ASAYİŞ - 05 Temmuz 2018 Perşembe 14:39

2 çocuğunu öldüren cani babanın ifadesi kan dondurdu

A
A
A
2 çocuğunu öldüren cani babanın ifadesi kan dondurdu

Üsküdar’da 2 çocuğunu öldüren baba Aslan Güleryüz’ün, iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. Sanık savunmasında, “Şuurumu kaybettim çekiçle kafasına vurdum” dedi.

Üsküdar’da çocukları Ahmet ve Onur Güleryüz’ü öldüren Orçun Güleryüz’ü ise yaralayan baba Aslan Güleryüz’ün, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. 

Anadolu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Aslan Güleryüz cezaevinden getirilirken, eşi Songül Güleryüz, yaraladığı oğlu Orçun Güleryüz ve kızı Nur Kıyak da salonda hazır bulundu.
Duruşmada söz alan sanık avukatı, “Ben dosyayı okudum. Etik olarak bu dosyada sanık avukatı olarak görev almak istemiyorum” dedi. Baro tarafından görevlendirilen avukatın çekilme talebini usulünce dosyaya ve baroya bildirmediğini ve sözlü olarak dile getirdiğini belirten mahkeme, avukatın davadan çekilme talebini reddetti. Sanığın kimlik tespitinin yapıldığı sırada sanığın kızı Nur Kıyak ayaklarını yere vurarak, “Sen ne istedin benim ağabeylerimden” diye bağırdı. Bunun üzerine sinir krizi geçiren Kıyak, duruşma salonundan çıkarılırken, mahkeme başkanı tarafları sessiz olmaları gerektiği konusunda uyardı.

“Çocuklar benden değil, eminim”

Sanık Aslan Güleryüz savunmasında, eşiyle 1994 yılında evlendiklerini ve 4 çocuklarının olduğunu söyleyerek, “Çocukların benden olmadığını düşünüyorum, şüpheleniyorum. Benden değil çocuklar, bundan eminim. Bu durumu Mustafa Güleryüz ağabeyime sormanızı istiyorum. Çocukların benden olmadığı lafını benim kafama sokan ağabeyimdir. Bunu eşim Songül’e sorduğumda, ‘Saçmalama’ dedi. Eşim Songül Manisa’ya kardeşinin yanına gideceğini söyledi ve 10 günlüğüne Manisa’ya gitti. Olay günü ve öncesi çocuklarım Ahmet, Orçun ve Onur ile aramızda hiçbir sorun veya olumsuzluk yaşanmadı” dedi.

“Şuurumu kaybettim, çekiçle kafasına vurdum”

Olay gününden önceki gece çalışan oğulları Ahmet ve Onur Güleryüz’ün eve gelmeden yattığını söyleyen Aslan Güleryüz, “Gelen oğlum Onur benim bulunduğum odaya yatmış. Diğer oğlum Ahmet ile Orçun da ayrı bir odada yatıyordu. Ben 08.00 civarında uyandım, eşim Songül beni aradı. Ben kendisine gelmesini söyledim. Bana, ‘5 gün daha izin vereceksin İzmir’e geçeceğim’ dedi. Ondan sonra şuurumu kaybettim. Evdeki çekici aldım, ilk olarak uyuyan oğlum Ahmet’in kafasına çekiçle vurdum. Ahmet hareketsiz kaldı, ikinci olarak hangisine vurduğumu ve daha sonra olan olayları hatırlamıyorum. Ben çocuklarımı bıçakladığımı hatırlamıyorum. Bu olayı eşim beni terk edip gitti diye yaptım” ifadelerini kullandı. Sanığın savunma yaptığı sırada ağladığı görüldü.

“Oğullarını öldürdüm diyerek gülüyordu”

Sanık Aslan Güleryüz’ün eşi Songül Güleryüz beyanında eşiyle aralarında geçimsizlik olduğunu belirterek, “Olay günü sabah 08.00’de arayarak Ahmet’i öldürdüm, Onur’u öldürdüm. Orçun yaralı diyerek gülüyordu. Şaka yaptığını sandım. Çengelköy Karakolu’nu aradım. Bana çocuklarımın yaralı olduğunu söylediler. Olayı görmedim,sanıktan şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.

“Kafama çekiçle vurmasıyla uyandım”

Olayda yaralanan Orçun Güleryüz ise, “Babam sürekli hırsızlık yaptığı için kendisiyle tartıştığımız oluyordu. Hatta bizi kemerle dövdüğü de olmuştur. Olay gecesi ben ağabeylerim işten gelsin diye bekliyordum, babam odasına geçip yattı. Daha sonra uyumuşum. Sabahleyin babamın kafama çekiçle vurmasıyla uyandım. Bana 5-6 kere vurdu ben engellemeye çalıştım, ‘yapma’ diye bağırdım. Sesime babamla aynı odada yatan Onur ağabeyim geldi, engellenmek istedi. Bu kez babam ona vurmaya başladı. Ben Ahmet ağabeyimi uyandırmak için dokundum, üzerinde yorgan örtülüydü uyanmadı. Yorganı çekince kanlar içinde gördüm, babama tekme atıp kaçtım. Ahmet ağabeyim babamın bizi öldüreceğini söylediğini bana anlatmıştı” diyerek babasından şikayetçi olduğunu söyledi.

“Hepimiz uykudaydık”

Mahkeme başkanı Haluk Azkın’ın Orçun Güleryüz’e “Kardeşlerinle 3’ünüz bir olsanız bu adamı engelleyebilirdiniz” demesi üzerine Güleryüz, “Hepimiz uykudaydık” diye cevap verdi.
Müşteki avukatı Özgür Akkuş, “Sanığın planlı bir şekilde, canavarca hisle çocuklarını öldürdüğü ortadadır. Bu nedenle sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını istiyoruz” dedi.
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Aslan Güleryüz’ün cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmasına hükmetti.

İddianameden

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Üsküdar’da 9 Ağustos 2017 tarihinde Aslan Güleryüz’ün, çocukları 22 yaşındaki Ahmet ve 21 yaşındaki Onur Güleryüz’ü çekiçle vurarak ve bıçaklayarak öldürdüğü, 18 yaşındaki Orçun Güleryüz’ü ise yaraladığı anlatılmıştı.
Aslan Güleryüz’ün, “altsoydan akrabayı kasten öldürme” suçundan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi. Öte yandan Orçun Güleryüz’e yönelik eylemlerinden dolayı ise “altsoydan akrabayı kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.  

Gamze Erdemir 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Gaziantep’te esrarengiz patlama sesi korku ve paniğe neden oldu Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde şiddetli bir patlama sesi duyuldu. Bölgede yaşayan vatandaşları tedirgin eden patlama sesi ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatılırken boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu öğrenildi. Olay, Gaziantep’in Nizip ilçesine bağlı Suriye sınır hattındaki kırsal mahallelerde meydana geldi. İddiaya göre, özellikle bölgedeki kırsal Gökçeli Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlar bir anda çok yüksek bir patlama sesi duydu. Duydukları sesle korku ve panik yaşayan vatandaşlar 112 Acil Çağrı Merkezi’ne ihbarda bulundu. İhbar üzerine sesin duyulduğu bölgelere jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olay sonrası patlama sesinin kaynağı ile ilgili geniş çaplı inceleme başlatıldı. Olayla ilgili çalışma yapan ekiplerin boş araziye havan mermisi düşmüş olabileceği ihtimali üzerinde durduğu öğrenildi. Korku ve panik yaşayan vatandaşlar o anları anlattı Yaşadıkları korku ve paniği anlatan Çapan Köse ve Adil Yılmaz isimli vatandaşlar, önce kısa süreli keskin bir ışık gördüklerini sonrasında ise şiddetli bir patlama sesiyle irkildiklerini söyledi. Vatandaşlar, Suriye’ye yakın olduklarını ve oradan bir şey düşme ihtimalinin akıllarına geldiğini de ifade etti. Konu ile ilgili geniş çaplı soruşturmanın sürdüğü bildirildi.
Ankara Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" sergisi Kültür Bakanlığı desteğiyle açıldı Gazeteci Hande Fırat’ın "Devriamber" isimli resim ve heykel sergisi Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile Cumhuriyet Müzesi bünyesinde yer alan Sığınak Kültür Sanat’ta açıldı. Gazeteci Hande Fırat’ın “Devriamber” isimli sergisinin açılışı Ankara’da gerçekleştirildi. Sergiye, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, Dışişleri Bakanı Başdanışmanı Nuh Yılmaz, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören, Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Demirören Oktay ve çok sayıda davetli katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise serginin açılışı için mesaj gönderdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajını serginin açılışında gazeteci Hande Fırat okudu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, "Basın ve sanat dünyamızın değerli temsilcileri, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyorum. Basınımızın önemli isimlerinden Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Hande Fırat’ın kendi ifadesiyle ’çınarlarını kaybedip kendileri çınara dönen kadınların hikayesini’ anlattığı resim ve heykel sergisinin başarılı geçmesini temenni ediyorum. Başarılı gazeteci kimliğinin yanı sıra, bu sergi vesilesiyle sanatçı yönünü de öğrenme fırsatı bulduğumuz Sayın Hande Fırat’ı tebrik ediyor, kendisine hem meslek hem de sanat hayatında muvaffakiyetler diliyorum. Sizlerin şahsında basın ve sanat camiamızın tüm mensuplarını, sergiye ilgi gösteren tüm sanatseverleri bir kez daha yürekten selamlıyorum” ifadelerine yer verildi. "Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" Fırat, serginin açılışı için Kültür ve Turizm Bakanlığının tüm personeline ve sergiyi açarken kendisine destek olan arkadaşlarına teşekkür etti. Hande Fırat, "Bu sergi, babalarını kaybeden tüm kız çocukları, tüm erkek çocukları ama özellikle kız çocuklarına atfen yapılmıştır. Bu sergi annemle, kızıma ithaf ediliyor" dedi. Devrialem sergisinin farklı bir anlamı olduğunu belirten Bakan Ersoy, "Bir toplumun zenginliği, kültür ve sanatının derinliği ile ölçülüyor. Kültür ve sanat toplumda ne kadar yerleştiyse, toplumda ne kadar kabul gördüyse, o toplumda kültür ve sanat ne kadar iyi üretilebiliyorsa aslında toplum o derece zengin algılanıyor. O açıdan da biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak kültür ve sanatı her yönüyle desteklemeyi görev addediyoruz. Sadece sanat üretimi değil, vatandaşlarımızın kültür ve sanata rahat erişimi de çok çok önemli" şeklinde konuştu. Kültür Yolu Festivalleri ile vatandaşların kültür ve sanata rahat ve kolay erişmesini amaçladıklarını belirten Ersoy, "Vatandaşın sanata erişimi yeterli değil. O yüzden kültür ve sanat üretimini artırmak istiyoruz. Kültür sanatın toplumun sadece bir kesiminin ilgilendiği bir etkinlik olmasının dışına çıkmasını, toplumun her kesimlerinin eriştiği bir alan olması için çabalıyoruz. Bu sergide anlamlı bulduğumuz, toplumda bilinirliği yüksek, toplumda yer etmiş kişilerin kültür sanat üretimindeki katkıları, kültür ve sanat üretiminde pay sahibi olmaları aslında sanatın popülaritesini artırıyor" ifadelerini kullandı. Serginin anlamının önemli olduğunu belirten Bakan Ersoy, “Serginizin anlamı da çok önemli. Ben de babamı kaybettim ama sizin gibi genç yaşta kaybetmedim. Genç kızlarımızın 18 yaşına girmeden önce babalarını kaybetmesinin nasıl bir duygu olduğunu, nasıl omuzlara yük getirdiğini kısmen de olsa anlayabiliyorum” diye konuştu. Sergide, tuval üzerine çeşitli malzemeler kullanılarak yapılan tablo ve heykellerden oluşan 40 eser sergileniyor. Sergi 25 Mayıs’a kadar açık olacak.