POLİTİKA - 29 Temmuz 2016 Cuma 03:21

Canikli, “OHAL ilan edilmeseydi 15, 20 yılda bunları temizleyemezdik”

A
A
A
Canikli, “OHAL ilan edilmeseydi 15, 20 yılda bunları temizleyemezdik”

Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, “ OHAL ilan edilmeseydi 15, 20 yılda bunları temizleyemezdik. Onların 40 yılda bu milletten aldıklarını 40 günde temizliyoruz inşallah” dedi.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, memleketi Giresun’da 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ile ‘Demokrasi nöbeti’ tutan hemşerilerine seslendi.
Atatürk Meydanına Giresun Belediyesi tarafından kurulan ‘Demokrasi platformunda’ vatandaşlara hitap eden Canikli, alçakça bir ihaneti ortadan kaldırmak için nöbette olduklarını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, bir haddini bilmez, bir kendini bilmez, bir hain bu millete çok büyük bir tuzak hazırladığını belirterek,” Esasında o hain o kadar alçak ki aynı zamanda bir piyon, bir taşeron birilerinin emrinde birilerinin uşağı bu millete tuzak kurmaya kalkıştı. Bu milletin geleceğini, istiklalini, istikbalini, bağımsızlığını ortadan kaldırmak için bu millete çok haince bir tuzak kurdu. Fakat unuttuğu bir şey vardı, bu milletin büyüklüğü, bu milletin ne kadar necip bir millet olduğunu, ne kadar kahraman bir millet olduğunu eğer bağımsızlığı ve istiklali söz konusu olduğunda her şeyi yapacağını kendisini tankların altına dahi ata bileceğini bu kadar yürekli ve cesur bir millet olduğunu unuttu bu hain. Bu taşeron bozuntusu bu milletin bağımsızlığını korumak için neleri feda edebileceğini, nelerden vazgeçe bileceğiniz, hayatından, canından, sevdiklerinden her şeyden vazgeçe bileceğini unuttu. Ve bu millet onlara bir kez daha 15 Temmuz da onların ve efendilerin unuttuğu o müthiş özelliğini bir kez daha hatırlattı” dedi.
Geçmişte hükümetlere tankın o topunun ucunu gösterdikleri zaman maalesef hükümetler kasketlerini aldılar gittiklerini hatırlatan Canikli, “ Milletin kendilerine verdikleri iradeyi koruyamadılar. Milletin emanetine sahip çıkamadılar bunu sayısız kereler gördük. Asker bir mektup yazdı muhtıra verdi hükümet kayboldu. Yine öyle yapacaklarını zannettiler. Zannettiler ki biz şöyle tankların, tüfeklerin ucunu gösterirsek bunları alaşağı ederiz, bunları korkuturuz zannettiler. Ne oldu zannettiler de hepsi tarumar oldu değerli kardeşlerim. Bu hükümet milletin kendisine verdiği emaneti bir namus borcu bilerek ne pahasına olursa olsun korumanın gayreti içerisinde oldu. Her şeyiyle ölümden dahi korkmadan, bu milletin kendisine verdiği o emaneti yere düşürmedi, o bayrağı yere düşürmedi bu millete ve sizlere layık olmaya çalıştı bu hükümet. Zannettiler ki korkutup kaçırırız ama öyle olmadı bakın düştükleri hale bütün dünyaya ibreti alem olsun.”
Konuşmasında dünya basınına da mesajlar gönderen Canikli, “Onlara sesleniyorum siz bu kafayla giderseniz bu kafanızı daha çok taşlara vurursunuz,” ifadelerini kullandı.
Canikli, “ Dünyaya da bir sözümüz var. Bu ahlaksız darbe teşebbüsü başarılı olamayınca bazı ülkeler neredeyse yas tutacak hale geldiler. Ağlıyorlardı, üzüldüler, üzüntüden neredeyse bayrakları yarıya indireceklerdi değerli kardeşlerim. O kadar emindiler ki bu ahlaksız darbe teşebbüsünün başarılı olacağından darbe sanki başarılı olmuş gibi yorumlar yapmaya başladılar. İlk açıklamalarında ‘ Recep Tayyip Erdoğan’ın teslim alındığı, hükümet üyelerinin toplandığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü’ şeklinde dünyada birçok ülkede basın yayın kuruluşları açıklamalar ve yayınlar yapmaya başladılar. Yani onlarda bekliyorlardı, biliyorlar mıydı? Muhtemelen en azından bazıları biliyordu yoksa bu tür yaygara yapmaları mümkün değil. Milletin çelik iradesi Başkomutanımızın talimatı ve bu milletin emanete sahip çıkmasıyla bu darbe teşebbüsü ortadan kaldırılınca hüngür hüngür ağlamadıkları kaldı. Onlara sesleniyorum siz bu kafayla giderseniz bu kafanızı daha çok taşlara vurursunuz, bu milleti iyi tanıyın başkalarıyla karıştırmayın” ifadelerini kullandı.
Vatandaşların ‘İdam isteriz’ şeklinde attıkları sloganları ise Canikli, “ Şunda düştükleri durum inanın idamdan daha beter” diyerek sözlerine şöyle devam etti.
Canikli, “Bu hainlerden Bin 684 tanesini dün yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile TSK’dan ilişkilerini kestik, hepsini attık. Bütün rütbelerini söktük, bunu yapa bilecek olan irade güçlü bir iradedir bu güne kadar böyle bir şey görülmemiş, bunu millet adına sizlerin talebi çerçevesinde hükümetimiz yaptı. Şuanda onların rütbesi er rütbesinde, bütün yıldızlarını söktük. Millet seni okutacak, büyütecek, her türlü imkanı sunacak, sana yıldızlar takacak, tank verecek eline, top verecek bu milleti koruman için, bu ülkenin topraklarını düşmana karşı koruman için, tank verecek, top verecek, uçak verecek sen bunları millete doğrultacaksın elbette o yıldızları sökeriz onu hak etmiyor çünkü onlar. İdamdan daha beter inanın ölene kadar o utanç lekesini taşıyacaklar. Ölümde kurtarmayacak onları bu millet var olduğu sürece hep onları lanetle anacak. Pensilvanya da ki terörist başına, hepsine lanet edecek. Sen bu millete nasıl kıyarsın? Nasıl katledersin? Nasıl bombalarsın? Millet iradesinin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclis’ini nasıl bombalarsın? Nasıl ?”
“40 yılda bu milletten aldıklarını 40 günde temizliyoruz inşalah”
Konuşmasının devamında, “Bunları püskürttük ama işimiz daha bitmedi” ifadelerine yer veren Canikli, “ öyle bir yapı kurmuşlar ki 40 yıldan beri adeta milletin iliklerine işlemişler, bütün kılcal damarlara yapışmışlar sülük gibi emiyorlar yıllardan beri. Biz ne yaptık bundan önceki ilk kararnameyle milletten topladıkları paralarla yaptıkları okulları, sendikaları, dernekler, hastaneleri hepsini bir gecede kapattık bütün mal varlığını devlete devrettik. Daha yapacak çok işimiz var adeta onları yapıştıkları yerden kazıyacağız bir tanesi kalmayacak. OHAL’i onun için ilan ettik, bu kararnameleri onun için çıkartıyoruz, normal şartlar altında olsaydı inanın normal sistem içerisinde bunların 15 yılda, 20 yılda temizlenmesi mümkün değildi. Ama şimdi OHAL kararlarıyla onların 40 yılda bu milletten aldıklarını 40 günde hallediyoruz, temizliyoruz Allah’ın izniyle inşallah” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Hayvanlar için 30 yıllık mücadelesine motosikletinin çalınması bile engel olmadı Eskişehir’de 30 yıldır sokak hayvanları için neredeyse her gün yüzlerce kilogram yemek dağıtımı yapan Erol Dürüşken, 1 yıl önce motosikletini çaldırmasına ve günlük ortalama 60 kilometre yol kat ederek vaktinin büyük bir bölümünü beslemeye ayırmasına rağmen gönüllülük esasıyla üstlendiği sorumluluğundan vazgeçmiyor. Her gün motosikletiyle birlikte çeşitli bölgelerdeki sokak hayvanları için yemek dağıtımı yapan Erol Dürüşken, tüm zorluklara rağmen bu çabasından vazgeçmeyerek görenlerin takdirini topluyor. Yaklaşık 30 yıldır besleme yapan Dürüşken, 1 yıl önce motosikletini çaldırmıştı. Başından geçen talihsiz olayın ardından kendisine yeni bir araç edinerek besleme yapmaya devam eden Dürüşken, aldığı motosikletiyle günlük yaklaşık 60 kilometre yol katederek 1 senede 21 bin 500 kilometreye ulaştı. Gün içerisinde zamanının büyük bir bölümünü bu işe ayıran gönüllü vatandaş kurumlardan ve işletmelerden aldığı yemeklerle kent merkezi ile birlikte köy bölgelerindeki ve boş arazilerdeki sokak hayvanlarını gücünün yettiğince aç bırakmamak için gayret gösterirken, dağıtım miktarının bazı günler 300 kilograma kadar ulaştığını belirtti. Besleme yaptığı anlarda kendisini çok mutlu hissettiğini ifade eden Dürüşken, yemek dağıtımı için destek olan tüm yardımseverlere de teşekkürlerini iletti. "Sadece 1 sene içerisinde bu motorumla 21 bin 500, eski motorumla 12 bin kilometre yol kat ettim" Eskişehir’de yaşayan hayvansever gönüllü Erol Dürüşken, önceki motorunu çaldırdıktan sonra yeni aracını taksitle aldı. Bu motoruyla da 1 sene içerisinde 21 bin 500 kilometre yol kat eden Dürüşken, "Bu motor sadece ve sadece sokak hayvanları iççin gidip geliyor, başka hiçbir işimizde kullanmıyoruz. Kız yurtlarından ve hastanelerden alıyoruz yemekleri. Bağlar tarafında değişik müesseselerden bize destek geliyor. Günlük 50-60 kilometre yaptığımız oluyor. Eski motorumla da sadece 1 senede yaklaşık 12 bin kilometre yol katettim sadece köpekler için. Biz sadece bu noktayı beslemiyoruz. Eskişehir’de köy ve mezarlık taraflarını besliyoruz. Sütlüce, Esentepe ve Yeşiltepe bölgelerine gidiyoruz. Günlük dağıtımın 300 kilograma ulaştığı oluyor. Bakın ben buraya bugün 4 defa geldim çünkü motorumun kapasitesi bu kadar. Şimdi onlar yemeğe başladıkları zaman bu gökyüzündeki bulut farklılaşıyor, her yer masmavi oluyor. Hani ‘Sevseydin yağmurlar işlemezdi, karlar üşütmezdi, soğuklar hiç işlemezdi’ diyor ya. 30 yıldır bu işi yapıyorum. Hasta hayvan varsa anında telefon açıyoruz. Doğal Yaşam Merkezi’ne ve Alev hanıma da buradan çok teşekkür ediyoruz" dedi.
Samsun Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Samsun’da 314 arsayı satışa çıkarıyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Samsun’da 314 muhtelif arsayı yatırım yapmak isteyenler için avantajlı şartlarda satışa çıkarıyor. Samsun’daki 314 arsa; yüzde 25 peşin, 24 ay vadeyle satışa çıkacak. Bakanlık, peşin ödemelerde yüzde 20 indirim avantajı ile yatırım yapmak isteyenler için büyük bir fırsat sunuyor. 30 Nisan Salı günü saat 10.30’da yapılacak müzayedelere çevrimiçi (on-line) katılım da sağlanabilecek. Büyük fırsat için başvurular başladı, on-line katılım sağlanabilecek Konut, tarım ve plansız alan niteliğindeki 314 muhtelif arsa için alıcılar gün sayıyor. Samsun’daki arsalar için başvurular başladı. Açık artırma 30 Nisan Salı günü saat 10.30’da yapılacak. Ankara/Çankaya Holiday Inn Hotel ile Samsun Büyükşehir Belediyesi Çok Amaçlı Salon’da yapılacak artırmaya internet üzerinden de (emlakmuzayede sitesinden) teklif verilebilecek. “Bu fırsat kaçmaz” Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biri olan Samsun’da arsa sahibi olma fırsatının kendisini çok heyecanlandırdığını ifade eden Olgun Aydoğan, “Kentsel Dönüşüm Başkanlığı, Samsun’daki 314 arsayı yüzde 25 peşin, 24 ay vadeyle satışa çıkaracak. Peşin ödemelerde yüzde 20 indirim avantajı ile yatırım yapmak isteyenler için büyük bir fırsat sunuluyor. Bu fırsat beni çok heyecanlandırdı. Bir firmayla anlaşıp 2-3 daire sahibi olabilirim. Yatırım için ise uzun vadede kullanabilirim. Bu fırsat kaçmaz” dedi. “Arsa sahibi olmak isteyenleri açık arttırmaya davet ediyorum” Kendisi gibi arsa sahibi olmak isteyen vatandaşları müzayedeye davet eden Kadriye Arslan ise “Samsun’dan arsa almak istiyordum. Güvenilir yerden, uygun şartlarda arsa bulmak oldukça zor. Alacağım arsayı daire karşılığında inşaata verebilir ya da yatırım için bekletebilirim. Tüm uzmanlar da günümüz şartlarında en önemli yatırım aracının arsa almak olduğunu dile getiriyor. Arsa sahibi olmak isteyen vatandaşları bu imkanlardan yararlanmaya davet ediyorum” diye konuştu. 30 Nisan Salı günü saat 10.30’da yapılacak müzayede hakkında ayrıntılı bilgilere internet sitesinden ve 0212 608 15 00 numaralı telefondan ulaşılabilecek.
Bitlis 27 yıllık harik ustasından alternatif üretim Bitlis’te 27 yıldır harik sanatıyla uğraşan Haydar Yılmaz, ürettiği büyük boy hariklere alternatif olarak süs eşyası ve hediyelik mini harik üretimi yapıyor. Yıllardır tek başına harik sanatını yaşatmak için büyük mücadele veren Haydar Yılmaz, 600 yıllık bir sanatın bitmemesi için alternatif üretimlere yöneldi. Bitlis’in önemli el sanatlarından biri olan, keçi kılı ve kendir ham maddesinden yapılan ve yöre halkının yüzyıllardır ayakkabı olarak kullandığı harik ayakkabısının yaşayan son ustası Yılmaz, sanatını yaşatmak ve tanıtmak için mücadele veriyor. Bazı kurumların kısmi desteği dışında sanatını yaşatmak için destek bulamadığını vurgulayan Yılmaz, 25 yıldır zor şartlarda üretimini yaptığı harik sanatına sahip çıkılmasını bekliyor. Harik ustası Haydar Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, mini harikin piyasasını oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Yılmaz, “Yöre halkının 600 yıl boyunca bu ayakkabıyı kullandığı rivayet edilir. Genelde biz bunları halk oyunları ekiplerine veya ayağında romatizma rahatsızlığı bulunanlar için yapıyoruz. Tabii harik, piyasası olan bir ürün değil. Tüm geleneksel el sanatlarında olduğu gibi pazar sorunu yaşıyor. Bu pazar sorununu aşmak için farklı metotlar denedik. Bunlardan biri de mini harik üretimi oldu. Bu mini harikler süs amaçlı yapılıyor. Piyasası daha uygun oluyor, çünkü gelen turistler kullanım amacı büyüklere göre daha fazla olduğu için bunu tercih ediyorlar. Bitlis’teki kurum ve kuruluşlar gelen misafirlerine mini hariki veriyorlar, sağ olsunlar bu konuda bizlere destek oluyorlar. Amacımız bu sanatı ayakta tutmak ve yaşatmak istiyoruz. Çünkü Bitlis’e özgü bir sanattır. Genç nesillere aktarabilmek için zaman zaman Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde kurslar açıyoruz. Kursiyerlerimiz geliyorlar öğreniyorlar tabii, devam ettirme konusunda fazla bir rağbet olmasa da yine de kurslarımızı açıyoruz. Mini harikin piyasasını oluşturursak atölyemizde en azından 10-15 kişi istihdam edebiliriz” diye konuştu.