YEREL HABERLER - 21 Temmuz 2017 Cuma 10:30

Güneydoğulu hububat ihracatçıları dünya pazarlarında etkin

A
A
A
Güneydoğulu hububat ihracatçıları dünya pazarlarında etkin

Türkiye’nin ihracat yükünü Güneydoğu sırtlıyor.

Türkiye’nin ihracat yükünü Güneydoğu sırtlıyor. Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Başkanı Altunkaya: “Dünya var olduğu sürece insanlık hububat, bakliyat ve yağlı tohumlara ihtiyaç duyacaktır" dedi.


Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mahsum Altunkaya, dünya var olduğu sürece insanlığın hububat, bakliyat ve yağlı tohumlara ihtiyaç duyacağını söyledi. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birliklerinde (GAİB) gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında, sektördeki ve ihracattaki gelişmeler masaya yatırıldı. Başkan Altunkaya, yaptığı açıklamada, dünyadaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve üretimleri de bu gelişmeler doğrultusunda gerçekleştirdiklerini söyledi.


Bölgenin hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatının yılın ilk yarısında 1 milyar 32 milyon 759 bin dolara ulaştığını anlatan Altunkaya, “Dünyanın farklı bölgelerine ihracat yapabiliyoruz. Doğu kültürüyle batı kültürü arasında çok farklılıklar olduğu gibi bu değişik iki komşu ülkede de bariz bir şekilde görülmektedir. İhracatçılarımız bütün kültürlere hitap ediyor ve üretimlerimizi de taleplere göre şekillendiriyoruz" dedi.


Altunkaya açıklamasına şöyle devam etti:


"Dünya var olduğu sürece insanlık hububat, bakliyat ve yağlı tohumlara ihtiyaç duyacaktır. Ortadoğu’da da Avrupa’da da Asya’da da Afrika’da insanların ilk tüketimi ekmektir, ekmeğin ana maddesi de undur, hububattır. İhracatımıza baktığımızda da bu gerçek anında göze çarpmaktadır. 2017’nin ocak-haziran döneminde en fazla ihracatı buğday unundan yaptık. 1 milyar 32 milyon 759 bin dolarlık ihracatın 275 milyon 79 bin dolarlık kısmı buğday unuyla karşılandı. İkinci en fazla ihracat ise bitkisel yağlar oldu; 6 ayda 184 milyon 849 bin dolarlık ihracat yapıldı. En fazla ihracat yaptığımız üçüncü kalem ise makarna oldu. 6 aylık ihracatta 148 milyon 158 bin dolarlık makarna ihracatı gerçekleştirildi. İhracatın kalan kısmını da diğer ürünlerle karşıladık."


İhracatı bölgelerarası da değerlendiren Altunkaya, Ortadoğu ülkelerinin ihracatta 781 milyon 95 bin dolarla ilk sırada yer aldığını, bu bölgeyi 188 milyon 961 bin dolarla Afrika ülkelerinin, 23 milyon 184 bin dolarla da Amerika ülkelerinin izlediğini ifade etti. Amerika ülkelerine ihracatın geçen yılın aynı dönemine göre ciddi artış gösterdiğini kaydeden Altunkaya, bu bölgeye yoğunlaşan ihracatçıların geçen yılın ocak-haziran döneminde 14 milyon 376 bin dolarlık ihracatı yüzde 61,3 artırarak 23 milyon 184 bin dolara yükselttiğinin altını çizdi.


İhracatı Güneydoğu sırtlıyor


Türkiye’nin hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatını Güneydoğu Anadolu Bölgesinin sırtladığına dikkati çeken Altunkaya, “Türkiye’nin 6 aylık hububat bakliyat yağlı tohumlar ve mamulleri ihracatı 3 milyar 222 milyon 547 olarak gerçekleşti. Bu ihracatın yüzde 32’sini Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri karşılıyor. 1 milyar 32 milyon 759 bin dolarlık ihracatla bu alanda lideriz. 869 milyon 704 bin dolarla İstanbul İhracatçı Birlikleri izliyor. İhracata omuz veren, kalkınmaya destek olan ihracatçılarımızı kutluyor, başarılarının artarak devam etmesini istiyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
Samsun Polis, dolandırıcılara karşı vatandaşları uyardı Samsun Vezirköprü’de polis ekipleri hırsızlık, dolandırıcılık konularında vatandaşları bilgilendirerek uyarıcı broşürler dağıttı. Vezirköprü İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Çelik’in de katıldığı çalışmada birim amirleri ile polisler vatandaşları dolandırıcılık olaylarına karşı yüz yüze bilgilendirdi. Emniyet Müdürü Çelik, "Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin” dedi. İlçe merkezinde gerçekleştirilen çalışmalarda broşür dağıtılarak çok sayıda vatandaşa siber güvenlik, KADES, hırsızlık ve dolandırıcılık konuları hakkında yüz yüze bilgi verildi. Gerçekleştirilen çalışmalar çerçevesinde, özellikle dolandırıcılık konularıyla ilgili; pazar yerlerinde, taksi durakları ile kuaförlerde, kahvehaneler ile kafeler de, iş yerleri ve parklarda vatandaşlarla görüşüldü. Yapılan bilgilendirmede, “Kendisini polis, asker, savcı ya da kamu görevlisi olarak tanıtarak para ve altın isteyen kişilere itibar etmeyin. Bu kişiler çünkü dolandırıcıdır. Bu kişiler sizleri inandırmak için kimlik ve adres bilgilerinizi hatta kimlik numaranızı dahi söyleyebilir. Bunlara itibar etmeyin. Bankadan aradığını söyleyerek ’kredi kartı aidatınızı ve dosya masraflarınızı iade ediyoruz’ diyerek kart ve şifre bilgilerini isteyen kişilere inanmayın. İnternet sitelerinden alışveriş yaparken dikkatli olun, güvenilir siteleri tercih edin" ifadelerine yer verildi.
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.