SAĞLIK - 13 Haziran 2018 Çarşamba 16:22

Sağlıklı bir bayram için beslenmenize dikkat edin

A
A
A
Sağlıklı bir bayram için beslenmenize dikkat edin

Medical Park Gaziantep Hastanesi Beslenme ve Diyetisyen Uzmanı Leyla Kandemir, Ramazan Bayramında metabolizmayı yormamak için beslenme önerilerinde bulundu.

Medical Park Gaziantep Hastanesi Beslenme ve Diyetisyen Uzmanı Leyla Kandemir, Ramazan Bayramında metabolizmayı yormamak için beslenme önerilerinde bulundu.


İnsanların sıcaklar nedeniyle yorucu bir Ramazan ayı geçirdiklerini belirten Kandemir, “Ramazan ayı boyunca sıcak pideler, keyifli davetler, güllaç ve bir o kadar da tehlikeli yiyeceklerin tüketiminin ardından gelen Ramazan Bayramı’nda kişilerin beslenmelerine dikkat etmeleri gerekiyor. Bir ay boyunca farklı bir beslenme düzeninin yanı sıra iftar ve sahurdan oluşan az öğün sayısına alışmış metabolizma, bayramın gelmesiyle öğün sayısındaki artış ve fazla beslenme isteğiyle olumsuz etkilenebilir" dedi.


Bayramda metabolizmanın alışmış olduğu bir aylık düzenin dışına çıkacağını anımsatan Kandemir, özellikle bazı rahatsızlıkları olanların dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Kandemir, “Yüksek kalorili ve şeker içeriği yüksek besinlerin tüketiminin tansiyon, diyabet, mide yanması, reflü, şişkinlik ve kalp-damar hastalıklarına sebep olabilir. Daha ilk günden önceki beslenme alışkanlığımıza geçerken dikkat etmeliyiz. Bu nedenle bayramın ilk günü kahvaltıyı sakın atlamayın. Güne güzel sağlıklı bir kahvaltıyla başlayın. En büyük tuzak olan ikram ve açık büfelerin hepsine evet dememek için açlığımızı kontrol altında tutacak şekilde öğün alışkanlığınızı sağlayın” şeklinde konuştu.


Kişilerin ara öğünlerini, şekerlerini kontrol edecek şekilde meyve suyu, süt, badem ve meyve gibi karbonhidrat ve proteinli gıdalardan seçmeleri gerektiğinin altını çizen Kandemir, "Hamur tatlıları ve şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlıları tercih edin. Günde en az 2 litre su içmeyi ihmal etmeyin. Çay ve kahve tüketimine dikkat edin. Fazla kafein tüketmek özellikle şu sıcak günlerde yaşlılar ve tansiyon hastaları için riskli olabilir. Yağda kızartmalardan, hamur işlerinden uzak kalmaya çalışın. Bayramda sevdiklerinizle sağlıklı ve mutlu sofralarınız olsun" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.