GENEL - 18 Ağustos 2018 Cumartesi 14:12

Karaca Mağarası Mart başından bu yana yaklaşık 55 bin turisti ağırladı

A
A
A
Karaca Mağarası Mart başından bu yana yaklaşık 55 bin turisti ağırladı

Gümüşhane’nin Torul ilçesinde bulunan ve dünyanın sayılı damlataşı mağaralarından birisi olarak kabul edilen 150 milyon yıl yaşındaki Karaca Mağarası’nı bu yılın Mart ayından bugüne kadar yaklaşık 55 bin turist ziyaret etti.

Gümüşhane’nin Torul ilçesinde bulunan ve dünyanın sayılı damlataşı mağaralarından birisi olarak kabul edilen 150 milyon yıl yaşındaki Karaca Mağarası’nı bu yılın Mart ayından bugüne kadar yaklaşık 55 bin turist ziyaret etti. Kurban Bayramı tatili ile birlikte bu ziyaretçi sayısının daha da artması bekleniyor.


İlçenin Cebeli köyü sınırları içerisindeki denizden bin 550 metre yükseklikteki Karaca Mağarası’nı son dönemde Arap turistler de yoğun olarak ziyaret ederken, mağarayı yöredeki astım hastaları da ziyaret ederek şifa arıyor. 150 milyon yıl yaşında olduğu tahmin edilen dolomitik kireçtaşlarının zengin yeraltı suları tarafından aşındırılmasıyla oluşan ve pasif karakterli bir mağara olan Karaca Mağarası, yaklaşık 105 metre uzunluğunda, 18 metre tavan yüksekliğine sahip. Mağaranın toplam iç alanı ise bin 500 metrekare. Mağara içerisinde sarkıtlar, dikitler, sütunlar, bayrak şekilleri, org desenli duvarlar, mağara çiçekleri, mağara incileri, traverten havuzları ve traverten basamakları görmek mümkün.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul "Kitap okuma alışkanlığını arttırmamız gerekiyor" Yazar Selcan Gür, Moderatör Mehmet Cemil eşliğinde yeni kitabı Plaza Sufisi’ni okuyucularına sundu. Söyleşi gerçekleştiren ikili kitap hakkında dinleyicilere bilgiler verdi. Yazar Gür ayrıca kitap okuma alışkanlığını edinmemiz gerektiğine dikkat çekti. Yazar Selcan Gür’ün, kişisel gelişim, felsefe, psikoloji ve tasavvuf ile harmanlanan “Plaza Sufisi” adlı kitabını bir söyleşi ile dinleyicilerine tanıttı. Ayrıca Gür günümüzde sosyal medya kullanımının artmasıyla kitap okuma oranlarının düştüğünü belirtti. Kitap okumanın insanı rahatlattığını ve düzgün düşünmeye teşvik ettiğini belirten Gür insanın kendini tanıması ve bulması için kitap okumanın önemli olduğunu belirtti. “Haz ve tüketim peşinde koşmak yerine anlamlı bir hayat yaşamayı seçmeliyiz” Kitabı 3 yılda tamamladığını belirten Yazar Selcan Gür, “Bu kitabı yazma sürecim yaklaşık 3 yıl sürdü. Pandemi döneminde tasavvuf ile ilgili kitaplar okumaya başlamıştım. Pandemi döneminde hepimiz hayatımızı sorguladık. Hayatımızın ne kadar değerli olduğunu sorguladık. Günümüzde insanların bir mutsuzluk ve anlam krizi var. Depresyon oranları giderek artıyor. Yapılan araştırmalara göre geçmiş dönemde depresyona girme yaşı 29’lardayken şimdi 15 yaşlara kadar düştü. Depresyon oranları da tüm toplumlarda artmaya başladı. Bunun sebebi hem bir anlam krizi ve mutluluğu sürekli hazlar ve tüketim peşinde koşarak elde etme yanılgımız. Ben bu kitapta plaza ve sufi terimlerine yer vermemin amacı plaza günümüz insanını temsil ediyor. Metropollerde yaşayan betonlar arasına sıkışmış plaza insanını. Sufi de bildiğiniz gibi tasavvuf öğretisini temsil ediyor. Tasavvuf öğretisi günümüz insanına ne vadedebilir. Kitabımda Pozitif psikoloji ile tasavvuf öğretisinin buluştuğu yerler nelerdir, mutluluğu yanlış mı tarif ediyoruz, haz ve tüketim peşinde koşmak yerine anlamlı bir hayat yaşamayı önceliklersek bu bize neler kazandırır bu soruların cevaplarını aradık” dedi. “Kitap okumayı arttırmamız gerekiyor” Kitap okuma alışkanlığının artması gerektiğini belirten Yazar Gür, “Yapılan araştırmalar gösteriyor ki sosyal medyada çok fazla zaman geçirmek haset duygumuzu tetikliyor. Haset duygumuz tetiklenince depresyona girme eğilimimiz artıyor. Günümüzde çoğumuz sosyal medyada ve ekran karşısında videolar izleyerek vakit geçirdiğimiz için bu bizi olumsuz yönde etkiliyor, bencilliğimiz artıyor, gereksiz tüketime yönleniyoruz. Bu anlamda kitaplara daha çok ihtiyacımız var. Yine araştırmalar gösteriyor ki sosyal medya ile aramıza mesafe koyduğumuzda en azından zaman zaman ara verdiğimizde tekrardan olumlu duygularımız uyanıyor. Kendimizi bulmak ve iyi hissetmek konusunda bu çok etkili bir yöntem. Bu yüzden kitap okuma alışkanlığını edinmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Van Elite World’den Van kahvaltısı tanıtımına büyük katkı Elite World Hotels & Resorts, “Dünden Bugüne İz Bırakan Lezzetler’ projesi çerçevesinde tüm otellerinde Van Kahvaltısı vermeye başladı. Elite World Hotels & Resorts Elite World Hotels & Resorts, Van Kahvaltısının tanıtımına katkı sağlamak amacıyla büyük bir yeniliğe imza attı. “Dünden Bugüne İz Bırakan Lezzetler: Van Kahvaltısı” projesi çerçevesinde ürünler franchise modeliyle işletilen de dahil olmak üzere Elite World otellerinin tümünde açık büfeye eklenecek ve bu sayede Van Kahvaltısı dünyaya tanıtılacak. “Kültürümüzü en doğru şekilde tanıtmalıyız” Konsept ile ilgili açıklamada bulunan Elite World Hotels & Resorts CEO’su Orkun Petekçi “Turizm, kültürümüzün dünyaya tanıtılması için en önemli sektörlerden bir tanesi. Bizler de yarım asra yakın bir süredir bu sektöre hizmet veriyoruz. Bizim için misafirleri ağırlamakla birlikte aynı zamanda kültürümüzü tanıtmak, konaklayan kişilerin bunu denemesi de ayrıca önemli. En önemlisi ise en doğru bir şekilde bunu anlatmaktır. Hizmet sektöründe olmakla birlikte kültürümüzü en doğru bir şekilde tanıtmak da misyonumuz. Van Kahvaltısını bütün otellerimizde hayata geçirerek bunun tanıtımına katkıda bulunmak bizim sosyal sorumluluk projelerimizden bir tanesi olacak. Şu anda 11 otel ve 8 farklı markayla hizmetimize devam ediyoruz. Franchise yatırımlarla birlikte otel yatırımlarını daha da yukarı çekerek 2030 senesinde 50 otele ulaşmayı hedefliyoruz" dedi. “Amacımız, Van kahvaltısını dünya mutfağına taşıyabilmek” Elite World Hotels & Resorts Pazarlamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Emel Elik Bezaroğlu ise Elite World olarak yerel değerlere ve kültürel zenginliklere sahip çıkmaya önem verdiklerinin altını çizerek, “Çok eski yıllardan bu yana Van, dünyanın en önemli tarihi ticaret notalarından biri oldu. Coğrafi konumunun yanı sıra doğası gereği hayvancılığın geliştiği bir coğrafya. Bölgede zor bulunan otların peynire katılmasıyla otlu peynir oluşturuluyor ve Van kahvaltısının ana öğesi oluyor. Yanına tereyağı kaymak gibi ögeler de ekleniyor. Bölgenin diğer lezzetlerinin eklenmesiyle Van kahvaltısı ortaya çıkıyor. Yaklaşık 400 çeşit doğal ve yerel lezzet bulunuyor. Bu topraklardan çıkan ve dünyanın dört bir yanından gelen misafirleri ağırlayan bir zincir olarak amacımız mirasımıza sahip çıkmak ve onu en iyi şekilde tanıtmak olacak. Van kahvaltısını menümüze ekleyerek hem yerli hem yabancı misafirleri deneyimlemeye davet ediyoruz” diye konuştu. “50 yıldır aynı ürünü ve tarifi kullanıyor” Van’ın önemli lezzetlerinden oluşan bir menü hazırladıklarını aktaran Elite World Mutfaklar Direktörü Mehmet Uzunöz de, “Coğrafi işaretli ürünlerimizden bir kahvaltı hazırladık. Her şeyden önce farklı ürünleri deneyimleme şansımız oluyor. Herkesin ulaşamadığı lezzetleri deneyimlemek için şehirlerimize getiriyoruz. Bu projeye başlamadan önce 6 ay araştırma yaptık. Van’da uzun bir dönem geçirdim. Orada 3 otelimiz olduğu için oradaki şeflerimizden destek aldık. Bu işi en iyi kim yapıyor onu öğrendik. Van’daki süt evlerini gezdik. Bir köye gittik. Orada bir hanımefendi yoğurt kaymağı yaptı. 50 yıldır aynı ürünü ve tarifi kullanıyor. Oradaki insanlar göz kararı yaptıkları için tarifi bilmiyor. Bunların tarifini hazırladık. Tüm lezzetleri yapan insanlarla birebir görüştük. Bütün ürünlerimiz coğrafi işaretli. Bunlar yöresel ürünlerimiz ama yoğurt kaymağı hiçbir yerde olmadığı için bizim için üretecekler. Fransa’da Rokfor Peyniri dünya çapında nam salmış ama Van’ın otlu peynirinin ondan farkı yok. İçeresine 6 çeşit ot konuyor. Önceden endüstriyel olarak alırdık şimdi ise yerel ailelerle çalışıyoruz. Onlar üretiyor biz de otellerimize dağıtıyoruz. Kar marjı düşünmediğimiz için en iyi şekilde sunmaya çalışıyoruz. Hepsi ayrı bir lezzet. Elite World sayesinde otlu peyniri tüm dünyaya sunacağız” dedi. "Van kahvaltısını tüm misafirlerimize tanıtmaya başladık" Konuyla ilgili konuşan Elite World Van Otel Genel Müdürü Oktay Aksoy da, konaklayan tüm misafirlerine Van kahvaltısını en iyi şekilde sunmak için çalışma başlattıklarını vurgulayarak, ”Kahvaltı, bir ilin kültürüdür. Biz bu kültürü en iyi şekilde yansıtmaya çalışacağız. Bu çerçevede tüm otellerimizde olduğu gibi Van otelimizde de aynı şekilde başlangıç yapıp, Van kahvaltısını tüm misafirlerimize tanıtmaya başladık. Bunu da Van kahvaltısını en iyi şekilde tanıtan ürünlerle sunmaya çalışıyoruz. Van çöreği, Van peyniri, cacık, murtuğa, kavut, bal, tereyağı, kaymak, süt ve kavurmalı yumurta, bunlar Van kahvaltısının özünde olan çeşitler. Biz bunları misafirlerimize sunmaya çalışacağız” şeklinde konuştu.