ASAYİŞ - 24 Ekim 2017 Salı 14:02

15 şehidin verildiği bombalı terör saldırısında ilk savunmalar alındı

A
A
A
15 şehidin verildiği bombalı terör saldırısında ilk savunmalar alındı

Kayseri'de 15 askerin şehit olduğu bombalı araçla yapılan terör saldırısının ilk duruşmasının öğleden önceki oturumunda iki tutuklu sanık savunma yaptı.

17 Aralık 2016’da terörist Kasım Yıldırımçakar bomba yüklü, sahte olarak düzenlenmiş 71 EU 595 plaka araç ile Adana’dan Kayseri’ye gitti. 17 Aralık’ta 08.48 sıralarında Zincidere Komando Tugayı nizamiyesinden çarşı iznine çıkan askerlerin bulunduğu halk otobüsünü takip eden terörist Yıldırımçakar, Talas Bulvarı Erciyes Üniversitesi Sabancı Kültür Merkezi önünde bulunan otobüs durağına yanaştığı sırada otobüsün sol orta yan kısmına yaklaşarak bomba yüklü aracı patlattı. 38 AB 180 plakalı özel halk otobüsü içerisinde bulunan askerler, Ahmet Taş, Arif Tuğ, Fehmi Barcın, Göksal Mustafa Ağaçyetiştiren, Hasan İlhan, Kamil Tunç, Kenan Döngel, Muhammed Ali Ocak, Mustafa Cihan, Raşit Yücel, Serdar Amak, Uğur Korkmaz ve Yunus Emre Duran olay yerinde ve kaldırıldıkları şehit olurken, asker Mesut Yaşar ise 3 Şubat 2017’de şehit oldu. Askerler Adem Avcı, Adem Kamsız, Ahmet Gün , Ali Kuşçu, Arif Özkara, Bayram Özdemir, Beraat Yılmaz, Burak Alkan, Caner Kavalcı, Celal Erbay, Ercan İnan , Erdal Köse, Fatih Körpe, Ferdi Çatal, Furkan Özlü, Gökhan Çelik, Gökhan Keskin, Hakan Şimşekyakar, Halit Kapullu, Hamza Hasan Şolt, Hidayet Canpolat, Hüseyin Avcı, İlke Bal, İlyas Akman İsmail Hakkı Öner, Kamil Yemez, Kayahan Uluhan, Kubilay Şimşek, Mehmet Gül , Mehmet Kilit, Mehmet Taşdelen, Mehmet Emin Uygur, Mertcan Uzun, Mevlüt Avcıoğlu, Muhammet Yaşar , Mustafa Genç, Mustafa Uçar, Nasuh Yıldırım, Orhan Ölmez, Recep Coşkun, Recep Genç, Recep Güney, Sami Güler, Semih Yılmaz, Serdar Çiçekli, Süleyman Sancar, Şakir Karayel, Tolga Öğütlü, Ufuk Uysal, Yasin Memiş, Yasin Sezerka, Yunus Ertaş, Yunus Emre Kurnaz ve Yusuf Ergün ise bombalı saldırıda gazi oldu. Cumhuriyet Savcısı 15 şehit, 54 gazi ve mağdur, 15 müşteki ile 21 sanıklı 88 sayfalık iddianame hazırladı. İddianameyi kabul eden Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde geniş güvenlik önlemleri altında görülen davaya tutuklu sanıklar Ekrem Uğur, Hamit Eroğlu, Hasan Ekici, Hüseyin Polat, Ümit Kepir, Murat Talan, Serkan Ay, Barış Kaya, Fahri Demirbaş, İsmail Hakkı Yıldırımçakar, Mehmet Ayaz, Mehmet Oluk ve Mehmet Ayaz jandarma eşliğinde hazır bulunurken, Kırşehir Kapalı Cezaevi'nde kalan tutuklu sanık Kenan Çiçek ile İstanbul Silivri 1 No'lu Cezaevi'nde kalan tutuklu sanık Abdullah Akbıyık ile tutuksuz sanıklar Elzem Şırnak, Hürriyet Yıldırımçakar ve Vesfiye Tekiner duruşmaya katılmadı. Ayrıca İshak Özçaktı, Ferhat Tekiner ve Sait Karabulut'un ise firari sanıklar arasında yer alıyor. 15 müştekiden sadece şehit Yunus Emre Duran'ın babası Mahmut Duran duruşmaya katıldı. Salonda bulunan tüm sanıklar iddianamenin kendilerine ulaştıklarını, savunma yapmak istediklerini belirttiler.

Kayseri patlamasında canlı terörist Kasım Yıldırımçakar'ı Adana'daki evinde barındırdığı ve saldırı hazırlık aşamasında sanıklara ehliyeti ile araç kiraladığı iddiasıyla tutuklu yargılanan 34 yaşındaki sanık Ekrem Uğur mahkemede savunmasında, "Sanıklardan Kenan Çiçek 15 yıllık arkadaşım olur. Aile dostum olduğu için sık sık görüşürdük. 2016 yılı Kasım ayında Ferhat isimli kişi ile tanıştırdı, hasarlı araba işi yapıyorlarmış. Bir gece birlikte ben misafir ettim. Daha sonra Aralık ayında Kenan, Ferhat ve kendisini patlatan Kasım ile birlikte geldiler. Kenan ile aramızdaki samimiyetten dolayı bir gece daha kalmak istediklerini söylediler. Kasım Yıldırımçakar'ı daha önceden tanımıyordum. Yemek yedik, çay demledik, ben sobanın yanında uyumuşum. Sabah kalktım, işe gittim. Öğle arası Kenan ile Ferhat geldi, ben Ferhat'ı Fırat diye biliyordum, Fıro diyorlardı. Kasım yanlarında yoktu, zaten kendisine çok ısınamamıştım, işi olduğu için gitmiş. Çok da merak etmedim. Akşama doğru Kenan tekrar geldi ve araçlarının arıza yaptığını, ehliyeti olmadığı için araç lazım olduğunu söyledi. Ben de yakın arkadaşım olduğu için bir sakınca görmedim ve komisyon aldığım bir araba kiralama şirketinden araç kiraladım. 2 günlüğüne kiraladık ama Kenan sürekli arayıp uzattı. Patlamanın olduğu Cumartesi günü de gelip araç ile işleri bittiğini, şirkete götürdüğünü ve kendisinin de Diyarbakır'a gideceğini söyledi. Bir daha da yüzünü hiç görmedim. Kardeşim Agit Uğur'un sanayi sitesindeki deposuna Kenan'ın patlayıcı malzeme koyduğunu hiç bilmiyorum. Sosyal medya hesabı bana aittir ama bir süre çalınmıştı, paylaşımları hatırlamıyorum" diye konuştu.

15 askerin şehit olduğu Kayseri patlamasına karışan aracın sahibi tutuklu sanık Mehmet Yolcu ise aracının çalındığını söyleyerek, "Bu vatan için şehit olan askerlerimize rahmet, gazilerimize acil şifalar diliyorum. 25 yıldır ailemle Şanlıurfa'da ikamet ediyorum. Ben kantincilik yaparım. 5-6 yıldır aynı aracı kullanırım. Ayın 16'sında sabah saat 05.00'te kalktığımda aracım yoktu. Bulamayınca panikledim ve 155'i aradım. Kantinin anahtarı, ruhsatım, aile fotoğrafları, hepsi aracın içindeydi. Polisler geldi, baktılar. O gün kantini açamadım. Polisler MOBESE kamerasına baktı, aracımın çalındığını, Karaköprü'den sonra görünmediğini söyledi. Akşama kadar aradım ama bulamadım. Akşam oğlumun arkadaşına sordun, o da 'OGS sorgusu yap' dedi, ben de yaptım. Aracımın Karaköprü'den Adana'ya kaçak giriş yaptığını öğrendim. Tekrar 155'i aradım. 17 Aralık Cumartesi sabahı polise gittim, görüştüm. Daha sonra eve giderken polisler beni aradı ve bulunduğum yerden beni aldılar. Eve gittik, arama yaptılar. Sonra beni alıp Kayseri'ye getirdiler. Benim aracımın Kayseri'deki patlamaya karıştığını Şanlıurfa Emniyeti'nde öğrendim. Ferhat Tekiner ve diğer hiçbir sanığı tanımam, adalete güveniyorum" ifadelerini kullandı.
Duruşmaya mahkeme heyeti öğle arası verdi.

Turan Bulut - Şeref Kahraman 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Hiperbarik Oksijen Tedavi Ünitesi Hizmette Sivas Numune Hastanesi’nde Hiperbarik Oksijen Tedavi Ünitesi hizmete alındı. Birçok hastalığın tedavisinde kullanılabilen ünite ile Sivas ve çevre illere hizmet verilecek. Sivas Numune Hastanesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Uzmanı Dr. Soner Uludağ, hastanede hizmet sunmaya başlayan Hiperbarik Oksijen Tedavi Ünitesi ile ilgili bilgiler verdi. Uzm. Dr. Uludağ, “Bugünkü durumu ile Hiperbarik Oksijen Tedavisi bazı hastalıklarda birincil tedavi, bazı hastalıklarda da ihmal edilmemesi gereken önemde, hastalığın seyrini belirleyen, bu hastalıklara bağlı sakat kalma ve ölüm oranları üzerinde belirgin etkisi olan bir yardımcı tedavi metodudur” dedi. “Hiperbarik Oksijen Tedavisi oldukça önemlidir” Hiperbarik Oksijen Tedavisinin kullanım alanlarından ve hasta gruplarından bahseden Uzm. Dr. Soner Uludağ, “Hiperbarik Oksijen Tedavisi olarak adlandırdığımız Yüksek Basınçlı Oksijen Tedavisi vücutta oksijene olan ihtiyacın arttığı durumlarda kullanılmaktadır. Bu durumlar çok çeşitlilik göstermektedir. Bunlardan biri dalgıçlarda görülen vurgun hastalığının tedavisidir. Bundan öte bazı hastalıklar bulunmakta ki bunlarda da Hiperbarik Oksijen Tedavisi oldukça önemlidir. Örneğin şofben zehirlenmeleri veya soba zehirlenmeleri olarak bilinen, birçok kişinin sakat kalmasına hatta ölümüne de sebep olabilen acil bir durum olan Karbonmonoksit zehirlenmeleri gibi hastalıklarda Hiperbarik Oksijen Tedavisi neredeyse ana tedavi ajanı olarak etkilidir. Özellikle kış mevsiminde ilimizin de içerisinde olduğu bölgelerde yaygın olarak karşılaşılan bu acil durum göz önüne alındığında, merkezimizin açılmasının oldukça kritik bir öneme sahip olduğu görülmektedir. Bunun yayında Hiperbarik Oksijen Tedavisi’nin damar tıkanıklığı sebebi ile oluşan aniden gelişen görme ve işitme kaybı hastalarında da etkili olduğu bilinmektedir. Ani İşitme Kaybı ve Ani Görme Kaybı tanıları ile erken dönemde yönlendirilen hastalar Hiperbarik Oksijen ile acil tedavileri sayesinde şifa bulabilmektedir. Avasküler Nekroz gibi son dönemlerde yayın olarak karşılaşılan bazı kemik hastalıklarında da Hiperbarik Oksijen tedavisi etkili olarak kullanılmaktadır. Yine hastalar erken dönemde tedavi için yönlendirildiklerinde Hiperbarik Oksijen Tedavisi beslenemeyen, oksijensiz kalan veya damarı tıkanmış müdahele edilmezse ölecek olan kemik dokunun kurtarılmasında önemli bir role sahiptir. Yine bunların dışında oksijen varlığında üreyemeyen mikroorganizmaların sebep olduğu Gazlı Gangren gibi bazı ciddi seyreden hastalıklarda Hiperbarik Oksijen Tedavisi başarılı olarak kullanılmaktadır. Hiperbarik Oksijen Tedavisi Sualtı Hekimliği kapsamındaki uygulamaların dışında, Nekrotizan Yumuşak Doku İnfeksiyonları gibi bazı infeksiyon hastalıkları, Crush yaralanması, Kompartman Sendromu, çoklu travmalar, İyatrojenik Arteriyel Gaz Embolisi, Karbonmonoksit Zehirlenmesi, Ani Görme Kaybı, Ani İşitme Kaybı gibi acil durumlar, radyasyona bağlı doku hasarı ve çeşitli kronik yara problemleri Hiperbarik Tıbbın ilgi alanına giren hastalıklardan bazılarıdır” dedi. Hastanede yer alan Hiperbarik Oksijen Tedavi Ünitesi’nin Sivas için oldukça değerli olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Uludağ, “Zaman içerisinde Hiperbarik Oksijen Tedavisinin yürütülen çalışmalar ile etkinliği kanıtlanmış hastalık sayısı giderek artmaktadır. Yine zaman içerisinde ülkemizdeki Hiperbarik Oksijen Tedavi merkezlerimiz giderek yaygınlaşmaktadır. Bu durum ele alındığında ilimizdeki merkezimizin açılması hastalarımızı tedavi ile buluşturmak açısından oldukça değerli olarak görülmektedir” dedi.
Eskişehir Eskişehir’de yağmurla birlikte gelen çamur araç sahiplerini üzdü Eskişehir’de sabaha karşı toz taşımıyla birlikte oluşan yağmur sonrasında araçlar üzerinde çamurların meydana gelmesi vatandaşları üzerken, oto yıkamacıları sevindirdi. Eskişehir’de toz taşınımı nedeniyle sabaha karşı yağan yağmurla karışık çamur park halindeki araçlarının üzerini kapladı. Araçlarını yıkayıp evlerinin önüne par eden vatandaşlar durum karşısında şaşkınlık yaşandı. Araçlarını tekrar yıkayacağını söyleyen sürücüler durumdan mustarip olduklarını belirtti. “Tertemiz yapmıştım, maalesef yağmurla karışık toz yağmış” Aracını dün yıkadığını fakat sabah tozlu bulduğunu belirten Mehmet Taşdelen, “Dün arabamı yıkamıştım aslında. Sabah kalktığımda bu şekilde aracımı buldum, toz yağmış. Böyle görünce içime sinmedi, oruçluyuz malum bir yere de çok çıkmıyorum. Canım sıkıldı arabayı yıkayayım dedim. Sultandere Mahallesi’nde bir evim daha var onun bahçesinde yıkarım arabamı” dedi. Aracı toz içinde kalan bir başka sürücü Hasan Baş ise şöyle konuştu; “Yağmurlu ve çamurlu halde sabah sabah gördük aracımızı. Toz içeresinde kalmış aracım. Aslında önceki gün yıkamıştım arabamı, tertemiz yapmıştım. Maalesef yağmurla karışık toz yağmış. Biraz kalın bir toz tabakası var kaporta üzerinde. Yeni yıkatmıştım, yıkamalarda pahalı malum, yeniden yıkatmak zorunda kalacağım.”
Sivas Muhtar adayından ilginç vaat, duyan bir kez daha düşündü Sivas Mevlana Mahallesi muhtar adayı Burak Zakir Baş, seçilmesi halinde 5 kişiyi umreye göndereceği vaadinde bulundu. 31 Mart’ta yapılacak olan yerel seçimlere sayılı günler kala muhtarlık yarışları da kızıştı. Bazı muhtarlar vaatleriyle hayrete düşürdü. Sivas Mevlana Mahallesi muhtar adayı Burak Zakir Baş, alışagelmiş muhtar vaatlerinin dışında vaatlerde bulununca adeta seçmenlerin oy verirken bir kez daha düşünmesine neden oldu. Muhtar adayı Baş, seçildiği takdirde görevinin ilk yılında kura sistemiyle belirlenecek olan 2’si genç 3’ü yaşlı olmak üzere toplamda 5 kişiyi umreye göndereceğini söyledi. Kimisi inandı kimisi yalan dedi Muhtar adayı Burak Zakir Baş, umre vaadine inanmayanların olduğunu ifade ederek, “Biz projelerimize klasik bir muhtar adayı olarak park, kaldırım, güvenlik kamerası olarak sunmak istemedik. Muhtarın görevi zaten mahallesindeki eksileri tamamlamak bunu belediyeye sunabilmek. Bizde insanların gönlüne dokunabilmek için hizmeti daha farklı şekilde gösterebilmek için 5 kişiyi umreye, 100 gencimizi Kapadokya turuna, Kuran-ı Kerime geçen her öğrencimize de ödüller vermeye aynı zamanda muhtarlıkta yapılan sosyal yardımlar kapsamında elimizden gelen hizmeti sunabilmeyi hedefledik. Başta bizi tanımayan insanlar tepki verdi, ‘Bizlere yalan projelerde vaatlerde bulunmayın’ dediler. Biz esnafız ve Sivas’ta bilinen bir firmayız o yüzden kimseye yalan vaatte bulunamayız. Umreye 5 kişiyi göndereceğimizi söyledik 2’si genç diğer 3 kişi ise orta yaşlı ve yaşlı olmak üzere. Kura çekerek belirleyeceğiz. Yıl sonunda umre kura çekilişini yapacağız. Muhtar olduğumuz gün ilk on gün içeresinde mahallemizin dört bir köşesine kedi yuvası yapacağız. Buna projemizde yer vermedik ama çok sıkı bir şekilde çalıştığımız için yetişmedi” dedi. Vatandaşlar ise muhtar adayının vaadinin güzel olduğunu ve seçilmesi takdirde göndereceğine inandığını söyledi.
Eskişehir Millî helikopter motorunda önemli bir eşik daha aşıldı TEI, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) süreçlerini başarıyla tamamlayarak yerli ve millî havacılık motorlarının tip sertifikasyonu için gerekli olan “Tasarım Organizasyonu Onayı”nı (TOO) almaya hak kazanarak, havacılık motoru tasarımı yetkinliğini kanıtladı. TOO için SHT-21/EASA Part 21 mevzuatına göre sistematik, planlı, risk yönetimini merkeze alan bir yaklaşım ile organizasyon ve süreçlerin prosedürlerinin oluşturulması, personel yetkinliklerinin geliştirilmesi, yetki ve sorumlukların tanımlanması gerekiyor. SHGM tarafından ilgili mevzuata uygunluk konusunda yapılan denetimler sonucunda TEI’nin uluslararası sertifikasyon kriterlerine uygun tasarım yetkinliği tescillenmiş oldu. Yerli ve millî olarak geliştirdiği motorların sertifikasyonunu bu yetki kapsamında yürütecek olan TEI, Türkiye’de sivil havacılık motorları sertifikasyonu için TOO onayı alan ilk şirket oldu. SHGM tarafından TEI’ye verilen, “Tasarım Organizasyonu Onayı” hakkında değerlendirmede bulunan Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin ilk Tasarım Organizasyonu Onayı (TOO) alan kurumu olmayı başaran TEI, bu haberle hepimizi gururlandırdı. Gayretleri ve özverileriyle süreçte emekleri olan TEI yönetimini ve çalışanlarını tebrik ediyorum. İnanıyorum ki, savunma sanayii kuruluşlarımız, daha nice önemli başarılara imza atacak. Gayemiz bir; “Türkiye Yüzyılı, Savunmanın Yüzyılı” olacak.” GÖKBEY Helikopteri’ne güç verecek Türkiye’nin ilk millî helikopter motoru TEI-TS1400’ün uluslararası sivil sertifikasyon süreci, TOO sonrasında tip sertifikasyonu süreci ile tamamlanacak. TEI, millî motor projelerinin yanı sıra, 2018 yılından bu yana A400M askerî kargo uçaklarında kullanılan TP400 motorlarına sunduğu parça bakım hizmeti ile EASA (Avrupa Sivil Havacılık Ajansı) tarafından verilen Part 145 Bakım Organizasyonu Onayı’nı da almıştı. Millî motorlar alanındaki bir kilometre taşını daha geride bırakan TEI, Türkiye’nin askerî ve sivil havacılık alanında ihtiyaç duyduğu motorları sertifikalı olarak geliştirerek, ülkemizin motor alanındaki özgürlüğü ve global ölçekteki rekabetçiliği açısından önemli roller üstlenmeye devam edecek.
Kayseri Hunat Hatun İmam Hatip Ortaokulu öğrencilerinden Kayseri’yi gururlandıran başarı Türkiye’nin ilk ulusal ve uluslararası Sosyal Bilimler Festivali olan Sosyalfest’e katılan Hunat Hatun İmam Hatip Ortaokulu; 3 bin 783 proje arasında 2. olarak büyük başarı elde etti. Karabük’te düzenlenen ve 3 bin 783 projenin katıldığı Sosyalfest’e davet edilen 154 projeden birini geliştiren Hunat Hatun İmam Hatip Ortaokulu, ’Meslek Öğreniyorum Projesi’ ile yarışmalarda 2. olarak Kayseri’ye döndü. Hedeflerinin benzer yarışmalara katılmak olduğunu söyleyen Hunat Hatun İmam Hatip Ortaokulu Müdürü Harun Ayaydın, Teknofest için 10 proje ile başvuru yaptıklarını da söyledi. Ayaydın; "Okulumuz; İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gelen yazılar istikametinde Karabük’te ilk defa yapılan ’Sosyalfest’ yarışmalarına katılmak için başvurdu. Sosyal Model Tasarım kategorisinde ’Yaz Tatili’nde Meslek Öğreniyorum’ projesi geliştirdi öğrencilerimiz. Rehber öğretmenimiz ile birlikte 3 öğrencimiz bu yarışmaya başvurdu. Yarışmalar sonucunda finallere davet edildik. 5 proje bu davete katıldı ve okulumuz ikinci olarak Kayseri’ye döndü. Bundan sonraki hedefimiz yine benzer yarışmalara katılmak. Şu anda 10 projemiz Teknofest Yarışmaları’na başvuru yaptı. Bunların ilk kategorisini geçtik. Diğer kategoriler için bekliyoruz" dedi. Sosyal Bilgiler Öğretmeni Hülya Sabur da Türkiye ikinciliğini kazanan proje hakkında bilgiler vererek; "Okul müdürümüzden gelen yazı istikametinde Sosyalfest projesine katıldık. Karabük’te düzenlenen ulusal ve uluslararası alanda ilk projeydi. Öğrencilerimizle birlikte katılım sağladık. 3 bin 783 proje arasında 154 proje davet edildi. Bizim ’Meslek Öğreniyorum’ projesi de kendi kategorisinde ilk üçe kalarak dereceye girdik. Türkiye ikincisi olarak okulumuza döndük. Hem ilimizi hem de okulumuzu en iyi şekilde temsil ettik. Projemiz ’Yaz Tatilini Değerlendiriyorum’ modeliydi. Bu kategoride de ’Meslek Öğreniyorum’ projesini seçtik. Projemiz genel olarak çocukların daha eğlenceli, verimli bir yaz geçirebilmeleri adına, teknolojinin zararlı etkilerinden uzak durmaları adına çocukların faydasına yönelik bir uzmanın yanında bir nevi eski kültürümüzde var olan Ahilik Teşkilatı gibi usta çırak ilişkisine dayalı olarak kısa bir mesleki tecrübe edinmelerini sağlamak" ifadelerini kullandı. Öğrenciler Fatma Uğur, Elif Rana Kafalı ve Umame Araç ise; elde ettikleri başarıdan dolayı mutlu olduklarını ifade ederek, ilerleyen dönemdeki hedeflerinin çok daha büyük başarılara imza atmak olduğunu kaydetti.