GENEL - 24 Mayıs 2016 Salı 16:44

Şahin Dünya İnsani Zirvesi'nde Savaş Mağduru Kadın Ve Çocukları Anlattı

A
A
A
Şahin Dünya İnsani Zirvesi'nde Savaş Mağduru Kadın Ve Çocukları Anlattı

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, belediye ile Kadın ve Demokrasi Derneğince (KADEM) İstanbul’da gerçekleştirilen Dünya İnsani Zirvesi’nde, ’Savaş mağdurları, kadın ve çocuklar’ konulu panelde konuşma yaptı.
Lütfi Kırdar Kongre Merkezi Rumeli A Salonunda Prof. Dr. Aşkın Asan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, KADEM Genel Başkanı E. Sare Aydın Yılmaz, Prof. Dr. Murat Ali Yülek ve Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir konuşmacı olarak yer aldı. Dünyada yaşanan adaletsizlikleri anlatan Fatma Şahin, Suriyeli göçmenler sorununu çözmek için kamu, kurum ve kuruluş ile sivil toplum örgütleriyle beraber çalıştıklarını vurgulayarak, sorunları 4 başlık altında topladıklarını belirtti. Sorunların hızlı çözümü için anketler yaparak araştırma yaptıklarını anlatan Şahin, “En önemli ilk başlığın eğitim olduğunu gördük. Çok hızlı bir şekilde yönetmeliğin değişmesi için Milli Eğitim Bakanımızın yanına gittik. Çok hızlı bir şekilde yönetmeliği değiştirdik. Okulların kullanımıyla ilgili kısımda tekli öğretim aslında ne kadar yüksek bir fedakârlık yapıldığını gösteriyor. Tekli öğretime geçmeye çalışan bir eğitim politikasından yeniden ikili eğitime geçiyorsunuz. Sabah 9’da okula giden çocuk sabahın 6’sında ezanla beraber evden çıkmak zorunda. Çünkü Suriyeli mülteci bir çocukla sırasını paylaşmak durumunda. İkili öğretime geçtik ve bu 3 bin rakamını şu anda 60 binlere çıkardık iki yılda" dedi.
30 bin çocuğun hala sistemin dışında kaldığını dile getiren Şahin, hızlı bir şekilde okul yapılması gerektiğine işaret ederek, 8 bin dersliğe ihtiyaç olunduğunu aktardı.
SURİYELİ YETİŞMİŞ BEYİNLERİN İSTİHDAMINA YÖNELİK KOTA UYGULAMASI
Alınan her kararın sorunu bitirmediğini anlatan Şahin, “Kadınlar önce Türkçe öğrenmeyi çok talep etmediler, bir an önce döneceklerini düşünüyorlardı ama 5 yıl geçti. Bir nesil kayboluyor, hayatlar geçip gidiyor, çocuklar genç oluyor. O yüzden Türkçe öğrenme talebi arttı. Biz bunları hızlı bir şekilde yerine getirmeye çalışıyoruz. Yani aldığımız her kararın yanında yeni bir destek sistemini hayata geçirmemiz gerekiyor. O yüzden çok kuvvetli projeler üretmeliyiz. Özellikle sizlere ihtiyacımız var başarmak ve sürdürülebilir açısından” şeklinde konuştu.
Suriyelilerin istihdamı konusunda da çalışmalar yaptıklarını anlatan Şahin, “İşsizlik bütün dünyanın sorunu fakat doktor gidiyor, iyi yetişmiş adamı kaçırıyoruz. Hiç olmazsa Suriyeli öğretmen Suriyeli çocuğu eğitsin, Suriyeli doktor Suriyeli hastaya baksın dediğimizde iki senemiz geçti. Daha yeni kariyer yapmışları sistemin içerisinde tutmak için çalışma yapıyoruz. Yani çok mücadele ediyoruz. Aldığımız her karar kendiliğinde alınmıyor. O kadar çok mücadele etmemiz gerekiyor fakat gözümüzün önünde biz yaşıyoruz. Ve iyi yetişmiş beyinler gidiyor. O yüzden akademik olarak iyi yetişmişleri sistemin içerisinde tutmamız gerekiyor. Kendi işsizimizi korurken, kendi esnafımızı korurken onları ‘nasıl entegre edeceğiz’ dedik ve bir kota sistemi yaptık. O kotayla Suriyeli mülteci çalıştıralım ki ben kendi işsizime de bir şey söyleyeyim. Veya kendi yoksuluma da ‘başkanım Suriyelilere destek veriyorsunuz’ dedikleri bir negatif algıyla da yeni kutuplaştırmalara, yeni milliyetçiliklere dönüşüyor. İşte entegrasyon, adaptasyon dediğiniz şey bir ve beraber yaşamadan geçiyor” dedi. Suriyeli mültecilerin göçüyle su, yol, konut ve daha bir çok alanda ihtiyacın artığını anlatan Şahin, Suriye’deki iç savaşın bitmesi için çok net bir duruş sergilenirken, dünya barışı içinde hızlı karar alan sistematik bir çalışma modelinin hayata geçirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Sare Aydın Yılmaz ise "Savaşın gölgesinde var olma mücadelesi-Suriyeli sığınmacı kadınlar" başlığıyla yaptığı sunumda, ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli kadınların yaşadığı sorunları anlattı. Sığınmacıların durumlarını iyileştirmek ve sağlıklı bir entegrasyon süreci yaşamalarını sağlamak için yapılması gerekenleri aktaran Aydın, bu konuda herkesin üzerine düşen ulusal ve uluslararası sorumluluklara dikkat çekti.
Her savaşta olduğu gibi Suriye’deki savaşta da en ağır bedeli kadınlar ve çocukların ödediğini ifade eden Aydın, "Ailelerini, eşlerini, yakınlarını savaşta kaybeden ülkelerindeki fiziksel, cinsel baskı ve zulümden çocuklarını ve kendilerini korumak için kaçan milyonlarca kadın kaçış sırasında ve sonrasında fiziksel ve cinsel istismara maruz kalmakta, fuhşa zorlanmakta. Binlerce Suriyeli kadın bir savaş yöntemi olarak tecavüze maruz kalmakta. Bugün milyonlarca kadın sessizlik ve yılgınlık içinde kendilerine uzanacak bir yardım eli bekliyor. Bu kadınların durumlarını iyileştirmek için üzerimize düşen tüm ulusal ve uluslararası sorumlulukları bir an önce yerine getirmeliyiz. Hükumetlerin eğitim, ekonomi gibi alanlarda etkin ve hızlı yasal düzenlemelerle sığınmacıların sosyal uyumunu kolaylaştırması, sığınmacıların yerel halk tarafından fiziksel, cinsel, ekonomik, psikolojik olarak istismar edilmesini önleyici düzenlemeler yapılması, karar alma mekanizmalarına sığınmacıların katılmasını sağlayarak etkin ve kalıcı çözümler geliştirilmesi gerekmektedir" şeklinde konuştu.
Panelde, tecrübe paylaşımları yapılarak, kamu kurumları, yerel yönetimler ve uluslararası kuruluşlar için değişen ihtiyaçlar, çıkarılan dersler ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgilendirici bir kanal oluşturulması hedeflendi. Ana mesajı Suriye’de süren iç savaşa son verilmesi ve barışın sağlanması olarak belirlenen etkinlikte, eğitim, sağlık, sosyal uyum ve istihdam konusunda Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin yaklaşımı katılımcılara anlatıldı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan ve şehrin genel durumu ile belediyenin sosyal hizmet modelini anlatan kısa film gösteriminin gerçekleştirildiği panelde, savaştan dolayı ülkelerini terk ederek Türkiye’ye sığınan kadın ve çocukların sorunlarına da dikkat çekildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.
Bayburt Bayburt’ta 4 kişinin yaralandığı trafik kazası güvenlik kamerasına yansıdı Bayburt’ta iki otomobilin çarpıştığı ve 4 kişinin yaralandığı trafik kazası, güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza, Bayburt merkez Tuzcuzade Mahallesi, Sıla Kent Konutları önünde meydana geldi. Kazada ikisi sürücü olmak üzere toplam 4 kişi yaralandı. Camları, aynaları paramparça olan, kaput kısmı tamamen hurdaya dönen iki aracın karıştığı kaza ise etrafta bulunan iş yeri güvenlik kameralarına yansıdı. Bayburt merkez Köprülü Kavşak yönüne seyir halinde bulunan 69 AG 003 plakalı otomobil, şehir merkezi istikametine gelen 69 AS 030 plakalı otomobile dönüş yaptığı esnada çarptı. Çarpmanın etkisiyle yoldan çıkan otomobil etrafta marketin, evlerin bulunduğu yola devrildi. 69 AS 030 plakalı otomobil içerisinde bulunan 1’i sürücü 3 kişi, 69 AG 003 plakalı otomobildeki sürücü yaralandı. Market çalışanlarının ve etraftan geçen vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Devrilen otomobilde sıkışan bir kişi ve diğer 2 yaralı araçtan çıkarıldı, sağlık ekiplerince yaralılara ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldı. Yaralılar ambulanslarla Bayburt Devlet Hastanesine tedavileri yapılmak üzere götürüldü. Hurdaya dönen otomobil, olay yerine çağrılan çekici yardımıyla yoldan kaldırıldı. İş yeri güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilen görüntülerde, anayoldan gelen 69 AG 003 plakalı kırmızı aracın, hatalı dönüş yapan 69 AS 030 plakalı araca sert bir şekilde çarptığı görüldü.
Erzincan Erzincan’da tarım bölümü öğrencileri hem öğreniyor, hem üretiyor Erzincan’da meslek lisesi öğrencileri okulun bahçesindeki serada fide yetiştiriciliği yaparak hem öğreniyor hem de ekonomiye katkı sunuyor. Tarım bölümü öğrencileri, serada teorik eğitimlerini uygulama fırsatı buluyor. Erzincan İl Millî Eğitim Müdürlüğü’nün destekleri ile kurulan seralarda sebze fidesi üretim faaliyeti 2020 yılında başlayarak Tarım Alanı öğretmen ve öğrencileri tarafından kurulduğu yıl 30 bin sebze fidesi üretimi gerçekleştirildi. 2021 yılında Covid-19 nedeniyle uzaktan eğitim yapıldığı için, sebze ve aromatik bitki fidesi üretim faaliyetleri öğrencilerin okulda olmaması nedeniyle Tarım Alanı öğretmenleri tarafından yapıldı. Okul serasının üretim kapasitesi, pandemi olmasına rağmen, 2021 yılında iki katına çıkarılarak 60 bin adet fideye ulaştı. 2022 yılında ise mevcut serada tam kapasiteye ulaşılarak 90 bin sebze ve aromatik bitki fidesi üretildi. 2023 yılında da serada 95 bin fide üretimi yapıldı. Bu sene ise 110 bin fide üretimi yapıldı. Serada, domates, biber, hıyar, kabak, kavun, karpuz, lahana, patlıcan ve 3 cins aromatik bitki olarak reyhan, kekik, fesleğen üretimi olmak üzere toplamda 35 farklı tür fide üretimi yapılıyor. Üretimde yerelde halkın lezzet olarak en çok tercih ettiği ata tohumları kullanılmaya özen gösterilirken, ticari anlamda üretim yapmak isteyenler için yüksek verimli hibrit türlerin de üretimi gerçekleştiriliyor. Kullanılan tohumların genelde ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 30 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticiler için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı vatandaşlardan oldukça rağbet görüyor. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 11. sınıf öğrencisi Tuba Bakartepe, “Biz derste gördüğümüz teorik işlemleri serada uygulayabiliyoruz. Serada fidelerimizi yetiştiriyoruz. İlaçlaması, gübrelemesi, sulaması hep bizim elimizden geçiyor. Organik gübreyle kendimizin yetiştirdiği fideleri halkımıza sunuyoruz.” dedi. Erzincan Gül Celal Toraman Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdür Başyardımcısı Abdullah Çiftçi’de, “Okulumuzun üretim üssü olan seramızdayız. Bu serada öğretmen ve öğrencilerimizle 100 binin üzerinde fide üretilmiş durumda. Kullanılan tohumların genelinin ata tohumu olması, üretilen fidelerin piyasa fiyatlarına nispeten en az yüzde 20 daha ucuz olması, hastalıklara dayanıklı olmaları, çeşitlerin doğru olarak verilmesi, ticari olarak üretim yapan üreticilerimiz için ise yüksek verimli hibrit türlerin de olması gibi nedenlerden dolayı halkımızın talebi fazla olmaktadır. Ayrıca üretilen fideler sosyal projeler dahilinde ihtiyaçlı ailelere ücretsiz olarak verilerek, öğrencilerimiz nezaretinde söz konusu ailelerin üretim faaliyeti yapmaları ve ailelerin geçimlerine katkı sağlamaları hedeflenmektedir." dedi.