GÜNDEM - 27 Mart 2018 Salı 11:59

10 yaşındaki Yahya Türk askeri olmak istiyor

A
A
A
10 yaşındaki Yahya Türk askeri olmak istiyor

Geçtiğimiz yıl terör örgütü DEAŞ’ın zulmüne yakından tanık olan Suriye'nin Azez kırsalında bulunan Barakatı köyünde çocukların okuduğu okullarla birlikte, hayalleri ve umutları da yerle bir oldu. DEAŞ'ın saldırılarında babasını kaybeden 10 yaşındaki Yahya, her gece rüyasında babasını görüyor. Yahya'nın en büyük hayali ise Türk askeri olabilmek.

Suriye'nin Azez kırsalında bulunan Barakatı köyü, geçtiğimiz yıl DEAŞ zulmünü yakından yaşadı. DEAŞ'lı teröristler, köyde yaklaşık 5-6 ay boyunca köylülere korku saldı. Bazı köylüler kaçarak kurtulmayı başarırken, bazı aileler ise günlerce savaşa yakından tanık oldu. ABD uçakları da köyü vurdu. Bir çok evin yanı sıra, miniklerin eğitim gördüğü okulda yıkıldı. 

Özgür Suriye Ordusuna bağlı Sultan Murat Tugayı, Barakatı köyünü DEAŞ'tan temizlemek için çatışmaya girdi. Yaklaşık 5 gün süren çatışmaların ardından köy, teröristlerden tamamen temizlendi. Yaklaşık bir yıl geçmesine rağmen, köyde savaşın izleri hala duruyor. Aileler köye geri dönerek yıkılan evlerini tekrar inşa ediliyor. Türk hükümetinin destekleriyle köye yeni bir okul da yapılıyor. 

Okullarıyla birlikte çocukların yıkılan hayallerini de tekrar inşa ediliyor. Öğrenciler, geçici olarak kurulan çadırlarda eğitim görüyor. Bazı çocuklar ise yer yetersizliği sebebiyle yıkılan okulda ders görüyor. 

Okulda eğitim gören ve 3. sınıfa giden Yahya'nın sözleri ise gözleri yaşartıyor. Babasını DEAŞ'ın saldırılarında kaybeden Yahya, babasının intikamını alabilmek için Türk askeri olmak istiyor. Her gece babasını rüyasında gördüğünü ve özlediğini ifade eden Yahya, babası öldüğü için çok ağladığını söyledi. 

“Türkiye bize çok yardım etti” 

Yıkılan okulun müdürü DEAŞ saldırılarına ilişkin, “Bu köyde çok büyük çatışmalar yaşandı. DEAŞ, bu köyleri bombaladı. Camilerimiz okullarımızı evlerimizi bombaladı. Bombalanmadan önce bu okulda 7 sınıf 400 öğrenci vardı. Türkiye’den Allah razı olsun. Okulumuzu tamir ediyorlar. Bu okulumuzu yeniden yapacaklar. Türkiye bize çok yardım etti” diye konuştu. 

Okulda öğrenci olan 3. Sınıfa giden 10 yaşındaki Betül de, DEAŞ’ın saldırılarından dolayı korktuğunu söyledi. Hayalinin doktor olmak olduğunu ifade eden Betül, insanları kurtarmak ve ölmelerini istemediği için doktor olmak istediğini söyledi. 

Azez kırsalındaki Barakatı köyünde yaklaşık bin kişi yaşıyor.  

Refik Fidan - İmam Dokmak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki deprem anı güvenlik kamerasında Tokat’ta yaşanan 4,7 büyüklüğündeki depremin ardından, Tokat Sulusaray ilçesi Belediye Başkanı Davut Kılıç, ilçede herhangi bir olumsuz durumun bulunmadığını söyledi. Öte yandan deprem anı güvenlik kameralarına yansıdı. AFAD tarafından açıklanan bilgilere göre, saat 01.06’da merkez üssü Sulusaray ilçesi olan 4,7 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, 9,97 kilometre derinlikte kaydedildi. Sarsıntı Sivas ve Yozgat illerinden de hissedildi. Depremi hisseden vatandaşlar büyük bir panik yaşayarak kendilerini dışarı attı. Deprem anı iş yerlerinin güvenlik kameralarına yansırken Tokat Sulusaray Belediye Başkanı Davut Kılıç, açıklamalarda bulundu. Başkan Kılıç, şu ana kadar herhangi bir olumsuz durumun olmadığını fakat dikkatli olunması gerektiğini söyledi. “Yıkılan, hasarlı bir bina yok” Kılıç, ilçede yıkılan ve hasarlı bir binanın olmadığını ifade ederek, “Saat 01.06’da Sulusaray ilçe merkezli 4,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Şu ana kadar herhangi bir olumsuzluk yok. Yıkılan, hasarlı bir bina yok. Herhangi bir can kaybı ve yaralanma da yok. Köylerimizde de sorun yok. Özellikle vatandaşlarımız bu gece, dikkatli, uyanık olmasını ve mümkünse bu geceyi dışarda geçirmeleri önemli. Vatandaşlarımızı dikkatli olmaları konusunda anons yaparak uyarıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeği. İlçemiz de Kuzey Anadolu fay hattına yakın bölgede bulunuyor. Hepimize geçmiş olsun” dedi. Vatandaşlar ise depremi hisseder hissetmez kendilerini evden dışarı attıklarını belirtti.
İstanbul İstanbul’da taksiciler öldürülen meslektaşları için toplandı İstanbul’da yüzlerce taksici Sarıyer’de gasp edilip öldürülen meslektaşları Yaşar Yanikyürek için bir araya geldi. İstanbul’un çeşitli noktalarında bir araya gelen taksicilerin katılımıyla, yol kenarında ölüme terk edilen Yaşar Yanıkyürek’in cenazesi Zincirlikuyu Mezarlığı gasilhanesine getirildi. İstanbul’da taksisine aldığı yabancı uyruklu iki şahıs tarafından öldürülüp Sarıyer’de yol kenarına atılan Yaşar Yanıkyürek için yüzlerce meslektaşı bir araya geldi. İstanbul’un farklı noktalarında toplanan taksiciler bir araya gelerek Yaşar Yanıkyürek’in cenazesinin Zincirlikuyu Mezarlığı’na getirilmesine eşlik etti. Farklı noktalarda toplanan taksiciler Beyoğlu’nda bir araya gelerek konvoy halinde Zincirlikuyu Mezarlığı’na hareket etti. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Zincirlikuyu Mezarlığı önünde toplanan taksiciler burada basın açıklaması yaptı. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Taksi Şoförleri Derneği Başkanı Deniz Dündar, “Bugün 14.30 sularında Anadolu Yakası’ndan aldığı yolcu ile Avrupa Yakası Sarıyer Tarabya, bizim Madenler dediğimiz bölgede yabancı yolcusu tarafından katledilen Yaşar Yanıkyürek abi için bütün meslektaşları olarak, arkadaşları olarak buradayız. Cenazemizi yalnız bırakmadık. Bu bizim ilk cenazemiz değil, görünene göre son cenazemiz de olmayacak. İki üç ay önce İzmir’de Oğuz Erge kardeşimiz, yaklaşık 9-10 ay önce Yıldıztabya, Gaziosmanpaşa’da Samet Kubiloğlu kardeşimiz, ondan 1 sene öncesine kadar Aydın Altun abimiz, bu ne ilk ne de son. Biz bir an önce yetkililerden taksicilerin can ve mal güvenliği için ivedi bir şekilde çalışma yapmalarını arzu ediyoruz. Bugün Yaşar abi için buradayız, cenazemizi gasilhaneye teslim ettik. Yarın Feriköy Mezarlığında öğle namazına müteakip defnedip son görevimizi yerine getireceğiz ama bunun son olup olmadığını bilmiyoruz. Ne yazık ki evden helalleşerek çıkıyoruz. Bir an önce yetkililerden, kabinli araç ya da başka bir çözüm bekliyoruz. Buna yetkililer, İstanbul’da taksiyi yönlendiren UKOME kurulu karar verecek. Bizler dernekler olarak, daha önce büyükşehir belediyesine bunun müracaatını yaptık. Bu ilk değil son değil. Biz helalleşerek çalışmak istemiyoruz. Bizler huzur, güven içinde çalışmak istiyoruz. Bizler STK’lar olarak sizler için her şeyi yapıyoruz. Bu işin hızlanması için sizlerin de bir an önce müracaatta bulunmanız gerekmektedir. Lütfen bizim sesimizi artık duyun. Lütfen bizi ciddiye alın" ifadelerini kullandı. "Azrailimizi yanımızda taşıyoruz" Ölümlerin artık son bulması için yetkililerin önlem almasını isteyen ve evden helalleşerek çıkıyoruz diye belirten Deniz Dündar, "Bugün bu, yarın bir başkası, kimi taşıdığımızı bilmiyoruz. Azrailini yanında taşıyan bir meslek grubu haline geldik. Bütün yetkililere, özellikle taksici dostu cumhurbaşkanımıza sesleniyorum; Sayın Cumhurbaşkanım lütfen bu çığlığımızı, bu haykırışımızı duyun” şeklinde konuştu.