GÜNDEM - 10 Temmuz 2017 Pazartesi 13:50

10 Ekim Ankara Garı davasında aileler salonda su şişesi fırlattı

A
A
A
10 Ekim Ankara Garı davasında aileler salonda su şişesi fırlattı

10 Ekim Ankara Garı'nda yaşanan bombalı terör saldırısı davasının 4. duruşması gergin başladı. Sanıklara tepki gösteren aileler mahkeme heyetinin önünde salonun üst sıralarından aşağıya su şişesi fırlattı.

10 Ekim 2015 tarihinde Ankara'da yapılması planlanan miting öncesi DEAŞ bombalı saldırı düzenlemiş, Ankara Garı'na giden köprü altındaki toplanma noktasında meydana gelen iki ayrı patlamada 102 kişi hayatını kaybetmiş, 391 kişi de yaralanmıştı. Saldırıyla ilgili 19'u tutuklu 36 sanığın bulunduğu davanın 4. celsesine bugün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor. Acılı ailelerin yer aldığı davada gerginlik hiç dinmedi. Duruşma salonunda polis ve jandarma ekipleri de yoğun güvenlik önlemleri aldı. Duruşmada ifade vermek üzere bulunan bir tanığın yemini sırasında, sanıklardan bazıları ayağa kalkmayınca avukatlar tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Selfet Giray da CMK'da yer alan maddeyi okuyarak ayağa kalkılmasının zorunlu olduğunu dile getirdi ve yemini tekrarlattı. İkinci yeminde de sanıklar ayağa kalkmayınca salonda bulunan aileler de sinirlenerek, "ayağa kalkacaksınız" diye bağırdı. Gerginliğin artmasıyla üst sıralarda oturan aileler sanıklara doğru su şişeleri fırlattı. Çevik kuvvet ekipleri olaya müdahale ederek kargaşayı önlemeye çalıştı. Mahkeme salonunun karışmasından dolayı sinirlenen Başkan Giray duruşmaya iki saat ara verdi.

"Esin Altıntuğ'u Allah rızası için evime aldım, kendisini tanımıyorum"

Sanık Esin Altıntuğ’un daha önceki ifadesinde, eşi Halil İbrahim Durgun’un Suriye’ye geçmesi için yardımda bulunduğunu belirttiği “Tavukçu Cuma” lakaplı Cuma Dabanıyassı’nın Gaziantep Bölge Adliyesi'nden SEGBİS aracılığıyla tanık beyanı alındı. Bu olaya ilişkin Ekim 2015 tarihinden itibaren 4 ay cezaevinde kalan Tanık Dabanıyassı, Esin Altıntuğ'u tanımadığını ancak bir gece kendi evinde kaldığını söyledi. Başkan Giray'ın, tanığa tanımadığı birini neden evine aldığını sorması üzerine tanık, "Bir gece kapıma geldi, eşinin yanında olmadığı ve çocuğuyla tek başına kalmaktan korktuğunu söyledi, zor durumdaydı, ağlayarak yalvardı, ben de Allah rızası için aldım" şeklinde beyanda bulundu.
Başkan Giray, kocasını bulabilmesi için Altıntuğ'a yardım edip etmediğini sordu, tanık Dabanıyassı da, "Kocasını tanımıyorum hiç görmedim. Ben kendi halinde bir esnafım, ne kocasını bulabilecek gücüm ne de bir bağlantım var. Kendisi zaten daha sonra başka birileri aracılığıyla bulmuş" ifadelerinde bulundu.

"Suriye'ye kimsenin kaçak giriş çıkışını sağlamadım"

Başkan, sorgusunun ardından müdafilere de söz hakkı verdi. Müdafilerden bazıları, kendisinin Suriye'ye pasaportsuz geçiş konusunda insanlara yardım ettiğini söylediler. Dabanıyassı da bu iddiayı redderek, "Ben kendim askerlik dışında Gaziantep'ten çıkmış birisi değilim, nasıl Suriye'ye adam göndereceğim" ifadelerini kullandı.

Müdafiler, tanığın oğlunun Suriye'ye gidip gitmediğini de sordu. Tanığın, "Oğlum benden ayrı yaşıyor, uyuşturucu kullandığı için eve almıyorum" demesinin üzerine avukat da, "Madem ayrı yaşıyor gitmediğini nereden biliyorsun?" diye tekrar sordu. Tanık Dabanıyassı'nın, "Oğlum uyuşturucu kullandığı sırada sınıra gitmiş orada yakalandı, şu an cezaevinde" cevabından sonra salonda bulunanlar gülmeye başladı.

"Kuran Kursu kermesinde kızımla tanışmışlar"

Esin Altıntuğ'u tanımadığını iddia eden Dabanıyassı'ya son olarak Altıntuğ'un kendisinin evini nereden bildiği soruldu. Kızıyla Kuran Kursu kermesinde tanıştıklarını ve birbirinin telefonlarını aldıklarını ifade eden Dabanıyassı, "Ben olayları sonradan öğrendim böyle kişiler olduklarını bilmiyordum. Eşim de kızım da tanımıyor sadece kermeste tanışmışlar" diye konuştu.
Dabanıyassı'nın bu ifadelerinden sonra Başkan Giray, Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına ve tanığın bir önceki mahkeme kararının, bu mahkemeye gönderildikten sonra suç duyurusunun değerlendirileceğine karar verdi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Hamza Dağ: “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “‘Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerimi anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Cumhur İttifakı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Selçuk’ta düzenlenen mitinge katıldı. Dağ’a binlerce hemşehrisinin yanı sıra, AK Parti İzmir milletvekilleri Şebnem Bursalı ve Mehmet Muharrem Kasapoğlu, MHP İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, Cumhur İttifakı Selçuk Belediye Başkan Adayı Dahi Zeynel Bakıcı, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Hakan Bayraklı ve MHP Selçuk İlçe Başkanı Nuri Yılmaz da eşlik etti. “İzmir kararını vermiştir” Hamza Dağ, 2 ayı aşkın süredir İzmir’in her yerinde hemşeriyle kucaklaştığını belirterek, “Ben, İzmir’imizde artık şunu net bir şekilde görüyorum. 31 Mart için İzmir kararını vermiştir. Bugün de görüyorum ki Selçuk kararını vermiş. Hemşehrim İzmir’in, Selçuk’un her sokağına hizmet istiyor, proje istiyor. İnşallah biz bu hizmetleri de projeleri de şehrimize kazandıracağız” ifadeleri kullandı. “Tek gündemimiz İzmir” Bugüne kadar hiç kimseyi ötekileştirmediğini vurgulayan Dağ, “Bundan sonra da ötekileştirmeyeceğiz. Hiç kimse bizim nezdimizde ayrımcılığa maruz kalmamıştır, kalmayacaktır. Kimse bildiği işin dışında başka bir iş yapmak zorunda kalmayacaktır. Belediye başkanına ne için oy verilir? ‘Eser üretsin, hizmet getirsin, yatırım yapsın, sorunları çözsün.’ Evet; bizim tek gündemimiz İzmir, mesaimizin tamamı bin 294 mahallemiz her sokağında, hanesinde geçecek. İzmir’de istişareyi, ortak aklı merkeze alacağız. İzmir’de tüm projelerimi beraber hazırladık, beraber hayata geçireceğiz. Sorunlara anlık değil sürdürülebilir çözümler üreteceğiz” diye konuştu. “Bıkmadan, usanmadan heyecanımı tüm İzmir’le paylaşacağım” Seçim çalışması süresince 4 önemli lansman yaptığını vurgulayan, Selçuk için yapacaklarına da değindi. Hamza Dağ, konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Gelin projelerle tartışalım’ dedik. Onlar anlamıyorlar, başka işlerle uğraşıyorlar. Ancak ben bıkmadan, usanmadan, sokak sokak, meydan meydan projelerim anlatmaya, heyecanımı tüm İzmir’le paylaşmaya devam edeceğim. İzmir’in, Selçuk’un tarihi dokusunu, kültürel mirasını, asırlara sari olan medeniyet birikimini koruyacağız. Selçuk tarımıyla, turizmiyle bereketli ilçelerimizdendir. Bizler de oluşturacağımız eser ve hizmet ekosistemiyle destek olarak parlayan bir yıldız olmasını sağlayacağız.” Miting, Selçuk Belediye meclis üyesi adaylarının tanıtımıyla sona erdi.
Edirne Edirne’de gastronomi yolculuğu başladı Edirne Valiliği, gastronomi turizminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Osmanlı Saray Mutfağı lezzetlerini kitaplaştırılarak gelecek nesillere aktarılacak. Edirne Valiliği tarafından “Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri Kitabı” tanıtımı iftar programı düzenlendi. Edirne’de valilik öncülüğünde önemli bir projeye imza atıldı. Proje çerçevesinde "Topraktan Tabağa Edirne Yöresel Yemekleri" kitabı oluşturulacak. İftariyelikler, ara sıcaklar, çorbalar, ana yemek, tatlı ve içecekler geçmiş lezzetlere göre sunumla hazırlandı. Tabaklar süslendi, masalar hazırlandı. Ezanın okunmasının ardından oruçlar açıldı. Yemeğin ardından ise duaya geçildi. Devecihan Kültür Merkezi’nde düzenlenen iftar menüsünde geçmişten günümüze gelen lezzetler arasında yer alan bademli terbiyeli tavuk çorbası, ballı gemici böreği, taş kebabı- sarımsaklı pilav, zerde ve ayva şerbeti yer aldı. Geçmişten günümüze gelen ve unutulmaya yüz tutmuş Rumeli, Balkanlar ve Osmanlı Saray Mutfağında yer alan lezzetlerin gelecek kuşaklara aktarılması ve tanıtılması için önemli bir proje çalışmasına imza atıldı. Proje çerçevesinde 87 farklı çeşidin yer alacağı bir kitap oluşturulacak. Edirne’nin kadim ve Osmanlı’ya başkentlik yapmış sultanlar şehri olduğunu söyleyen Vali Yunus Sezer, aynı zamanda balkanlardan gelen insanların yerleştiği ve kendi kültürlerini yaşattığı da bir şehir olduğuna değindi. "Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağı lezzetleri yaşatılacak" Hem Balkan hem de Osmanlı saray mutfağının yaşatıldığı Edirne’de çok anlamlı bir ilke imza atıldığını söyleyen Vali Yunus Sezer, "Gelecek nesiller Edirne mutfağında neler var diye baktığı zaman ellerinde bir kitap ve kaynak olacak. Bizim somut varlıklarımızın yanı sıra kültürel zenginliklerimiz de çok önemli. Çok büyük emek var. Hem Rumeli hem de saray mutfağına ait 87 çeşit farklı lezzet var. Bunların bir kitapta buluşması çok önemli. Şeflerimiz kendi illeri için farklı bir şey yapmak istiyorlar. Yaklaşık 1 buçuk aydır çalışmalar devam ediyor" dedi. Gastronomi anlamında çok önemli faaliyetler yürütmüş parmakla gösterilen iller olduğunu söyleyen Vali Sezer, "Biz büyük bir hazine üzerinde duruyoruz. Ama kendimizi anlatmakta zorluk çekiyoruz. Bizim bir tava ciğerimiz, bir de ciğer sarmamız var. Dışarıdan insanlara sorduğumuzda neyimiz var diye ’Bir gelip ciğerinizi yeriz’ diyorlar. Bu güzel bir şey aslında. Ama bunun yanına ne koyabiliriz? Bunun üzerinde çalışıp Rumeli Saray ve Osmanlı mutfağını günümüzle uyarlayıp nasıl yaşatabiliriz bunun peşindeyiz" şeklinde konuştu. "Edirne’nin parlayan yıldız olmasını istiyoruz" Edirne’nin her konuda balkanların ve Türkiye’nin parlayan bir yıldızı olmasını istediklerini belirten Vali Sezer, "Bunu da sanayide, ticarette, turizmde, gastronomide eğitimde aktivitelerle birlikte başarmamız lazım. İçinde saray ve Rumeli mutfağının da olduğu birkaç yemeği ve menüyü tava ciğerin yanına ekleyebilirsek zenginleştirebiliriz" ifadelerine yer verdi. Festivallerin yanı sıra marka aday olabilecek lezzetleri de sunabilecekleri bir yerin olmasının çok önem taşıdığını belirten Vali Sezer, "Bunu başarırsak herkes restoranında alternatif bir ürün sunmak isteyecek. Bunu da hazırlanan projelerle hayata geçireceğiz. Valilik olarak bunu yapıp özel sektöre devrederiz. Buna biz öncü oluruz" diye konuştu. "3 hedefe inşallah hep birlikte ulaşacağız" Önlerinde 3 hedef olduğunu ve buna şeflerle birlikte ulaşacaklarını belirten Vali Sezer, birincisinin bu kitabı hazırlamak ve basıp yayınlamak, ikincisinin gastronomi festivalleri düzenlemek üçüncüsünün de bu markalaştırılan yemeklerin daimi sunulacağı tarihi bir yer yapmak olduğunu ifade etti. "Edirne gastronomide de büyük zenginliğine sahip" Edirne’nin tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra gastronomi anlamında da büyük zenginliğe sahip olduğunu söyleyen İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, düzenlenen iftarda saray, Rumeli ve Balkan mutfağından lezzetlerin yer aldığı bir menü hazırladıklarını aktardı. İftar programına, Vali Sezer ve eşi Canan Sezer, Vali Yardımcıları Erdoğan Beypınar ve Eyyüp Batuhan Ciğerci ile eşleri, İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk, şefler, gastronomi yazarları ve basın mensupları katıldı. Devecihan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen iftar programı toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.