SAĞLIK - 20 Şubat 2017 Pazartesi 12:44

Obsesif-kompulsif bozuklukta tedavi yöntemleri

A
A
A
Obsesif-kompulsif bozuklukta tedavi yöntemleri

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Uzman Psikologu Çift ve Aile Terapisti Melis Tümer Süyür, birçok insanın zaman zaman çeşitli konularda evham, endişe ve takıntılara kapılabileceğini, ancak çoğu kez günlük yaşam içinde ortaya çıkan bu duygularla baş edebileceğini ve sorunların yaşamı etkileme noktasına varmadan çözüme ulaştırabileceğini söyledi.
Melis Tümer Süyür, “Takıntılı düşüncelerin günlük yaşamımızı etkileyecek, günlük aktivitelerimizi kısıtlayacak düzeye gelmesi durumunda Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) adı verilen ruhsal hastalık akla gelmelidir” dedi.
“Mantıksız düşüncelerin ve korkuların (takıntılar) insanı sürekli tekrar eden davranışlar sergilemesine zorlayan psikolojik bir hastalık olan Obsesif Kompulsif bozukluğun kadınlarda görülme olasılığı daha yüksektir” diyen Melis Tümer Süyür, bu hastalığın tanımı, kişilerde nasıl oluştuğu, kendini hangi belirtilerle gösterdiği gibi konulara açıklık getirdi.
OKB’nin, aklın ısrarlı ve kontrol edilemeyen düşüncelerle dolduğu ya da kişinin bazı davranışları tekrar tekrar yapmaya zorunlu hissettiği bir kaygı bozukluğu olduğunu belirten Melis Tümer Süyür, “OKB toplumun yüzde 2 ile 3’ünü etkilemektedir ve kadınlarda görülme olasılığı erkeklere göre daha yüksektir. Genellikle, hamilelik, doğum, aile çatışması, işte güçlükler gibi stresli bir olaydan sonra erken yetişkinlikte başlar. Erken başlangıç erkeklerde daha sık gözlenir ve kontrol etme kompulsiyonları şeklindedir. Geç başlangıç kadınlarda daha sıktır, temizlik kompulsiyonları tarzındadır” ifadelerini kullandı.

Obsesyon ve Kompulsiyon
Kişinin zihnine girmesine engel olamadığı, zihninden uzaklaştıramadığı düşünce, fikir ve dürtülerin obsesyon olarak tanımlandığını kaydeden Melis Tümer Süyür, “Bu düşünceler kişinin isteği dışında gelirler, kişi tarafından mantıkdışı olarak değerlendirilirler ve yoğun sıkıntı ve huzursuzluğa yani anksiyeteye neden olurlar” diye konuştu.
Melis Tümer Süyür, tekrarlayıcı davranışları “Obsesyonların neden olduğu yoğun sıkıntı ve huzursuzluğu azaltmak ya da ortadan kaldırmak üzere yapılan yineleyici davranış ve zihinsel eylemler” olarak tanımladı.

Depresyonla OKB arasındaki ilişki
Depresyon dönemi sırasında, hastalarda bazen OKB gelişebileceğini anlatan Melis Tümer Süyür, “Obsesif-Kompulsif hastaların çoğunun anlamlı derecede depresyonu vardır. Ayrıca Obsesif Kompulsif Bozukluk diğer kaygı bozukluklarıyla, özellikle panik ve fobilerle ve çeşitli kişilik bozukluklarıyla birlikte görülebilir” ifadelerini kullandı.

OKB belirtileri nelerdir?
Obsesyon ve Kompulsiyonların toplumdan topluma, kültürden kültüre değişiklik gösterebileceğini vurgulayan Melis Tümer Süyür, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ülkemizde ve tüm dünyada en sık görülen obsesyon ve kompulsiyon türleri; bulaşma obsesyonu ve temizlik kompulsiyonu, cinsel içerikli obsesyonlar, simetri/düzen obsesyon ve kompulsiyonları, dokunma kompulsiyonları, biriktirme ve saklama kompulsiyonları vs. obsesyonların bazı türlerindendir. Örneğin bulaşma obsesyonu ve temizlik kompulsiyonunu şu şekilde gözünüzde canlandırabilirsiniz: 38 yaşında ev kadını, eve gelen misafirlerin dışarıdan mikrop taşıyacağı şeklindeki obsesyonlarından dolayı evdeki tüm halıların ve koltukların kirlendiği düşüncesiyle misafirler gittikten sonra gece saat kaç olursa olsun hepsini silmeden uyuyamıyordur.”

Her takıntılı düşünce ya da davranış OKB midir?
“Yukarıdaki örneği okuduğunuzda aklınızdan ‘temiz, tertipli ve düzenli olmanın, güvenlik amacı ile kapıları, pencereleri kontrol etmenin ne zararı var, bunlar hastalık mı sayılmalı’ şeklinde düşünceler geçiyor olabilir” diyen Melis Tümer Süyür, “Elbette bu davranışları günlük yaşamımızda yapıyoruz ve hastalık olarak sayılmamalıdır. Ancak tıbbi açıdan bu şekildeki düşünce ve davranışların hastalık sayılabilmesi için günlük işlevlerimizi olumsuz yönde ketlemesi ve kısıtlayacak, bozacak kadar şiddetli ve yoğun olması gerekir. Örneğin, bir ev kadınının temiz ve düzenli olması doğal olarak hastalık sayılmaz ama hemen her gün, günün her saatinde temizlik yapıyor, her gün çamaşır yıkıyor ve bu davranışları nedeni ile de çocukları ve eşi ile sağlıklı zaman geçiremiyorsa hastalık olarak düşünülmelidir” diye konuştu.

OKB’nin nedenleri ve tedavisi
Melis Tümer Süyür, genetik, beyin işlevlerinde bozulma, serotonin maddesinin işlevlerinde bozukluk, çocukluk çağı travmaları, kişilik özellikleri gibi nedenlerin OKB oluşumunda etkili olabileceğini bildirdi.
İlaç Tedavisi - Bilişsel-Davranışçı Tedavi, “Davranışçı görüşe göre, OKB sonuçlarının pekişmesiyle öğrenilen davranışlardır” diyen Melis Tümer Süyür, şunları kaydetti:
“Korkuda azalma, sonuçlardan biridir. Hastalar genellikle kaygı verici düşüncelerden kaçmaya çalışırlar, kaçmaya çalıştıkça bu düşünceler daha da artmaktadır. Hasta yüzleşmekten korktuğu kaçındığı düşünce (obsesyonlar) ile karşı karşıya getirilir, bu karşılaşmanın oluşturduğu kaygıyı azaltmak için devreye giren tekrarlayıcı davranışları engellemektir. Amaç rahatsızlık veren düşüncenin oluşturduğu kaygıyı söndürmek ve alışma durumunun oluşmasını sağlamaktır. Bu şekilde yapılan tedaviye alıştırma tedavileri adı verilir. Bilişsel hataların belirlenmesinden sonra yeterince işlevsel olmayan bu düşüncelerinin (ellerinin kirli olduğunu düşünme vs.) daha gerçekçi ve işlevsel olanları ile yer değiştirmesi sağlanır. Düşüncelerinin bir felaketle sonuçlanacağını düşünen hastalardan bu düşünceleri durdurmak yerine özellikle akla getirmeleri istenilir. Ardından korkulan sonuçların oluşmadığını görmeleri, tedaviye uyum sağlamalarında önemli yararlar oluşturmaktadır. İlaç tedavisi ile kombine olan BDT ile hastalığın nüksetmesi de önlenebilmektedir. İlaç tedavisi için psikiyatr gözetimi altında olan hastaya psikoterapi için uzman bir psikologdan destek alması istenebilir. Takıntılar yaşamı herkes için çekilmez hale getirir. Takıntılarınızdan kurtulduğunuzda yeni bir yaşama merhaba demiş olursunuz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da hırsızlık anları kamerada: Biri oyun konsolu, biri çanta diğeri bisiklet çaldı Şişli’de bir mağazaya gelen bir kadın, masada duran çantayı ikinci denemesinde kaşla göz arasında çalarak dükkandan uzaklaştı. Beyoğlu’nda da çocuklar apartmandaki bisikleti hiçbir şey olmamış gibi çalarak yollarına devam etti. Beşiktaş’ta ise ev eşyası satan dükkana müşteri gibi gelen bir kadın, kaşla göz arasında 25 bin liralık oyun konsolunu çaldı. Yaşananlar güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. İstanbul’da geçtiğimiz günlerde birçok farklı noktada hırsızlıklar yaşandı. Yaşanan olaylarda hırsızların rahat tavırları ise izleyenlere adeta ‘pes’ dedirtti. Beşiktaş Ortabahçe Caddesi’nde geçtiğimiz aylarda yaşanan olayda, genç bir kadın elindeki çantalarla müşteri kılığında dükkana geldi. Uzun süre ürünleri inceleyen kadın, bir süre sonra koltuklara oturarak dinlenmeye başladı. O esnada yerde duran oyun konsolunu çalmak için doğru zamanı bekleyen kadın, yavaş hareketlerle oyun konsolunun yanına geldi. Ardından bir süre daha diğer ürünleri inceleyerek 25 bin lira değerindeki oyun konsolunu eline aldı. Soğukkanlılığıyla dikkat çeken genç kadın, hiçbir şey olmamış gibi iş yerinden elini kolunu sallayarak çıktı. Yaşananlar dükkanın güvenlik kamerasına yansıdı. Dakikalarca doğru anı kolladı Şişli Nişantaşı Mahallesi’nde geçtiğimiz ay meydana gelen olayda ise mağazaya gelen bir kadın, dakikalarca kıyafetleri inceledi. Ardından kadın, yavaş hareketlerle gelerek masanın üzerinde duran çantayı çalmak istedi. Birinci hamlesinde cesaret edemeyen kadın, bir süre daha insanları kollayarak mağazayı gezmeye devam etti. Ardından, cesaretini toplayarak gelen kadın, ikinci denemesinde masada duran çantayı alarak ceketinin içine sokarak gözden kayboldu. Yaşananlar mağazanın güvenlik kamerasına yansıdı. Saniyeler içinde bisikleti çaldılar Beyoğlu Kulaksız Caddesi’nde ise geçtiğimiz gün iki çocuk, apartman önüne geldi. Çocuklardan birisi apartmana girerken, diğer çocuk gözlem için dışarıda kaldı. Ardından kapı girişinde bulunan bisikleti çalan çocuklar yavaş hareketlerle gözden kayboldu. O ablar sokağın güvenlik kamerasına anbean yansıdı.
Erzincan Erzincan’da aranması bulunan 8 kişi yakalandı Erzincan’da toplam 12 yıl 2 ay hapis cezası bulunan 8 kişi yakalandı. İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 16 Nisan 2024 - 23 Nisan 2024 tarihleri arasında aranması bulunan şahıslara yönelik yapılan çalışmalarda; Bina içerisinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçundan 4 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle hırsızlık suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1şahıs, 5607 sayılı kanuna muhalefet suçundan 2 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek, bulundurmak ve kullanmak suçundan 1 yıl 8 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, görevi yaptırmamak için direnme suçundan 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, muhafaza görevini kötüye kullanmak suçundan 2 ay 15 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1 şahıs, basit yaralama suçundan 6000 TL adli para cezası bulunan 1şahıs, bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan ifadeye yönelik aranması bulunan 1 şahıs olmak üzere toplam 12 yıl 2 ay hapis cezası olan 6 şahıs, 6000 TL adli para cezası olan 1 şahıs, ifadeye yönelik aranması olan 1 şahıs toplam 8 şahıs Emniyet Müdürlüğünde tamamlanan işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edildi.
İstanbul MBA Okulları, Kapadokya Üniversitesi ile akademik iş birliğine imza attı Yenilikçi Eğitim Ekosistemi Modern Müfredat vizyonu ile Kişiselleştirilmiş Başarı Tasarımı anlayışını referans alarak “Daha İyi Bir Dünya için Daha İyi Bir Ben Kimliğine” odaklanan Medicana Eğitim Grubu MBA Okulları, Kapadokya Üniversitesi ile akademik iş birliğine imza attı. Kapadokya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hasan Ali Karasar ile MBA Okulları Projeler Koordinatörü Selin Ural arasında imzalanan akademik ve bilimsel proje protokolü ile MBA Okulları mezun öğrencilerine Kapadokya Üniversitesi tarafından eğitim bursu verilecektir. Protokol çerçevesinde MBA Okullarının kampüs ve üniversite imkanları öğrenciler tarafından ulusal ve uluslararası organizasyonlarda kullanılacak olup, multidisipliner çalışmalarla Kapadokya Üniversitesi akademisyenleri tarafından öğretmen eğitimleri yanı sıra Newgen Kariyer Eğitimi verilecek ve ulusal-uluslararası bilimsel proje hazırlama çalışmalarına rehberlik edilecektir. Sosyal sorumluluk projeleri, meslek ve tercih bilincinin kazandırılması ile ilgili lise kademesi öğrencilerin yer aldığı oturumlar düzenlenecek. Rektör Prof. Dr. Hasan Ali Karasar, imzalanan protokol hakkında “Kapadokya Üniversitesi olarak bu tür iş birlikler bizim için önemli. Bu iş birliği kapsamında eğitimde yenilikçi bir ekosistem oluşturulacak ve Kişiselleştirilmiş Başarı Tasarımları ile öğrencilerin eğitim hayatındaki sınırlar genişletilecek ve daha nitelikli yetiştirilmesi hedefine ulaşılması kolaylaşacaktır” değerlendirmesinde bulundu. MBA Okulları AP ve Projeler Koordinatörü Selin Ural da “Öğrencilerimizin tutku alanlarının derinleşme yolculuklarında kampüslerimiz ve üniversiteler arasındaki iş birliğini önemsiyoruz. Ülkemizin köklü ve başarılı üniversitelerinden biri olan Kapadokya Üniversitesi ile sürdürülebilir iş birliğine imza atarken öğrencilerimizin eğitim ve kariyer hedeflerine ulaşmalarında son derece önemli bir adım attığımızı ve yenilikçi projeler üretmek için heyecan duyduğumuzu ifade etmek istiyorum.” dedi.