SPOR - 13 Şubat 2018 Salı 16:12

Yılmaz Vural’dan ilginç öneri: “Kaleci değişiklileri oyuncu değişikliğinden sayılmasın”

A
A
A
Yılmaz Vural’dan ilginç öneri: “Kaleci değişiklileri oyuncu değişikliğinden sayılmasın”

Akın Çorap Giresunspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, kaleci değişiklikleri ile ilgili ilginç bir öneri getirerek, "Kaleci değişikliği oyuncu değişikliği içinde sayılmasın” dedi.

Akın Çorap Giresunspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, kaleci değişiklikleri ile ilgili ilginç bir öneri getirerek, "Kaleci değişikliği oyuncu değişikliği içinde sayılmasın” dedi.


Akın Çorap Giresunspor Teknik Direktörü Yılmaz Vural, kulüp tesislerinde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda lig ve A.Ç Giresunspor hakkında değerlendirmelerde bulunun Vural, federasyona da bir öneride bulunarak kaleci değişikliklerinin değişiklikten sayılmaması gerektiğini ifade etti.


Ligdeki yabancı kuralı ve 21 kişilik kadro kuralını eleştiren Vural, Süper Lig’de 14 yabancıdan 11’inin oynadığına dikkat çekti.


21 kişilik kadro kuralının 23’e çıkarılması gerektiğini vurgulayan Vural, “21 kişi çıkıyorsun sahaya ben onu da anlamıyorum niye 21 kişi? Bu sayı keramet midir? İtalya’da 23 oyuncu çıkıyor 3 kaleci 20 oyuncu futbol güzelleşsinse herkes kendi mevkiinde oynamış oyuncuyu sokmak ister. Zaman zaman biz solbek alıyoruz, sağbek yok mecburen onu buraya alıyoruz bunun buraya koyuyoruz randıman düşüyor. Abdulkerim sol ayaklı orada oynar diyoruz ama yedek olarak bir solbek varsa ona göre doğru seçimlerle 20 kişilik kadro oluşturabilirseniz oynayan arkası diye rekabet oluşturacaktır. Bana sorarlarsa federasyon önümüzdeki dönem bunu 23 yapsın veya 22 yapsın bir tane fazla kaleci ve kaleci değişikliği kesinlikle değişiklik içinde saymasın. 11 tane oyuncu oturtuyorsun 3 değişiklik hakkı veriyorsun niye o kadar adamı oturtuyorsun ? Bazı şeyleri söylüyoruz; ’bu konuda bir takım değişiklikler yapılsın’ diye. Mesela 5+5 yabancı kuralı neden 10 yabancı diyorsun da 5+5 yapıyorsun en azından 5+2 yap ta yedekte dursun değiştirebilelim yani o 5 tane para verdiğim adamı oturtuyorsun. Niye Süper Ligde 14 yabancının 11’i oynuyor da bizde niye böyle? Bu ligle o lig arasında ne fark var” diye konuştu.



"1. Lig’de 18 takımın 14’nün hocası değişti"


Spor Toto 1. Lig’de 18 takımın 14 hocasının değiştiğini kaydeden Vural, “Dikkat ederseniz bu ligde 18 takımın 14 hocası değişti. 20. Haftada 14 hocası değişen bir lig yukarısı da ona benziyor. Dolaysıyla böyle bir değişiklik gerçekleşti, şimdi biz de buradayız. Gönül istiyor ki bu takımın 41 yıllık özlemini bitirelim. Şu an Türkiye’de 7 tane UEFA lisansı olan, kriterleri tamamıyla yerine getirmiş, ekonomisi düzelmiş, iyi yönetilen bir takım konumuna gelmiş çok şükür. Bende bu ligde çalıştığımda hep Giresunspor takımı son senelerde lige çıkmak adına çok küçük nüanslarla kaybeden konumuna gelmiş. Bu sende yine liginde hem maddi hem manevi olarak güzel bir kadro kurmuş ve sonuç olarak bu kadroyu zenginleştireyim derken 9 tane yeni oyuncu almış ve 3 tanede alt yapıdan olmak üzere 6 oyuncusunu yani hemen hemen 9 git 9 gelmiş. Bugün elimizdeki bu kadro ile şu anda lig 7. olarak 31 puanıyla çıkma mücadele veren iyi bir takım konumundayız” şeklinde konuştu.



"3 günlük bir idmanla takımı kurduk"


Eskişehir maçında 3 günlük bir idman ile bir kadro oluşturduklarını belirten Yılmaz Vural, şöyle devam etti:


“Malumunuz Eskişehir maçında hiç beklemediğimiz bir maçı kaybederek buraya dönmüş olduk. Şimdi Denizli maçı ve önümüzdeki 4 tane 5 tane maç bayağı sıkışık gidecek. Çok zorlu bir dönem tabi bizim adımıza. 2 hafta 2-3 maç oynanacağı için takımla çalışmamız hızlandırılmış olacak kolay bir süreç değil. Önümüzde 13 tane maçımız var ve bu takım 13 maçta 39 puan hedefiyle oynayacaktır çünkü her kaybı takımı hedefinden uzaklaştırır. O yüzden kadrosu itibariyle de bu 39 puanı alabilecek gücü var. Futbol enteresan bir oyun bana göre Eskişehir maçında iyi oynayan bizdik ama kaybeden biz olduk. Pozisyon sayısı itibariyle fazla pozisyona giren bizdik ama gole çeviremedik.”



"Herkes herkesi her yerde yenebiliyor"


Son dakika mağlubiyetlerinin şansızlık değil dikkatsizlik olduğunu ifade eden Vural, “Futbolcu arkadaşlarım ile şunu konuştum, ‘ Yine son anda oldu, Kazanamadık, şansızlık var, hayır ben buna katılmıyorum bu şansızlık felan değil daha dikkatli olunması gereken bir durum’ Ben Almanya’da evde otururken tüm maçları izlediğim gibi Giresunspor’un son evinde oynadığı İstanbulspor maçını izledim. Bir futbolsever olarak içim acıdı, yani bu kadar çaba gösteren bir takım maçın bitmesine dakikalar kalmış kaleci degaj yapıyor golü yiyor ve santra yapmadan maç bitiyor neredeyse. Hakikatten bu daha dikkatli olması gereken bir durum. Bu işin artık içerisi dışarısı yok. Türkiye’de herkes herkesi yener. Rizespor ligin en iddialı takımı ama 3-0 evinde kaybediyor. Bunlar güzel şey neden güzel? Demek herkes herkesi her yerde yenebiliyor” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul KAMİAD ‘Şehir Toplantıları Etkinliği’ni İstanbul’da gerçekleştirdi Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği paydaşları İstanbul’da düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği (KAMİAD) paydaşları, İstanbul’da bir otelde düzenlenen Şehir Toplantıları Etkinliği’nde bir araya geldi. Toplantıya KAMİAD Genel Başkanı Ali Adıgüzel, İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ve bir çok müteahhit katıldı. Etkinlik, dünyadaki 5 büyük yapı fuarından biri olan ’46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle yapıldı. Başkan Adıgüzel toplantıda yaptığı konuşmada 6 Şubat’ta meydana gelen depremde inşaat sektörünün ne kadar önemli olduğuna değindi. Adıgüzel, kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da yer verdi. Başkan Adıgüzel, toplantıda yaptığı konuşma sonrasında ise katılımcıları dinleyerek sorularını da yanıtladı. İstanbul Ticaret Odası’nın 44, 45 ve 46 nolu meslek komitelerinin başkanları ile gerçekleşen toplantıda konuşan KAMİAD Başkanı Ali Adıgüzel, “KAMİAD ailesi olarak şehir toplantılarımızın ilkini 6 Şubat depreminin yıl dönümü vesilesiyle 16-17 Şubat tarihleri arasında orada gerçekleştirdik. Toplantılarımızın ikincini ise ülkemizde her yıl düzenlenen, dünyadaki beş büyük yapı fuarından biri olan ‘46. Yapı, İnşaat Malzemeleri ve Teknolojileri Fuarı’ vesilesiyle İstanbul’da yapmaktayız” dedi. “Kamu müteahhitliği, istisna bir meslek gurubudur” Kamu müteahhitliğinin, altyapı ve yapı projelerinde devletin doğrudan veya dolaylı olarak rol aldığı bir yapılanma türü olduğunu kaydeden KAMİAD Başkanı Adıgüzel, “Kamu müteahhitliği, büyük ölçekli projelerin finansmanını sağlamak, teknik becerileri ve deneyimi kullanmak, kalite standartlarını sağlamak ve toplumun genel refahına katkıda bulunmak gibi önemli avantajlar sunan istisna bir meslek gurubudur. Ancak mesleki alanda uzun yıllardan beri karşılaştığımız ve çözüm aradığımız sıkıntılarımızın olduğu da su götürmez bir gerçektir” şeklinde konuştu. "Fiyat farkı hesabı reel piyasa artışlarını karşılamıyor" Kamu müteahhitliği sektörünün karşılaştığı sorunlara da değinen Başkan Adıgüzel, “Kamuya ait binaların yapım işinin asgari bir yıldan fazla sürmesi ve buna karşın anahtar teslimi götürü bedel işlerin yüksek enflasyon karşısında yapılamayışı, sözleşmelerde verilen fiyat farkı hesabının reel piyasa artışlarının karşılamaması. Kamu kurumları ile imzalanan sözleşmelerde her ne kadar yüklenici bir işin tarafı kabul edilse de ihale kanununun yükleniciyi koruyan hükümlerinin neredeyse hiç olmayışı ve tarafların eşitlik ilkesinin olmayışı sebebiyle hep alttan alan kurumun kamu müteahhitleri olmasıdır. Üçüncü en önemli problem, ihale kanunu uyarınca en düşük teklife işin verilmesi ve ülkemizde yüklenici bolluğu yüzünden yaşanan aşırı rekabet ortamı nedeniyle, işlerin çok düşük fiyatlarla ihale edilmesidir. Dördüncüsü yüklenici hak edişlerinde yaşanan ödeme gecikmeleri, altyapı eksiklikleri ve kamu ihale süreçlerindeki karmaşıklık. Beşinci en temel sorun ise kamu kurumlarının eksik proje ve şartnamelerle işleri ihale etmesi ve yapım süreçleri içinde bu eksikliklerin giderilmesi nedeniyle geciken süre ve olumsuz şartların yüklenicinin aleyhine işlemesidir” ifadelerini kullandı. “Kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması bizler için kaynağı olmuştur” İnşaat sektörünün 6 Şubat’ta meydana gelen depremde ne kadar önemli olduğuna dikkat çeken Başkan Adıgüzel, “Ülkemizde 6 Şubat depremi, inşaat sektörünün ne kadar önemli bir iş kolu olduğunu bir kez daha göstermiştir. Depremin yıkıcı etkisi ne kadar büyük olsa da; kamu müteahhitleri tarafından yapılan binaların çok az oranda hasar görmesi, afet bölgesinde özellikle Toplu Konut İdaresi tarafından yapılmış konutların nerdeyse hasarsız olarak ayakta kalması, elbette doğru yapılan uygulamaların bir sonucudur. Bölgede kamuya ait binaların, deprem toplanma merkezi olarak seçilmiş olması ve depremden etkilenen vatandaşlarımızın bu binalarda ağırlanması, yaşadığımız büyük acıyı dindirmese de bizler için bir nebze gurur kaynağı olmuştur” diye konuştu. “Sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz” Adıgüzel konuşmasının devamında ise, “Biz KAMİAD olarak, her şeyden önce kamunun yararına çalışan ve devletinin emrinde hizmet eden iş insanları olarak; öncelikle ‘yüklenici’ adının saygın bir meslek olması için 4734 ve 4735 sayılı yasanın bazı eksikliklerin giderilmesini, sorunlarımızın çözülmesini talep etmekteyiz. Özellikle son yıllarda yüksek enflasyon ile birlikte iş yapamaz bir hale gelen yüklenicilerin ve devlet ihalelerinin uygulamadaki sorunlarını içeren sektörel raporlarımızı başta Kamu İhale Kurumu Başkanlığı’na, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na sunmuş bulunmaktayız. Sonuç olarak; bizler bu çalışmaları yaparken siz meslektaşlarımızdan bize destek vermenizi, bir araya gelmenin ne kadar büyük bir güç oluşturduğunu görmenizi istiyoruz” diye konuştu.
Düzce 786 Milyon Euro hibe desteği sağlanacak DÜZCE(İHA) –Tarımsal ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından Düzce’de çiftçilere hibe desteği imkanları anlatıldı. Düzce Valiliği Toplantı Salonu’nda ki toplantıya Vali Selçuk Aslan, TKDK Ankara İl Koordinatörü Dr. Mehmet Ali Çakal ve Tarım Orman İl Müdürü Esra Uzun, İl protokolü, sivil toplum örgütleri temsilcileri, üreticiler ve girişimcilerin katıldığı bu toplantıda bölgedeki çiftçilere ve yatırımcılara yeni hibe imkanları hakkında bilgi verildi. IPARD III, Avrupa Birliği ve Türkiye’nin ortak fonundan finanse edilen bir program olduğu ve 81 ilde uygulanacağı ve toplamda 786 milyon Avro hibe desteği sağlanacağı bildirildi. Vali Selçuk Aslan, toplantıda yaptığı konuşmada "IPARD III programı ile ilimizde kırsal kalkınma ve tarım sektöründe ek bir destek başlatmış oluyoruz. Düzce’nin bu programdan iyi fayda sağlayacak iller arasında yer alacağına inanıyorum" dedi. Dr. Mehmet Ali Çakal, programın yalnızca tarımsal üretimi desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda çevre koruma ve yenilenebilir enerji kullanımını da teşvik ettiğini belirtti. Çakal, "Yeni irtibat ofisimiz aracılığıyla, Düzce’den gelen projelerin değerlendirilmesini sağlayacağız" şeklinde konuştu. İl Müdürü Esra Uzun ise, Düzce’nin tarımsal potansiyeline vurgu yaparak, IPARD III’ün kırsal altyapı modernizasyonuna büyük katkı sağlayacağını ifade ederek "Bu desteklerle, ilimizdeki kırsal altyapımız daha modern hale gelecektir" dedi. Toplantı TKDK uzmanlarının IPARD III programının içeriği hakkında bilgi vermesinin ve soruların cevaplanmasının ardından sona erdi. IPARD III Programıyla; Tarım işletmelerinin rekabet gücünün artırılması, Yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması, Gıda güvenliği, hijyen, çevre koruması ve hayvan refahı standartlarına uyum sağlanması, Yeni pazar fırsatları ve teknolojiye dayalı inovasyonun teşviki, AB standartlarına uyum, çevre dostu yatırımlar ve istihdamın artırılması ve Kırsal alanlarda ekonomik faaliyet düzeyinin yükseltilmesi ve kırsal nüfusun desteklenmesi gibi konularda projeler beklenmektedir.