GENEL - 19 Eylül 2017 Salı 11:21

Gümüşhane’de Gaziler Günü kutlamaları

A
A
A
Gümüşhane’de Gaziler Günü kutlamaları

Gümüşhane’de 19 Eylül Gaziler Günü nedeniyle kutlama programı düzenlendi.

Gümüşhane’de 19 Eylül Gaziler Günü nedeniyle kutlama programı düzenlendi.


Gaziler Günü nedeniyle ilk tören Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirildi. Vali Okay Memiş, Belediye Başkanı Ercan Çimen ve Gümüşhane Şehit Yakınlarına ve Gazilerine Yardım Derneği temsilcisi Gazi Kaanoğlu’nun Atatürk Anıtı’na çelenk sunmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.


Buradaki törende günün anlam ve önemiyle İl Jandarma Komutanlığı adına konuşan Jandarma Binbaşı Serdar Çelik, Türk milletinin her ferdinin bugün yaşadığı hayatın geçmişteki ve günümüzdeki kahramanlıklar ve destanlar üzerine kurulu olduğunu bildiğini ve bu nedenle de gaziler ve şehitlerin insanların gönüllerindeki yerinin emsalsiz ve tartışmasız olduğunu söyledi.


Gaziler adına konuşan Gazi Hüseyin Cahit Kaya ise tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamış Türk milletinin işgal ve esarete alışık olmayan asil ve büyük bir millet olduğuna değindi.


Mareşal Çakmak Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinden Yağmur Aktaş’ın "Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor”, Güray Kayhan’ın da “Antepli Şahin” isimli şiirleri okumasının ardından hatıra fotoğrafı çekilmesiyle anıt önündeki tören sona erdi.


Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirilen törenin ardından Gazileri makamında kabul eden Gümüşhane Valisi Okay Memiş, gazilerle bir süre sohbet ederek, 19 Eylül Gaziler Günü’nü tebrik etti.



“Bir toprak parçasının vatan olabilmesi için orada verilen mücadele çok önemli”


Kabulde yaptığı konuşmada, ebediyete intikal etmiş bütün şehitlerin artık sadece anne babalarının değil bütün Türk Milletinin evladı olduğunu ve şehit yakınları ve gazilerin de yine yüce Türk Milleti ve Türk devletine emanet olduğunu kaydeden Vali Memiş, “Bir toprak parçasının vatan olabilmesi için orada verilen mücadele çok önemli. Orada gecesini gündüzüne katan askerimiz, polisimiz, jandarmamız, resmi ve sivil erkân bu mücadeleyi ne kadar çok verirse bu toprak parçası o kadar vatan olur. Türk Milleti de tarih boyunca bu özellikleriyle temerküz etmiş bir millet” dedi.



“Siz gazilerimiz Anadolu toprağını bizlere vatan kalmış insanlarsınız”


“Siz gazilerimiz Anadolu toprağını bizlere vatan kalmış insanlarsınız” tespitinde bulunan Vali Memiş, “Kore’de, Kıbrıs’ta, terörle mücadelede hayatlarını hiçe sayarak, bu toprağın vatan olarak adlandırılabilmesi için yeri geldiğinde kanını akıtmış insanlarsınız. Yine şehitlerimiz de aynı şekilde bizlerin huzur içinde yaşayabilmemiz için hayatlarını hiçe saymış kardeşlerimiz. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de zaten bu müjdeyi veriyor bizlere” şeklinde konuştu.



“Mücadelemiz devam edecek. Bu mücadelede hepimiz elimizden geleni yapacağız”


Güvenlik güçlerinin günümüzde de ülkenin birçok yerinde mücadeleye gece gündüz devam ettiğini dile getiren Vali Memiş, “Uluslararası güçlerin, emperyalist güçlerin taşeron kullanarak, vekaleten ülkemizle savaştığını görüyoruz. Bu örgütlerin hepsi taşeron. Şu coğrafyada bile PKK terör örgütü var. Ne işi var PKK’ın burada? Bu bile terör örgüt olduğunu, uluslararası örgütlerin ülkemizi yıpratmak için, doğrudan savaşamayınca dolaylı olarak savaştığını gösteren çok ciddi kanıttır. Onun için mücadelemiz devam edecek. Bu mücadelede hepimiz elimizden geleni yapacağız. Bu vesileyle, tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Tüm gazilerimize, sizlere hayırlı uzun ömürler diliyorum. Gaziler Günü’müz kutlu olsun. Allah askerimizi, polisimizi, jandarmamızı korusun” diyerek sözlerini sonlandırdı.


Törenlere Vali Memiş’in yanısıra Belediye Başkanı Ercan Çimen, Cumhuriyet Başsavcısı Bozan Çevik, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek, İl Emniyet Müdürü Ömer Faruk Karataş, İl Jandarma Komutanı Albay Cezayir Danışan, askeri ve mülki erkan, kurum müdürleri, Gümüşhane Şehit Yakınlarına ve Gazilerine Yardım Derneği yöneticileri, gaziler, şehit aileleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütü temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş Valisi Çakır, üs bölgesinde askerlerle iftar yaptı Muş Valisi Avni Çakır, Şehit Jandarma Üsteğmen İsmail Moray Üs Bölgesi’nde görev yapan askerlerle iftar yaptı. Muş-Diyarbakır karayolunun 35 kilometresindeki Şehit Jandarma Üsteğmen İsmail Moray Üs Bölgesine gelen Vali Çakır, askerlerle bir araya gelerek iftarını açtı. Vali Çakır, askerlere hitaben yaptığı konuşmada zorlu şartlarda kutsal bir görev ifa ettiklerini belirterek, "Her gün iftar soframızı, ramazanın bereketine uygun bir şekilde sizin gibi kahramanlarımızla, vatandaşlarımız ve öğrencilerimize beraber paylaşmaya gayret ediyoruz. Bu akşam da Moray üs bölgesindeyiz. Şehir merkezinde kar yok. Ama üs bölgesinde bir metre yaklaşan kar örtüsü var. Ne kadar güç şartlarda çalıştığınızı bir kez daha gördük. Zorlu şartlarda görev yaptığınıza şahitlik ederek bir kez daha sizlerle gurur duyduk. Hafta sonu yapılacak yerel seçimler de sizlerin üstün görev anlayışınızla huzur ve güven içerisinde geçmesi için desteğiniz çok önemli. Vatandaşımızın güven ortamını hafta sonu sağlayacağız. Çok zor şartlarda kutsal bir görev ifa ediyorsunuz. Sizlerin bu ramazanda görev şartlarınızı, zorluğunu daha da arttığında farkındayız. O yüzden sizlere tekrar tekrar vatanımız, milletimiz, devletimiz adına teşekkür ediyorum. Hepinizin oruçlarını Allah kabul etsin. Hepinize bundan sonraki yaşantınızda sağlık, mutluluk ve başarı dolu hayırlı günler diliyorum" dedi. İftar programına İl Jandarma Komutanı Albay Mehmet Kasım Ermiş ve İl Emniyet Müdürü Serkan Karaman katıldı.
İstanbul TBMM Başkanı Kurtulmuş: "Bu coğrafyada zayıf olanın tutunma ihtimali yoktur" Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Numan Kurtulmuş, Sultanbeyli’de sivil toplum kuruluşları ile iftarda bir araya geldi. TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Dünyada zalime dur diyecek bir sistemin kurulması şarttır. Bunun için de Türkiye öncülük yapacaktır" dedi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Sultanbeyli’de sivil toplum kuruluşları ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Salon Semazen’de gerçekleşen programa Kurtulmuş’un yanı sıra, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin, AK Parti Sultanbeyli Belediye Başkan Adayı Ali Tombaş, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve iş adamları katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan iftar programı oruçların açılmasıyla birlikte konuşmacıların açıklamalarıyla devam etti. STK temsilcileriyle iftarda buluşan Kurtulmuş, "Türkiye olarak dünyanın en önemli çatışma gerilim alanlarının tam merkezindeyiz. Dünyamız hızla maalesef şer güçler tarafından dünyayı istedikleri gibi yönetmek ve kendilerinden başkasına bu dünyayı bir şekilde dar etmek için ortaya çıkmış olan güçler dünyayı süratle neredeyse bir 3. Dünya Savaşı’na doğru sürüklüyorlar. işte 6 aya yaklaşan bir süre içerisinde Gazze’de yaşananların modern zamanlarda karşılaştığımız en büyük insani kıyım olduğunu, en büyük katliam olduğunu, artık bir soykırım boyutlarına çoktan vardığını ve bu olurken insanlığında ne yazık ki derin bir gaflet uykusuyla buna karşı seyirci kaldığını görüyoruz. Aynı şekilde hemen Rusya-Ukrayna arasında devam eden 2 yılı aşkın savaş sırasında yüz binlerce insanın ölümü şehirlerin yakıldığı bu savaş sırasında da en son Moskova’daki terör saldırısıyla birlikte meselenin yeni bir boyuta taşınmak üzere olduğunu görüyoruz. Karadeniz’de, Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Doğu Akdeniz’de, Orta Doğu’da içinde bulunduğumuz, merkezinde bulunduğumuz bu coğrafyada gerçekten büyük gerilimlerin büyük çatışmaların olduğuna şahidiz. Türkiye olarak bu coğrafyada hem güçlü bir şekilde ayakta durmak, ama hepsinden önemlisi millet olarak birlik beraberlik içerisinde sosyal dayanışmamızı tam manasıyla gerçekleştirmiş ve bir kardeş millet olarak hep beraber kardeşçe hareket eden 85 milyon olarak dünyaya karşı sağlıklı bir duruş sergilemek mecburiyetindeyiz" dedi. "Bu coğrafyada zayıf olanın tutunma ihtimali yoktur. Onun için biz güç kuvvet derken hele hele Cumhuriyetimizin ikinci asrını sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye’nin yüz yılı haline getirelim derken kastettiğimiz budur" diyen Kurtulmuş, "Tam manasıyla her alanda güçlü olan bir Türkiye. Güvenlik ve istikrar içerisinde yolda devam eden bir Türkiye. İnşallah Türkiye olarak sağladığımız bu güvenlik ve istikrar iklimini daha kuvvetlendirerek devam ettireceğiz" diye konuştu. "Dünyada zalime dur diyecek bir sistemin kurulması şarttır. Bunun için de Türkiye öncülük yapacaktır" Kurtulmuş, "Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye Gazze meselesinin ilk gününden itibaren bu meselenin çözülebilmesi için büyük bir güçle mücadele veriyor. Öncelikle acil ateşkes ve bununla birlikte insani yardımın Gazze’ye ulaştırılması yapılan bütün temaslarda Türkiye’yi öne koyduğu ana fikirdir. İsrail’in Netanyahu ve çetesinin durdurulması uluslararası alanda en çok mücadele verdiğimiz konuların başında geliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız bendeniz meclis başkanınız olarak yüzün üzerinde meclis başkanı, hükümet başkanı ve devlet başkanıyla bu süre içerisinde görüşmelerimiz oldu. Ancak maalesef öyle görünüyor ki bundan sonra bu konuyla ilgili olarak arkasına aldıkları destekleri de artık yavaş yavaş kaybediyor Netanyahu ve çetesi, bundan sonra yeni bir dönem başlıyor. Bu dönemde Türkiye’nin öncülüğüne ihtiyaç var. Türkiye olarak yeryüzünde yeni bir düzenin kurulabilmesi, yeni bir siyasal sistemin kurulabilmesi için mücadele etmeye mecburuz. Dünya 5’ten büyüktür derken laf olsun diye başkalarına ayar vermek için bu sözü söylemiyoruz. Bu dünya bu şekliyle devam etmez. İsrail’i kim durduracak? Onun için dünyada zalime dur diyecek, mani olacak bir sistemin kurulması şarttır. Bunun için de Türkiye Allah’ın izniyle öncülük yapacaktır" ifadelerini kullandı.
Ankara İYİ Parti Genel Başkanı Akşener: “Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur" İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında, "Bugün geldiğimiz noktada Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Ankara’nın Keçiören ilçesinde gerçekleştirilen iftar programına katıldı. Burada konuşan Akşener, her dönemde zorbalığa ve zorbalara karşı durduklarını belirterek, “Milletimizin istikbaline kastedenler mücadele etmek için her türlü fedakarlığı yapanlar olduk. Bir yerde haksızlık gördüğümüz vakit kim olduğuna bakmaksızın hakkı savunanlar, haksızlığa uğrayanların yanında kaya gibi duranlar olduk. 2019 yılında Ankara büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, istifayı bastığı CHP’den yeniden aday olması engellendiğinde yanında biz vardı. 2020 yılında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ayağını kaydırmak isteyenlerin karşısında bir tek biz vardık. 2022 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na hapis cezası haberini aldığımda Saraçhane’ye koşan bir tek biz vardık. Ama heyhat, bugün geldiğimiz noktada aldığımız karara saygı göstermek yerine hepsinin teker teker hainlik ettiği de biz olduk, İYİ Parti oldu” ifadelerini kullandı. “Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur” Seçimlere hür girme kararı aldıklarından beri Antalya’daki ve İstanbul’daki meclis üyelerinin CHP’den liste garantisiyle istifa ettirildiğini ifade eden Akşener, “Pazarlıkların en çirkini burada Ankara’da oldu. Hatta ABB Başkanı Mansur Yavaş, geçenlerde çıktığı televizyon programında kendi ağzıyla olanı biteni itiraf etti. Partimizden istifa ettirdiği il, ilçe başkanlarının, Ankara teşkilat mensuplarımızın şu anda kendisiyle çalıştığını söyledi. Biz bunları zaten biliyorduk. Bunu alenen televizyonda itiraf etmesine, bu pişkinliğe şaşırdım. Böyle bir ahlaksızlıkla böbürlenen bu şuursuzluğa şaşırdım. Bundan daha 12 ay önce görmek isteyipte maalesef göremediğimiz bu cesarete de ayrıca şaşırdım. Bugün geldiğimiz noktada Mansur Yavaş, artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur” açıklamasında bulundu. “Bana abla demeyin, istemiyorum” "İşi düşen hemen abla edebiyatına başlıyor” diyen Akşener, sözlerine şöyle devam etti: “Ben artık CHP yöneticilerinin yüzüne ‘abla, abla’ deyip sonra yoldaş medyalarında bana ve partime küfür kıyamet sövdürmelerinden gerçekten sıkıldım. İYİ Partililere CHP’ye kazandırdığı sürece iyi insanlar deyip kendi yolumuzda yürüdüğümüzde ‘bunlar AKP’li, faşist ve sağcı’ diye saldırmalarından artık bıktım. Beni, partimi ve bizi destekleyen vatandaşlarımızı sürekli CHP’ye bir şeyler kazandırmak zorunda olan paryalar olarak görme şımarıklığından da artık usandım. Bana abla demeyin, istemiyorum. Çünkü sizin bana vıcık vıcık riyakarlıkla abla demeniz beni samimiyetle ablası, kardeşi ve annesi gören milletimize yapılmış koca bir hakarettir.”