ASAYİŞ - 13 Şubat 2016 Cumartesi 21:09

15 aylık bebekte darp şüphesi

A
A
A
15 aylık bebekte darp şüphesi

Zonguldak’ta beyin kanaması nedeniyle yoğun bakıma alınan 15 aylık bebeğin vücudunun birçok yerinde morlukların olduğunun fark edilmesi üzerine doktorlar durumu hastane polisine bildirdi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Edinilen bilgiye göre, Kocaeli’de 15 aylık Z.K. isimli bebeğin rahatsızlanması üzerine ailesi, hastaneye başvurdu. Hastanede tedavi altına alınan Z.K.'nın beyin kanaması geçirdiği fark edilince ilk müdahalenin ardından yoğun bakım ünitesine alınmak istendi. Fakat yoğun bakım ünitesinin dolu olması üzerine 15 aylık Z.K., 112 ambulansıyla Zonguldak’taki Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi’ne nakledildi.

“DARP İHTİMALİ, ADLİ BOYUT KAZANDIRDI”
Kabulün ardından başlatılan tedavi sürecinde bebeğin el, ayak ve gövdesinde kızarıklıklarla morlukları fark eden doktorlar durumu hastane polisine haber verdi. Polis ekipleri bebeğin vücudundaki morlukların ardından soruşturma başlattı.

Bebeğin vücudunun çeşitli yerlerinde morlukların olduğunu fark ettiklerini belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü doktoru Yrd. Doç. Dr. Aydemir Kale, şöyle konuştu:
“15 aylık bir kız çocuğu dün gece 112 tarafından yönlendirmek isteniyor. Yoğun Bakım olmadığı gerekçesiyle üniversitemizi arıyorlar. Biz de Çocuk Hastalıkları Yoğun Bakım Ünitesi’nde yer olduğunu söyleyerek hastayı kabul ediyoruz. Edindiğimiz bilgiye göre beyin kanaması mevcuttu. Hasta geldiği zaman da değerlendirildi. Gerçekten cerrahi gerektirmeyen bir beyin kanaması tespit edildi. Yoğun bakıma alınarak destek tedavisine başlandı. Şu an için durumu iyi. İlk geldiğinde biraz daha uykuya meyilliydi. Şimdi biraz daha hareketlendi. Canlandı. Muayene sırasında gözlemlediğimiz çocuğun el, ayaklarında, gövdesinde, yüzünde bazı kızarıklıklar ve morluklar oldu. Bu da aklımıza çocuğun darp edilmiş olabileceği ihtimalini getirdi. O açıdan adli bir boyut kazanmış oldu. Gerekli incelemeler sonrası buna karar verilecektir. Adli tabiplerin ve emniyet güçlerinin değerlendirmesi sonrasında şimdilik durum böyle. Ailesi ile görüşüldü.”

“VÜCUDUNDA ESKİ VE YENİ MORLUKLAR VARDI”
Morlukların ardından aile ile görüştüklerini hatırlatan Kale, anne ve babanın da olayla ilgili fazla haberi olmadığını da aktardı. Dr. Aydemir Kale, “Annesinin yakın bir zaman önce beyin ameliyatı geçirdiği bundan dolayı çocuğun takip eden bakan kişinin teyzesi olduğu öğrenildi. Teyzesinin evinde de farklı yaş gruplarından çocukların olduğu, bu izleri sorduğumuz zaman çocuğun oynarken olabileceği ya da düşme sonrası olabileceği söylendi. Tabii annesinin babasının da durumdan çok haberdar olmadığını anladık. Çeşitli zamanlarda oluşmuş morluklar vardı. Çok taze görünenleri de vardı. Üç beş günlük olanlar da var. Çeşitli zamanlarda oluşmuş” dedi.
Kale, BEÜ’nün yatak kapasitesine de dikkat çekerek, “Hastanemizde son yıllarda özellikle arttırılan yoğun bakım yatak kapasitesiyle oldukça fazla hastaya yoğun bakım desteği verebilmekteyiz. Bu da özellikle çevredeki illerden bilinmekte 112 tarafından ve hastaları kabul etme oranımız yüksek olduğu için tarafımıza yönlendirmeler bu şekilde çok olmaktadır” diye konuştu.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Araştırma Görevlisi Doktor Mehmet Kaya ise Z.D.’nin tedavisinin devam ettiğini ifade etti.

“İŞİN HUKUKİ BOYUTU VAR”
Doktorların morlukları fark etmesi üzerine araştırmanın boyutunun derinleştirildiğini ifade eden BEÜ Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Bekir Hakan Bakkal, “Beyin kanamasıyla Kocaeli’de hastaneye başvuran hastaya çocuk bakım ünitesinin yetersizliğinden dolayı üniversitemiz bünyesindeki çocuk yoğun bakım ünitesine yönlendirildi. 112 acil üzerinden hasta bize başvuruldu. Çocuğun ilk yapılan muayenesinde ufak bir kanama olduğu saptandı. Cerrahi bir müdahale düşünülmedi. Şu an yoğun bakım ünitemizde tedavisi devam ediyor. Genel durumu geldiği zamana göre daha iyi. İnşallah yakın zaman içerisinde genel durumunu toparlayıp sağlığına kavuşturacağız. Çocuğun vücudunda gerek yüz çevresinde gerek gövdesinde bazı morlukları mevcut. Ama bununla ilgili uzmanlarımız değerlendirecekler. İşin hukuki boyutu da var gibi gözüküyor. Bununla ilgili olayın detayları şekillendikçe daha net bir aşamaya gelinecek. Yüzde ve vücutta eski ve yeni olma olasılığı bulunan bazı morluklar mevcut. Bununla ilgili uzman arkadaşlarımız bazı detaylı inceleme yapacaktır ve biraz daha açıklığa kavuşacaktır” şeklinde konuştu.
Minik Z.D.’nin tomografisinin çekilmesinin ardından Çocuk Yoğun Bakım Servisi’ndeki tedavisi sürüyor.

ONUR ALTINDAĞ - SERTAÇ ÖZDEMİR
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay 180 bin ton pamuk üretilen Hatay’da 3 bin depremzede çiftçiye pamuk tohumu dağıtıldı Asrın felaketinin yaralarının sarıldığı Hatay’da 3 bin depremzede çiftçiye 21.3 milyon TL değerinde sertifikalı pamuk tohumu dağıtıldı. Asrın felaketinin yıkıma uğrattığı Hatay’da depremin yaraları sarılmaya devam ediyor. Depremzede çiftçilerin yeniden ayağa kalkması için başlatılan devlet destekleri devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 180 bin ton pamuk üretilen Hatay’ın Amik Ovası’nın bereketli topraklarında üretim yapan 3 bin çiftçiye “Hatay Depremin Yaralarını Pamuk ile Sarıyor” projesi çerçevesinde 21.3 milyon liralık sertifikalı pamuk tohumu dağıtıldı. Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın katılımıyla Kırıkhan ilçesinde gerçekleştirilen tohum desteğinin bölge çiftçisine bir nebze de nefes olması bekleniyor. Depremin yaralarını sarmak için yapılan desteklerin devam ettiğini belirten Vali Masatlı, "Türkiye’nin en önemli ve en verimli ovalarından biri olan Amik Ovası’nda başta pamuk tarımı olmak üzere sertifikalı tohum dağıtımlarını gerçekleştirdik. Burada da yaklaşık 21.3 milyon TL’lik tohumu bugün vatandaşlarımızla buluşturuyoruz. 3 bin vatandaşımıza sertifikalı tohum dağıtımı yaptık. Asrın felaketiyle beraber tarım sektörümüz de ciddi hasar aldı ama bu süreçte 1.1 milyar TL’lik destek yapıldı. Bugünkü projemiz sertifikalı pamuk tohumunun dağıtımı da buradaki vatandaşlarımızın üretimine güç katacaktır. Buradaki üretim kabiliyetimizi ve üretim miktarımızı arttırmasına ve kaliteli ürün elde etmemize ciddi katkı sunacak" dedi. 3 bin üreticiye sertifikalı tohum dağıttıklarını söyleyen Hatay İl Tarım Müdürü Abdurrahman Türkmen ise, "Yıllardır temel kaynaklardan biri olan tarım sektörü önemini her gün arttırmaktadır. 180 bin ton pamuk üretimiyle ilimiz Türkiye pamuk üretimi konusunda 4’üncü sırada yer almaktadır. 6 Şubat asrın felaketi sonrasında pamuk üretiminin devamlılığının sağlanması amacıyla birçok proje hayata geçirilmiştir. ’Hatay Depremin Yaralarını Pamuk ile Sarıyor’ projesi ile Antakya, Kırıkhan, Kumlu, Reyhanlı, Hassa, Belen, Altınözü ilçelerindeki yaklaşık 3 bin üreticimize sertifikalı tohum dağıttık" diye konuştu.
İstanbul Dilan ve Engin Polat, iş yeri kurşunlama davasında hakim karşısına çıkacak Sosyal medya fenomeni Banu Parlak’ın güzellik merkezinin kurşunlanmasına ilişkin açılan dava kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de aralarında bulunduğu 11 sanık bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde hakim karşısına çıkacak. Bahçeşehir 1. Kısım Doğa Parkı’nda bulunan sosyal medya fenomeni Banu Parlak’a ait güzellik merkezi 1 Ekim 2023 günü saat 02.00 ve 04.30 sıralarında motosikletli şüphelilerce kurşunlanmıştı. Olaya ilişkin hazırlanan iddianame kapsamında Dilan ve Engin Polat çiftinin de ‘azmettirme’ suçundan cezalandırılması istenen davanın görülmesine bugün Küçükçekmece Adliyesi’nde başlanacak. İddianameden Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Dilan Polat’ın sosyal medya hesabından yayınladığı bir videodaki konuşmasında Banu Parlak’a tehdit mesajı gönderdiği açıklanmıştı. İddianamede bu mesajdan kısa bir süre sonra Dilan ve Engin Polat’ın aldığı ortak karar ile sanık Engin Polat’ın müştekinin iş yerine silahlı saldırı düzenlenmesi için Gürcistan’daki bağlantıları vasıtasıyla kamuoyunda "Daltonlar" çetesi olarak bilinen silahlı organize suç örgütünün firari yöneticilerinden Beratcan ve Batın Can Gökdemir’le iletişim kurduğu aktarılmıştı. Gökdemir kardeşlerin de İstanbul’da özel olarak kiralanan hücre evinde eyleme hazır vaziyette bekleyen sanıklar Batuhan İnci, Yunus Emre Yıldız, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç ve İsmail Emre Arifoğlu’na talimat verdiği iddianamede belirtilmişti. İddianamede, iş yerinin kurşunlandığı ve bu nedenle dış cephesinde bulunan 5 camın 4’ünün değiştiği, saldırı sebebiyle toplam zararın 45 bin lira olduğu kaydedilmişti. Olayın ardından şikayetçi olan Banu Parlak, kendisini öldürtmek isteyen Polat ailesinden şikayetçi olmuştu. Dilan Polat ise ifadesinde, tehdit içerikli görüntüdeki konuşmaları Parlak için söylemediğini, kendisine sözlü saldırıda bulunanlara genel olarak çektiğini savunmuştu. Sanık Engin Polat ise saldırıyı sosyal medyadan duyduğunu, saldırıdan 2 gün önce Banu Parlak’ın sosyal medyadan açıklama yapıp kendilerini suçladığını savunarak, bunu kimin yaptığını bilmediğini anlatmıştı. İddianamede, Polat çiftinin "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit suçunu azmettirme" ve "mala zarar vermeye azmettirme" suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti. Haklarında yakalama kararı çıkarılan sanıklar Barış Boyun, Beratcan ile Batin Can Gökdemir için ise "silahlı suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit", "mala zarar verme" ve "ruhsatsız silah taşıma" suçlarından ayrı ayrı toplamda 8 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapis cezası istenmişti. İddianamede, diğer sanıklar Batuhan İnci, İsmail Emre Arifoğlu, Nizamettin Bilgili, Onur Abiç, Yunus Emre Yıldız ve Sezgin Polat’ın farklı suçlardan 2 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilmişti.
İstanbul MediaMarkt’ta 1 yılda 700’den fazla akıllı telefon kiralandı MediaMarkt, tüketicilerin akıllı telefonlara kolaylıkla ulaşabilmesi için İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin ve Kayseri’de bulunan seçili mağazalarında Akıllı Telefon Kiralama hizmeti veriyor. 2023 yılının Mart ayından bugüne dek 700’den fazla akıllı telefonun kiralandığı markaların mağazalarında adet bazında en çok kiralama ile Kayseri ili başı çekiyor. Avrupa’nın önde gelen elektronik perakendecilerinden MediaMarkt, 2023 yılından bu yana Akıllı Telefon Kiralama hizmetiyle tüketicilere son teknoloji ürünleri daha erişilebilir kılıyor. Tüketicilere daha sürdürülebilir bir teknoloji deneyimi yaşatmayı hedefleyen markanın İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin ve Kayseri’de bulunan seçili mağazalarında verilen Akıllı Telefon Kiralama hizmeti kapsamında, hizmetin başladığı 2023 yılının mart ayından bugüne 700 adetten fazla akıllı telefon kiralandı. Elde edilen rakamlara göre en çok akıllı telefonun kiralandığı il Kayseri oldu. Kayseri’yi Mersin ve Adana takip etti. Kiralanan akıllı telefonlar sıfır üretici garantili olup kutu açılımı kiralama esnasında gerçekleşiyor. Smart Kirala ödeme uygulaması başladı Yapılan açıklamaya göre, tüketiciler MediaMarkt’tan halihazırda bulunan kredi kartlarıyla 6-12 taksitle ödeme yapabiliyor. Akıllı telefon kiralamalarında ödeme konusunda esnekliği daha da artıran marka, yakın zamanda Smart Kirala ödeme yöntemini de müşterilerine sunmaya başladı. Smart Kirala yöntemiyle kiralama yapmak isteyen ve Findeks puan kriterini karşılayan markanın müşterileri, 6 veya 12 aylık taksit seçenekleriyle kredi kartı limitinin tamamını kullanmadan aylık sabit tutarda ödeme yapabiliyor. 24 aylık Akıllı Telefon Kiralama hizmetinden yararlanan müşterilere kiralamanın 12’nci ayında üç seçenek sunuluyor. İlk seçenek kiralanan cihazla aynı marka aynı model yenilenmiş telefon alma fırsatı olurken diğer seçenek kiralama sonunda ürünlerini sözleşmeye uygun olarak teslim eden müşterilere güncel bedel üzerinden nakit olarak teslimat bonusu verilmesi. Üçüncü seçenek olarak ise teslimat bonusunun, bir üst model kiralanacak akıllı telefona geçişlerde indirim olarak kullanma fırsatı sunuluyor. Hediye çekleri ürün kiralamada da kullanılabilecek Marka, müşterilerin mağazalarda sunulan geri alım hizmetiyle elde ettikleri hediye çeki tutarlarını çok yakında kiralama hizmetinde indirim olarak kullanabileceğini duyurdu. Ayrıca kiralanan ürünün yanında sunulan ömür boyu ekran koruma ve kılıfa ek olarak, powerbank ve şarj adaptörü gibi ürünlerin ekleneceği ürün paketleri de Akıllı Telefon Kiralama hizmeti kapsamına dahil edilecek.
Adana Yusuf Şimşek; "Tek isteğim polis ya da asker olmak ancak, okumak yerine tarlada çalışıyorum" Tarım işçilerinin çocukları okumak yerine anne ve babaları gibi tarlada çalışmak zorunda kalıyor. Bu çocuklardan 14 Yaşındaki Yusuf Şimşek, okuyup polis ya da asker olmak istediğini söyledi. Uçsuz bucaksız tarım arazilerine sahip Adana’ya her sene binlerce işçi başka kentlerden geliyor ve tarıma istihdam sağlıyor. Şanlıurfa’dan Adana’ya gelerek tarım sektöründe çalışan tarım işçileri, okul çağındaki çocuklarıyla birlikte yaz kış demeden tarlalarda hasat yapıyor. Tarlalarda kurdukları çadırlarda barınan ve tarım sektörüne ciddi şekilde katkı sağlayan Şanlıurfalı tarım işçileri, çocukları da okula gitmek yerine tarlada çalışıyor. Tarlalarda aileleriyle birlikte çalışan çocuklar ise okumak istediklerini ve hayalleri olduğunu söyledi. "Okusam asker ya da polis olurdum" Ailesiyle birlikte tarlada çalışan çocuklardan Yusuf Şimşek (14), "Okula gitmiyorum. 5 yıl önce okulu bıraktım. Yazmayı biliyorum, okumayı bilmiyorum. Günlük 50-60 lira kazanıyorum. Yaşım büyüdükçe para artacak. Ailecek burada çalışıyoruz. Küçük kardeşim var 4 yaşında. O da okula gitmiyor ama ben büyüyünce okula gidip onu okutacağım. Soğan bitince portakala gideceğiz sonra karpuza gideceğiz. Nerede iş varsa oraya gideceğiz. Okusam ya asker ya polis olurdum. Şimdi tarım işçisi oldum" dedi. "Çocuklar okuma gitmek istiyor" Tarım işçilerinin elçisi Gülçin Hanter, “Çocuklar okula gitmiyorlar. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Çocukları aileler kendileriyle birlikte süründürüp getiriyor. Bu çocuğu çadırda bıraksa suya girer sonrada boğulur. Bizim Çukurova bir iş alanıdır. Çukurova’da tarım işçileri için barınma alanları istiyoruz. Eğitim alanı olsun ve çocukları güvenle bırakabilelim istiyoruz. Bu aileler 4-5 ay daha kalacaklar. Çocuklar okuma gitmek istiyor” ifadelerini kullandı. 9 çocuğuyla birlikte tarlaya çalışmaya gelen Eyüp Yörük, “Çocuklarımla birlikte burada çalışıyoruz. Biz Şanlıurfa’dan buraya geldik. Biz tatildeyiz şuanda. Çadırda kalıyoruz. Çocuklar okula gitmiyor. Göndermek istiyoruz ama gönderemiyoruz. 8 tane çocuğum var gitmiyorlar okula” diye konuştu.