GENEL - 05 Temmuz 2017 Çarşamba 13:41

700 yıllık yaylada 100 yıldır lokanta işletiyorlar

A
A
A
700 yıllık yaylada 100 yıldır lokanta işletiyorlar

Gümüşhane’nin Kürtün ilçesi Özkürtün Beldesi sınırları içerisinde kalan ve başta Kadırga olmak üzere çok sayıda yaylanın merkezi noktası olan 700 yıllık tarihi geçmişe sahip Erikbeli yaylasında Güner ailesi 100 yıldır lokanta işletiyor.

Gümüşhane’nin Kürtün ilçesi Özkürtün Beldesi sınırları içerisinde kalan ve başta Kadırga olmak üzere çok sayıda yaylanın merkezi noktası olan 700 yıllık tarihi geçmişe sahip Erikbeli yaylasında Güner ailesi 100 yıldır lokanta işletiyor.


Denizden bin 600 metre yüksekte ve 1991 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığınca turizm merkezi ilan edilen Erikbeli Yaylası’nda yaz mevsimiyle birlikte yoğunluk yaşanıyor. Başta Kadırga olmak üzere çok sayıda yaylanın geçiş yolu üzerinde merkezi konumdaki yayladan çok sayıda araç geçiyor.


Yaylada 100’ü yılı aşkın süredir lokanta sektöründe hizmet veren Güner ailesi, “Rıza’nın yeri” adlı işletmede işkembe, paça, kuru fasulye ve pilav başta olmak üzere yöresel yemeklerle vatandaşlara hizmet veriyor.


Babasına ait tesisi işleten Ömür Güner, “60 yıldır babam işletiyordu. O 5 yıl önce vefat edince aynı mesleği devam ettiriyoruz. Kuru fasulyesi, kelle, paça, işkembe ile geleneksel şekilde yapmaya çalışıyoruz. Sabah saat 05’te açıp akşam 18-19 gibi kapatıyoruz. Yaz kış açığız” dedi.


Tesiste 60 yıl önce babası tarafından aldığı dev sobada yemekleri pişirdiğini anlatan Güner, “Babam 60 sene önce Trabzon’dan aldı bu sobayı. O zamandan beri hizmet veriyor. Kesinlikle ocak kullanmıyoruz, tüm yemeklerimiz bu sobanın fırınında pişiyor. Yemeklerimizi yiyenler de beğeniyor. Her yerden müşterimiz var” diye konuştu.



2,5 metrekarelik dev soba hiç sönmüyor


Boyu 2 metre 20 santimetre, genişliği de 1 metre 10 santimetre olan sobanın hiç sönmediğini kaydeden Güner, dev sobada pişen yemeğin ve çayın lezzetinin gelenler tarafından da fark edildiğini söyledi.


Ömür Güner’in 79 yaşındaki annesi Ayşe Güner ise 1957 yılında eşinin askerden geldikten sonra açtığı tesisi 2006 yılında yaylada meydana gelen kavgayı ayırmak istediği sırada tüfekle ağır yaralanmasına kadar birlikte işlettiklerini, 2012 yılında eşinin vefatının ardından yükü oğlunun sırtlandığını kaydetti.


Aile olarak 100 yılı aşkın süredir Erikbeli Yaylası’nda yaşadıklarını ifade eden anne Güner, “Babam 112 yaşına kadar yayladaydı. Buranın meşhur yemekleri işkembe, paça, kuru fasulye, pilavdır. Benim babam buranın ağasıydı. Hanı vardı yaylada. Çocuklarımın okulu olduğu dönemde onları okutmak için Trabzon’un Beşikdüzü ilçesine gittik ve 6 yıl gelmedim buraya. Ondan sonra döndük tekrar geldik buraya” diye konuştu.


Hayatının büyük bir bölümünü Almanya’da geçiren yayla sakinlerinden Osman Çalık ise yaylanın 700’ü yılı aşkın bir tarihinin olduğunu belirterek “Yayladaki mezar taşlarından da bu anlaşılabiliyor. Burası güzel bir yer. Ben Avrupa’da birçok ülkeyi gezdiğim için buranın doğal güzelliği, havası İsviçre’den sonra emsali olmayacak bir yer. Burası oksijen deposu. Buradan günde en az bin civarında araba dünyada emsali olmayan çatısız camisiyle ünlü Kadırga yaylasına geçiyor. Merkezi ama gariban bir yer. Doğa aşığı olan insanlar için harika bir mekan” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.