ASAYİŞ - 08 Eylül 2018 Cumartesi 19:54

Tıp fakültesi öğrencisi girdiği denizde kayboldu

A
A
A
Tıp fakültesi öğrencisi girdiği denizde kayboldu

Giresun’da denize giren tıp fakültesi üniversite öğrencisi akıntıya kapılarak kayboldu.

Giresun’da denize giren tıp fakültesi üniversite öğrencisi akıntıya kapılarak kayboldu.


Merkez Güre Mahallesi’nde bulunan plajlar mevkinde 2 arkadaşlarıyla serinlemek için denize giren Hüseyin Topşir (23) akıntıya kapılarak kayboldu. Edinilen bilgilere göre, iki arkadaşıyla plaja gelen Hüseyin Topşir denizin dalgalı olmasına aldırmadan girdiği denizde açılmaya başladı. Bir süre sonra çırpınmaya başlayan Topşir’in yardımına ise iki arkadaşı koştu fakat dalgaların şiddetini arttırmasıyla müdahale edemedi. Azerbaycan’ın Başkenti Bakü’de Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi olan Hüseyin Topşir daha sonra ise gözden kayboldu. Çevredeki vatandaşlar ise durumu sahil güvenliğe ve polise bildirdi. Olay yerine gelen Sahi Güvenlik, Giresun Belediyesi Sualtı Arama Kurtarma, AKUT, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ekipleri denizde arama çalışması gerçekleştirdi. Uzun arayışların ardından sonuç alınamazken havanın kararmasıyla arama kurtarma çalışmalarına ara verildi. Babası imam olarak Almanya’da görev yaptığı öğrenilen Topşir’in ailesine de haber verildi.



Eniştesi de denizde kaybolmuş


Deniz’de kaybolan Hüseyin Topşir’in halasının eşi olan Ali Yel ise çalıştığı geminin 1999 yılında Artvin’in Hopa ilçesinden Samsun’a pirit madeni götürdüğü sırada Rize’nin Pazar ilçesi açıklarında batması sonucu kaybolmuş ve 19 yıldır ulaşılamamıştı.


Öte yandan denizde kaybolan Topşir’în Giresun’un Eynesil ilçesi nüfusuna kayıtlı olduğu Pazartesi günü Azerbaycan’a döneceği, gitmeden denize girmek istediği için arkadaşları ile plaja gelmek istediği de öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.