GENEL - 28 Mart 2017 Salı 14:58

Bu kütüphanenin bir benzeri daha yok

A
A
A
Bu kütüphanenin bir benzeri daha yok

Gümüşhane İl Halk Kütüphanesi’nin o dönem toprak olan zeminine 49 yıl önce dikilen limon ağacı Türkiye’de kapalı mekanda yetişmiş en büyük limon ağacı olma özelliği taşıyor.

Gümüşhane İl Halk Kütüphanesi’nin o dönem toprak olan zeminine 49 yıl önce dikilen limon ağacı Türkiye’de kapalı mekanda yetişmiş en büyük limon ağacı olma özelliği taşıyor.


Gümüşhane’de 1966 yılında yapılarak hizmete sunulan ve o dönemde zemini toprak olan İl Halk Kütüphanesi’nin içine dikilen limon ağacı, aradan geçen 49 yıl içerisinde büyüyüp binayı sararak kütüphaneyi de Türkiye’de eşi benzeri olmayan bir bina haline getirdi.


Binanın güneş alması ve içindeki ısının belli seviyede olmasından dolayı büyüyüp serpilen limon ağacı sıklıkla budanmak zorunda kalırken, tadı greyfurt-limon arasında olan ve normal limondan biraz daha büyük meyve veren ağacın meyve verimi son yıllarda yaşlılığın da etkisiyle azaldı.


Bir polis memurunun evinde saksıda yetiştirirken tayinin çıkması sonucu taşıyamaması nedeniyle kütüphaneye bıraktığı, ardından görevliler tarafından kütüphanenin zemininin toprak olması nedeniyle buraya dikilip bakılan ağaç kütüphaneyle özdeşleşip, figür haline geldi.


Kütüphane Müdürü Sümmani Akhan, limon ağacının Türkiye’deki kapalı alanda yetişmiş olan en büyük limon ağacı olma özelliğini taşıdığını belirterek “Ağaç iyice serpildiği için kütüphanede yer sorunundan dolayı budanmak durumunda kalıyor. Bundan 3-5 yıl önceye kadar çok daha yoğun limon veriyordu. Limonu da limonla greyfurt arasında bir tadı var. Limondan daha büyük. Üzerinde birkaç tane var. Son zamanlarda belki yaşlılığın verdiği durumdan ötürü ağaçtaki meyve oranı bayağı düştü” dedi.


Limon ağacının kütüphaneyle özdeşleştiğini, kütüphanenin bir figürü haline geldiğini kaydeden Akhan, dışardan gelen insanların da bu ağacın hikayesini dinlemek için, görmek için kütüphaneye geldiğini kaydetti.


Türkiye’de kapalı ortamda bu kadar büyük doğal, yerinden yetişen bir ağacın olmadığını bildiklerini ifade eden Akhan, kütüphaneyle ilgili şu teknik bilgileri verdi:


“Kütüphane 1964 yılında halk evleri bünyesinde kuruldu, 1966 yılında şuan bulunduğumuz binaya taşındı. 1966 yılından beri de bu binada hizmet veriyor. 50 bin civarında kitabımız mevcut. Doluluk oranına da ulaştık. 50 yıl önce o günün şartlarına göre tasarlanmıştı. Tek tip proje üzerine hazırlandı. 2 bini aktif olmak üzere 3 bin 200 kayıtlı üyemiz var. Ortalama günlük 100-150 kişiye hizmet veriyoruz. 2016 yılında 26 bin kişiye hizmet verdik. Binamız gerek günün hızlı yayın akışı, koşulları, özellikle son dönemde gençlerin kütüphaneye olan eğilimi de göz önüne bulundurulduğunda ihtiyaca cevap veremez durumda olduğunu söyleyebiliriz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.