ASAYİŞ - 21 Haziran 2018 Perşembe 11:38

(Özel Haber) Cesedi parçalandı, kıyafetinin barkod numarasından kimliği belirlendi

A
A
A
(Özel Haber) Cesedi parçalandı, kıyafetinin barkod numarasından kimliği belirlendi

Gaziantep’te ormanlık alanda cesedi parçalanmış halde bulunan ve sırtından bıçaklanarak öldürüldüğü belirlenen şahsın kimliği jandarmanın yaptığı detaylı araştırma sonucunda belirlendi.

Gaziantep’te ormanlık alanda cesedi parçalanmış halde bulunan ve sırtından bıçaklanarak öldürüldüğü belirlenen şahsın kimliği jandarmanın yaptığı detaylı araştırma sonucunda belirlendi. Şahsın kıyafetlerinin barkot numarasından kimliği belirleyen ekipler, şahsın telefon kayıtlarından ise katil zanlısına ulaştı.


Gaziantep’in İslahiye ilçesi Esenler Mahallesi’ndeki ormanlık alanda 2 ay önce parçalanmış bir erkek cesedi bulunmuştu. Yabani hayvanlar tarafından parçalandığı belirlenen ve kimliği bilinmeyen şahsın, cesedin bulunmasından bir kaç ay önce sırtından bıçaklanarak öldürüldüğü ve bulunduğu yere bırakıldığı tespit edildi. Gaziantep İl Jandarma Komutanlığı ekipleri şahsın kimliğini tespit etmek için yoğun çalışma başlattı.


15 gün bekletildikten sonra kimsesizler mezarlığına defin edildi


Bulanan şahsın cenazesi yapılan otopsinin ardından kimlik tespiti için DNA testine gönderildi. Testin ardından kimliğin belirlenmesi ve yakınlarına teslim edilebilmesi için Yeşilkent Mezarlığı morgunda bekletildi. Yakınlarına teslim edebilmek için 15 gündür bekletilen cenazenin sahiplenilenen çıkmaması üzerine Yeşilkent Mezarlığı’nda bulunan Kimsesizler mezarına defin edildi


Aynı kıyafetten alan 200 kişi belirlendi


Olay yerinde ve çevrede yapılan incelemelerden netice alamayan jandarma ekipleri, diğer taraftan da şahsın üzerindeki kıyafetlerden birinin barkot numarasına yoğunlaştı. Yoğun istihbarati ve teknik çalışmalarla belirlenen numaradan kıyafetin satıldığı yeri belirleyen ekipler, aynı kıyafetten alan 200 kişi belirlendi. Aynı kıyafetten alanlar ile ilgili çalışma yürüten ekipler, tespit ettikleri isimleri kayıp şahıs listeleri ile karşılaştırdı.


DNA testiyle aile belirlendi


Barkod numarasından yola çıkan ekipler, Yüksekova’da yaşayan, evli ve 4 çocuk babası olan 44 yaşındaki Adem Kameri ismine ulaştı. Ekipler Adem Kameri’nin ailesi ile iletişimi geçerken aile ise cesedi teşhis etti. Yapılan DNA testinin ardından bulunan cesedin Adem Karemi’ye ait olduğu tespit edildi.


Mezarı yeniden açıldı


Ailenin fotoğraflardan teşhis ettiği ve Gaziantep Kimsesizler Mezarlığı’nda gömülü olan Adem Kameri’nin mezarı açılarak, ailesine teslim edildi. Gaziantep’ten Yüksekova’ya nakil edilen cenaze, Kadıköy (Kadyan) köyü mezarlığına defin edildi.


Cinayeti çözmek için çalışma başlatıldı


Bu kez cinayeti aydınlatmak için yoğun çalışma başlatan jandarma ekipleri, bir taraftan Adem Kameri’nin telefon kayıtlarını incelerken diğer taraftan da yakınlarının ifadelerine başvurdu. Ekipler, sıkça görüşülen bir telefon numarasını takibe alan ekipler, bu telefon numarasının Hakkari Barosu avukatlarından N. Ç.’ye ait olduğunu belirledi. Telefon sinyallerinden Adem Kameri’nin olay günü öncesinde avukat N. Ç ile sık sık birlikte olduğunu belirleyen ekipler, Adem Kameri’nin kaybolmadan önce de en son Avukat N.Ç ile görüştüğünü tespit etti. Yapılan araştırmalar ve teknik çalışmalar neticesinde ekip,düzenledikleri operasyon ile avukat N.Ç’yi Hatay’da yakalayarak gözaltına aldı.


Kayıp uyuşturucu iddiası


Avukat N.Ç ile öldürülen Adem Kameri’nin yaklaşık 70 kilogram kayıp olduğu ileri sürülen uyuşturucu nedeniyle tartıştıkları ve bu tartışmanın ardından Adem Kameri’nin öldürdüğü ileri sürüldü. Gözaltına alınan N.Ç, Hatay’dan İslahiye ilçesine getirildi. Sorgusunun ardından adli makamlara sevk edilen N.Ç’nin iddiaları kabul etmediği öğrenildi.


Şahıs, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, cezaevine gönderildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.
Hatay Kızılay Başkanı Hatay’da depremzedelerle iftar sofrasında buluştu Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay Güzelburç’taki Kızılay Yaşam Merkezi’nde depremzedelerle iftar sofrasında bir araya geldi. Ramazan ayının yardımlaşma ruhunu öne çıkaran Yılmaz, son depremzede yuvasına kavuşana kadar desteklerinin süreceğini belirtti. Deprem bölgesinde ilk günden itibaren varlığını hissettiren Türk Kızılay’ı Ramazan ayında da afetzede vatandaşları unutmuyor. Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Hatay’ın Güzelburç bölgesinde bulunan Kızılay Yaşam Merkezi konteyner kentinde vatandaşlarla iftar sofrasında bir araya geldi. "Hatay’da son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız" Ramazan ayının; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı olduğunu belirten Kızılay Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, "Biz bugün burada zor günleri birlikte atlatmaya çalışıyoruz. Türk Kızılay’ı olarak her zaman söylediğimiz bir konu var; son depremzede yuvasına kavuşup, yastığa başını huzurla koyana kadar biz buradaki vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ellerini bırakmayacağız. Ramazan ayındayız, Ramazan ayı; rahmet, bereket, yardımlaşma ve iyilik ayı ama aynı zamanda Ramazan ayı sevdiklerimizle bir araya gelme ve bir sofranın etrafında buluşma ayı. O nedenle biz bugün burada Hatay’da kardeşlerimizle bir ekmeği bölüşeceğiz, beraber iftarımızı açacağız. Birbirimizi dinleyerek bu zor günleri atlatmak adına bir aşama daha ilerlemiş olacağız. Ben zor günlerin geçeceğine inanıyorum. Son 1 sene de gördüğümüz şu ki herkes tünelin ucundaki ışığı görmüş durumda bu da zor günlerin geçeceğine inancı pekiştiriyor. Bu günlerde biz halkımızla bir arada olmaya devam edeceğiz. Tekrar herkesin Ramazanı hayırlı olsun" şeklinde konuştu.