- 17 Kasım 2017 Cuma 15:03

Tekno-Katalog Tanıtım Toplantısı Gerçekleşti

A
A
A
Tekno-Katalog Tanıtım Toplantısı Gerçekleşti

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) TargeT Teknoloji Transfer Ofisi ve Devlet Malzeme Ofisi işbirliğiyle, GAÜN Senato Salonu’nda düzenlenen Tekno-Katalog toplantısı gerçekleşti.

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) TargeT Teknoloji Transfer Ofisi ve Devlet Malzeme Ofisi işbirliğiyle, GAÜN Senato Salonu’nda düzenlenen Tekno-Katalog toplantısı gerçekleşti.


Toplantıda konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, son zamanlarda devletin birçok kurumunda çok önemli atılımlar olduğunu, hatta bazı noktalarda özel sektörden daha fazla risk alma becerisi gösterildiğini belirtti.


Kurum içi girişimcilik ruhunun yeni yapılanmaya dönüşmesi önemli


Devlet Malzeme Ofisi’nin girişimcilere yönelik kendi kurum içi girişimcilik ruhunu yeni yapılanmaya dönüşmesine yönelik attığı adımları takdirle karşıladığını ifade eden Prof. Dr. Gür, Tekno-Katalog da kısmi sınırlama yapılarak Teknoparklarda yer alan firmaların üretiminin yer alması, üniversitelerdeki Teknoparkları desteklemek içinde önemli bir altyapı olduğunu vurgulayarak, “Dışarıdan herhangi bir girişimci değil de denetimli, proje bazlı çalışan ve devletin kurumları tarafından denetlenip, raporlanmış birimlerin bu programda olması önemli. Bildiğiniz gibi genellikle ürünler yapılır, bir girişimcimiz hayalini gerçekleştirir ama bu ürün gerçekten piyasada kullanıldığı zaman istenilen fonksiyonel faydayı verip, vermeyeceğini anlaşılır. Bunun için de ürünün fonksiyonel netliğinin kazanması için belli zaman ve belli oranda kullanılıp, aynı zamanda avantaj ve dezavantajın ortaya çıkması gerekiyor. Girişimci piyasaya bir ürünü sürüp bunu genel alıcılarla paylaşamadığı zaman ürünün niteliği anlaşılamıyor. Tekno- Katalog ile devletin desteği ve garantörlüğü altında aynı zamanda bu ürünlerin piyasada kullanılabilirliğini ve ürünlerde çıkabilecek yeni modellemelerinde altyapısı oluşturulabiliyor. Bir sorun çıktığında alıcı uç organla, girişimci birbiri ile hiç muhatap olmadan Devlet Malzeme Ofisi’nin bu işteki garantör olduğu bu sistemi çok önemsiyorum. Böylece, Devlet Malzeme Ofisi gibi kurumsallaşmış bir yapının alınan ürünü kendi gamına koyarak pazarlamanın en yüksek trendini oluşturmuş oluyor” dedi.


GAÜN, fikrin çıkış noktasında en önemli etken


Teknoloji geliştiren girişimci ve KOBİ’lere kamu tarafından verilebilecek en önemli desteklerden birisinin de onların ürünlerini satın almak ve kullanmak olduğunu söyleyen GAÜN TargeT Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdürü Ekrem Tekin, “Devlet Malzeme Ofisi çalışanları iki yıl önce kurumumuzu ziyaret ettiklerinde, Teknolojik girişimcilerimizin ürünlerini satın almak ve kamuya kullandırmak için bir kanal oluşturmalarının faydalı olacağı şeklinde görüş beyan etmiştik. Türkiye’nin gerçekten ihtiyacı olan ‘kamuya ürün satmak’ olayında, ‘Merkezi Satın Alma’ olarak neler yapabilecekleriyle ilgili konuyu Devlet Malzeme Ofisleri Genel Müdürlüğü’ne kadar taşıyıp, projelendirmişler. Tekno-Katalog’un teknik altyapısı, programı oluşturmuş ve geliştirmişler. Fikrin çıkış noktasında en önemli etken Gaziantep Üniversitesi olduğu için Tekno Katalog’un tanıtım toplantısının lansmanı için toplandık” şeklinde konuştu.


Firmalarımıza yeni pazar kanalı açıyoruz


Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdür Yardımcısı İsmet Keskin ise, Türkiye’de kamu alımlarının iki yöntemi olduğunu, Kamu İhale Kanuna göre ihalelere katılmak suretiyle kamuya mal satılabildiğini ya da Devlet Malzeme Ofisinin tedarikçisi olmanız halinde ihale prosedürüne tabi olmadan bir satış yapılabildiğini ifade ederek, “Kamu ihaleden farklı olan yanımız, marka, model ve firma tercihi yapma şansı olan bir model olması. Dolayısıyla esnek bir alım mevzuatımız var. 2016 Yılı itibariye dört milyar doları geçen bir ciroya sahip durumdayız. Türkiye’de bütün kamu, kurum ve kuruluşlara hizmet eden bir Genel Müdürlüğümüz var. Özel sektöre satışımız yok. Bu toplam ciromuzun yüzde 75’ini de katalog sistemimiz üzerinden gerçekleştiriyoruz. Genel Müdürlük olarak ana görevimiz kamunun ihtiyacı olan ürünü en uygun ve kaliteli bir şekilde almak olarak özetleyebiliriz. Özellikle son yıllarda yerli üreticimizin desteklememiz gerektiğinin farkında olan bir kurumuz. Bu doğrultuda birçok farklı uygulamalara geçtik. Genel Katalog dışında Cazibe Merkezi katalog adı altında, Cazibe Merkezlerinde yer alan 23 ilimizdeki üreticilerimizi genel katalogdan daha esnek, olumlu ve onlara avantaj sağlayan şartlarda onları katalog içerisine aldık. Yine Kobilerimizi desteklemek amacıyla Kobilerimiz için benzer bir destekleme yaptık. Şu anda da Teknokentlerde faaliyette bulunan girişimcilerimizin ürettiği ürünleri, kamuya kazandırmak, onlara markalaşma ve ticarileşme imkânı sağlamak amacıyla ve pazar kanalı açmak adına bir girişimde bulunduk. Böylece bu kanalda üretilen ürünleri kamuya kazandırmaya çalışacağız” ifadelerini kullandı.


Hayallerinize, hikayemizi ortak etmeye geldik


Tekno-Katalog’un lansman sunumunu gerçekleştiren Devlet Malzeme Ofisi Tanıtım Müdürü Suat Yamaç, Devlet Malzeme Ofisi’nin, Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan ve o günden bugüne kamu kurum ve kuruşları adına merkezi satın alma işini yürüten bir kurum olduğunu belirterek, “Şeffaf, hızlı, etkin alım süreçleriyle kamu kurumlarıyla, tedarikçiler arasında köprü vazifesi görürken her geçen gün etkinliğini artıran bir kurum haline geldik. Ülke olarak kamu alımlarında çok önemli bir dönemden geçiyoruz. Kalkınma hamlemizi gerçekleştirmeye ve üretmeye çalışıyoruz. Yüksek teknolojili ve katma değerli ürünler üretmemiz gerekiyor. Kamu alımlarını bu noktada kullanmak zorundayız. Bugün sizlerle hikâyemizi paylaşmaya ve hayallerinize, hikayemizi ortak etmeye geldik. Yaklaşık iki yıl önce Gaziantep Üniversitesi’nin girişimcilik etkinliği ARGETİ’ de Teknokent firmalarıyla tanıştık. Stantları dolaşırken birçoğunun potansiyel müşterisinin kamu olduğunu gördüm. Biz kurum olarak neden burada değiliz sorusu; o gün bizim kurum içi girişimcilik serüvenimiz başlangıcı oldu. Sonrasında, pek çok Teknokent, girişimci ve akademisyen ile buluştuk. Sanayi süreci ile girişimcilik sürecini birleştirerek ele aldık ve projemizi başlattık” dedi.


Toplantıya GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Metin Bedir, Rektör Danışmanı Doç. Dr. Necip Fazıl Yılmaz, Gaziantep TEKNOPARK Genel Müdürü Yrd. Doç. Dr. Deniz Vuruşkan, TargeT Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdürü Ekrem Tekin, Teknoloji Transfer Ofisi Uzmanları, Gaziantep TEKNOPARK Uzmanları ve Gaziantep TEKNOPARK’ tan pek çok firma katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Başkan Sadıkoğlu: “Yerinde dönüşüm desteği artırılmalı” Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın Mart ayı olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Hakan Er başkanlığında düzenlendi. Toplantıya davetli olarak katılan Malatya Vergi Dairesi Başkanı Ahmet Balıkçı, Malatya TSO Meclis Üyelerinin vergi dairesi özelinde karşılaştığı sorunlar hakkında yönelttiği sorularına cevap verdi. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Mart ayı olağan Meclis Toplantısında konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, yerinde dönüşüm desteğinin artırılması gerektiğine vurgu yaparak, “Müteahhit üyelerimizden aldığımız bilgiye göre bugün 100 metrekare bir dairenin ortalama bedeli vatandaşa 2,5 milyon TL. Haydi, bu maliyetin 1,5 milyon TL’sini hibe artı kredi olarak devletimiz karşılıyor. Geriye kalan 1 milyon TL vatandaşa kalıyor. Büyük depremler yaşamış, işini ve evini kaybetmiş depremzede vatandaşımız bu 1 milyonu nasıl karşılayabilecek?” diye sordu. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası’nın Mart ayı olağan Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Hakan Er başkanlığında düzenlendi. Toplantıya davetli olarak katılan Malatya Vergi Dairesi Başkanı Ahmet Balıkçı, Malatya TSO Meclis Üyelerinin vergi dairesi özelinde karşılaştığı sorunlar hakkında yönelttiği sorularına cevap verdi. Toplantıda konuşan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, Malatya ve ülke gündemine dair değerlendirmeler yaptı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın deprem bölgesinde yerinde dönüşüm yapmak isteyen depremzedelere verdiği 750 bin TL hibe artı 750 bin TL kredi desteğinin yetersiz olduğuna vurgu yapan Başkan Sadıkoğlu, “6 Şubat’ta yaşadığımız deprem 11 ili etkiledi ancak Malatya, Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’ı daha derinden etkiledi. Ayağa kalkma mücadelesi veren şehirlerimiz için bugüne kadar verilen desteler için devletimize müteşekkiriz ancak yeterli değil. Yerinde dönüşüm için verilen 750 bin TL hibe artı 750 bin TL kredi, yani toplam 1,5 milyon TL’lik destek yeterli değil. Müteahhit üyelerimizden aldığımız bilgiye göre bugün 100 metrekare bir dairenin ortalama bedeli vatandaşa 2,5 milyon TL. Haydi, bu maliyetin 1,5 milyon TL’sini hibe artı kredi olarak devletimiz karşılıyor. Geriye kalan 1 milyon vatandaşa kalıyor. Büyük depremler yaşamış, işini, evini kaybetmiş depremzede vatandaşımız bu 1 milyonu nasıl karşılayabilecek. Üstelik enflasyonist bir zeminde bu destek her geçen gün eriyor. İnşaat maliyetleri ortada, seçimden sonra doların yükseleceği yönünde spekülasyonlar var. Buna bağlı olarak inşaat malzemesinde yine bir artış olacaktır. Dolayısıyla 1,5 milyon TL desteğin yetersiz kaldığını ve günümüz maliyetlerine göre yeniden belirlenmesinin şart olduğunu bir kez daha yineliyoruz” dedi.
Bursa Mustafa Bozbey: “İnegöl’ün raylı sistemle tanışmasını istiyoruz” Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “İnegöl’ün sanayi ile merkezi arasında raylı sistem ile tanışmasını istiyoruz. İnegöl-Kestel arasında da banliyö treninin işliyor olması gerekiyor” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, İnegöl Posof Kültür ve Yardımlaşma Derneği’ni ziyaret etti. Burada İnegöl’ün sorunlarına değinen Bozbey, “Mobilya sanayisi önemli. 2019’da da söyledim ama o günden bugüne hiçbir değişiklik olmadı. Nitelikli ve İnegöl’e yaraşır bir fuar alanı ihtiyaç var. Uluslararası rekabet üst düzeyde. Mobilyacı esnafımızın bu konuda büyük emeği ve çabası var. Uluslararası ilişkiler kurarak burada gençlerin yetişmesini sağlamamız gerekiyor. Bu konuda da projemiz var. Bugüne kadar bu konuda adım atan bireysel bazı fabrikalar oldu ama bunu bütünsel düşünmek lazım” şeklinde konuştu. “Kimseyi ötekileştirmeden hizmet edeceğiz” “Gençlerin dizayn ve tasarım konusunda daha ön plana çıkacak bilgi birikimine sahip olması gerekiyor” diyerek sözlerini sürdüren Mustafa Bozbey, “Bu sayede de çok daha farklı ürünlerin ortaya çıkması söz konusu olacak ve daha fazla ihracat yapacağız. Daha fazla ihracat demek bu ülkeye daha fazla döviz girmesi demektir. Birçok gencin de daha fazla kazanması demektir. Bunları yapmak zorundayız. Onun için sizlerden ricam tanıdıklarınıza, iş insanlarına, dostlarınıza bizi anlatın. Bizim niyetimiz kimseyi ötekileştirmeden hizmet etmek. Nilüfer’de bunu nasıl başardıysak hiç merak etmeyin İnegöl’de de başaracağız. Ali başkan ile birlikte başaracağız” ifadelerini kullandı. Sanayi ile merkezi arasında raylı sistem İnegöl’ün sanayi ile merkezi arasında raylı sistem ile tanıştıracaklarını dile getiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “İnegöl-Kestel arasında da banliyö treninin işliyor olması gerekiyor. BursaRay’a binecek Kestel’e gelecek, Kestel’den İnegöl’e gelecek. Bunun gibi projeler ile İnegöl daha fazla gelişecek. İnegöl insanı daha fazla ve ucuza hareket etme kabiliyeti olacak ve Görükle’ye kadar kesintisiz ulaşımı da sağlamış olacağız. Projelerimiz hazır. İnegöllülerden destek bekliyoruz. Sizlerden isteğimiz bu değişimi yapalım. Bu değişim İnegöl’den başlasın. Bursa’yı sarsın istiyorum. Bursa 4 milyon nüfusa yaklaşmış ama üretim kabiliyeti ve önemli gelirlere sahip bir kent. Yeter ki siz çalmayın çırpmayın. Çünkü çocuklar için yapılan her proje, her hizmet büyükler için de geçerlidir. Çocuklar bizim geleceğimizi oluşturuyor. Onların iyi yetişmesi, nitelikli mahallelerde oturması, sosyal, kültürel ve spor alanları olan yerlerde yetişmesi bizi en büyük arzumuz ve isteğimiz” diye konuştu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Erdoğan, "Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sultanbeyli İlçe Mitinginde vatandaşlarla bir araya geldi. Programa Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, AK Parti Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Ali Tombaş ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe katıldı. "Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl yapılan seçimlerde Sultanbeyli milletvekilliğinde yüzde 64, cumhurbaşkanlığında yüzde 67 oy oranıyla destek verdi. Ahde vefanız için sizlere teşekkür ediyorum. Buraya gelen insanlarımız hep sahipsiz bırakıldı. Bu ilçemiz bir dönem ülkemizdeki hak ve özgürlük gasplarının adeta sembol yeri haline getirildi. Sultanbeyli vakur duruşuyla bu badireleri geri bıraktı. Bugün Sultanbeyli İstanbul’un yıldızı parlayan ilçelerinden biri olarak kendini istismar edenlere adeta nazire yapıyor. Bizim hikayemizde Sultanbeyli’nin durumuyla farklı değil. Emperyalistlerin uzantıları, vesayetçilere ve darbecilere eyvallah etmediğimiz için önümüze tuzak üzerine tuzak kuruldu. Dünyadan 5’ten büyüktür diyerek küresel sistemin çarpıklıklarına itiraz ettiğimiz için ambargolara uğradık. PKK, DEAŞ gibi örgütlere teslim olmadığımız için pek çok acıyla sınandık. Gazze’deki mazlumlara her türlü yaptığımız yardım için mimlendik. Milletimizden aldığımız güçlü hepsinin üstesinden geldik, geliyoruz. Türkiye Yüzyılı aynı zamanda Belediyecilik hizmetlerinde yapacağımız tarihi hamlelerle şehirlerimizin de yüzyılı olacak" dedi. "30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş" Erdoğan, "İstanbul’da 30 yıl önce başlattığımız yerel yönetim hamlesi maalesef son 5 yıldır durmuş, hatta ibre tersine dönmüştür. Şehri yönetenler İstanbul’dan başka her şeyle uğraştıkları için devraldıkları sorumlulukları yönetememişlerdir. Büyükşehir Belediyesi’nden ne diyor tam ileri, sen tam gaz geri gidiyorsun. Sultanbeyli’yi hiçbir zaman sahiplenmedin ki. Ulaşımıyla, depreme hazırlığıyla İstanbul içler acısı hale gelmiştir. Lazım olduğunda ya tatilde ya cumhurbaşkanı yardımcılığı peşinde ya büyükelçilerle Sarıyer’de balıkta. İstanbul’un yönetimi yarı zamanlı işle olacak değil. Bu şehir hiç kimsenin şahsi ihtirasları, oyuncağı, finans kaynağı haline getirilemez. İstanbul’a böyle bir zulüm yapılmasına müsaade edemeyiz. Bunun için Yeniden İstanbul diyoruz" dedi. "650 bin konutu dönüştüreceğiz" Erdoğan, "Bu şehrin beklentisi ve ihtiyacı çoktur. Ama bazı öncelikleri vardır. Birinci önceliği depreme hazırlıktır. Son dönemde bu konuda bir çaba, proje gördünüz mü? Hayır. Çünkü depreme hazırlık için kullanılması gereken kaynaklar bavul bavul dolar oldu ve bir yere götürülüyor. Depreme hazırlık için gereken vakit DEM’le pazarlıkta, kazanma değil kaybettirme hırsıyla hareket edenleri yemlemekle harcanıyor. Bilim insanları İstanbul’u her gün depreme hazırlayın diye ikaz ediyor. Şimdi de emin eller Murat Kurum kardeşimle ve tüm ilçe belediyeleriyle gerçekleşecek. Önümüzdeki 5 yılda İstanbul’da depreme dayanıksız yapıların hepsini dönüştürecek. 650 bin konutun dönüşümünü 5 yıl gibi kısa bir sürede tamamlayacak. İstanbul’un ikinci gündemi artı hayatı çekilmez hale getiren trafiktir. Mevcut yönetim bizden devraldığı metroları yapamadığı, yeni metrobüsler alamadığı için şehir adeta kilitlendi. Bir de ne diyor ‘akıllı belediyecilik tam ileri’ nasıl tam ileri? İstanbul bu sizin zevkinizi çekmek zorunda mı?" dedi. "İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir" Erdoğan, "Sultanbeyli’ye kadar ilerlemedikleri gibi uyduruk sebeplerle hastane önünden geçecek durakları iptal ettiler. Diğer pek çok proje gibi metro hatlarını da ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Beceriksizliklerini hafriyat alanına çevirdikleri metro hatlarını saymıyorum. Boğaz’ın altına yapacağımız yeni tünelle iki yaka arasındaki raylı sistem geçişlerini bir araya toparlayacağız. İstanbul’un yeni gündemi bu şehrin dezavantajlı kesimlerinin sahipsiz kalması. Biz Murat Kurum kardeşimle merkezi irade de yaptığımız gibi kimsesizlerin kimsesi olacağız. İstanbul’un diğer anlayışı insani vizyonla çalışmasıdır. Haliç’i biz temizledik. İstanbul havalimanına faaliyete geçirip, Çamlıca Cami’yi yaparak şehre birçok eser kazandırarak bunun adımlarını attık. Biz böyle şu andaki belediye başkanı gibi değil Cumhurbaşkanınız olarak tüm bakan arkadaşlarımla hep beraber bu adımları attık, atıyoruz, atacağız. Önümüzdeki dönemde yeniden kendine değer katan böyle bir iradeye kavuşacaktır. İstanbul’u kirli pazarlıklardan uzak tutmak gerekir. Başka amaçlar için deste deste para savurmak bu şehri üzer. İstanbul’u işporta pazarına düşürmek bu şehre ihanettir. İstanbul’a bu kötülüğü yapmamak gerekir. Tüm bunları ve daha fazlasını 1 Nisan itibarıyla hemen hayata geçirmeye başlayacağız. Bunun için sizlerden 31 Mart’ta sandıkları sıkı tutmanızı, en küçük bir kayıp kaçağa meydan vermemenizi istiyorum" dedi. "Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz" Erdoğan, "Bir dönem bizim yanımızda olup bize kaybettirmek için CHP’nin yanında olanlara itibar etmeyin. Geçtiğimiz 2 ayda 52 il ziyareti yaparak vatandaşlarımızla buluşarak hasbihal ettik. Çoğu zaman bu sayı 60 bini buldu. Biz ister genel seçim ister mahalli seçim olsun tüm seçimlere milletimizle ruberu, yüz yüze gelme fırsatı olarak bakıyoruz. Haksız halkçılık, yeşilsiz çevre peşinde koşanlar milletimizle aramızdaki muhabbeti elbette anlayamaz. Biz milletimize gitmekte yorulmuyoruz, adeta huzur buluyoruz. Her vatandaşımızla aramızda bir gönül köprüsü kurulur. Biz, o gönül vasıtasıyla insanımızın derdini anlarız, sevincine ortak olur, heyecanını paylaşırız. Tüm dünya gibi bizim de sorunumuz olan enflasyonun yol açtığı sıkıntıların farkındayız. Sancaktepe’yi kaybedemeyiz, orayı da alacağız. Aynen yola devam edeceğiz. Dünden itibaren kamu bankalarımız başvuran emeklilerimizin yeni banka promosyonunu ödüyor. Sizler de 2 Nisan’dan itibaren bunu alma imkanına sahipsiniz. Bu emeklerimiz için önemli bir kaynak olacak. Biz Murat Kurum’u bir kenardan bulup getirmedik. Bakanlıklarının dışında bu süreç içerisinde adımlar var mı? Dolayısıyla onlar kayağa gitsin, başka işleri yok" dedi.