YEREL HABERLER - 27 Nisan 2015 Pazartesi 12:32

Tekstilde Arge Önerisi

A
A
A
Tekstilde Arge Önerisi

Gaziantep Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türkay Dereli ise, tekstilin hiçbir zaman bitmeyecek bir sektör olduğunu vurguladı.
Kısa adı BUTEKOM olan “Bursa Tekstil ve Konfeksiyon AR-GE Merkezi” tarafından, 27-29 Mayıs 2015 tarihlerinde Bursa Merinos Kültür Merkezi’nde organize edilecek “Bursa İnovasyon Günleri” kapsamında düzenlenecek olan “7. UTİB Türkiye Tekstil ve Konfeksiyon Sektöründe Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı”nın tanıtımı amacıyla düzenlenen toplantının açış konuşmasını yapan Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Türkay Dereli, AR-GE Merkezleri’nin önemine işaret ederken, “Bu konuda Bursa’yı tebrik ediyorum. Çünkü orada 30 tane AR-GE merkezi faaliyet gösteriyor” dedi.
Konuşmasının devamında, “Artık deniz hakikaten bitti. Bunun kimileri farkında, kimileri değil. Eğer ülkemizi ileri götürmek istiyorsak, iddialı hedeflere ulaşmak istiyorsak, hem tekstil sektöründe, hem diğer sektörlerde; ticarette, sanayide rekabet etmek ve ayakta kalmak istiyorsak, bunu tek bir yolu var. O da, inovasyon ve teknoloji odaklı ekonomik gelişim modeli” dedi ve GAÜN olarak inovasyonu tüm süreçlerde daima öncelediklerini vurgulayarak salondaki iş dünyasının temsilcileri ve katılımcılarla şu öneri ve değerlendirmelerini paylaştı:
“Aslında ne konuşursanız, ne söylerseniz, onu elde edersiniz. Yani, siz nasıl bir ortam oluşturursanız, neleri konuşursanız, neye inanırsanız, haklısınız, o başınıza gelir. Önemli olan algıları yönetmek. Burada tekstil dünyasına, tekstil sektörüne, tekstil mühendislerine çok büyük vazifeler düşüyor. Söylemlerimize çok dikkat etmeliyiz. Yıllar önce 1980’lerde ben çocukken, Türkiye’nin en önemli sosyal bilimcilerinden biri olan, rahmetli Prof. Dr. Hasan Ali Koçer’e bir gün neden bu görevi dışında bir girişimci olarak aynı zamanda Ankara’da nakliyecilik (o zamanlarda ismi öyleydi) yaptığını sorduğumda, bana o tarihi o unutulmaz cevabını verdi. Nakliyat Ambarı (Şirketi) vardı. Dedi ki: ‘Oğlum, şu sayacağım üç sektör asla bitmez tükenmez: Gıda, tekstil, nakliyecilik. Niye? İnsanlar yemek zorunda. İnsanlar giyinmek zorunda. Ve tabii ki de, her şey, insanlar ve de eşyalar nakledilmek zorundadır. Eğer, ileride yatırım yapacaksan bunu asla unutma.’ İşte ben daha 9-10 yaşında bunların önemini kavradım. Sonuç olarak tekstil sektörü, ölmez bitmez bir sektör. Önemli olan onun neresindeyiz, sektörde neredeyiz ve neler yapıyoruz, bunları bilmek. Penye ile olmuyorsa, gidip uçakların emniyet kemerini veya astronotların ihtiyacı olan teknik tekstillerini üreteceğiz. AR-GE yapacağız, doğru şeyler yapacağız ve doğru yerde duracağız.”
Tekstilin insanoğlunun varoluşundan bu yana var olduğunu kaydeden GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun ise, tekstil üretimiyle ilgili anlayışların bilgiyle birleştirilmesi gerektiğini vurgularken, “Eğer tüm dünyanın artık bir köy haline geldiği, globalizasyonun artık herkesi bir şekilde kuşattığı günümüzde, kendi lokal değerlerinizle dünyada var olmanın savaşını veriyorsanız, bilim ile buluşmuş ürünleri ortaya çıkarmanız gerekmektedir. Bugün artık herkes biliyor ki, bilgiyi ürüne kattığınız zaman çok katma değerli bir ürün elde ediyorsunuz” dedi.
Türkiye’nin tekstil sektöründe son derece iyi bir noktada olduğunu, ancak her sektörde olduğu gibi bu sektörde de yenilikçi çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Coşkun, şunları söyledi:
“Örneğin, halı üretiminin yüzde 88’inin Gaziantep’te olduğunu dünyanın onlarca ülkesine ihracat yaptığını biliyoruz. Ama, belirli bir doyum noktasına geldiğinde yeni ürünler, yeni anlayışlar ortaya koymak zorunda olduğumuzu da biliyoruz. O yüzden tekstili sadece evde veya kişisel olarak kullanım malzemesinden daha öte, bugün arabadan tutun da uçağa kadar her yerde tekstile dair yeni anlayışlar, yeni üretimler, yeni materyaller bulmak veya onları bir şekilde kullanıma sokmak gibi çok kapsamlı bir alanı olan sektör olarak görmeliyiz. O itibarla ülkemizde savunma sanayinden tutun da; yanmayan, kurşun geçirmeyen, dayanıklı giysiler gibi üretimlere yönelmesi gerekiyor. Bundan 20 -25 yıl önce tekstil dendiği zaman çok iyi prim yapan, onun mühendislikleri yüksek puanlarla öğrenci alan bölümlerdi. Ama, zaman içinde gördük ki tekstil mühendisliklerinin puanları biraz aşağı doğru inmeye başladı. Neden? Çünkü, kendimizi yenileme noktasında veya Türkiye olarak bilgiyle buluşturma noktasında, AR-GE’ye ayırdığımız kaynaklar noktasında gerekeni yapamadık. Bu anlamda da üniversitelerin de AR-GE anlayışlarını yeni baştan revize etmeleri gerekir. Bu konuda yeni bir vizyon ortaya koymak gerekir. Biz, Gaziantep Üniversitesi olarak söylem bazından daha çok, bunların hayata geçirilmesi noktasında fiili olarak, bir aktör olarak bir aksiyon ortaya koyarak yol alıyoruz. Bunların çok önemli sonuçlar vereceğini ve yeni bir anlayışa dönüşeceğini düşünüyorum. Bir başka konu da ne yaparsanız yapın, içine bir estetik katmamız lazım. Estetiğin olmadığı yeni bir tasarımın, ‘güzel’ diye nitelediğimiz noktaları tatmin edebilecek bir anlayışın üreticiyle buluşturulması gerekmektedir. Biz Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) olarak hocalarımızla, öğrencilerimizle bu yolda çalışıyoruz. Ve her zaman söylüyoruz. Fikri olan beri gelsin. Biz fikri olana her zaman saygı duyuyoruz. Fikirlere değer veriyoruz ve onu hayatla buluşturma noktasında da elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz.”
BUTEKOM Müdürü Şengül Teke, yedi yıldan buyana devam eden AR-GE Proje Pazarı ile bilgi verirken, Türkiye’de sekiz sektörde bu pazarların yapıldığını vurguladı. Teke, önümüzdeki Mayıs ayı içerisinde Bursa’da gerçekleştirilecek “7. UTİB Türkiye Tekstil ve Konfeksiyon Sektöründe Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı”nın, ülkemizin en önemli ihracat kollarından birisi olan tekstil ile ilgili gelişmelerin değerlendirilmesi açısından büyün önem arz ettiğini vurguladı. Şengül Teke’nin ardından devam eden etkinlikte; AITEX’ten Korina Molla, Gaziantep Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Bölümü’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Güneşoğlu, Süleyman Demirel Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Fatih Canpolat, AITEX’ten Oscar Calvo birer sunum yaptı. Etkinlik, BUTEKOM’dan Ekin Kara’nın bir başarı hikâyesi anlatımı ve ikili görüşmelerle sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi Kocaeli’nin İzmit ilçesinde beraber alkol içtiği komşusunu nişanlısına küfür ettiği iddiasıyla tüfekle vurarak öldüren sanık hakkında müebbet hapis cezası talep edildi. Olay, 21 Haziran 2023’de Durhasan Mahallesi’ndeki ağaçlık alanda meydana geldi. İddiaya göre, İsmail Kütük (54) ile Erdem D. (35) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Erdem D., pompalı tüfekle İsmail Kütük’e ateş etti. Kurşunlar vücuduna isabet eden Kütük, olay yerinde yaşamını yitirdi. İlçe Jandarma Komutanlığına giderek teslim olan Erdem D. ise tutuklandı. Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Erdem D., maktulün ailesi ve taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanığın jandarmaya verdiği ilk ifadesinde maktulün annesine yönelik küfür ettiğini söylediği, ancak mahkeme huzurunda ise nişanlısına yönelik küfür ettiğini beyan ettiğini belirtti. Sanığın suçtan kurtulmaya ve tahrik hükümlerinin uygulanmasına yönelik çelişkili ifade verdiği göz önüne alındı. Bu sebeple sanık hakkında kasten öldürme suçundan müebbet hapis cezası talep edilirken, tahrik indirimi ise uygulanmaması istendi. Mahkeme heyeti, avukatların süre talebi üzerine sanığın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın ertelenmesine karar verdi. Maktulün nişanlısına küfür ettiğini iddia etmişti Sanık ilk celsede verdiği ifadesinde, "Maktul ile beraber alkol içiyorduk. İsmail Kütük müstakbel eşi hakkında çirkin sözler söyledi. Hamile nişanlım hakkında, ’O çocuk senden değildir, çocuğun kimden olduğu belli değil’ diyerek nişanlıma küfür etti. Söyledikleri karşısında İsmail’e karşı çıkınca yüzüme tükürüp küfür etti, tokat attı. Yerde duran tüfeği kendisine doğrultum. İsmail tüfeğin namusunu tutarak ’Beni mi vuracaksın?’ diyerek küfür etti. Aramızda arbede oldu, tüfeği doğrulttuğumda elim tetikteydi ve tüfek patladı. Neresine isabet ettiğini hatırlamıyorum. Yere düşmeyince yine bana saldıracak düşüncesiyle 2 kez daha tetiğe bastım. Sonra olay yerinden uzaklaştım" ifadelerini kullanmıştı.
Samsun Başkan Dündar: "Gayretimiz, bu başarıyı örnek belediyecilik ile taçlandırmak" Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak" dedi. 31 Mart yerel seçimlerinde Bağımsız Çarşamba Belediye Başkanı olarak seçilen Hüseyin Dündar, seçim süreci boyunca kendisini yalnız bırakmayan gönüllü vatandaşlarla, teşekkür yemeğinde bir araya geldi. Çarşamba’da bir düğün salonunda gerçekleşen yemek programına katılım yoğun oldu. “Çarşamba olarak 31 Mart seçimlerinde elde edilen başarı hikâyesi, gelecekte çocuklarımıza bırakacağımız güzel bir başarı hikâyesi olacak" ifadeleri ile konuşmasına başlayan Başkan Dündar, “Türkiye’nin her yerinden beni arayan, bu başarı hikâyesini merak eden ve nasıl başarıldığını merak eden dostlar var. Bizim bundan sonraki mücadelemiz ve gayretimiz, bu başarıyı Çarşamba’da örnek ve modern bir belediyecilik çalışmaları ile taçlandırmak. Başarılı belediyecilik hizmetleri yeniden vatandaşlarımızın hizmetinde olacak. Çarşamba’nın verdiği destek ve güvenin karşılığı olarak gerekli hizmeti vereceğiz. Çarşambamızın bundan sonraki süreci Allah’ın izni ile çok daha farklı olacak. Çarşambalılar olarak kenetlenerek başarıya inanan ve bununla ilgili tavrını koyan bir memleket olduğumuzu göstermiş olduk. Ben bu şehrin ve sizlerin belediye başkanı olmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Seçim süreci boyunca desteklerinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum” diye konuştu. Konuşma sonrası yemek ikramı yapıldı. Yemek ikramı sonrası, program son buldu.