GENEL - 04 Ocak 2017 Çarşamba 15:24

Fındıkta püsenekler dondu, karanfiller patladı

A
A
A
Fındıkta püsenekler dondu, karanfiller patladı

Fındıkta 2017 sezonu için tehlike çanları çalmaya başladı. Fındıkta ’can suyu’ olarak kabul edilen kar yağmayınca fındık üreticisi kara kara düşünmeye başladı.
Konuyla ilgili bir açıklama yapan Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, fındıkta büyük risk oluşturan ayların başladığını ve mevsimsel değişikliğe bağlı olarak fındık üreticisinin diken üstünde olduğunu söyledi.
Üreticiye dikkatli olunması konusunda uyaran Karan, “Kış ayının en çetin günlerini yaşadığımız şu günlerde fındığa cansuyu olacak olan ve soğuklama ihtiyacını karşılayacak olan kar yağışının gerçekleşmedi. Bahçelerde yaptığımız incelemelerde püseneklerin kuruyarak donduğunu, karanfillerin ise patlamaya başladığını gözlemledik” dedi.
Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, fındıkta stok çağrısında da bulunarak, emanete verilen fındığın önüne stok sistemiyle geçilebileceğini belirtti.
Yapılan tüm uyarı ve çağrılara rağmen üreticilerin ciddi anlamda emanete ürün bırakmaya devam ettiğini kaydeden Karan, “Başta ziraat odaları olmak üzere kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşlarının ‘ürününüzü emanete bırakmayın’ uyarısına ne yazık ki, kendilerine göre haklı olan üreticilerimiz geçtiğimiz sezonda çok kulak vermedi. Bazı kesimlerin işine gelen emanet sisteminin önüne geçebilmek için mutlaka bir stok yönetimi oluşturulmalıdır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı öncülüğünde sektörün paydaşları bu konuda bir an önce harekete geçerek bir çalışma gerçekleştirmelidir. Aksi takdirde emanet sistemine bağlı olarak fiyat istikrarsızlığı önüne geçilemez bir hal alacaktır” ifadelerini kullandı.

“Lisanslı depoculuk yeterli değildir”
“Ticaret Borsası tarafından kurulan fındıkta lisanslı depoculuk her ne kadar emanetin önüne geçecek gibi görünse de bize göre yeterli değildir” diyen Karan, “Bu sezon hizmete gireceği belirtilen tesis 17 bin ton fındık kapasiteli. Türkiye’nin yıllık fındık üretimini ortalama 600-700 bin tondan hesap edecek olursak lisanlı depo devede kulak kalır. Yıllık emanete bırakılan fındık miktarı ise neredeyse o sezon ki rekoltenin yarısı kadar. Sonuç olarak fındıkta artık bir stok yönetimi acilen elzemdir” şeklinde konuştu.
Fiyat istikrarsızlığının üreticileri bahçelerinden uzaklaştırdığını ifade eden Karan şöyle devam etti:
“Ülke olarak fındık üretiminde her geçen yıl geriye gitmekteyiz. Bunun başlıca sebeplerine bakacak olursak, yaşlanan fındık bahçeleri, yaşlanan üreticilerimiz, fiyat istikrarsızlığı ve küllenme hastalığı. Bu sebeplerden dolayı ne yazık ki, verim ve kalite kaybı yaşamaktayız. Yaşlanan bahçelerimizde bir taraftan verim düşerken öte yandan küllenme hastalığı kalite kaybına neden olmakta. Birde üstüne fiyat istikrarsızlığı üreticileri bahçesinden soğutarak uzaklaştırıyor. Aslında Türk fındığı sosyal yönden büyük bir tehlike altında. Elimizdeki ürünün değerini şimdi bilemez koruyamazsak ileride konuşacak bir şeyimiz kalmaz. Stok yönetiminden, bahçelerinin yenilenerek küllenme hastalığıyla mücadeleye ve fiyat istikrarsızlığına karşı topyekun hareket etmeliyiz.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Bandırma’da kapalı yöntemle prostat ameliyatı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tıp fakültesi kurulmasıyla birlikte üroloji kliniği güncel sağlık hizmetlerine devam ediyor. Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tıp fakültesinin kurulması ve hastanenin eğitim ve araştırma hastanesi statüsüne geçmesiyle birlikte üroloji kliniği, en güncel sağlık hizmetlerini sunmaya devam ediyor. Daha önce açık cerrahi ile Bandırma’da çeşitli ilklere imza atan üroloji kliniği, bölgede önemli bir üroloji merkezi haline gelmeye devam ediyor. Son olarak, laparoskopik (kapalı yöntem ile) prostat kanseri ameliyatı başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Üroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Aykut Başer, hastanenin Bandırma ve çevresine en güncel tedavi yöntemleriyle yüksek kalitede sağlık hizmeti sunduğunu belirterek laparoskopik cerrahi hakkında şunları söyledi: "Laparoskopik radikal prostatektomi, prostat kanseri tedavisinde sıkça kullanılan bir cerrahi yöntemdir. Bu yöntemde, cerrah küçük kesiler yaparak bir kamera ve cerrahi aletler aracılığıyla prostat bezini çıkarır. Laparoskopik cerrahi, geleneksel açık cerrahiye kıyasla daha az invazif bir yöntemdir, bu da daha az kan kaybı, daha az ağrı ve daha hızlı iyileşme süreci anlamına gelir. Laparoskopik radikal prostatektomi, prostat kanseri olan erkekler için etkili bir tedavi seçeneği olabilir. Ancak, her hasta için uygun olmayabilir ve tedavi seçenekleri, hastanın bireysel durumuna ve kanserin evresine bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, prostat kanseri teşhisi konmuş hastaların, hatta tüm ürolojik kanserlerinde dahil tedavi seçenekleri hakkında hastanemize başvurarak detaylı bir şekilde bilgi almaları önemlidir."