GENEL - 04 Nisan 2017 Salı 23:28

Gümüşhane’de ’Referandum Sürecinde Sistem Tartışmaları ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ paneli

A
A
A
Gümüşhane’de ’Referandum Sürecinde Sistem Tartışmaları ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ paneli

Gümüşhane Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Yrd.

Gümüşhane Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. Kadir Sancak, referandum yaklaştıkça sosyal medya ve diğer alanlarda daha fazla yalanın piyasaya sürülmeye başlandığını söyledi.


Gümüşhane’de Birlik Vakfı Gümüşhane Şubesi tarafından "Referandum Sürecinde Sistem Tartışmaları ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" konulu panel düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen panele AK Parti Gümüşhane Milletvekili Hacı Osman Akgül, Belediye Başkanı Ercan Çimen, kurum müdürleri, AK Parti İl Başkanı Av.Celalettin Köse, Birlik Vakfı Gümüşhane Şube Başkanı Halil İbrahim Karahanoğlu ve çok sayıda vatandaş katıldı.


Gümüşhane Üniversitesi akademisyenlerinden Yrd.Doç.Dr. Kadir Sancak’ın yönettiği panelde Yrd.Doç.Dr. Ali Çiftçi “Mevcut sistemle getirilmesi muhtemel sistemin kıyaslaması” konusunda, Öğretim Görevlisi Dr. Bülent Bal “Başkanlık sistemi sürecinin nasıl başladığı” konusunda ve Avukat Emre Balki de “Yargı alanında yapılacak değişiklikler” konularında sunumlarını gerçekleştirdi.



“Avrupa’nın hiçbir zaman Türkiye’de ki seçimlere bu kadar angaje olduklarına daha önce rastlamadık”


Panel yöneticisi Sancak, mevcut sistemin devam edip etmeyeceğinin 10 gün sonra yapılacak referandumla belirleneceğini belirterek, “Zaman azaldıkça referandum gündemimizi daha fazla işgal etmeye başladı. Sadece yurt içinde değil, yurtdışında da bu süreç büyük bir ilgiyle takip ediliyor. Özellikle Almanya, Hollanda, İsviçre gibi ülkelerde en az Türkiye kadar yakından takip edilen bir süreci görüyoruz. Normal zamanda Avrupa ülkelerinde yaşayan Türklerin Türkçe’yi ve kendi kültürlerini yaşatmalarından rahatsızlık duyulurken, bu süreçte Alman gazetelerde ve diğer gazetelerde Türkçe bölümler ayrıldığını ve niçin hayır denmesi gerektiği şeklinde propagandanın yapıldığını görüyoruz. Sırf bunlar bile bu referandum sürecinin aslında ne kadar önemli olduğunu bizlere gösteriyor. Avrupa’nın hiçbir zaman Türkiye’de ki seçimlere bu kadar angaje olduklarına daha önce rastlamadık” dedi.



“Referandum yaklaştıkça sosyal medya ve diğer alanlarda daha fazla yalan piyasaya sürülmeye başlandı”


Bu sistemi şahıslar bazında değil de getirilecek sistem bazında dikkate alarak değerlendirmenin çok daha sağlıklı olacağının altını çizen Sancak, referandum yaklaştıkça sosyal medya ve diğer alanlarda daha fazla yalanın piyasaya sürülmeye başlandığını da sözlerine ekledi.



“Şu anki sistemimiz deve kuşu hikayesine benziyor”


Gümüşhane Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Elemanı Dr. Bülent Bal ise “Deve kuşu” hikayesini anlatarak başladığı konuşmasında deve kuşunun deve olmadığını, kuş da olmadığını hatırlatarak, “Şu anda sistem açısından bizim hali pürmelalimiz, vaziyetimiz tıpkı deve kuşu hikayesine benziyor. Ne deve ne kuş tam bir deve kuşu tarzında bir sistemimiz var. Anayasada parlamenter sistem yazıyor ancak bu sistem ruhu ve genetiği birbirine karışmış bir parlamenter sistem” diye konuştu.



“Değiştirilmek istenen şey rejim değişikliğiyle alakalı değil”


Gümüşhane Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü akademisyenlerinden Yrd.Doç.Dr. Ali Çiftçi ise anayasa değişikliği paketinde rejim değişimiyle ilgili bir madde bulunmadığının altını çizerek, “Değiştirilmek istenen şey rejim değişikliğiyle alakalı değil. Cumhuriyet devlet şeklinden monarşik devlet şekline geçme gibi bir değişiklik söz konusu değil ve hiç gündeme de gelmedi. Aynı şekilde üniter devlet yapısında da bir değişiklik öngörülmüyor” diye konuştu. Avukat Emre Balki ise yeni düzenleme ile yargı alanında yapılması planlanan değişiklikleri anlattı. Mevcut anayasada belirtildiği üzere “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyen Balki, “Millet bu egemenliği devletin organları, devletin erkleri vasıtasıyla kullanır. Bu erkler yasama, yürütme ve yargıdır. Önümüzdeki 18 maddelik anayasa değişikliğinin özü ve felsefesi millet egemenliğini, millet hakimiyetini tam ve sağlıklı bir şekilde etkin kılmaktır” diye konuştu.


Anayasa değişikliği paketi içerisinde yargıya ilişkin düzenlemeler olduğunu ifade eden Balki, bu düzenlemeleri 3 başlık halinde şöyle sıraladı:


“Askeri yargının kaldırılması. Anayasa’nın 9. maddesindeki ‘bağımsız mahkemelerce’ ifadesinin yerine ‘bağımsız ve tarafsız mahkemelerce’ ifadesinin eklenmesi. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun yapısındaki değişiklik.”


Yargıyla ilgili bu 3 konudan en çok tartışılan HSYK yapısındaki değişikliği anlatan Balki, “Yeni sistemde üye sayısı 13’e iniyor. Cumhurbaşkanı 4 kişi atıyor. Millet adına yetkiyi kullanan HSYK’nın içinde millet nerede? Yasamada milletin vekaleti var. Yürütmede yine var. Ama yargıda kesinlikle halkın etkisi yok. Yeni sistemde tamamen halk egemenliği kurulmak isteniyor” dedi.


Yeni sistemle yargının tarafsızlığına ve bağımsızlığına yönelik menfi bir durumun olmadığını örnekleriyle açıklayan Balki, “Tam aksine yargı açısından müspet gelişmeler var yeni pakette. İnşallah bu değişikliklerle birlikte tam anlamıyla daha bağımsız ve güvenilir olacak” dedi.


Panel katılımcıların panelistlere sorularını iletmesi ve Birlik Vakfı tanıtım filminin izlettirilmesiyle son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için eylem yaptılar İstanbul’da bir grup taksici bir araya gelerek, öldürülen taksici Yaşar Yanıkyürek için ve son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetleri, kötü şartları protesto etmek için eylem yaptı. İstanbul Sarıyer’de 34 TFY 89 plakalı taksinin şoförü Yaşar Yanıkyürek, otomobilinde önce gasp edildikten sonra bıçaklanarak yol kenarına atılmıştı. Bu duruma tepki gösteren bir grup taksici bir araya gelerek, son zamanlarda taksicilere yönelik artan sözlü şiddet ve cinayetler, kötü şartları protesto etti. Göztepe Köprüsü önünde toplanan taksiciler, Beşiktaş Meydanı önüne kadar konvoy yaptı. Göztepe Köprüsü önünde basın açıklaması yapan taksiciler, ardından Beşiktaş Meydanı’na doğru yolu çıktı, oradan tekrar Göztepe Köprüsü’ne gelen taksiciler protestoyu sonlandırdı. Durumla ilgili konuşan taksici Osman Balıkçı, "Burada bugün toplandık, iyi bir şey için toplanmak isterdik ama maalesef ki kötü bir olay için toplandık. Sevdiğimiz bir taksici ağabeyimiz Yaşar ağabeyimiz bugün hakkın rahmetine kavuştu. Bir vatandaş Ataşehir’den binip Sarıyer tarafına gidiyor ve ağabeyimizi katlediyor. Bu üzücü haberi aldıktan sonra bütün taksi camiası olarak toplandık. Şimdi de güzergahımız olarak buradan çıkacağız, artık sesimizin duyulmasını istiyoruz. Biz senelerdir gece çalışıyoruz, burada arkamda duran bütün abilerim, arkadaşlarımız hepsi evlerine ekmek parası götürmek için gece sabaha kadar çalışıyorlar ve hiçbir güvencemiz yok, bugün de gördük ki bu kadar basit bir şekilde, üstelik gündüz vakti bir abimizi kaybettik. Yaşar abimiz hakkın rahmetine kavuştu ancak bu ne ilk ne de son olacak gibi duruyor, burada toplanmamızın amacı sadece insanlara zarar vermek ya da bir şeyleri engellemek değil, sadece sesimizi duyurmak için buradayız. Buradaki bütün arkadaşlar da bu saatten sonra sadece can güvenliklerini ve Yaşar abimiz gibi bir son olmaması için ellerinden geldiğince birbirlerini kolladıkça da bir şeylerin olmasını istiyorlar ama maalesef olmuyor. Buradan yetkililere sesleniyoruz, bugün bir abimizi daha kaybettik, Yaşar Yanıkyürek ağabeyimiz bıçaklanarak katledildi. Bunların yaşanmaması için yetkilileri de artık göreve bekliyoruz. Şu anda Göztepe köprüsü altından çıkacağız, Beşiktaş güzergahında kimseyi rahatsızlık vermeden sessiz bir protesto yapacağız, bu sessiz çığlığımızı lütfen duyun. Toplamda yaklaşık 600-700 araçlık bir grup olacak" ifadelerini kullandı.