GÜNDEM
25 Nisan 2024 Perşembe - 09:55 Stajyer ebe olarak görev yaptığı Çocuk Cerrahi Servisi’ni çizimleri ile renklendirdi Rize Çay Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde eğitim gören stajyer ebe İrem Dinç, staj yaptığı hastanede Çocuk Cerrahi Servisi’nin duvarlarına çizdiği çizgi film karakterleri ile hasta çocuklar mutlu ediyor. Rize Merkez Çay Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’nde öğrenim gören 17 yaşındaki Yaren İrem Dinç, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Çocuk Cerrahi Servisinde ebe yardımcısı stajyer öğrenci olarak çalışmaya başladı. Çocuk Cerrahi Servisinin duvarlarının boya yenilenmesi yapılacağı sırada serviste hizmet veren hemşirelerin "Keşke biraz eğlenceli yaptırsak" demesi üzerine "İsterseniz ben yapabilirim" diyen stajyer öğrenci Yaren İrem Dinç, hastane duvarlarına çizgi film karakterlerini çizdi. Dinç, tüm servis duvarlarına farklı çizgi film karakterleri çizerken, hemşireler ve diğer stajyer arkadaşları da büyük bir keyifle boyamaları gerçekleştirdi. Ortaya rengarenk bir çocuk cerrahi servisi çıkarken bu işlemin bütçesi ise doktorlar ve hemşireler başta olmak üzere tüm servis çalışanları tarafından sağlandı. Hastalarının çocuk olduğu serviste artık ağlama sesleri daha az duyulurken, hasta yakınları ise çocuklarının keyifli zaman geçirmesinden memnun. "Küçük ayrıntılar bazen çok güzel oluyor" Oğlunun sünneti için Çocuk Cerrahi Servisi’nde bulunan Mehmet Mustafa Telci, sünnet öncesinde çocukla beraber duvarlarda yer alan tüm karakterler hakkında konuşarak korkusunu azalttıklarını ve bu durumdan çok memnun olduklarını ifade ederek “Oğlumuzun sünnetini yaptık. Sağ olsun buradaki arkadaşlar da yardımcı oldu. Gayet memnunuz şu anda. Vallahi kimin aklına geldiyse çok güzel olmuş. Özellikle şu boyama işini yapan kızımızın eline emeğine sağlık. Küçük ayrıntılar bazen çok güzel oluyor. Vallahi bizimkinin ilgisini çekti” dedi. “Stajyer hemşiremiz çiziyor, biz de ona yardım ederek boyuyoruz” Çocuk cerrahi servisinin sorumlu hemşiresi Oya Kutlu ise stajyer öğrencinin böyle bir yeteneği olduğunu duyduklarında hemen harekete geçtiklerini ve hasta yakınlarının durumdan çok memnun olduğunu kaydederek “Stajyer arkadaşımızın böyle bir yeteneği var doğuştan. Ben de çocuk cerrahi servisini renklendirmek istiyordum. Tam da üzerine denk geldi. Arkadaşlarımla birlikte stajyer hemşiremiz çiziyor, biz de ona yardım ederek boyuyoruz. Servis bu şekilde bu hale geldi. Herkes çok memnun. Tepkiler çok güzel. Zaten bütün çabamız çocuklarımız için. Hasta çocuklar için de bir nebze olsun rahatlatıcı oluyor. Hani korkuyorlar, servise gelmek istemiyorlar, içeri girmek istemiyorlar ama karakterleri görünce, duvarları renkli görünce hepsi koşarak geliyor. Sevinçli oluyorlar. Mutlu oluyorlar. En güzel bizim için çok güzel bir şey. Emeklerimiz amacına ulaştı” ifadelerini kullandı. “Çocukların ağlamaları en azından ertelenmiş oluyor” Serviste boya tadilatının başladığı sırada hemşirelerin kendi arasında ki servisi eğlenceli hale getirme hayali sohbetlerini duyan stajyer hemşire Yaren İrem Dinç, kendisinin resim çizme yeteneği olduğunu söyledi. Dinç “Servis yeni boyanıyordu o sıralar. Hani keşke biraz daha süslü olsa gibisinden konuşmalar oldu hemşirelerle. Ondan sonra ben de böyle bir şey yapabileceğimi söyledim. İşte küçüklüğümden beri uğraştığımı söyledim. Sonrasında böyle bir şeye kalkıştık. İlk önce hemşirelerle beraber yeni yeni boyalar alarak başladı. Sonra işte doktorlar da yardım ettiler. Öyle böyle gelişti yavaş yavaş. Şimdi fotoğraf çekiyorlar, çocukları burada daha çok eğlendiriyorlar, oynatıyorlar. Hani çocukların da odağı genelde duvarlar oluyor, karakterler oluyor. Bu yüzden de hani ağlamaları en azından ertelenmiş oluyor. Hoşuma gidiyor yaptığım şeyin böyle güzel bir şekilde karşılanması, hani beğenilmesi” diye konuştu. “Burası daha çok küçüklerin olduğu bir yer, daha çok eğlenilmesi gereken bir yer” Yeteneğinin küçük yaşlardan bu yana geldiğini ve hiç eğitim almadan kendisini resim konusunda geliştirdiğini ifade eden Dinç “Küçüklüğümden beri zaten uğraşıyordum böyle bir şeyle. O yüzden hani pek de zor olmadı benim için ama bir eğitim veya ekstradan bir yardım asla yok. Kendi kendime geliştirdim genel olarak. Yani çalışmadan çalışmaya değişiyor hani gölge gerekiyorsa çalışmaya bu tabii daha fazla vakit istiyor, daha fazla emek istiyor. Çizgileri, büyüklüğü, küçüklüğü çok fazla fark ediyor ama bir duvarı ortalama karakterse eğer bir günde bitiyoruz boyamasıyla beraber. Bence daha çok ilgi odağı oluyor burası çünkü diğer servislerden bir tık daha farklı. Çünkü burası daha çok küçüklerin olduğu bir yer, daha çok eğlenilmesi gereken bir yer. O yüzden engel yok olmak tabii ki de daha çok ilgi çekiyor. Böyle olması daha güzel” şeklinde konuştu.
700 kilogramlık boğasının doğum gününü kutladı
24 Nisan 2024 Çarşamba - 13:49 700 kilogramlık boğasının doğum gününü kutladı Artvin’de ‘Ateş’ isimli boğasıyla çektiği videolarla milyonlarca sosyal medya kullanıcısının beğenisini kazanan Özlem Öztürk, her yıl olduğu gibi boğasına bu yıl da ahırda doğum günü sürprizi yaptı. Artvin merkeze bağlı Taşlıca köyünde çiftçilik yapan ve ailesine yardım eden 38 yaşındaki Özlem Öztürk, köy yaşantısıyla ilgili çektiği videolarla sosyal medyada fenomen oldu. İnek sağan, odun kıran, tarla süren, Öztürk, çektiği videoları sosyal medya hesabında paylaşınca büyük ilgi gördü. Öztürk’ün, takipçi kazanmasında en büyük pay sahibi olan ‘Ateş’ isimli 700 kilogramlık boğası 8. yaşına girince her yıl olduğu gibi sürpriz bir doğum günü hediyesi verdi. Mum üzerinde pasta ile ahırda giren Öztürk, “İyi ki doğdun Ateş" diyerek boğasının doğum gününü kutladı. Öztürk, görüntüleri sosyal medya hesabında paylaşınca büyük ilgi gördü. Öztürk, Ateş’in doğum günü kutlamasıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Her yıl imkanlarımız doğrultusunda Ateş’in doğum gününü kutlamayı düşünüyoruz. Bu yıl 8 yaşına girdi. 23 Nisan günü doğdu, Türkiye’nin dört bir yanında çocuk bayramı kutlanırken, biz de Ateş isimli boğamızın doğum gününü kutluyoruz. Amacımız hayvan sevgisini çocuklara aşılamak, hayvan şiddetine karşı farkındalık oluşturmak” ifadelerini kullandı.
Kocasinan’da 3 gün sürecek olan Çocuk Şenlikleri başladı
24 Nisan 2024 Çarşamba - 13:42 Kocasinan’da 3 gün sürecek olan Çocuk Şenlikleri başladı Kocasinan Belediyesi, Kocasinan Kaymakamlığı ve Kocasinan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle hazırlanan ve 3 gün sürecek olan ‘Çocuk Şenliği’ başladı. Tüm dünya çocuklarının bayramını kutlayan Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, “Bütün gayretimiz, vatandaşlarımızı daha mutlu etmek içindir” dedi. Kocasinan Belediyesi’nin ev sahipliğinde Sümer Yenimahalle’deki Sümer Parkı’nda düzenlenen Çocuk Şenliğine; Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Kocasinan Kaymakamı İlhan Abay, Kocasinan İlçe Milli Eğitim Müdürü Adnan Göllüoğlu, Kocasinan İlçe Sağlık Müdürü Dr. Rabiye Özlem Ulutabanca, kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar, vatandaşlar, öğrenciler ve aileleri katıldı. Tüm dünya çocuklarının bayramını kutlayan Başkan Çolakbayrakdar, Kocasinan Belediyesi olarak hayatın her alanında yer aldıklarını vurgulayarak, “Bütün çocuklarımız, daha güzel Türkiye ve Kayseri’de yaşama imkanı bulsunlar diye yoğun gayret sarf ediyoruz. Özgür bir şekilde bu topraklarda yaşamamıza vesile olan ve çocuklarımıza bu bayramı armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle anıyorum. Ebediyete intikal eden bütün şehitlerimize rahmet diliyoruz. Dünya üzerinde hiçbir toplumda çocuklarının bayramı olan ikinci bir millet ve ülke daha yoktur. Sadece Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne özgü, çocuklarımızın bayramı olan milletiz ve devletiz. Bizim evlatlarımız, bu noktada şanslılar. Bütün dünya çocukları da bu bayram vesilesiyle bir çatı altında sevgi, barış ve kardeşliği buradan bütün dünyaya haykırıyor. Bundan dolayı çocuklarımızın gözlerinden öpüyoruz. Kocasinan Belediyesi olarak vatandaşlarımıza daha huzur içerisinde yaşamalarına imkan sağlamak ve onların hayatlarını kolaylaştırmak ve refahını artırmak bizim çalışmalarımız öncelikleridir. Ama yeni dönemin mottosunda insanların yaşadığı ortamda daha mutlu yaşamalarına imkan sağlayacak her işte biz varız. Gerek milli gerek manevi bayramlarımızda gerekse farklı etkinliklerle 7’den 70’e herkesle bir arada olup, güzellikler yaşatıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Geleceğin Türkiye’sini inşa etmek noktasında her zaman desteklerimizi artırarak sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Kocasinan Kaymakamı İlhan Abay ise Kocasinan Belediyesi’nin hizmetlerinden dolayı Başkan Çolakbayrakdar’a teşekkür ederek, “Öncelikle tüm çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyorum. Bu güzel festivalde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. İlçede okullar arasında kültür ve sosyal alanında dereceye girenlere ödülleri verildikten sonra folklor gösterileri, müzik-koro, çocuk tiyatrosu, Hacivat - Karagöz, palyaço, oyun grupları olmak üzere çeşitli gösterilerin yer aldığı etkinlikte çocuklar, keyifli vakit geçirdi. Çocukların yoğun katılımıyla gerçekleşen etkinlik, renkli ve eğlenceli görüntülere sahne oldu. Kocasinanlı çocukların doyasıya eğlendiği etkinlikte, Kayserililer gün boyu bayram coşkusu yaşadı.
Atatürk Üniversitesi’nde 4 bölüm daha akredite edildi
24 Nisan 2024 Çarşamba - 13:26 Atatürk Üniversitesi’nde 4 bölüm daha akredite edildi Atatürk Üniversitesi, çağdaş eğitim modelini benimsemek ve topyekün kalkınmayı sağlamak amacıyla başlattığı Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesinin karşılığını almaya devam ediyor. Bu kapsamda verdiği eğitimin kalitesi bağımsız kurullarca tescillenen Atatürk Üniversitesinde; Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkiler, İktisat, Kamu Yönetimi ile Uluslararası İlişkiler Bölümleri akredite edilerek önemli bir başarı elde etti. Yapmış olduğu değişim ve dönüşüm yapılanması ile Araştırma Üniversitesi statüsü kazanan Atatürk Üniversitesinde gerek verdiği eğitimin tamamı gerekse program bazlı akreditasyon süreçleri de olumlu şekilde ilerliyor. Programları akredite olan üniversiteler sıralamasında Türkiye’deki toplam 208 üniversite arasında birinci sıraya yerleşen Atatürk Üniversitesi, 129 devlet üniversitesi, 23 araştırma üniversitesi ve 53 kurumsal akreditasyon alan üniversite arasında toplamda 55 programı akredite olan Atatürk Üniversitesi, en fazla programı akredite olan üniversite olarak adını zirveye yazdırmıştı. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi bünyesinde eğitim veren 4 programın daha akredite olmasıyla birlikte bu sayı 59’a ulaştı. Rektör Çomaklı: “Tercih yapılırken akredite olan bölümlere öncelik veriliyor” 27 programın da akreditasyon sürecinin devam ettiğini vurgulayan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Önlisans ve Lisans Eğitim Koordinatörlüğü ile Kalite Koordinatörlüğünün araştırmaları ve çalışmaları sonucunda Türkiye çapında önemli bir başarı elde ettiklerini ve bu başarı çıtasını da her geçen gün daha da yukarı taşıdıklarını ifade etti. Akreditasyon sürecinin fakülte ve bölümler için oldukça büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Çomaklı: "Üniversite bölümlerinin akredite edilmesi, eğitim kalitesinin güvence altına alınması ve uluslararası tanınırlığın artırılması için önem taşıyor. Akredite bir bölüm, öğrencilere daha güvenilir bir eğitim sunarken, mezunların iş bulma şansını da artırıyor. İşverenler, akredite bir bölümden mezun olan adayları tercih ederken daha güvende hissediyorlar. Ayrıca, akredite bölümler öğrenciler ve aileleri için de güvenilir bir rehberlik kaynağı oluyor. Bu nedenle, öğrenciler tercih yaparken ve kariyer planları oluştururken akredite edilmiş bölümlere öncelik veriyorlar. Biz de bu bilinçle hareket ederek üniversitemizin verdiği eğitimi daha kaliteli hale nasıl getirebiliriz sorularına cevaplar arayarak adımlar atmayı sürdürüyoruz. Bu düşüncelerle; İktisadi ve İdari Bilimler Fakültemiz ile onlara rehberlik eden Kalite Koordinatörlüğümüze teşekkür ediyor, bizimle birlikte üniversitemizin başarısı için gayret gösteren tüm mensuplarımıza kolaylıklar diliyorum” diye konuştu.
Elazığ’da 21 çift mutluluğa 24.04.2024’te ‘Evet’ dedi
24 Nisan 2024 Çarşamba - 13:19 Elazığ’da 21 çift mutluluğa 24.04.2024’te ‘Evet’ dedi Elazığ’da nikahlarını ’24.04.2024’ tarihinde kıydıran 21 çift, mutluluğa "Evet" dedi. Nikah tarihlerini 24.04.24 tarihine denk getirerek özel ve akılda kalıcı bir tarihte evlenmek isteyen çiftler, Elazığ Belediyesi Evlendirme Dairesi’nde mutluluğa adım attı. Özel bir tarihte evlenmenin mutluluğunu yaşayan çiftler, akrabalarının ve arkadaşlarının huzurunda ’Evet’ dedi. Bu özel tarihte 21 çiftin nikahı kıyılırken, evlenmek için bu özel günü seçen çiftler tarihin kendilerine şans getireceğine inandıklarını belirtti. Yoğun bir gün geçirdiklerini belirten Elazığ Belediyesi evlendirme memuru Özkan Demirel, “Bugün tarih 24.04.2024. Kendileri için anlam taşıyan bugünde evlendirme dairesine müracaat eden toplam 21 çiftimiz oldu. Bu 21 çiftimizin nikah törenleri gerçekleştirildi. Bizim buradan çiftlerimize tavsiyemiz sadece tarih olarak yaşamlarına bir gün olarak anlam katmaları değil, bu anlamı tüm yaşantıları boyunca sürdürmeleri ve mutluluklarının devamı için karşılaşmış oldukları olaylar karşısında birbirlerine destek olmalarıdır. Bundan sonraki yaşantılarında kendilerine sağlık, sıhhat, huzur ve mutluluklar diliyoruz” dedi. Muhammet Kaya ve Şilen Milis çifti, 24.04.2024 tarihini ortak kararla belirlediklerini belirterek, mutluluğa ilk adımı attıkları için de sevinçli olduklarını dile getirdi.
Çanakkale Kara Savaşları’nın 109. yıl dönümü etkinlikleri Şehitler Abidesi’nde törenle başladı
24 Nisan 2024 Çarşamba - 13:18 Çanakkale Kara Savaşları’nın 109. yıl dönümü etkinlikleri Şehitler Abidesi’nde törenle başladı Çanakkale Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü anma etkinlikleri, Şehitler Abidesi’nde düzenlenen törenle başladı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı’nın, Atatürk rölyefine çelenk sunmasıyla başlayan tören; saygı duruşunda bulunulması, saygı atışı ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir törende yaptığı konuşmada, "Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığımızca düzenlenen, Çanakkale Kara Muharebelerinin 109. yıl dönümü törenlerine hoş geldiniz. Öncelikle Türk milletine bu toprakları vatan yapanları hayırla yâd ediyorum. Milletimizin tarih yolculuğunda bu uğurda emek verenlerin, can fedâ edenlerin aziz ruhları şâd olsun. Çanakkale şanlı müdafaasının tüm kahramanlarına bin selam olsun. En başta, Çanakkale mahşerinin muzaffer komutanlarından, Anafartalar Kahramanı ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşlarının ve kahraman Mehmetçiklerimizin ruhları şâd olsun. O büyük insanları rahmet, minnet ve şükran duygularımızla anıyoruz. 109 yıl önce bu topraklara gelip savaşan, hayatını kaybeden ve şimdi bu toprakların evlatları olan ve Mehmetçiklerimizle koyun koyuna huzur içinde yatan İtilaf Devletleri askerlerini de saygıyla hatırlıyorum. Şimdi barış, huzur ve güven diyarı olan bu müstesna topraklarda huzur içinde uyusunlar. Hepimiz için çok önemli olan bu törenleri yaptığımız Çanakkale Tarihi Alanı, büyük Türk milletinin tarih yolculuğundaki en önemli merhalelerinden olan, şanlı Çanakkale savunmasının yaşandığı müstesna bir yerdir. 109 yıl önce Türk milletinin her bir ferdi koşarak, buradaki yangını söndürmeye geldiği gibi, şimdi de her millet evladı koşarak buraya gelmekte, ecdadını anmakta ve Çanakkale ruhunu teneffüs etmektedir. 109 yıl önce nasıl vatan bellediğimiz toprakların her köşesinde yaşayanların kalbi Çanakkale için atmaktaysa, bugün de her bir millet ferdinin hatta şu anki sınırlarımızın dışında yaşayan akraba ve dostlarımızın kalbi Çanakkale denilince bir başka çarpmaya başlamaktadır. Çünkü Çanakkale ortak bir değerdir, ortak bir paydadır. Dünyayı verseler de cennet vatanını vermeyenlerin ruhu olan Çanakkale ruhu, yüksek karakterli insanların sahip olduğu bir şuurdur. Bu müstesna topraklar, toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duran aslanların kefensiz yattığı topraklardır. Vatanına, milletine ve kutsal değerlerine kötü niyetli saldıranlara karşı, seller gibi ileri atılıp, göğsünden vurulup, bir gül bahçesine girer gibi, kara toprağa girenlerin ebedi istirahatgahıdır bu topraklar. O yüzden, biz bu topraklara basmaya kıyamayız. Bu toprakları gözümüz gibi koruruz. Çanakkale Tarihi Alanı’nın, Türk milleti için çok müstesna bir vatan toprağı olduğu kadar, dünyada birçok ülke ve millet için de ayrı bir değer ve öneme sahip olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bu müstesna toprakları, Çanakkale Tarihi Alanı, dünyanın en iyi korunmuş savaş alanı ve dünyanın en büyük açık hava müzesi yapmaya kararlıyız. Çok yakın bir zamanda Tarihi Alan, ülkemizin hatta dünyanın en önemli buluşma noktalarından birisi olacaktır. Gün gelecek bu huzur diyarı toprakları ziyaret etmeyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kalmayacak, milyonlarca yabancı ziyaretçimiz bu alanı ziyaret edecekler ve tarihin içinde adeta bir zaman tüneli içinde yolculuk yapacaklardır. O yüzden biz Tarihi Alan Başkanlığı olarak Türk milletinin tüm evlatlarını Çanakkale’ye davet ediyor, yabancı misafirlerimizi daha büyük kalabalıklarla burada görmek istiyoruz. Bu toprakların hür havasını bizim teneffüs etmemize vesile olan, Çanakkale Boğazı’nın özgürce ve gururla akmasını sağlayan, 109 yıl önce memleketin kararan ufuklarında şafağı söktüren, milletçe silkinip adeta küllerimizden yeniden doğmamıza sebep olan kahraman şehit ve gazilerimizin ruhları şâd olsun. Allah onlardan razı olsun. Çanakkale’yi geçilmez yapanları, bu mübarek vatan topraklarını kurtaranları, Cumhuriyetimizi kuranları rahmetle anıyoruz. Büyük Atatürk’ü, kahraman arkadaşlarını, aziz şehit ve gazilerimizi saygı ve şükranla anıyoruz. Onları asla unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız" dedi. Törende konuşan Fransa Uluslararası İlişkiler ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Koramiral Christophe Lucas ise, "Çanakkale Savaşları’nı andığımız böylesi bir günde, çoğu çok genç yaşta üzerinde bulunduğumuz bu yarımadada hayatlarını feda eden cesur askerleri anmak üzere Türkiye gök kubbesi altında sizlerle birlikte bulunmaktan onur duyuyorum. Bundan 109 yıl önce Birleşik Krallık, İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda ve Fransa’dan gelen on binlerce İtilaf Devletleri askerleri vatan hizmetlerini yerine getirmek üzere ortak tarihimizin en trajik perdelerinden birinin oynandığı bu topraklara gelmişlerdir. Dokuz ay boyunca bugün izlerini halen görebildiğimiz çıkmaz siperlerde ateşlere maruz kalmış, yalnızca savaşın gazabına karşı değil, sıcaklık, susuzluk, açlık ve hastalıklara karşı cesurca mücadele etmişlerdir. Bilanço her iki taraf için de ağır olmuş kayıtları ölçmek imkansızdı. İtilaf Devletleri en az 60 bin kayıp vermiş bunlara 125 bin yaralı ve hastalık sonucu ölen 100 bin kişi eklenmiştir. Ne kayıpların miktarı, ne de savaşın şiddeti burada mücadele eden erlerin gösterdikleri yiğitliği eksiltmemiştir. Cesaretleri ve fedakarlıkları asla unutulmayacaktır. Bugün burada Türkiye ve eski Osmanlı İmparatorluğu, Birleşik Krallık ve İrlanda, Avustralya, Yeni Zelanda, İngiliz Milletler Topluluğu, Fransa ve deniz aşırı topraklarından gelen bu hiddetli savaşta mücadele eden hayatını kaybeden ve yaralanan askerleri anıyoruz" diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ise şu an içinde bulundukları alanın, Boğaz’ın ve topyekûn Çanakkale’nin, bundan 109 yıl önce bir büyük mücadeleye sahne olduğunu ifade ederek, "Çıkarma gemilerine bindirilip kıyılarımıza indirilen çeşitli uluslardan binlerce asker daha ilk günden nasıl zorlu bir harekatın içine düştüklerini çarpıcı bir şekilde anlamışlardır. Adeta bir avuçluk toprak parçasında birden çok milletten, binlerce muharip önlerinde vatanını savunan kahraman Türk askeri, arkalarında tarih boyunca nice orduları yutmuş Çanakkale Boğazı olduğu halde tam bir sıkışıp kalma hali yaşanmaktaydılar. Tarih hiç de eşit olmayan şartlarda başlayan, başlatılan bu muharebeyi son tahlilde vatanını müdafaa edenleri not edecekti. Yaklaşık 8.5 ay süren çok şiddetli çatışmalar Türk askerinin ruhen de, bedenen de yenilemeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Dünya harp tarihinin ilk modern amfibi harekatında vatan mücadelesi için siperlerde, tünellerde, menfezlerde, denizaltında, havada kısacası akla gelebilecek her zeminde verilen mücadele emsalsizdi. Başta ‘ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum’ diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere her kademedeki subay, askerlerin inanç ve irade yüklü duruşu bu destansı mücadelenin en temel itici gücü, ufuktaki zaferin de teminatıydı. Bugün burada bu abidenin önündeyiz ama söylemek gerekir ki Müslüman Türk askerinin asıl abidesi bütün bu topraklardır. Mehmetçik Kirte’de, Kanlısırt’ta, Zığındere’de, Bombasırtı’nda, Conkbayırı’nda, Gelibolu Ovası’nda mübarek kanını akıtarak en büyük abideyi bizzat inşa etmiştir. Bu topraklardaki mücadele bir başka özelliğiyle de çok dikkat çekicidir. Çanakkale muharebeleri 600 yıla aşkın bir süredir yaşamış ve ömrünü tamamlamış Osmanlı İmparatorluğu’nun son büyük destanıdır. Yine Çanakkale muhabereleri Türk milletinin hep yeni bir direniş, bir filizlenmeyle Milli Mücadele’ye, oradan da Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna uzanan taze başlangıcının da ilk büyük destanıdır" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve şehitler için dua edildi. Daha sonra askeri bando eşliğinde askeri birlik, konuk askerler, gaziler ve izciler resmi geçit töreni ve SOLOTÜRK gösteri uçuşu gerçekleştirdi. SOLOTÜRK gösterisi nefesleri kesti. Çanakkale Kara Savaşları’nın 109. yıl dönümü törenlerine Kültür ve Turizm Bakanı Gökhan Yazgı, Çanakkale Vali Vekili Hakkı Uzun, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, 2’nci Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Av. Muharrem Erkek, Avustralya Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Richard Marles, Avustralya Büyükelçisi Miles Armitage, Avustralya Birleşik Güçler Komutanı John Frewen, Fransa Uluslararası İlişkiler ve Strateji Genel Müdür Yardımcısı Koramiral Christophe Lucas, Fransa Büyükelçisi Isabelle Dumont, Afganistan Büyükelçisi Amir Mohammad Ramin, Avusturya Büyükelçisi Gabriele Juen, Yeni Zelanda Deniz Kuvvetleri Komutanı Tuğamiral David Proctor, Birleşik Krallık Büyükelçisi Jill Morris, Birleşik Krallık’tan Tuğamiral Robb Pedre, Pakistan Büyükelçisi Yousaf Junaid, ABD Büyükelçisi Jeffry Flake, Belçika Büyükelçisi Paul Huynen, Malta Büyükelçisi Therasa Cutajar, İrlanda Büyükelçisi John Mccullagh, Sri Lanka Büyükelçisi Saranya Hasanthi U.Dissanayake, Kanada, Senegal, Macaristan, Hindistan ve Güney Afrika’dan da üst düzey yöneticiler katıldı.
Keçiören’de 23 Nisan’a yakışır kutlama
24 Nisan 2024 Çarşamba - 13:05 Keçiören’de 23 Nisan’a yakışır kutlama Keçiören Belediyesi tarafından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Keçiören Belediyesi’nin düzenlediği ve 3 gün boyunca çocukların gönüllerince eğlendiği 23 Nisan Çocuk Şenliği, vosvos turu ve belediye önünde gün boyu yapılan etkinliklerle taçlandı. Keçiören Belediye Başkanı Dr. Mesut Özarslan ve eşi Filiz Özarslan da üstü açık vosvos ile tur atarak, vatandaşların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Belediye önü, cadde ve meydanları Türk bayrakları ile donatan Keçiören Belediyesi tarafından düzenlenen 23 Nisan kutlamalarında Ankara Volkswagen Dayanışma Derneği işbirliğiyle düzenlenen turda 67 vosvos ve 9 klasik minibüs renkli görüntüler oluşturdu. Türk bayrakları ve kırmızı beyaz balonlarla süslenen araçlar belediye önünden hareket ederek Keçiören caddelerinde tur attı. Konvoya üstü açık vosvos ile öncülük eden Başkan Özaslan, ilçe sakinlerinin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak, birlik ve beraberlik mesajı verdi. Konvoyun son durağı yine Keçiören Belediyesi önü olurken, Başkan Özaslan burada vatandaşlar tarafından coşkuyla karşılandı. “Ata’mızın aziz fedakarlığı yolumuzu aydınlatıyor” Kendisini meydanda coşkuyla karşılayan çocuklara ve Keçiörenlilere seslenen Başkan Özarslan, “23 Nisan tarihimizde önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor. Bugün Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüz ve onun yol arkadaşları tarafından Samsun’a ayak basıldığında başlayan bu kutlu yürüyüş, milletimizin tarih sahnesindeki onurlu duruşunu ve kararlılığını tüm cihana göstermiştir. Topraklarımızı işgalden kurtarmak, millet iradesini egemen kılmak ve bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti kurmak için gösterilen aziz fedakarlık, yolumuzu aydınlatan en önemli rehberlerimizden birisi olmuştur” dedi. “Evlatlarımıza sahip çıkacağız” Atatürk’ün “az zamanda çok iş yapma” anlayışını ilke edindiklerini ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir ülke bırakmak için Keçiören Belediyesi’nin tüm imkânlarını seferber edeceklerini kaydeden Özaslan, “Bizler sarı saçlı mavi gözlü Atatürk’ümüzün kısa zamanda çok işler yaptığını gördük. Bizlere miras bırakılan bu bağımsızlık ruhu her zaman canlı tutulacak. Sizlerle beraber olacağız, evlatlarımıza sahip çıkacağız, onlarla birlikte olacağız. 23 Nisan’ımız kutlu olsun. Ne mutlu Türküm diyene” diye konuştu. Özaslan, konuşmasının ardından çocuklarla birlikte bol bol fotoğraf çektirerek meydandaki şenlik alanını gezdi. Kurulan şenlik alanında DJ performansından bando gösterisine, sihirbazlık gösterisinden seğmen ekibinin gösterisine varıncaya kadar birçok etkinlik düzenlendi. Ayrıca tasarım atölyesi, kum boyası atölyesi, planetaryum atölyesi, yüz boyama etkinliği, ebru sanatı çalışması, akıl oyunları atölyesi, parmak boyama atölyesi ve uçurtma etkinliği gibi onlarca aktivite alanı kuruldu. Azeri dans ekibi ve Adana yöresi dans ekibi de gösterilerini sergilerken, Kukuli gösterisine çocuklar yoğun ilgi gösterdi. Meydana kurulan rengârenk oyun alanları da çocukların vazgeçilmez eğlence odağı oldu. Keçiören’de 3 gün süren 23 Nisan Çocuk Şenliği, akşam gökyüzünü aydınlatan havai fişek gösterisiyle final yaptı.