YEREL HABERLER - 08 Aralık 2016 Perşembe 14:34

Milletvekili Uzer’den AFAD’A övgü

A
A
A
Milletvekili Uzer’den AFAD’A övgü

Ak Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, AFAD’ı överek, ’’Bekleyen değil, yardım beklenen ülke konumuna geldik’’ dedi.
Ak Parti Gaziantep Milletvekili Ahmet Uzer, afetlerin tek elden koordine edilmesi için 2009 yılında Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının kurulduğunu belirterek, ’’AFAD, doğal ve insan kaynaklı ya da teknolojik afetlere karşı bu tür afetlerle karşılaşmadan önce yapılacak müdahalenin arttırılması, bu anlamda milli kaynaklarımızın daha verimli kullanılması amacıyla oluşturulmuş bir kurumdur. 2009 yılından bu güne çok ciddi yol almış ve çalışanları ile profesyonelleşmiş bir kurum haline gelmiştir. AFAD artık felaketler başa geldiğinde müdahalede bulunan afet yönetim politikalarını geride bırakmıştır. Şimdi afetler henüz gerçekleşmeden önlemeye çalışan Afet Risk Yönetim Sistemini uygulamakta ve zarar azaltma, hazırlık, müdahale ve iyileştirme aşamalarından oluşan ve Bütünleşik Afet Yönetimi Sistemi olarak adlandırılan yeni bir modeli benimsemektedir ’’ şeklinde konuştu.
AFAD’ın, kurulduğu günden itibaren, sorumlu olduğu her alanda sistem kurmaya, riskleri yönetmeye gayret gösterdiğini ifade eden Uzer, ’’AFAD, Sistematik, sürdürülebilir, bilişim teknolojilerini, uydu ve havacılık gibi ileri teknolojileri entegre bir sistem içinde kullanan, Türkiye Afet Müdahale Planını geliştirmiştir. Bu plan ile AFAD koordinasyonunda bakanlıklarımız, merkez ve yereldeki tüm kurum ve kuruluşlarımız, valiliklerimiz, yerel yönetimlerimiz ve STK’larımızla birlikte afetlerin ’Sıfırıncı Dakikasında’, Türkiye’nin ortak gücü olarak harekete geçebilecek bir sistem oluşturmuştur. 2011 yılı Ağustos ayında Afet ve Acil Durum Yüksek Kurulu tarafından onaylanan ve 2012 yılında yürürlüğe giren Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı, ülkemizin deprem risklerini azaltmada bir yol haritası niteliğindedir. Afetlerden sonra etkin ve hızlı müdahaleyi sağlayacak şekilde barınma ihtiyaçlarının sağlanması için çadır ve çadır içi malzemelerinin depolandığı 27 adet lojistik depo kurulumu çalışmalarına başlanmış ve 24’ü tamamlanmıştır.
Afet riski yüksek olan ülkemizde, bireyden başlamak üzere toplumun tüm katmanlarının afet hazırlığı düzeylerinin artırılması için başlatılan Afete Hazır Türkiye projesiyle 6,5 milyonu aşkın vatandaşımız afetlerde doğru davranış şekillerini öğrendi’’ ifadelerine yer verdi.
Kampanya kapsamında “Afete Hazır Aile”, “Afete Hazır Okul” “Afete Hazır İşyeri”, “Afete Hazır Gençler” projelerin yürütüldüğünü vurgulayan Milletvekili Uzer, ’’Türkiye,2016 Küresel İnsani Yardım raporuna göre geçtiğimiz yıl Amerika’nın ardından en çok uluslararası yardım yapan ülke konumuna geldi. Türkiye Gayrı Safi Milli Hasılasının yüzde 0,37 ‘sini insani yardımlara ayırması nedeniyle de dünyanın en cömert ülkesi olmuştur. Türkiye, AK Parti hükümetleri ile yardım yapılan ülke konumundan dünyanın her ülkesine yardım yapan ülke konumuna gelmiştir. Türkiye’nin gerçekleştirdiği 3,2 milyar dolarlık insani yardım, geçen yıl dünyada yapılan yardımın yüzde 11‘ini oluşturmaktadır. Bunların yanında, seçim bölgem olan Gaziantep’te misafir ettiğimiz ve AFAD’ın koordinasyonuna verilen Suriyeli mülteciler konusuna değinmek istiyorum. Bildiğiniz üzere 2011 yılı Nisan ayında başlayan, Suriye’den ülkemize ve dünyaya yönelik göç hareketleri Türkiye’de AFAD’ın koordinasyonunda yürütülmektedir.
Türkiye’nin “açık kapı politikası” uygulaması ile ülkemize gelen bu insanlar yeni bir hayata başlamışlardır.
Bugün itibarıyla 254 bin 812 Suriyeli, 10 ilimizde kurulan 24 geçici barınma merkezinde kalmaktadır.
Ülkemizde toplam 2 milyon 503 bin 597 Suriyeli de geçici barınma merkezleri dışında bulunmakta olup toplam rakam
2 milyon 758 bin 409’dur’’ dedi.
İslahiye’de 2, Nizip’te 2, Karkamış’ta 1 olmak üzere toplam 5 adet geçici barınma merkezinin hizmet verdiğini vurgulayan Uzer,’’ AFAD’ın kurduğu ve yönettiği barınma merkezleri, sadece barınmaya değil, insanların tüm fiziksel, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarına yönelik dinamik merkezlerdir. Barınma merkezlerinde, Millî Eğitim, Sağlık, İçişleri, Diyanet ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığıyla son derece etkili ve entegre bir sistemle, gerek barınma merkezlerinde gerekse barınma merkezi dışındaki Suriyeli mültecilere yönelik hizmetler gerçekten takdire şayan bir şekilde sürdürülmektedir. 80 bin Suriyeli çocuk barınma merkezlerimizdeki okullarda savaş sebebiyle yarım kalan eğitimlerine devam etmekte, barınma merkezlerinde açılan okullarla Suriye’de eğitimleri yarım kalan çocuklar Türkiye’de savaşın dilini değil bilginin dilini öğrenmektedirler. Eğitimlerine devam eden Suriyeli çocuk sayısı 460 bine ulaşmıştır. Tüm Suriyeli misafirlerimiz ülkemizde ücretsiz sağlık hizmetlerinden faydalanabilmektedir. Bugüne kadar 900 binin üzerinde ameliyat, 20 milyonun üzerinde poliklinik hizmeti verildi. Türkiye bugüne kadar, Suriye vatandaşları için, uluslararası standartlara göre 12 milyar ABD dolarını aşkın bir kaynak kullandı. Türkiye’nin bu olağanüstü çabalarına karşın, uluslararası camia ülkemizde bulunan Suriyeliler için yalnızca 500 milyon ABD doları katkıda bulundu’’ ifadelerini kullandı.
AFAD’ın , Irak’taki karışıklıklar nedeniyle yurtlarından edilmiş insanlar için 2014 yılından itibaren Türkmenler, Yezidiler ve yardıma muhtaçlar için binden fazla insani yardım TIR’ı gönderdiğini dile getiren Milletvekili Ahmet Uzer,
’’2014 yılında İsrail’in saldırılarına maruz kalan Gazzeli kardeşlerimizin ihtiyacı olan 1,5 milyon dolarlık tıbbi malzeme ve ilaç yardımında bulunuldu. Ayrıca 2016 yılı Ramazan ve Kurban bayramları öncesinde, gıda, giysi, ilaç, kırtasiye malzemesi ve insani yardım malzemesi Gazze halkına AFAD tarafından ulaştırılmıştır. Bu süreçte ulaştırılan yardım miktarı 166 milyon TL’ye ulaşmıştır. Somali’de yaşanan kuraklıkta, Filipinler’de ki tayfun felaketi sonrasında,
Ebola virüsü ile mücadele eden Afrika’da, Japonya depreminde, Pakistan, Bosna Hersek, Afganistan ve Sırbistan’daki sel felaketinde AFAD vardı. Yani bekleyen değil, yardım beklenen ülke konumuna geldik. ’Beklenmeyene Hazırlık’ sloganı ile yoluna devam eden bu güzide kurumumuzun 2017 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum’’ diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Depremzedeler yeni yuvalarına yerleşiyor Kahramanmaraş’ta depremzede aileler, asrın felaketi 6 Şubat depremleri sonrası yapımı tamamlanıp anahtar teslimleri yapılan deprem konutlarına yerleşmeye başladı. Depremzede vatandaşların bir kısmı yeni yuvasına taşınırken, bir kısmı ise eşyalarını bıraktığını ve kısa sürede taşınacağını ifade etti. Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen 6 Şubat tarihli depremlerin üzerinden 14 ay geçti. Depremler sonrası çadır ve konteyner kentlerin oluşturulması ile beraber şehirde ağır hasarlı binaların yıkımı ve enkaz kaldırma işlemleri de gerçekleştirildi. Depremin hemen ardından kalıcı deprem konutlarının inşaatına başladı. İl geneli toplam yapılacak olan 112 bin 414 kalıcı konut ve köy evi inşaatlarından tamamlanan konutlar hak sahiplerine teslim edilmeye başlandı. Deprem sonrası yeni yuvalarına kavuşan afetzede ailelerin mutluluğu ise gözlerinden okundu. Kimi depremzedenin anahtar teslimi sonrası eşyaları evine yerleştirdiği görüldü. Boş konutların ise kısa sürede hak sahiplerine teslim edilip yerleştirileceği öğrenildi. Evinin ağır hasar alması sonucu yeni deprem konutuna yerleştiğini ifade eden Mehmet Can, “Doğukent bölgesinde oturuyordum evimiz ağır hasar aldı ve hak sahipliğinden yeni evimiz çıktı. Devletimize teşekkür ederiz. Kurban Bayramı’nı tamamen burada geçirmek istiyoruz. Biz 7 kişilik bir aileyiz yaşlı babam da var. Kalite yönünden her şey çok güzel” dedi. Bir başka afetzede Gülten Şahin ise, “Depremde zor günler yaşattı bizlere fakat ben Ankara’ya gittim ve Eylül ayına kadar orada geçirdik. Hak sahipliğinden evimiz çıktı çok teşekkür ederim. Evimizi aldık ancak eşyaları taşımadık ileri süreçte eşyalarımızı da taşıyacağız” diye konuştu.
Van Van Tarım Fuarı 14. kez kapılarını açıyor İpekyolu Expo Fuar A.Ş. tarafından bu yıl 14. kez kapılarını açacak olan ‘Van Doğu Anadolu Tarım Hayvancılık ve Gıda Fuarı’ için hazırlıklar tamamladı. Konuyla ilgili açıklamada bulunan İpekyolu Expo Fuar A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Fuar Koordinatörü Veysi Uygun, “2010 yılından itibaren düzenli olarak organize edilen ve Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Ortadoğu ekseninde sektörün buluşma noktası olan fuar, bölgenin en büyük çiftçi buluşması haline gelmiştir. Bölgede tüm çiftçiler ve tarım birimleri tarafından beklenen fuarımız, başta Tarım ve Orman Bakanlığı olmak üzere Van Valiliği, Van Ticaret Borsası, Van Ticaret ve Sanayi Odası, Van Büyükşehir Belediyesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ve ziraat odaları tarafından desteklenmektedir. Fuarımızda, tarım ve hayvancılık aletleri, yeni teknoloji traktör modelleri, tohum, sulama sistemleri, gıda ve birçok farklı alanda ürünler sergilenecektir. Her yıl traktör satışlarında satış rekorları kıran fuarımıza, başta ilimiz çiftçileri olmak üzere çevre illerinden Hakkari, Ağrı, Iğdır, Muş ve Bitlis’ten çiftçilerimiz fuara davet edilmiştir” dedi. Açıklamasında fuarın önemine değinen Uygun, “Günümüz dünyasında tarım ve hayvancılığın değeri her geçen gün artmaktadır. Sadece bölgenin değil dünyanın sayılı tarım üretimini gerçekleştiren ülkemizde, sektörü yeni teknolojilerle buluşturmak ve üretim kapasitesini artırmak için fuarımızı her geçen yıl büyütüp tarım ve hayvancılık sektörüne katkısını artırmaktayız” ifadelerini kullandı. İpekyolu Expo Fuar A.Ş. olarak fuara çok iyi hazırlandıklarını belirten Uygun, “14’üncüsü düzenlenen fuarımıza tüm bölge tarım ve orman il müdürlükleri, ziraat odaları, ticaret odaları ve ticaret borsalarından ziyaretçi beklenmektedir. Her yıl on binlerce ziyaretçiyi yüzlerce profesyonel katılımcıyla buluşturan fuarımız, 2024 yılında 100 firma ve 150’den fazla markayı 50 bin ziyaretçiyle buluşturmayı hedeflemektedir. Ayrıca fuarımızda Van Tarım ve Orman İl Müdürlüğünün katkılarıyla ‘en güzel kuzu’ yarışması düzenlenecektir. Yarışmada dereceye giren ve ayrıca katılan tüm yarışmacılara ödüller takdim edilecektir. Fuarımıza her yıl gelenek haline gelen ücretsiz fidan dağıtımı Orman Bölge Müdürlüğü tarafından yapılacaktır. 81 ilden gelen yöresel lezzetler fuarda sergilenecektir. Fuar boyunca ücretsiz servislerimiz halkımızın ve çiftçilerimizin hizmetinde olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle fuarımızın başta çiftçilerimiz olmak üzere tüm halkımıza hayırlı olmasını dileriz. Van Expo Fuar ve Kongre Merkezinde 25-28 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek olan bu büyük şölene tüm halkımızı bekliyoruz” diye konuştu.
Adana Ermenilerin mezalim yaptığı fırın tarihe ışık tutuyor Adana’nın Kozan ilçesinde o dönemde Ermeniler tarafından eziyet gören vatandaşların torunları mezalim fırınını ziyaret ederek, yaşanan zulüm ve eziyeti anlattı. Kozan’da tarihi çarşıda, geçtiğimiz yıllarda Tarihçi Yusuf Halaçoğlu tarafından yazısı hazırlanan, Kozan Belediyesi tarafından sembol fırın olarak ziyaretçilere açılan ’mezalim fırını’ Milli Mücadele kahramanlarının aileleri tarafından ziyaret ediliyor. Sarıkamış şehidi olan Kerimce Mehmet’in torunu 83 yaşındaki Muzaffer Eroğlu babasının küçük yaşlarda Ermeni zulmüne tanık olduğunu ifade ederek, “Çocukken yabancıları görmek için askerleri görmek için çıktıkları bir tepede harnup dibinde yatan bir adamın Ermeni ve Fransız askerler tarafından ağaca asılıp altına ateş yakıp yaktıklarını babam anlatırdı. Kozanlıları fırınlarda yakmışlar. Gece gündüz tuttukları Türkleri bu fırınlarda yaktıklarını o dönem yaşayanlar hep aktarır ve bizler çocukken babalarımızdan bu zulüm ve eziyetleri dinledik. Fransız ve Ermeni askerler bölgede çok sayıda zülüm ve eziyet gerçekleştirmiştir” dedi. Milli Mücadele kahramanlarından Sehlikzade Hasan Efendi’nin torunu Kemal Sehlikoğlu ise, “Onların iddia ettiği soykırım kesinlikle yok. Bunun için tarihi geçmişe baktığımız zaman biz millet olarak Çanakkale’de mücadele ederken Fransızlar bu bölgelerde yaşayan fanatik Ermenileri ayaklandırarak bir devlet kurma çabasına girmişler. Burada fırında yakılma olayları çok yaygın. Kaçkaç devri olarak bölgede bilinen ve Kurutuluş Savaşı’nın ilk meşalesinin yakıldığı bölgedir. Türk milleti hiçbir zaman soykırım yapmamıştır. Osmanlı Döneminde, Cumhuriyet Döneminde de zülüm ve eziyet yapmamıştır. Buradan giden Ermenilerin zarar görmemesi için Adana’ya kadar götürüldüğü bilinir. Buradan kaçan Ermeniler de aslında bunu burada Türklerle karşı kardeşçe yaşadığını, fanatik Ermenileri ayaklandırması ile Türklere zulüm ve mezalim yapıldığını aktarmaktadırlar” diye konuştu.