GENEL - 20 Ekim 2018 Cumartesi 17:00

ŞSM’nin açılışına sayılı günler kaldı

A
A
A
ŞSM’nin açılışına sayılı günler kaldı

Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Gaziantep’in kültür-sanat hayatına farklı bir boyut kazandıracak Şehitkamil Sanat Merkezi’nin açılışına sayılı günler kala mimarlarla birlikte inceleme gezisi gerçekleştirildi.

Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Gaziantep’in kültür-sanat hayatına farklı bir boyut kazandıracak Şehitkamil Sanat Merkezi’nin açılışına sayılı günler kala mimarlarla birlikte inceleme gezisi gerçekleştirildi. Mimarlarla birlikte ŞSM’yi inceleyen Fadıloğlu, amaçlarının yaşayan bir mekan elde etmek olduğunu vurguladı.


Gaziantep’in kültür ve sanat hayatına yeni bir renk katacak Şehitkamil Sanat Merkezi’nin (ŞSM) yapım çalışmalarında sona yaklaşıldı. Toplam 5 bin 550 metrekare büyüklüğünde inşa edilen Şehitkamil Sanat Merkezi’nin içerisinde 400 kişilik çok amaçlı salon, sergi salonu, açık amfi alanı, VİP salonu, prova salonları, telli çalgılar, vurmalı çalgılar, ses ve piyano atölyeleri, fotoğraf, ebru, resim, hat atölyeleri, kütüphane, yönetim ofisleri ile kafeterya bulunuyor. Şehitkamil Sanat Merkezi’nin önümüzdeki günlerde halkın hizmetine sunulması bekleniyor.


Gaziantep Mimarlar Odası Başkanı Hasan Özgür Girişken ve beraberindeki mimarlar, Şehitkamil Sanat Merkezi’ni yerinde inceledi. Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu ile Şehitkamil Belediye Başkan Yardımcısı Murat Özgüler, katılımcılara yapıyla ilgili teknik bilgiler verdi, sorulan soruları yanıtladı.


“65 farklı bakış açısının içerisinde en ideali yakalandı”


Gezi sonrası açıklamada bulunarak Şehitkamil Sanat Merkezi’nin birçok ihtiyaca cevap verebilecek şekilde tasarlandığını dile getiren Rıdvan Fadıloğlu, “Öncelikle yapının bu noktaya gelmesinde emeği olan Gaziantep Mimarlar Odası’nın bundan önceki yönetimine, mevcut yönetimine yürekten teşekkür ediyorum. Hakikaten bizi onlar yüreklendirdiler. Bu bir sanat merkezi yapma fikrini ortaya koyduğumuzda onlar haklı olarak, eğer nitelikli bir yapı istiyorsanız yarışma projesi düzenlenmeli dediler. Biz de kamu kuruluşları olarak yarışma projelerinden hep korkmuşuzdur. Acaba sıkıntı olur mu, şurasına dokunulur mu, dokunulmaz mı gibi sıkıntılar vardı. Sağ olsunlar mimarlarımız bize yol gösterdiler. Sonunda karar kıldık ve ulusal bir yarışma yapıldı. Toplamda 65 projenin yarıştığı bir yarışma oldu. Birinci olan projeyi yaptık. Biz aynı zamanda bir farkındalık oluşturduk. Yıllardır bu korku vardı ama ben şahsen inanıyorum ki bundan sonraki süreçlerde eğer acele etmiyorsanız mutlak suretle yarışma projeleriyle daha iyiyi bulma imkanı oluyor. Çünkü önünüze bir sürü örnek olacak. Aksi takdirde hangi mimarla konuşuyorsanız, onun bakış açısının ötesinde bir bakış açısı yakalamanız mümkün değil. 65 farklı bakış açısının içerisinde en ideali yakalandı. Bu konuda da jüriye teşekkür ediyorum. Hakikaten nitelikli bir proje seçildi. Nihayetinde Gaziantepli bir müteahhidin burayı yapıyor olması ayrı bir değer oldu. Tabi bizim bakış açımızı, kaliteyi, estetikle ilgili kaygılarımızı biliyor olması nitelik kazandırmış oldu. Bizim bugünden sonraki amacımız burayı yaşayan bir mekan haline getirmek. Bugünden sonra kentimiz bu yapıya sahip çıkacak, buranın aktivitelerini arttıracak. Biz de el ele gönül gönüle tüm kamu kurum ve kuruluşları, bütün sivil toplum kuruluşlarıyla burayı yaşayan bir yer haline getireceğiz. Emeği geçen tüm ekip arkadaşlarıma ve Gaziantep Mimarlar Odası üyelerine teşekkür ediyorum” dedi.


“Diğer kamu kurumları için de örnek olması gerektiğini düşünüyoruz”


Yapıya ilişkin değerlendirmede bulunan Gaziantep Mimarlar Odası Başkanı Hasan Özgür Girişken ise, “Öncelikle bu yapının gerçekleşme sürecinde ulusal mimari yarışmasıyla elde edilmesi için Gaziantep Mimarlar Odası’nın öncü olmasından ben gurur duyuyorum. Uzun yıllar sonra ilk defa ulusal yarışma yöntemiyle elde edilen bir binayla uzun yıllar sonra şehirde yapılan bence en güzel binanın aynı bina olması tesadüf değil diye düşünüyorum. Bu süreçte Şehitkamil Belediyesinin ulusal mimari yarışması düzenlemesi, bu tasarımın gerçekleştirilmesini sağlaması ve süreci çok iyi yönetmesi dolayısıyla şehrin önemli bir yapı kazandığına inanıyorum. Şehitkamil Belediyesi tarafından atılan adımların, şehre kazandırılan bu önemli eserin diğer kamu kurumları için de örnek olması gerektiğini düşünüyoruz. Tüm mimarlar olarak biz yapıyı çok beğendik, eleştirebileceğimiz bir yönü de yok. Şehitkamil Belediyemize tekrar teşekkür ediyoruz. Gaziantep’e bu yapının hayırlı olmasını diliyoruz. Yapının uzun yıllar güzel hizmet vermesini temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı.


“Şehrimizin sanatsal gelişimi açısından da çok önemli olduğunu düşünüyorum”


Yapıyla ilgili görüş belirten Yüksek Mimar Muhtar Küçükkömürcü, “Öncelikle Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu’nu böyle bir projeyi hayata geçirdiği için kutluyorum. Şöyle ki bu eser kamusal yapıların nasıl elde edilmesine dair bir önemli bir örnektir. Ulusal ölçekli bir mimari proje yarışmasıyla bu yapının projesi elde edildi. Yaklaşık 65 proje katıldı bu yarışmaya, ülkemizin çeşitli illerinden ve Gaziantep’ten 10 mimar arkadaşımız bu yarışmaya katıldı. Konunun uzmanı mimarlar tarafından oluşan jüri üyeleri çok titiz bir çalışmayla projeyi seçtiler. Proje gerçekten Gaziantep’in geleneksel han yapısına örnekli bir iç avlu ve bunun etrafında oluşan dekorasyonlardan müteşekkil yapıya sahip. Kentimizin çeşitli sanatsal etkinliklerini bu çatı altında toplamış olması da çok önemli. Şimdiye kadar çeşitli sanat grupları amatör ya da profesyonel sanat grupları, mekan sıkıntısı çekmekteydiler. Bu açıdan da tamamlanan yapının şehrimizin sanatsal gelişimi açısından da çok önemli olduğunu düşünüyorum. Yapımcı firma da çok titiz bir şekilde projenin yapım aşamasını uygulamış, onları da yürekten kutluyorum. Sanıyorum kamusal yapıların elde edilmesi konusunda çok önemli bir örnek teşkil etmiştir. Emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum, projenin kentimize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da vektörlere karşı ilaçlama çalışmaları sürüyor Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kent genelinde ilaçlama çalışmalarını aralıksız bir şekilde sürdürüyor. Belediyeden yapılan açıklamada, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Dairesi Başkanlığı Veteriner İşleri ve Halk Sağlığı Şube Müdürlüğü İlaçlama Birimi ekipleri, sivrisinek, karasinek, yakarca, kene ve benzeri haşere popülasyonlarının insan sağlığını tehdit etmeyecek düzeyde tutulması ve bunlardan bulaşabilecek sıtma, tifo, kolera, dizanteri, sarıhumma, şark çıbanı gibi hastalıkların önlenmesi için bilimsel mücadele yöntemleriyle ilaçlama çalışmalarına hız verdi. İlaçlama faaliyetleri; 274 personel, 80 adet araç, 34 adet holder, 1 adet traktör holderi, 15 adet atomizör, 50 ulv cihazı, 200 adet sırt pompası, 1 adet misblower, 5 adet termal sisleme cihazı ile 17 ilçe ve 1046 mahallede sürüyor. İlaçlama çalışmaları, sivrisinek ve karasinek larvalarına karşı havuz, göl, gölet, kanalizasyon, sazlık alanlar, bataklıklar, fosseptikler, birikinti sular, bodrum suları, süs havuzları, hayvan gübrelerinin biriktiği alanlar, ahırlar, organik atıkların toplandığı ve biriktiği yerler, çöplükler, çöp konteynırları, çöp aktarma istasyonları vb. üreme alanlarında belli periyotlarla yapılıyor. İlaçlama hizmetleri, mühendisler gözetiminde yıl boyunca Sivrisinek, karasinek, tatarcık gibi zararlıların erginlerine karşı üredikleri, beslendikleri, barındıkları ve dinlendikleri tüm alanlarda biyosidal ürünler, araç ve cihazlar kullanılarak devam edecek.
Ankara AYM üyeliğine seçilen Çınar için yemin töreni düzenlendi Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeliğine seçilen Ömer Çınar, düzenlenen törenle ant içip, cübbe giyerek görevine başladı. Anayasa Mahkemesi’nin 62. kuruluş yıldönümü ve yeni üye Prof. Dr. Ömer Çınar’ın göreve başlaması dolayısıyla tören düzenlendi. Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirilen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaköse ile birçok yargı mensubu katıldı. Törende açılış konuşmasını gerçekleştiren AYM Başkanı Kadir Özkaya, AYM’nin yeni üyesi Ömer Çınar’ı tebrik etti. Ülkeye hayırlara vesile olmasını dileyen Özkaya, ”Liyakatli üyelerden oluşan AYM’nin yeni üyesinin kendisinden beklenen katkıyı sağlayacağını umuyorum” dedi. "Hakimler özgürce karar vermelidirler" Hakimlerin kimsenin etkisinde kalmadan tarafsız bir şekilde karar vermesi gerektiğini ifade eden Özkaya, “Adaletin sağlanması bakımından en önemli sorumluluk hakimlere düşer. Hakimin terazisi hep doğru tartmalıdır. Hiçbir neden onları hakkı ayakta tutmaktan alıkoymamalıdır. Örnek ahlak sahibi olmalı, kişilik ve vicdanlarını kirletmemelidirler. Herhangi bir dışsal etki altında kalmadan özgürce karar vermelidirler. Bağımsız ve tarafsız yargının varlığı bağımsız ve tarafsız hakimlere bağlıdır” diye konuştu. “Gazze’deki ikiyüzlülüğü kabul etmiyorum” İsrail’in Gazze’ye yaptığı zulmü kabul etmediklerini vurgulayan Özkaya, “Millet olarak ortak menfaatlerimiz için kenetlenip çalışmalıyız. Gazze başta olmak üzere zulümlere karşı gösterilen ikiyüzlülüğü kabullenemediğimizi dile getirmeyi bir görev biliyorum. İnsanlığa adaleti anlatan devletlerin zulme ve haksızlığa gözlerini ve vicdanlarını kapatmaları, insanlığı gelecek adına umutsuzluğa sevk etmektedir” dedi. Özkaya’nın konuşmasının ardından AYM’nin yeni üyesi Çınar kürsüde yemin etti.
Erzurum Tarih Derneği ve Türk Ocakları’ndan 24 Nisan tepkisi ABD ve Fransa gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı olarak anma günü olarak kabul etmesine tepki gösteren Erzurum Tarih Derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırımın belgelerle ortada olduğunu söylediler. Konuyla ilgili olarak ortak bir basın açıklaması yapan Prof. Dr. Ömer Özden ile Av. Nizam Işık, 24 Nisan 1915 yılında asıl soykırıma uğrayanların Doğu Anadolu’da yaşayan Türkler olduğunu belirterek, asıl bunun dünya gündemine oturtulması gerektiğini ifade ettiler. ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerin 24 Nisan’ı Ermeni Soykırımı Anma Günü ilan etmesinin yıl dönümünde ortak bir açıklama yapan Erzurum Tarih derneği Başkanı Prof. Dr. H. Ömer Özden ile Türk Ocakları Erzurum Şube Başkanı Av. Nizam Işık, şu ifadeleri kullandılar: “24 Nisan 1915 tarihinde, Ermenilerin Türklere yönelik tedhiş ve terör eylemlerine karşı bir tedbir olmak üzere Osmanlı Devleti’nin Sevk ve İskân Kanunu, bir tehcir değil, Ermenileri iskân etme kanunudur. Bu kanun gereğince Ermeni nüfus hem güvenli bölgelere nakledilmiş ve orada iskan edilmiş hem de Osmanlı ordusuna karşı yapabilecekleri suikastler önlenmeye çalışılmıştır. Bu iyi niyetli girişim, sonraki zamanlarda ters döndürülerek bir soykırım yapıldığı gibi yalan bir beyanın etrafında insanlar aldatılmaya çalışılmış ve Türk toplumuna ve devletine yönelik bir karalamaya dönüştürülmüştür. 1918 yılında Anadolu coğrafyasında Ermenilerin Türklere karşı yapmış oldukları soykırım ise belgelerle ortadadır. 1915 yılında çıkarılan yasanın bir sevk ve iskan yasası olduğu da yine belgelerle ortadadır. Tarih ise belgelerden yola çıkılarak yapılan bir bilimdir. Belgeden yoksun anlatılan hiçbir olayın kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır. Bu bakımdan her 24 Nisan’da karşımıza çıkarılan sözde Türklerin Ermeni kıyımı yaptığı gibi bir yalanı artık bütün ülkelerin anlamasını ve bu yalanın artık tutmadığını görmelerini istiyoruz. Asıl soykırıma uğrayan Doğu Anadolu’da yaşayan Türklerdir ve asıl dünya gündemine oturtulması gereken budur. Doğu Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde ortaya çıkarılan toplu mezarlar bunun en önemli kanıtıdır ve batılı ülkelerin özellikle de Amerika ve Fransa’nın artık bunu görüp anlaması gerekmektedir. 24 Nisan’da bir sözde Ermeni kıyımının yapıldığı iddiasını Türk Ocakları Erzurum Şubesi ve Erzurum Tarih Derneği olarak kınıyor ve böyle bir iddianın asılsız olduğunu tüm dünya kamuoyuna açıkça ilan ediyoruz.”