YEREL HABERLER - 27 Nisan 2017 Perşembe 16:20

Prof. Dr. Kırbaşoğlu’ndan Öğrencilere “İslam dünyasına açılın” tavsiyesi

A
A
A
Prof. Dr. Kırbaşoğlu’ndan Öğrencilere “İslam dünyasına açılın” tavsiyesi

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İlahiyat Fakültesi Konferans Salonunda Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu tarafından ’’Çağdaş İslam Dünyası, Problemler ve Çözüm Yolları" konferansı verildi.


Prof. Dr. Kırbaşoğlu konferansında, genelde İslam dünyası denildiğinde büyük ölçüde Ortadoğu merkezli düşünüldüğünü ama İslam coğrafyasının yaklaşık üç kıtaya yayılmış, çok geniş ve kesintisiz bir coğrafyaya yayıldığını ifade etti. Prof. Dr. Kırbaşoğlu, “Atlas Okyanus kenarından Fas dediğimiz ama doğru adı Mağrip olan ülkeden cebinizde bir kuruş, üzerinizde bir elbise dahi olmasa ‘selamünaleyküm aleykümselam’ diyerek Endonezya’ya kadar aç kalmadan, soğukta kalmadan yerinize varabilirsiniz. Böyle muhteşem bir medeniyet mirasına sahibiz. Fakat bu medeniyet mirası bizimle tanışmayı onların da bizimle tanışmasını bekliyor. Öğrencilerimizi acilen hangi meslekten olursa olsun İslam dünyasına açılmaları ve oradaki kardeşleriyle tanışmak için ilk adımları atmalarını tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.


İslam dünyasıyla çok güçlü duygusal bağlarımız olduğunu belirten Prof. Dr. Kırbaşoğlu, siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel ve etnik pek çok açıdan genel bilgi verdi. Prof. Dr. Kırbaşoğlu, Türkiye’nin İslam dünyasıyla ilişkilerinde sivil inisiyatif olarak özellikle entelektüel düzlemde yapılabilecekler, bu ilişkileri geliştirmenin önündeki engeller ve bu engelleri aşmak için atılması gereken adımlar konusunda katılımcıları bilgilendirdi.


Dayanışmaya Umut Yolu Topluluğu tarafından düzenlenen konferansın açılışında konuşan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehmus Demir, “Türkiye’de İslam dünyasını en iyi bilen hocalardan birisidir. Bilgilerine mutlaka ihtiyacımız var. Hocamızdan İslam dünyasıyla ilgili vereceği bu konferanstan istifade edeceğiz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.