GENEL - 23 Mart 2018 Cuma 16:44

Türkiye’nin ilk Zeytin Ormanı kuruldu

A
A
A
Türkiye’nin ilk Zeytin Ormanı kuruldu

Türkiye’nin ilk zeytin ormanının ağaç dikim töreninde konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann’ın Afrin’de gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatını "işgal" olarak değerlendirmesine tepki göstererek, "Afrin bir işgal hareketi değildir, Afrin Afrinlilerindir.

Türkiye’nin ilk zeytin ormanının ağaç dikim töreninde konuşan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann’ın Afrin’de gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatını "işgal" olarak değerlendirmesine tepki göstererek, "Afrin bir işgal hareketi değildir, Afrin Afrinlilerindir. Türkiye, Zeytin Dalı ile terörle mücadele etmektedir. Muhtemelen bu yanlış anlaşılmayı Büyükelçim düzeltecek, Türk halkının üzüntüsünü giderecektir” dedi.


Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen 3 Milyon Suriyeli 3 Milyon-Fidan Projesi kapsamında Güngürge Mahallesi’nde oluşturulan Fatma Avlar ve Aylan Bebek Barış Ormanı’nda fidan dikim töreni düzenlendi. Projeyle 20 bin zeytin fidanı dikilerek Türkiye’de ilk kez bir zeytin ormanı kurulacak. Düzenlenen törende konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin, "3 Milyon Suriyeli-3 Milyon Fidan" projesinin başarılabileceğini tüm dünyaya gösterdiklerini kaydetti. Zeytin ağacının bölge dünya için önemine de değinen Şahin, “Zeytin barıştır, kardeşliktir, sevgidir. Zeytin Dalı, bizim için bugünlerde çok önemli bir semboldür, sevginin, barışın, kardeşliğin temsilidir. O kadar önemli bir süreçten geçiyoruz ki; dünya tarihi açısından bir dönüm noktası yaşanıyor. Her zaman iyiler ve kötülerin mücadelesi yapılmıştır, her zaman yaşatanlar ve öldürenlerin mücadelesi yapılmıştır. Bu dünya iki koca dünya savaşı yaşadı. Savaşın kazananı yoktur, savaş, kan ve gözyaşı, insanlık tarihine utanç tarihi olarak geçmiştir. Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük müttefikimiz olan Almanya ile birlikte bir daha dünya savaşı çıkmasın, insanlar ölmesin, Aylan bebekler denizde boğulmasın, Fatma kızımız evinde başına bomba düşerek ölmesin diye zeytin dalı dikmek için buradayız. Anadolu rahmetin, merhametin, sevginin toprağı olmuştur. Biz hiçbir zaman bir damla petrolü, bir damla kana tercih etmedik. Petrol Ortadoğu’ya her zaman kan ve gözyaşı getirmiştir. Yeraltında olan o zenginlik, Dünya’daki bütün hesabı o bölgeye dikmiş, o hesap bu bölgedeki insanların ölmesine, insanların toprağından, vatanından ayrılmasına neden olmuştur. Biz o yüzden Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 7 yılda Suriye’de yaşananlara baktığımız zaman, Türkiye Cumhuriyeti ve halkı, her zaman Suriye Halkının yanında olarak zalim Esad’a ‘dur’ demiştir. İki şey yapabilirdik; başkalarının yaptığı gibi kapılarımızı kapatabilirdik, vicdanlarımızı karartabilirdik, merhameti yok sayabilirdik ancak bizim medeniyetimiz bunu yok sayıyor, ‘Bir kişiyi öldürmek, tüm insanları öldürmek demektir’ diyor. İslam medeniyeti, sevgi medeniyetidir. Suriyeli kardeşlerimiz bizim komşumuzdur; bizim medeniyetimizde komşu hakkı vardır, kardeşlik, barış vardır. Komşusu açken, tok yatan bizden değildir. Veren el, alan elden üstündür. İşte bu yüzden dünya medeniyeti bunu anlayamadı. Dünya milyonlarca kardeşine sofrasını, evini, yurdunu açan Türkiye’nin bu yükü nasıl kaldırdığını anlayamadı, anlayamaz da. Biz komşumuzda savaş istemiyoruz, bebekler yaşasın, insanlar toprağında yaşasın istiyoruz. Cerablus, Cerablusluların, Afrin, Afrinlilerindir, Suriye, Suriyelilerindir” şeklinde konuştu.


Alman Büyükelçi’ye cevap


Büyükelçinin yanlışı düzelteceğine inandığını söyleyen Şahin, “Büyükelçi ile çok güzel projelere imza attık. İki ülke arasında zaman zaman yanlış anlaşılmalar oldu. Büyükelçimizi, iki ülkenin dostluğuna, kardeşliğine nasıl çaba gösterdiğine ben şahidim. Ancak dün söylediği bir söz Türk Halkını üzmüştür: Afrin bir işgal hareketi değildir; Afrin, Afrinlilerindir. Türkiye, Zeytin Dalı ile terörle mücadele etmektedir. PKK, DEAŞ, FETÖ’yle mücadele etmektedir. Biz Alman Hükümetinden zor zamanımızda yanımızda durmasını, Zeytin Dalı Hareketini çok güçlü bir şekilde desteklemesini bekliyoruz. Muhtemelen bu yanlış anlaşılmayı Büyükelçim düzeltecek, Türk Halkındaki üzüntüyü giderecektir. Türkiye sigortadır; Almanya’ya, Avrupa’ya sigortadır. Türkiye bugün sigorta olmasaydı 2,5 milyon mülteci Avrupa sınırlarındaydı. Binlerce Aylan Bebek, Ege Denizinde boğulmuştu. O yüzden biz bugün bu duruşumuzla, Cumhurbaşkanımızın duruşuyla, halkımızın cesareti ile Türk Silahlı Kuvvetlerimizin; ‘Afrin, Afrinlilerindir’ diyerek kendine gelen tehlikeye karşı Suriye Halkı için verdiği mücadeleyi Avrupa’nın desteklemesini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.


"Avrupa’nın güvenliği Türkiye’den geçmektedir"


Avrupa’nın güvenliğinin Türkiye’den geçtiğini vurgulayan Şahin, “Avrupa’nın barışı da Gaziantep’ten ve Suriye’den geçmektedir. O yüzden bu zeytin dallarını dikeceğiz. Bizim amacımız dünyayı cennete çevirmek ama cehenneme çevirmek isteyenlere müsaade etmeyeceğiz. İstiyoruz ki yurdunuza dönün, yuvanıza dönün. Büyükelçimizde bunu söyledi. Kimse vatanından, yurdundan olmasın. Suriyeli kardeşlerimiz vatanlarına dönene kadar bizim canımız, ciğerimizsiniz; ama dönmeniz için de her türlü mücadeleyi yapacağız, bu bölge barışın, kardeşin, huzurun bölgesi olacak. Artık petrol nedeniyle savaşın değil; barışın bölgesi olacak. Türkiye Cumhuriyeti, milli birlik, beraberlik ile yaptığı çalışmayla bunun sembolü olacak. Zeytin Dalı huzur getirsin, Almanya ile Türk Halkı arasındaki barışı güçlendirsin. Hep birlikte barış için zeytin dalı dikelim, dünya barışı için çalışalım” ifadelerine yer verdi.


“Sizleri çok iyi anlıyoruz”


Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, Almanların ağaçları çok sevdiğini belirterek, “3 Milyon Suriyeli 3 Milyon-Fidan Projesi’yle Gaziantep’e ağaçlar dikeceğiz. Suriyeli kardeşlerimize iyi şeyler yapmak için ağaç dikiyoruz. Bu projeyle hem Suriyeli kardeşlerimizi desteklemek hem de Gazianteplilere katkı sunmak istiyoruz. Türkiye ile biz çok sıkı ilişkiler içerisinde olan uzun süreli dost iki ülkeyiz. 3 Milyon Suriyeli 3 Milyon-Fidan Projesi, 3 milyon Avroluk bin kişiyi kapsayan bir proje oldu. Türkiye’ye ve göçmenlere verilen bu katkı, Türkiye’de yaşayan 4 milyon Suriyeliler için tabi ki çok küçük bir orandır. Almanya’nın 1 milyon göçmenin ne olduğunu hissedebilir ama 4 milyon göçmeni hissetmesi çok zor. Sizlere çok teşekkür ediyoruz, bu konuda katkı sunmaya çalışıyoruz. Suriye’deki bu insanlık dışı savaş, en kısa zamanda sona erer, hepiniz ülkelerinize geri dönersiniz, tüm insanların doğasında doğdukları yere bir özlem vardır, oraya gitmek isteği vardır, sizi çok iyi anlıyoruz. Evinize kısa sürede dönemediğiniz takdirde burada geçirdiğiniz süreçte biz Türkiye ile beraber kaderinizi daha olumlu hale getirmek için katkıda bulunmak istiyoruz. Ankara’dan buraya gelerek bu toplantıya katılmamanın asıl nedeni, biz Türkiye ile beraber bu konuda birlikte çalışma isteğine inanmanız için buradayım” diye konuştu.


"3 milyon Suriyeli - 3 milyon fidan projesi"


Darülaceze Vakfı’nın bir hayaliyle yola çıkılan 3 Milyon Suriyeli - 3 Milyon Fidan Projesi, gerçek oldu. Bir orman gibi kardeşçe yaşama ideali ve bilinciyle 3 Milyon Suriyeli-3 Milyon Fidan projesi, Federal Almanya Cumhuriyetinin 6 milyon 160 bin avroluk finansman ve Alman Uluslararası İşbirliği Kuruluşu GIZ’in desteğiyle gerçekleştirildi. Suriyeli misafirlere ekonomik katkı sağlayarak, aktif iş hayatında yer almaları gayesiyle çıkılan yolda, bin 600 Suriyeli ve 400 Türk vatandaşı fidan dikiminde görev alacak. Türkiye’ye göç etmiş olan yaklaşık 3 milyon Suriyelinin, kesilen her ağacın yerine bir fidan dikerek, yaşadıkları ülke vatandaşlarıyla duygusal bağ kurmalarını ve Yeşil Avrupa Projesi’ne katkılarını sağlamak projenin temel amacı olarak belirlendi. Projenin birinci aşaması İstanbul bölgesinde gerçekleştirilmiş, ikinci aşaması Gaziantep’te devam edecek. Alman Hükumetinin finansman desteğiyle hayata geçen projede, Orman Genel Müdürlüğü, fidanların temininden, dikilecekleri alanın sağlanmasına kadar büyük destekler verdi. Projenin İstanbul bölümünde, Boğazın iki yakasında bulunan Beykoz Belediyesi ile Sarıyer Belediyesi de projeye moral ve lojistik destek sağladı. Gaziantep ilinde yürütülmekte olan ikinci aşama Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği destekle sürdürüldü.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya TÜİK’in çocuk portalı Malatya’da öğrencilerine tanıtıldı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından çocuklarda veri okuryazarlığını artırmak amacıyla hayata geçirilen ‘TÜİK Çocuk’ portalı projesi Malatya’da ilkokul öğrencilerine tanıtıldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 98’ncı kuruluş yıldönümü dolayısıyla TÜİK Malatya Bölge Müdürlüğü tarafından Fırat Ortaokulunda öğrencilere eğitim verildi. Eğitimde Malatya’nın nüfusu, ilçelerinin sayısı ve Türkiye’nin kaç ili olduğu gibi bazı bilgileri içeren bir mini yarışma yapılırken soruları doğru yanıtlayan öğrencilere ise hediye takdim edildi. TÜİK Malatya Bölge Müdürlüğü İstatistik Grup Müdürü Ramazan Oruç, gazetecilere yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Ofisi ile birlikte yürütülen çalışma doğrultusunda çocukların gelişimine katkıda bulunduklarını söyledi. Platformda çocukların anlayabileceği sadelikte ve düzeyde istatistikler oluşturulduğunu kaydeden Oruç, “Çocuklarımızın kendilerinin girip oyun oynayabileceği, vakit geçirebileceği, belirli istatistiklere ulaşabileceği bir platform oluşturduk. Burada tüm çocuklarımızı bu platforma girip ziyaret etmeye davet ediyoruz. Bu platformu tüm çocuklarımıza bu yıl 23 Nisan hediyesi olarak takdim ettik" dedi. Etkinliğe katılan öğrenciler ise platformun çok eğlenceli olduğunu ve burada istatistiki çalışmaları öğrendiklerini söylediler.
Ankara Bakan Kacır: "Türkiye uzay teknolojilerinde ilerleme kaydetmeye kararlıdır" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır" dedi. Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ev sahipliğinde düzenlenen "Space Technology Conference (STC) 2024 Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı" Ankara’da bir otelde başladı. Bakan Kacır, konferansın açılışına gönderdiği video mesajda, etkinlik kapsamında uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarını bir araya getirmenin önemine işaret etti. Kacır, uzayın daha erişilebilir hale geldikçe ve uzay yarışına yeni katılımcılar dahil oldukça küresel uzay sektörünün hızlı bir ilerleme kaydettiğini, bu büyümenin evreni kavrayış açısından önemli bir gelişmeye yol açtığını anlattı. "Önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin iki katı büyüyeceği öngörülüyor" Bakan Kacır, uzay sektörünün artık her yerde insanların günlük yaşamlarını etkilediğini ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer oluşturma kapasitesine sahip olduğunu belirterek, "Uzay ekonomisinin 2035’e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması ve önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin iki katı büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor" diye konuştu. "Uzaydaki varlığımızı insanlık yararına kullanacağız" Bilsat, Rasat, Göktürk ve İmece uydularıyla görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyetler kazandıklarının altını çizerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu Türksat 6A’yı fırlatarak bu alanda yetkin 11 ülkeden biri olacaklarını belirten Kacır, şunları kaydetti: "Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı bir şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programımızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı ve keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek, bu tarihi görevi başarıyla tamamladık." "Yerli ve milli hibrit roketle Ay’a ulaşacağız" Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu’nun uzayda yeni yetenekler arayışlarında büyük önem taşıdığını belirterek, şöyle devam etti: "Uluslararası Uzay İstasyonu’nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde AR-GE ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle Ay’a ulaşacağız." "Uzay teknolojisinde ilerleme kaydetmeye kararlıyız" Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri’nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu vurgulayarak, "Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır" dedi.
Düzce Yumurta tavuğu dağıtımında uzun kuyruklar oluştu Ziraat Odası tarafından Düzceli çiftçilere tavuk dağıtımı yapıldı. Yumurta tavuğu dağıtımında uzun kuyruklar oluştu. Düzce Ziraat Odası tarafından çiftçilere destek olmak amacıyla yapılan çalışmada 5 bin adet Ataks cinsi yumurta tavuğu dağıtıldı. Sabah saatlerinde başlayan tavuk dağıtımında tavuklarını almak isteyen Düzceli çiftçiler Ziraat odası önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Vatandaşlar, 170 TL’ye tavuk almak için bekledi. 3 Yıl yumurta veriyor Türkiye’de üretimi yapılan yerli Ataks tavuğu Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü tarafından yetiştirilirken 3 yıl kadar yumurta veriyor. Hastalıklara karşı dirençli, iklim şartlarını karşı dayanıklı olduğu bilinen Atkas tavuklarının yumurta rengi ise beyaz-kremsi renk şeklinde görülüyor. Yıllık yumurta verme ortalaması ise 240 ile 270 civarında oluyor. Çiftçimizin ihtiyacını karşılıyoruz Tavuk dağıtımı ile ilgili konuşan Düzce Ziraat Odası Başkanı Ramazan Öztürk, alışkanlık haline gelen civciv dağıtımını bu yıl tavuğa çevirdiklerini belirterek şunları söyledi; “Çiftçilerimize her yıl civciv dağıtıyorduk, bu yıl 3 aylık olarak 5 bin civarı tavuk dağıtımı yapacağız. Buda Düzce’ye 5 bin tavuğun girmesi demektir. Bu bir projedir. Çiftçilerimize katkımız olsun diye böyle bir çalışma yaptık. Talep olduğu sürece de dağıtıma devam edeceğiz. Bizim tahminlerimizde de fazla talep oldu. Bu talep çiftçilerimizin ihtiyacı olduğunu gösterdi. İhtiyaçları karşılamaya çalışıyoruz. Bu tavuklar yumurta tavuğudur. Düzce’mize her gün 5 bin yumurta girişi bu tavuklarla mümkün olacak. Karadeniz bölgesinde uygun olan Ataks cinsi tavuklar 170 TL’den çiftçimize veriyoruz." Tavuk almak için bekleyen Sinan Korkmaz ise; “Yeğenim ile birlikte tavuk alamaya geldik. Yumurtası ile doğal beslenmek için. Market yumurtası yerine kendi ürünlerimizi yetiştirmeyi tercih ediyoruz. 10-12 Tavuk almayı düşünüyorum”dedi. (SA-ALI-