Yapılan ölçümlerde Manisa’da bakiye klor uygunluk oranının 2023 yılında yüzde 97, 2024 yılının ilk üç ayında ise yüzde 96 olduğu belirlendi. MASKİ Genel Müdürlüğü Manisa merkez ve ilçelerindeki vatandaşlara daha sağlıklı içme suyu ulaştırmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu kapsamda İçme Suyu Dairesi Başkanlığın bünyesinde 17 ilçede görev yapan 34 klorlama dezenfeksiyon ekibi 17 araç ile mesai mefhumu gözetmeksizin düzenli olarak içme suyu depolarına klor tedariki ve içme suyu şebekesinde bakiye klor ölçümü yapmaya devam ediyor. Ayrıca ekipler mikrobiyolojik ve bakiye klor uygunluğunun devamı için de günlük bakiye klor takibi yapıyor. Düzenli olarak kontrollerini sürdüren İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan bakiye klor ölçümlerinde ise 2023 yılında Manisa’da bakiye klor uygunluk oranının yüzde 97, 2024 yılının ilk üç ayında ise yüzde 96 olduğu belirlendi. Yüzde 100’e yakın olan başarının idare tarafından yapılan sürdürülebilir uygulamalar neticesinde sağlandığı bir kez daha ortaya çıktı. İçme Suyu Dairesi Başkanı Erman Aydınyer, “İdaremiz tarafından 17 Şubat 2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak dezenfeksiyon çalışmalarımızı il genelinde düzenli olarak sürdürüyoruz. Yönetmelik hükümleri gereği ilk olarak içme suyu depolarına dezenfeksiyon üniteleri kurduk. Dijital dozaj pompası, kimyasal stok tankı, ölçüm cihazı, güneş paneli gibi tüm ekipmanlar eksiksiz tamamlanarak montajları gerçekleştirildi. Büyük kapasitelerdeki dezenfeksiyon stok tankları da sürekli işleyiş için sisteme entegre edildi. 17 adet özel ekipmanlı araç ve 34 personel ile 7 gün 24 saat çalışan bir sistem kurarak, tüm araçlarımızı arazi şartlarına uygun özel kaplama, depo ve pompa ekipmanları ile donattık. Ekiplerimiz ise klor takviyesi gereken en uzak kırsal mahalleye dahi ulaşarak içme suyunun daha sağlıklı olması için mesai harcıyor” dedi.
Ankara Pursaklar’ın dedeleri mutlu ve huzurlu Ankara Pursaklar Belediyesi, son 5 yılda 5 farklı Dede-Torun Evinde sağlıktan spora, müzik dinletilerinden el becerilerine, Kur’an-ı Kerim ziyafetinden İslami konulara kadar birçok farklı etkinlik düzenledi. Pursaklar’da ikamet eden yaşlı vatandaşlar, çay ve çorbanın ikram edildiği, 5 yıl boyunca hafta içi her gün birbirinden farklı etkinliklerin düzenlendiği Dede-Torun Evlerinde, hayatı dolu dolu yaşadı. ‘‘Dede-Torun Evlerimize gelen bir büyüğümüzün gönlünü hoş etmek için büyük çaba sarf ettik’’ Pursaklar’ın büyüklerini Dede-Torun Evlerinde en iyi şekilde ağırlamak için büyük gayret gösterdiklerini belirten Belediye Başkanı Ertuğrul Çetin; ‘‘Geride kalan son 5 yıl içerisinde Dede Torun Evlerimize gelen ağabeylerimiz için her gün sporda sağlığa, kahramanlık türkülerinden tasavvuf musiki dinletisine ve kültür gezileri gibi birçok aktivite düzenledik. Dede-Torun Evlerimize gelen bir büyüğümüzün gönlünü hoş etmek için büyük çaba sarf ettik. Onları memnun edebildiysek ne mutlu bizlere. Geleceğimizin yol göstericileri için ne yapsak az kalır. Birbirinden farklı etkinliklerle zamanın su gibi akıp geçtiği Dede-Torun Evlerimize tüm büyüklerimizi bekliyoruz’’ dedi. Pursaklar Belediyesi tarafından hazırlanan etkinliklerde büyükler; Kur’an-ı Kerim tilaveti, dini sohbetler, sağlık, el becerileri, kahramanlık türküleri ve tasavvuf musikisi ile tadına doyulmaz günler geçirirken, Kültür Gezileri ile de doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle ön plana çıkan şehirleri gezme fırsatı buldular.
Kırşehir Şehrin merkezindeki tarihi bölge otoparka döndü Kırşehir’de farklı efsanelere konu olan Kalehöyük, otomobiline park yeri bulamayanların adresi haline geldi. 2019 Yılı Mahalli İdareler Seçimleri’nde seçmene otopark alanları projeleri vaat eden Kırşehir Belediye Başkanı Selehattin Ekicioğlu’nun çalışmaları yetersiz kalınca tarihi bölge koruma altında olmasına rağmen açık otopark gibi kullanılmaya başlandı. Vatandaşlar, bölgenin tarihi dokusuna uymayan görüntü kirliliğinin ortadan kaldırılmasını istiyor. Kalehöyük çevresindeki esnaf, "Cami, tarih var ama bölge otopark olarak kullanılıyor. Biz bu duruma çok üzülüyoruz. Höyük ve çarşı olmasına rağmen otopark sorunu çözülemedi. İnsandan çok otomobil var" dedi. Kırşehir’in ortasında akan Kılıçözü Çayı’nın kenarında yer alan ve halkın kale olarak bildiği alanda 2012 ve 2013 yıllarında Kırşehir Müze Müdürlüğünün başkanlığında ve Ahi Evran Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Işık Adak Adıbelli’nin bilimsel danışmanlığında yapılan kazı çalışmalarında Frig, Hitit ve diğer Tunç Çağ kültürlerine rastlanmıştı. Yaklaşık yüksekliği 35 metre olan ve şehrin her bölgesinde görülebilen Kalehöyük üzerinde Aleeddin Camii bulunuyor. Geçtiğimiz dönem Kırşehir Belediyesi tarafından başlatılan ve 5 bin yıllık tarihin ortaya çıkacağı ’arkeopark’ projesiyle Osmanlı, Selçuklu, Bizans, Roma ve Helenistik dönemlere ait açık hava müzesi planlanmıştı.