GÜNDEM - 07 Haziran 2018 Perşembe 14:02

2018 Kadir Gecesi ne zamandır? |Kadir Gecesi'nin önemi nedir, nasıl ihya etmeli? Kadir Gecesi duası...

A
A
A
2018 Kadir Gecesi ne zamandır? |Kadir Gecesi'nin önemi nedir, nasıl ihya etmeli? Kadir Gecesi duası...

İslam aleminin en değerli gecelerinden biri olan Kadir Gecesi ne zaman Kadir Gecesi 2018 hangi güne denk geliyor? 2018 Kadir Gecesi ne zamandır? Kadir Gecesi’nin önemi nedir? Kadir gecesinin 27. gece olduğu kesin midir? Kadir gecesinin alametleri nelerdir? Özellikle Kadir gecesine rastlamak için Ramazanın gecelerini nasıl değerlendirmeli? Kadir Gecesi’nde nasıl dua edilmeli? Kadir gecesini nasıl ihya etmeli?

Ramazan ayının son günleri yaklaşıyor. Kadir Gecesi ne zaman? Kadir Gecesi 2018 hangi güne denk geliyor? soruları araştırılmaya başlandı. Kadir Gecesi hangi dualar okunur? Hangi ibadetler yapılır? ‘Bin aydan daha hayırlı' olarak bilinen Kadir Gecesi’ne dair tüm bilgiler haberimizde...

 

Sual: Kadir Gecesi’nin önemi nedir?
CEVAP

Ramazan-ı şerif ayı içinde bulunan en kıymetli gecedir. Bazı âlimlere göre Mevlid gecesinden sonra en kıymetli gecedir. Kadir Gecesi, bu ümmete mahsustur. Başka peygamberlere böyle faziletli bir gece verilmemiştir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allahü teâlâ, Kadir Gecesi’ni ümmetime hediye etti, başka ümmete vermedi.) [Deylemî]

Resulullah’a “sallallahü aleyhi ve sellem”, kendisinden önceki insanların ömürlerinin ne kadar olduğu bildirilince, kendi ümmetinin ömürlerini kısa buldu. Uzun ömürlü olan diğerlerinin işledikleri salih amelleri işleyemezler diye düşününce, Allahü teâlâ ona bin aydan hayırlı olan Kadir Gecesi’ni ihsan etti. Allahü teâlâ, (Kadir Gecesi senin ve ümmetinindir) buyurup Habibini ferahlandırdı. (İ. Malik)

Resulullah efendimiz, (Benî İsrail peygamberlerinden 80 yıl hep ibadet eden oldu) buyurunca, Eshab-ı kiram hayret etti. Cebrail aleyhisselam gelip, (Yâ Resulallah, ümmetin o peygamberlerin, [diğer işlerin dışında] 80 yıl hep ibadet etmesine şaşıyorlar. Allah sana ondan iyisini verdi) diyerek, (Kadir Gecesi, bin aydan hayırlıdır) mealindeki âyeti okudu. (Rıyad-ün-nasıhin)

Baliğ olarak 50 yıl yaşayan kimse, 50 tane Kadir gecesi geçirir. Bir gece, 80 yıl değerinde olunca, 50x80=4000 yıl eder. 4 bin yıl ibadet etmiş gibi sevaba kavuşur. Kadir gecesi hakkındaki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar, Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi]

(Sevabını Allah’tan umarak, Kadir Gecesi’ni ihya edenin geçmiş günahları affolur.) [Buhârî]

(Kadir Gecesi’nde, bir kere Kadir suresini okumak, başka zamanda Kur’an-ı kerimi hatim etmekten daha sevabdır. Kadir Gecesi’nde bir Sübhanallah, bir Elhamdülillah, bir La ilahe illallah söylemek 700 bin tesbih, tahmid ve tehlilden kıymetlidir. Bu gece koyun sağımı müddeti kadar [az bir zaman] namaz kılmak, ibadet etmek, bir ay bütün geceleri sabaha kadar ibadet etmekten daha kıymetlidir.) [Tefsir-i Mugni]

(Kadir gecesi üç defa “La ilahe illallah” söyleyen müslümanın, birincisinde bütün günahları bağışlanır. İkincisinde Cehennemden kurtulur, üçüncüsünde Cennete girer.) [Tefsir-i Mugni]

Resulullah, Kadir Gecesi’nde, (Allahümme inneke afüvvün kerîmün tühıbbül afve fa’fü annî) duasını okurdu. (Ya Rabbi, sen affedicisin, kerîmsin, affı seversin, beni de affeyle) demektir.

Ramazan ayının 27. gecesi
Sual: Kadir gecesinin 27. gece olduğu kesin midir?
CEVAP

Hayır, kesin değildir. Kadir gecesi Ramazan ayı içindedir. Kadir gecesinin hangi gece olduğu, kesin olarak belli değildir. Âlimlerimiz, (Allahü teâlâ, rızasını taatte, gazabını günahlarda, orta namazı beş vakit namazda, evliyasını halk arasında, Kadir gecesini Ramazan ayı içinde gizlemiştir) buyuruyorlar.

O halde Allahü teâlânın rızasına kavuşmak için, hiçbir iyiliği küçük görmemeli! Gazabı günahlar içinde saklı olduğu için, hiçbir günahı küçük görmemeli; orta namazı kaçırmamak için, beş vakit namazı vaktinde kılmalı; evliya halk arasında gizli olduğu için herkese iyi muamele etmeli. Her geleni Hızır, her geceyi Kadir bilmelidir.

Ramazan-ı şerif ayının 27. gecesini ihya etmek çok sevabdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kadir gecesini ramazanın son on gününde arayın!) [Müslim]

(Kadir gecesini, ramazanın son on gününün 21, 23, 25, 27 ve 29 gibi tek gecelerinde veya ramazanın son gecesinde arayın! Sevabını umarak Kadir gecesini ibadetle geçirenin günahları affolur.) [İ. Ahmed]

(Kadir gecesi ramazanın 27. gecesidir.) [Ebu Davud]

İmam-ı a'zam hazretleri, Kadir gecesinin, ramazanın 27. gecesine çok isabet ettiğini bildirmiştir. (Kadir gecesine rastlamış olan bir geceyi ihya eden, Kadir gecesini ihya etmiş gibi sevab kazanır) hadis-i şerifini düşünerek, sık sık vaki olan 27. gece ihya edilirse, o gece Kadir gecesi olmasa bile, büyük sevaba kavuşulur. Kadir gecesini soran bir zata, Peygamber efendimiz, (Bu yıl Kadir gecesi ramazanın ilk gecesiydi, geçti. 27. geceyi ihya et! Ramazanın 27. gecesini ihya edene, vücudundaki kıllar sayısınca, hac, umre, şehit ve gazi sevabı verilir) buyurdu. Başka birine de, (Bu yıl Kadir gecesi geçti, fakat Ramazanın 27. gecesini ihya et! Kadir gecesi sevabına kavuşursun. Şefaatten nasipsiz kalmazsın) buyurdu. Hazret-i Âişe validemize de, (13. geceydi, geçti. Kadir gecesini kaçırdıysan, 27. geceye kavuşursun. O geceyi ihya edersen, ahiret yolculuğu için, azık olarak, o geceki ibadet sana yeter) buyurdu. Hazret-i Âişe validemiz de, (Resulullah, ramazanın son on gününde çok ibadet ederdi) buyuruyor. [V. Necat]

Mübarek vakitlerde, günahlardan titizlikle uzak durmalı, taatları, ibadetleri ve her çeşit hayratı artırmalıdır. Zira Allahü teâlâ, tarafından sevilen kimse, faziletli vakitlerde faziletli amellerle meşgul olur. Buğzettiği kul ise; faziletli vakitlerde kötü işlerle meşgul olur. Kötü işlerle meşgul olanın bu hareketi azabının daha şiddetli olmasına ve Allahü teâlânın, ona daha çok buğzetmesine sebep olur. Çünkü o, böyle yapmakla vaktin bereketinden mahrum kalmış ve onun hürmet ve şerefini çiğnemiş olur.

Bu geceyi ihya için ilim öğrenmeli, mesela ilmihal okumalı, kaza namazı kılmalı, Kur’an-ı kerim okumalı, dua, tevbe etmeli, sadaka vermeli, Müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını ölü diri bütün müminlere göndermeli! Kadir gecesini ihya edenin, Ramazan orucunu tutanın, haccı kabul olanın, bütün günahları affolursa da, namaz, oruç ve kul borçları ödenmiş olmaz. Bunları kaza ederek, ödeyerek borçtan kurtulmak gerekir.

Bin aydan faziletli, ne kadar kadri yüce!
Sayısız günahkâr kul, affa uğrar bu gece.

Sual: Kadir gecesinde bir günlük kaza namazı kılanın bin aylık kaza namazı borcunun ödeneceği söyleniyor. Hiç namaz kılmayıp sadece Ramazanda her gece bir günlük kaza kılan Kadir gecesini bulur. Bin aylık [83 yıllık] namaz borcu ödenmiş olur mu?
CEVAP

Mirac gecesinde yüz rekat nafile namaz kılanın bütün namaz borçlarının ödeneceği de söylendi. Muteber kitaplardan nakledilmezse, böyle büyük hatalara düşülür. Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Kabul olan hac, geçmiş günahları yok eder.) [Beyheki]

Kadir gecesini ihya edenin, Ramazan orucunu tutanın, haccı kabul olanın, bütün günahları affolursa da, namaz, oruç ve kul borçları ödenmiş olmaz. Bunları kaza ederek, ödeyerek borçtan kurtulmak lazımdır. (Hadika)

Günahların affolması için Ehl-i sünnet itikadına sahip olmak, bid’at işlememek lazımdır. Bu geceyi ihya için kaza namazı kılmalı, Kur’an-ı kerim okumalı, dua, tevbe etmeli, sadaka vermeli, müslümanları sevindirmeli, bunların sevaplarını ölü diri bütün müslümanlara göndermelidir!

Sual: Kadir gecesinin alametleri nelerdir? Özellikle Kadir gecesine rastlamak için Ramazanın gecelerini nasıl değerlendirmeli?
CEVAP
Ramazanın her gecesini Kadir gecesi bilerek hareket edilirse Kadir gecesine rastlanmış olur. Her gün en az şunlar yapılmalı:
1- Gece herhangi bir namaz kılarken zamm-ı sure olarak veya namaz dışında Kadir sûresini okumalı.
2- Şu duayı okumalı: (Allahümme inneke afüvvün kerîmün tühıbbül afve fa’fü annî.)
3- Birkaç sayfa Kur'an-ı kerim okumalı.
4- İlmihalden birkaç sayfa okumalı.
5- Az da olsa İslâmiyet’i doğru yayan kuruluşlara yardım yapmalı veya sadaka vermeli.
6- Gece seher vakti, iki rekât namaz kılıp, silsile-i aliyyeyi okuyarak, o âlimlerin hürmetine dua etmeli.
7- Gündüzü de gecesi gibi kıymetli olduğu için gündüzleri de değerlendirmelidir.

Kadir gecesin alametleri
Kadir gecesi, açık ve sakin olur, ne sıcak, ne de soğuk olur. Ertesi sabah güneş, kızıl olup, şuasız doğar. Kadir Gecesinde köpek sesi duyulmaz diyen âlimler de olmuştur. Ubeyd bin Ömer hazretleri anlatır: Kadir gecesi denizde idim, denizin suyunu içtim, tuzlu değildi, tatlı ve hoş idi.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Kadir gecesi açık ve mülayim olur. Soğuk ve sıcak değildir, sabahında da güneş zaif ve kızıl olarak doğar.) [Taberani]

(Kadir gecesi açık olur, sıcak ve soğuk değildir. Bulut yoktur. Yağmur ve rüzgar yoktur. O gecenin sabahının alameti güneşin şuasız doğmasıdır.) [Taberani]

(Kadir gecesi sabahı güneş şuasız olarak doğar. Yükselinceye kadar sanki büyük bir tabak gibidir.) [Müslim]

Sual: Kur’an-ı kerimin Kadir gecesinde indirildiği Kadr suresinde bildiriliyor. Şimdi, bu gece niye her sene aynı güne gelmiyor da Ramazan ayı içinde değişik günlere geliyor? Niye hep aynı gece olmuyor? Mesela, Kur’an-ı kerimin indirilmeye başlanması, Ramazanın 26’sını 27’sine bağlayan gece vaki olduysa, Kadir gecesinin hep bu gece olması gerekmez mi? Bir de kameri aylar da böyle. Ramazan yaza geldiği gibi kışa da gelebiliyor. Niye hep aynı zamanda olmuyor da yılın bütün aylarını dolaşıyor?
CEVAP

Biri diğerinden farklı sualdir. Allahü teâlâ, kameri [gökteki ayı] bütün seneyi dolaşacak şekilde yaratmıştır. Kameri sene 354 gündür. Şemsi yıla göre 10 veya 11 gün azdır. Bunun için her sene kameri ay, 10 gün önce gelir. Böylece bütün senenin aylarını dolaşır. Allahü teâlâ böyle istemiştir. Ramazan orucu, böylece senenin en uzun ve en kısa, en soğuk ve en sıcak günlerine geliyor.

İslamiyet, bir bölgeye değil, bütün dünyaya gelmiştir. Her coğrafyadaki, her mevsimdeki insanlara hitap eder. Sıcak ve soğuk ülkeler var. Gündüzleri veya geceleri kısa ve uzun yerler var. Hepsi için tek ve aynı tarih olsaydı müslümanların işi güç olurdu. Bunun gibi daha bir çok hikmeti olabilir.

Allahü teâlâ, Kadir gecesini gizlemiş, yani Ramazan ayının çeşitli günlerine koymaktadır. Bu sene Ramazanın birine koyarsa öteki sene Ramazanın yedisine koyabilir, Kadir gecesi o gece olur. Diğer geceler gibi falanca ayın belli bir günü yapmamış, bu geceyi gizlemiştir. Bu gecenin aylarla ilgisi yok, gece ile ilgisi var. Kadir gecesi Ramazanın 27. gecesinde Kur'an-ı kerim inmiş ise, bu sene de Kadir gecesi Ramazanın üçüne alınmış olabilir. Demek ki bu mübarek gece Ramazanın üçüne geldi. Ay mefhumundan sıyrılmak gerekir. Diğer geceler ayla ilgili, Kadir gecesi ayla ilgili değil, gece ile ilgilidir. Allahü teâlâ dileseydi her aya bir tane koyardı ve her ayda Kadir gecesi olabilirdi. Kur'an-ı kerimin indiği bu geceyi de her ay kutlardık.

İlk defa Kur’an-ı kerimin nazil olduğu gecenin hususiyetini, faziletini ve bereketini Allahü teâlâ her sene başka bir geceye veriyor. Yani her sene değişik bir gecenin o kıymet ve fazileti taşımasını irade buyuruyor. Kur’an-ı kerimin nazil olduğu o mübarek gecenin her sene-i devriyesinde aynı gecenin o fazileti taşıması icap etmiyor. Başka bir gece o fazileti taşıyabiliyor.

Kadir gecesi ne zaman?
Sual: İmam-ı Şa’rani hazretlerine göre Kadir gecesi hangi güne denk geliyor?
CEVAP

İmam-ı Şa’rani hazretleri, kendi keşfini bildirmiş ve (Ramazan, pazar günü başlarsa, Kadir gecesi 29. gecedir. Salı başlarsa 27. gece, perşembe başlarsa 25., cumartesi başlarsa 23., pazartesi başlarsa 21., çarşamba başlarsa 19., cuma başlarsa 17. gecedir) buyurmuştur.

Ebül Hasan Harkani hazretleri de buyuruyor ki: Büluğ çağımdan beri Kadir gecesini hiç kaçırmadım. Ramazan ayının ilk günü pazar günü başladığında, Kadir gecesi 29. gece olurdu. Pazartesi günü başladığında, 21. gece olurdu. Salı günü başladığında, 27. gece, çarşamba günü başladığında, 19. gece, perşembe günü başladığında, 25. gece, cuma günü başladığında, 17. gece, cumartesi günü başladığında, 23. gece olurdu. (Mişkat-ül-envar, Şir’a-tül-İslam)

Görüldüğü gibi iki büyük âlim de, aynı şeyi keşifleriyle bildiriyorlar.

Kadir gecesini nasıl ihya etmeli?
Kadir gecesi hakkında, hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Kur’an-ı kerim Levh-i mahfuza, Berat gecesinde bir defada indi. Levh-i mahfuz 7. kat semada, Cennet 6. kat semadadır. 1. kat semaya Kadir gecesi inmeye başladı. 20 yılda indi. İlk (İkra) âyeti ile 23 yıl sürdü. İlk âyet-i kerimeden sonra 3 yıl âyet gelmedi.

Bu gece bütün müminler affolur, yalnız şu beş sınıf insan affolmaz:
1- Falcılar, kâhinler, yıldızname gibi kitaplara bakıp gelecekten haber verenler,
2- Büyü yapanlar ve yaptıranlar,
3- Ana-babaya âsi olanlar,
4- İçkiye devam edenler,
5- Zina edenler, namahrem kadınlarla düşüp kalkanlar.

Bunlardan, yalnız bu günahına tevbe edenler affolur.

Bir Ramazan-ı şerif daha geldi geçiyor. Kadir gecesi bir fırsattır, onu iyi değerlendirmeli. Hanefî mezhebinde bir geceyi ihyâ etmenin en iyi yolu, ilim öğrenmektir yani ilmihali okumaktır. İkinci önemli husus da, bu gecede günah işlememektir.

Bir kimse Kadir gecesini ibadetle geçirirse kalbi ölmez ve o geceyi ihya edeni Allahü teâlâ affeder. Kadir gecesinde ve gündüzünde çok ibadet etmeli, çünkü gündüzünde yapılan ibadete de gece yapılmış gibi sevab verilir. Bu gecenin, Ramazan-ı şerifte olduğu kesindir. Bunu Allahü teâlâ bu ayda saklamıştır ve her sene değişir. Kuvvetli ihtimâl, 20’sinden sonradır. Saklamasından maksat da, sadece o gece değil, bütün ay ibadet edilmesi içindir. Bu gece şöyle dua etmeli:
Yâ Rabbî, sen bizi şeytan şerrinden, düşman şerrinden ve nefs-i emmaremiz şerrinden muhafaza eyle, evlerimize iyilik ver, helâl ve hayırlı rızklar ihsan eyle. Hastalarımıza şifa, dertli olanlarımıza deva, borçlularımıza eda ihsan eyle. Bizi Cuma gününün ve Kadir gecesinin şefaatine, bereketine nâil eyle. Cuma günü ve Kadir gecesi hürmetine günahlarımızı affet, Cennette de Cemalinle müşerref eyle, kusurlarımızı affet!

Resulullah efendimiz, Kadir Gecesi’nde, (Allahümme inneke afüvvün kerîmün tühıbbül afve fa’fü annî) duasını da çok okurdu. (Yâ Rabbî, sen affedicisin, kerîmsin, affı seversin, beni de affet) demektir. Bu gece Kadir suresi ve Kur’an-ı kerim de okumalı. (Kadir gecesine rastlamış olan bir geceyi ihya eden, Kadir gecesini ihya etmiş gibi sevab kazanır) hadis-i şerifini düşünerek, sık sık vaki olan 27. gece ihya edilirse, o gece Kadir gecesi olmasa bile, büyük sevaba kavuşulur. 

DİNİMİZİSLAM.COM

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da kadın muhtar, ikinci adaylığında 25 yıllık muhtarı devirdi Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde ikinci adaylığında muhtar seçilen Çiçek Gözen, 25 yıllık muhtarı devirerek göreve başladı. Şeyh Şamil Mahallesi’nde önceki dönem muhtar adayı olan 58 yaşındaki 4 çocuk annesi Çiçek Gözen, seçimi kaybetmesine rağmen pes etmeyip çalışmalarına başladı. 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde tekrar aday olan Gözen, en yakın rakibi 25 yıllık muhtarı, 1200 oy fark atarak devirdi. 2’si kadın, 6 erkek azasıyla göreve başlayan Gözen, kadın muhtar olunması mahalledeki kadınları sevindirdi. Çiçek Gözen, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine, Şeyh Şamil Mahallesi’nde ikamet ettiğini, ev hanımı olduğunu ve ticaretle uğraştığını söyledi. Geçen dönemde muhtar adayı olduğunu hatırlatan Gözen, çok güzel gittiğini, bir talihsizlik yaşanıp çok az farkla kaybettiğini ifade etti. “ Bırakmadım, pes etmedim, yoluma devam ettim, bu dönem yine aday oldum” diyen Gözen, “Çok büyük bir farkla, 1200, önceki muhtarımız Mehmet Kızıltepe 25 yıllık muhtardı, kazandık.6 erkek, tek kadın aday bendim. Doğuda kadınları biraz yadırgıyorlardı, ‘kadın nasıl aday olur, nasıl muhtar olur.’ İnşallah kadın muhtarlar daha da çoğalır. Sadece evde oturup yemek yapmak, temizlik yapmak olmasın. Allah’ın izniyle daha iyi yerlere varırız. Kadınlar, her alanda olsunlar. Kadınlar, her yerde, her alanda olsun. Bunu istiyoruz, bunu diliyoruz” dedi. Şeyh Şamil Mahallesi’nde yaklaşık 21 bin seçmen olduğunu aktaran Gözen, “Kullanılan oy sayısı 10 bin civarıydı. 3 bin 250 oy ile seçildim. Azalarım, 2 bayan, 6 da erkek. Mahallede genelde kadınların işi düşüyor. Kadın muhtar olunca, kadınlar istedikleri saatte gelip derdini, sorunlarını anlatabiliyor. Ama erkek olunca ister istemez çekindikleri de oluyor” diye konuştu. 4 gündür mesai başladığını kaydeden Gözen, “Bayanlar geliyor, yıllardır söylemediklerini söylüyor. Bugün bir bayan geldi şaşırıp kaldım. Kadının her yeri yara bere içinde. Ama gelip kimseye anlatamıyor derdini. Yardım istedi, Allah’ın izniyle elimden geleni yapacağım. Bu tür durumlarda kadının muhtar olması anlıyor” şeklinde konuştu. Mahalle sakini Sozdar Sarıca, çok memnun olduklarını, bayan muhtar olmasını çok istediklerini dile getirdi. Yaklaşık 3-4 yıldır mahalleye taşındıklarını belirten Sarıca, “Benim işim oluyor muhtarlıkta. Erkekler genelde çok fazla gelip gidemiyor. Onun için bayan olmasını istiyorduk. Özelikle ablaya verdik, oylar topladık. Bayanların işi bir tek ev işleriyle kalmasın, her yerde olsunlar” dedi.
Ankara Kendi enerjisini üreten anaokulu çevreci bireyler yetiştiriyor Etimesgut’ta güneş paneli ile elektrik üreten ve yağmur suyu deposuyla da bahçesinde meyve yetiştiren Mehmetçik Anaokulu, iklim değişikliği ve çevre kirliliğine karşı bilinçli bireyler yetiştiriyor. Ankara’nın Etimesgut ilçesinde 250 öğrencinin eğitim aldığı Mehmetçik Anaokulu, birçok devlet okuluna örnek teşkil ediyor. Okulun çatısına günde 20 kilovat elektrik üretmesi için kurulan güneş paneli, tüm okulun ihtiyacı olan enerjiyi karşılıyor. Öğrencilerin tükettikleri gıdayı tanımaları ve doğayla iç içe olmaları için ise okulun bahçesine hobi bahçeleri kuruldu. Okul çatısına inşa edilen yağmur suyu deposu ile bahçede yetiştirilen meyveler sulanıyor. Öğrenciler, bu sayede çevreye duyarlı bir şekilde yetişme ve öğrenme fırsatı buluyor. Bunun yanı sıra anaokulunda kurulan çevre atölyeleriyle doğayı kirlilikten koruyabilecek fikirler üretiliyor. Boşa giden güneş enerjisi elektriğe çevrildi Mehmetçik Anaokulu Müdürü Nuri Varış, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukları doğayı temiz tutma ve sürdürülebilir enerji konusunda bilinçlendirmeyi amaçladıklarını ifade etti. Çocukların küçük yaşta bilinçlenmesi gerektiğinin altını çizen Varış, “Kendi imkanlarımızla okulumuzun çatısına 20 kilovatlık güneş enerjisi sistemi kurduk. 15 gündür gündüz enerjimizin tamamını güneşten tabiri caizse hasat edip elektriğimizi üretiyoruz. 21’inci yüzyılda özellikle enerji sektöründeki kısıtlamalardan ya da sıkıntılardan dolayı biz de boşa giden bir güneş enerjisini okulumuzda elektriğe çevirerek, yeşil ve sürdürülebilir enerji politikası ürettik” ifadelerini kullandı. Çocuklar yağmur suyu deposu ile tarım yapıyor Okulun çatısına kurulan yağmur suyu deposu ile suyun doğru kullanımının sağlandığına işaret eden Varış, “Depomuzda yağmur suyumuzu biriktiriyoruz. Okulumuzun arka bahçesinde çocuklarımızla yaptığımız organik hobi bahçesinde de o yağmur suyunu sulama amaçlı kullanıyoruz. Doğal olarak bizim bir damla feda edecek suyumuz yoktur mesajı da veriyoruz. 3 ve 6 yaş arasındaki çocuklara bu bilinci oluşturuyoruz” diye konuştu. Okul Müdürü Varış, çocukların rutin eğitimine ilişkin, “3 yaşındaki çocuğu bazen aldığımızda konuşma problemi yaşıyor. Bazen kendini ifade etme problemi yaşıyor. Buradaki temel hedefimiz kendini ifade edebilen, haklarını savunabilen ve kendine güvenen bireyler yetiştirmek” ifadelerine yer verdi. "Uygulamalar çoğaldıkça desteğimiz artacak" Okul Aile Birliği Başkanı Kürşat İlgün ise şunları kaydetti: “Yenilenebilir ve sürdürülebilir enerjinin desteklenmesi, projelerle tanıtılması ve öğrencilerde bu bilincin oturtulmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bizler veliler olarak bu tip uygulamalar çoğaldıkça okullara desteğimizin daha fazla artacağını düşünüyorum.” "Bu konuda bilinçlenmek bizi mutlu ediyor" Bir anaokulu öğrencisi çevreci uygulamalara ilişkin, “Anaokulumuz kendi enerjisini kendi üretiyor. Bundan çok mutluyuz. Bu konuda da bilinçlenmek bizi mutlu ediyor” dedi. Anaokulu öğretmeni Derya Vural ise çocukların doğayla dost olabilmesini küçük yaşta uygulamalı olarak gösterdiklerine dikkati çekerek, “Öğrencilerimizin bu farkındalığı sınıfta normal rutinlerinde bile bana dönütler vererek ‘Artık pet şişe kullanma öğretmenim’, ‘Tek kullanımlık kağıtların bir yüzünü değil iki yüzünü değerlendirelim’ şeklinde onlara bunların geçtiğini ve daha bilinçli yetiştiklerini görebildik” açıklamasında bulundu. Öğrenciler uygulamalardan memnun Ürettikleri fikirleri aileleri ile hayata geçiren öğrenciler, okul bahçesinde kurulan stantlarda projelerini anlattı. Öğrencilerden Kemal Akıl, “Biz bu etkinlikte fırtınada yuvası bozulan bir kuş için ev tasarladık” dedi. Defne Simay Ceylan ise, “Biz bu etkinlikte deniz kirliliğine çözüm bulduk. Babalarımızla birlikte atık toplayan bir gemi tasarladık. Geminin ucunun rahat etmesi için üçgen şekilde tasarladık ve güç kaynağı olarak da pil kullandık” ifadelerini kullandı. Yağmur Ada Gürel de, “Biz bu etkinlikte küresel ısınmaya çözüm bulduk. Doğa dostu araba tasarladık. Havanın gücüyle hareket eden balon araba yaptık. Balonumuzu şişirip bıraktığımızda aracımız hareket etti arkadaşlar” diye konuştu. Ece Duğan, “Biz bu etkinlikte uzay çöplerine çözüm bulduk. Annelerimizle birlikte Mars’a düşen bir keşif aracı tasarladık. Aracımız uzun kolları ile keşif yaptı hem de çöpleri topladı” ifadesini kullandı. Velilerden Filiz Gürel ise, "Kızımla birlikte bu projeye dahil olduğum için çok mutluyum. Okullara da örnek olmasını tavsiye ederim" dedi. Okul bahçesinde kurulan hobi bahçesinde çapa yapmayı öğrenen bir kız öğrenci, “Buradaki çileği biz yetiştiriyoruz ve biz de yiyoruz” dedi.
Aydın Bankta unutulduktan sonra çalınan döviz dolu çantayı, polis bulup sahibine teslim etti Aydın’ın Kuşadası ilçesinde bir kişi, havaalanı servisini beklerken oturduğu bankta içi döviz dolu el çantasını unuttu. İki şahıs tarafından çalınan çantayı, yaptıkları 5 günlük titiz çalışmanın ardından bulup sahibine teslim eden polis ekipleri, şüpheliler hakkında ise ’açıktan hırsızlık’ suçundan işlem yaptı. Olay, 9 Nisan Salı günü saat 20.45 sıralarında Turgut Özal Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ramazan Bayramı arifesi sebebiyle İstanbul’a gidecek olan Yusuf Bostan, yol kenarında bulunan bir banka oturup, havalimanı servisini beklemeye başladı. Bu sırada Bostan, el çantasını bankın üzerine bıraktı. Servisin kendisini almak için durmasından sonra araca binen Bostan, havalimanına vardığında el çantasının yanında olmadığını fark etti. Bunun üzerine Kuşadası’na geri dönen Bostan, oturduğu banka giderek çantasını aradı ancak bulamadı. Kamera kayıtları incelendi Kuşadası İlçe Emniyet Müdürlüğü, Yusuf Bostan’ın durumu kendilerine bildirmesi üzerine harekete geçti. Asayiş Büro Amirliği bünyesinde kurulan özel bir ekip, bölgedeki güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye aldı. Polislerin yaptığı incelemede, bankta unutulan çantayı alan kişilerin Ş.S. ve Ç.Ş. oldukları belirlendi. Kimlik tespitleri yapılan şüpheliler, İzmir’de yakalanarak gözaltına alındı. Yusuf Bostan’ın çantası ise 14 Nisan’da içerisinde bulunan döviz, ziynet eşyaları ve pasaportlarla beraber kendisine teslim edildi. İki zanlı hakkındaysa ‘açıktan hırsızlık’ suçundan işlem yapıldı. “Dürüst davransalardı ödül verirdim” Çantasına kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Yusuf Bostan, "Öncelikle Kuşadası İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne çok teşekkür ederim. Kısa sürede çantamı bulup, bana teslim ettiler. Çantamda 10 bin 360 sterlin, 2 bin 890 avro, bin 200 ABD doları, 4 ata altını, pasaportlarım ve cep telefonum bulunuyordu. Tabi dövizlerin bir kısmı Türk Lirası’na çevrilip, harcanmış. Cep telefonu da tahminimce satılmış. Ancak geriye kalanlara da şükrediyoruz. Eğer çantamı bulduklarında dürüst davranıp, bana ulaştırsalardı bu iki kişiye zaten ödül verirdim" diye konuştu.
İstanbul Yapay zeka ekonomisi 10 yılda 20 kat büyüyecek Bahçeşehir Üniversitesi Global Başkan Yardımcısı Dr. Serdar Şenel, “AI ekonomisinin önümüzdeki on yılda yirmi kat büyüme potansiyeli barındırdığı açık. Bu büyüme, doğru politikalar, yatırımlar ve eğitim stratejileri ile desteklenirse gerçekleşebilir. Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için bu bir fırsat penceresi” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi ev sahipliğinde Kemerburgaz’daki Future Campus’te iki gün boyunca gerçekleştirilen Uluslararası Yapay Zeka Zirvesi, akademi ile birçok sektörü bir araya getirdi. Binlerce kişinin katıldığı zirvede, yapay zekanın (AI) gelecekteki yol haritası çizildi. Türkiye ve MENA bölgesinin en kapsamlı yapay zeka zirvesinin çıktılarının önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşılacağını dile getiren BAU Global Başkan Yardımcısı Dr. Serdar Şenel, “Geleceğin ekonomik dönüşümü, yapay zekanın sürüklediği inovasyon dalgasıyla şekilleniyor. Önümüzdeki on yıl içinde AI ekonomisinin yirmi kat büyümesi, birçok analistin öngördüğü bir senaryo. Bu, sadece bir tahmin olmakla kalmayıp AI teknolojilerinin şimdiden endüstrileri nasıl dönüştürdüğüne ve iş modellerini nasıl yeniden tanımladığına dair güçlü göstergelerle destekleniyor. AI’nin ekonomik potansiyeli, otomasyondan veri analitiğine, kişiselleştirilmiş tüketici deneyimlerinden akıllı şehir çözümlerine kadar geniş bir yelpazede kendini gösteriyor. Şirketlerin verimliliğini artırıyor, yeni gelir akışları oluşturuyor ve rekabet avantajı sağlıyor. Araştırmalara göre, yapay zekanın işletmelere sağladığı ek değer 2022 yılında 3.4 trilyon doları buldu ve bu rakamın her yıl artarak devam etmesi bekleniyor” dedi. Ekonominin yapı taşları değişebilir Zirvenin düzenleyici komite başkanlığını da yapan Şenel, “Veri, yapay zeka ekonomisinin büyüme potansiyelini tetikleyen ana faktörlerden biridir. Büyük veri setlerini analiz etme ve bunlardan anlamlı iç görüler çıkarma kapasitesi, yapay zekayı güçlü bir araç haline getiriyor. AI, bu verileri kullanarak iş süreçlerini iyileştiriyor, kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler sunuyor ve böylece tüketici memnuniyetini ve sadakatini artırıyor. Pek çok ekonomist ve sektör analisti, yapay zekanın ekonomik büyüme üzerindeki etkisinin, internetin ilk ortaya çıktığı döneme benzer bir etki oluşturabileceğini öngörüyor. Yapay zekanın getireceği dönüşüm, iş modellerini ve tüketici beklentilerini yeniden şekillendirerek, ekonominin yapı taşlarını değiştirme potansiyeline sahip” diye konuştu. Ekonomik refahın artışını tetikleyecek Şenel, “AI ekonomisinin önümüzdeki on yılda yirmi kat büyüme potansiyeli barındırdığı açık. Ancak bu büyüme, doğru politikalar, yatırımlar ve eğitim stratejileri ile desteklenirse gerçekleşebilir. Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için bu bir fırsat penceresi olarak görülebilir, zira AI teknolojileri dünya genelinde ekonomik katma değeri artıran anahtar bir rol oynayacak. Sonuç olarak, yapay zeka ekonomisinin önümüzdeki on yılda beklenen büyümesi, dünya genelinde ve Türkiye’de ekonomik dönüşümlere zemin hazırlayacak ve yeni iş alanları, sektörel iyileşmeler ve genel ekonomik refahın artışını tetikleyecektir. Bu potansiyeli tam olarak gerçekleştirmek için, ilgili tüm tarafların, hükümetler, iş dünyası, akademi ve sivil toplum - etkin bir iş birliği ve koordinasyon içinde hareket etmeleri gerekmektedir” dedi.