GÜNDEM - 13 Kasım 2018 Salı 12:33

21. yüzyılda yaşamları görenleri şaşırtıyor

A
A
A
21. yüzyılda yaşamları görenleri şaşırtıyor

Anadolu'daki bin yıllık konargöçer yaşam tarzını sürdüren Sarıkeçililer, Konya ve Karaman yaylalarından kışı geçirecekleri Mersin'in sahil bölgelerine gelmeye başladı.

21. yüzyılda Yörüklerin yaşamı görenleri şaşırtırken, zor şartlarda yaşayan Yörükler artık yerleşik düzene geçme yolunda. Yörük Musa Yagal, "Hayran kalan insanlar da oluyor. 'Bu ülkede, bu zamanda böyle yaşamda mı varmış' diyorlar. Bu işi herkes bugün bırakmayı ister, kim ister böyle şartlarda yaşamayı" dedi. 

Yörüklerin büyük bölümünün yerleşik hayata geçmesinin ardından yüzyıllardır süren konargöçer kültürünün son temsilcileri olan Sarıkeçililer, Konya ve Karaman yaylalarından kış aylarını geçirecekleri Mersin'in sahil ilçelerine dönmeye başladı. Akdeniz'in sahil ilçelerinde konaklayan, Nisan ve Mayıs aylarında ise havalar ısınınca Karaman ile Konya yakınlarındaki yaylaların yolunu tutan Sarıkeçililer, havaların yavaş yavaş soğuma başlamasıyla dönüş telaşına girdi. Mersin'in Silifke, Erdemli, Anamur ve Aydıncık ilçelerine doğru yola çıkan Yörükler, uzun ve zahmetli yolculuğun ardından kış aylarını geçirecekleri bölgelere ulaşmaya ve çadırlarını kurmaya başladı. 

Göç eden Sarıkeçili göçer Yörüklerden Musa Yagal, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yaşamın kendilerine dedelerinden geldiğini söyledi. Türkiye'de kendilerinin son göçerler olarak anıldıklarını belirten Yagal, "Devlet katında bir meslek türü. Mersin’de bizim bir birliğimiz var. Baya da geniş kitlesi var. Aslında biz hayvancılık sektörüyle uğraşıyoruz. Yörük kültürü çok farklı bir kültür. Geleneğine, göreneğine, dinine, büyüklerine saygılı olan bir kültüre bağlıyız. Eskiden gelen bir kültürümüz var. Saygın yaşantımız var. Zorlandığımız yerler de tabii ki var. Bu ülkede bu kültürü bilen de çok fazla yok. Herkes şimdi internet çocuğu olmuş, internet ülkesi olmuşuz. Biz halen bu kıl çadırda yaşıyoruz. Bizim evimizde, bağımızda, bahçemizde bu kıl keçi ile çadır. Aile bireyleri olarak toplu olarak yaşıyoruz. Öyle yaşamak zorundayız çünkü hayvanları tek kişi kontrol edemez. Hayvan sayısına göre 3 kişi, 5 kişi onların başında olmalı. Zorlandığımız yerlerden biri de eğitim ve sağlık. Birde göç ederken yollarda sıkıntılar yaşıyoruz" diye konuştu.

"Bizi ilk kez görenler bu ülkede, bu zamanda böyle yaşamda mı varmış diyorlar"

Yaşamlarının çok zor olduğunun altının çizen Yagal, "Sabah ezanıyla kalkmalısın. Daha hayvanlar kalkmadan kahvaltını yapıp, onların kalkmasına hazırlıklı olmalısın. Göçmüyorsan onları 2-3 saat yayılmasını sağlıyorsun. Göçüyorsan zaten sürekli yürüyorsun. Göçerken bazen 15 kilometre gittiğimiz yollar da oluyor. Bizi gören çok insan hayran kalıyor. 'Bu ülkede, bu zamanda böyle yaşamda mı varmış' diyorlar. Tabi bugün Ankara’da, İstanbul’da hatta Mersin’de bile çok insan bizim nasıl yaşantı sürdüğümüzü görmemiştir. Yörük kültürünü eski insanların çoğu bilir ama yeni nesil bilmiyor. Zor şartlar altında yaşayan bir grubuz. Sayımız da baya var. Hep bir arada konup, göçemiyoruz. Yoksa yolda sıkıntı oluyor. Eğer şimdi gençlere bu işi bıraksak bugün bırakır gider. Ancak önünde ne yapacağını da bilmiyor. Bizim gençlerimizin birazcık internete takılmasından dolayı olması gerek. İş, meslek yok. Bıraktığında ne yapsınlar. Allah göstermesin bizde çalma, çırpma, hırsızlık olmaz. Mutlaka kazanacaksın ama nerede kazanacaksın. Ondan dolayı biz çocukları belli bir seviye getirebilirsek, onları aile sahibi yaparsak ondan sonra bırakacağız" ifadelerini kullandı.

"Bu çok da fazla sürmez" 

Bugün herkesin bırakmayı istediğini vurgulayan Yagal, "Kim ister böyle şartlarda yaşamayı. Yani bu baya cesaret isteyen bir olay. Biz burada yılanla, çıyanla iç içe yatıyoruz. Sağlık sorunlarımız olabiliyor. Dağ başında yaşıyoruz. Ambulans çağırsak 1 saatte ancak gelebilir. Kolay değil dağ başında yaşamak. Elbette bu iş bırakılacak, bu çok da fazla sürmez. Bakıyorsunuz çocukların okulu var, onların masrafı var, çocuklar evlenecek diyorsun bir sene daha, bir sene daha diye diye ömrünüz bitiyor. Zaten bazı imkanları olanlar, çocuklarını aile sahibi yapanlar yerleşik düzene geçtiler. Biz de önümüzdeki zamanda öyle olacağız. Dıştan görene göre yaşantımız güzel gelebilir ama bize göre çok zor yaşantı. Hakikaten böyle diş sıkarak yaşıyoruz" şeklinde konuştu.  

Koray Ünlü-Murat Şengi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir ’Sütten Peynire Dönüşüm’ adlı söyleşi Tepebaşı Belediyesi’nin ’Her Ev Bir Mandıra’ sloganı ile başlattığı ’Sütten Peynire Dönüşüm’ adlı söyleşi yoğun katılım ile gerçekleştirilirken, projenin hayata geçirilmesi için kurul oluşturuldu. Tepebaşı Belediyesi üretimin desteklenmesi ve kent sakinlerinin doğal ürünlere ulaşabilmesi ve adına çalışmalar gerçekleştirmeye devam ediyor. Bu çerçevede ’Her Ev Bir Mandıra’ sloganı ile ’Sütten Peynire Dönüşüm’ söyleşisi Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın katılımı ile düzenlendi. Söyleşide Tepebaşı Kırsal Kalkınma Kurulu Başkanı Mehmet Kızılinler ve Eskişehir Aşçılar Derneği Başkanı Kemal Kaya katılımcı kadınlara önemli aktarımlarda bulundu. "Diliyorum bu çalışmalar başarı ile sonuçlanacak" Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç çalışmaların başarı ile sonuçlanacağına inandığını belirterek, “Sütün daha iyi değerlendirilmesine yönelik planlarım vardı. Genelde üreticilerimiz, sütlerini doğrudan firmalara veriyor. Belki de sütlerini işleyip, ürünler ortaya koyabilirler diye düşünüyorum. Yapılacak çalışmalara bireysel katkılar çok önemli. Şehirde yaşayan vatandaşlarımızın süt alarak kendi yoğurtlarını, peynirlerini, tereyağlarını yapmaları çok da zor değil. Öte yandan üreticilerimizin sütlerini ürüne dönüştürerek, tek elden satmalarının yararlı olacağını düşünüyorum. Nasıl ki Kadın Üretici Satış Noktasını yaptıysak bunu da başarabiliriz. ’Her Ev Bir Mandıra’ projesi aklıma geldiğinden bu yana yapabileceğimizi düşünüyorum. Kemal bey aramızda, bu işin duayenlerinden. Önemli olan ilk aşamada bilgimizi artırıp, hayata katabilmek olacak. Diliyorum bu çalışmalar başarı ile sonuçlanacak” dedi. "Bizim toplumumuza, damak tadımıza uygun olan peynir çeşitleri üzerine eğitimler yapmak istiyoruz" Tepebaşı Kırsal Kalkınma Kurulu Başkanı Mehmet Kızılinler, “Dünyada pek çok peynir çeşidi var. Bizim toplumumuza, damak tadımıza uygun olan çeşitleri üzerine eğitimler yapmak istiyoruz. Özellikle pazarlama aşamasında bir marka oluşturabilmek, bir mandıra oluşturabilmek gibi geniş amaçlarımız var. Bugünkü toplantı bu hedeflerin ilk toplantısı, katılım çok iyi. Projemizin nereye kadar gidebileceği de katılımcılarımıza bağlı olacak. Kurul olarak insanımızın kendi ayakları üzerinde durmasını önemsiyoruz. Şehir merkezinde oturan insanlarımız da bizim etkinliklerimize katılarak süt ve süt ürünlerinin yapılması üzerine kendisini geliştirebilir” diye konuştu. "İlerleyen dönemlerde farkındalık oluşturmak için süt ürünlerinin çoğaltılması gerekiyor" Eskişehir Aşçılar Derneği Başkanı Kemal Kaya ise, yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi: “Bu çalışmaların çok güzel yerlere gideceğine eminim. İlerleyen dönemlerde farkındalık oluşturmak için süt ürünlerinin çoğaltılması gerekiyor. Süt ürünlerinin çeşitlerini işimiz gereği görüyoruz. Mesela yoğurdu uzun süre sağlıklı şekilde muhafaza edebilmek için geçmişte, kaya içinde tuzlayıp kurutan yerler var. Amaç uzun süre muhafaza etmek. İlerleyen zamanlarda mandıra oluşturulursa da yapılacak çok iş var. Bizim kültürümüze çok uygun bir çalışma, Eskişehir Aşçılar Derneği olarak Ahmet Başkan’a teşekkür ediyoruz. Biz de elimizden ne geliyorsa, dernek olarak üretmek isteyen kadınlarımıza destek olmak istiyoruz." Başkan Ataç söyleşide, süt ürünleri üzerine yapılacak çalışmaların takip edilmesi ve daha verimli sonuçlar alınabilmesi adına bir kurul oluşturulmasını önerdi. Başkan Ataç’ın önerisi üzerine üretici kadınların dahil olduğu kurul, gönüllülük esası ile oluşturuldu. Etkinlik, gelecek dönemde süt ürünlerinin üretiminin esas alınacağı çalışmaların devam ettirilmesine karar verilmesi ile son buldu.
Bursa Bozbey: “Sandıklarda şu an hiçbir sorunumuz yok” Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, “Bir oyu bile çaldırmayacağız. O akşam sizin gibi güzel insanlar sandıkların başında toplanacak, destek olacak, bir oyu bile zayi etmeyecek. Bütün sandıklarda şu an hiçbir sorunumuz yok” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mustafa Bozbey, seçim çalışmalarına Kestel’de devam etti. Seçim otobüs üzerinden halka hitap eden Bozbey, projelerini anlattı ve sandıklara sahip çıkılacağını bir kez daha yineledi. Bozbey sözlerine şöyle devam etti; “Kentimizde her kesime hizmet edecek projelerimiz hazır. Her zaman söylüyorum, önceliğimiz çocuklar. Sonra kadınlar, gençler ve engellilerdir. Nilüfer’de hangi hizmetleri yapmışsak, 31 Mart’tan sonra sizlerin destekleriyle 16 ilçemizde de aynılarını yapacağız. Aklınıza bir şey gelmesin. Biz öndeyiz. Rüzgardı, fırtınaya döndü. Makas her geçen gün açılıyor. Bir oyu bile çaldırmayacağız. O akşam sizin gibi güzel insanlar sandıkların başında toplanacak, destek olacak, bir oyu bile zayi etmeyecek. Bütün sandıklarda şu an hiçbir sorunumuz yok. Sizlerden de sandıklarda müşahit olmanızı istiyorum. 2019 yılında bize oy vermemiş en az bir kişiye ulaşmanızı istiyorum. Hanımlara burada özel bir parantez açacağız. Balkonlarda bizleri izleyenlere de söylüyorum. Bu 2 gün kapıları tıklatın. Bize oy vermemiş komşularınızı bir ziyaret edin. Her bir kişi bir ilave oy getirecek. Spordan kültürel alanlara, otoparktan diğer projelerimize kadar birçok hizmetimizi o insanlara anlatın” ifadelerini kullandı.
Eskişehir Kazada yaralanan alkollü engelli sürücü sağlık personellerine zorluk çıkarttı Eskişehir’de trafikte seyir halindeyken başka bir aracın engelli aracına çarpıp kaçması sonucu meydana geldiği iddia edilen kazada, kafasını kaldırıma vurarak yaralanan alkollü engelli sürücü olay yerine gelen ambulansa binmek istemedi. Kaza, Çilem Caddesi üzerindeki köprünün Tunçbilek Sokak’a doğru devam eden yol ayrımında meydana geldi. İddiaya göre, seyir halinde olan engelli aracına henüz plakası ve sürücüsü belirlenemeyen başka bir araç tarafından çarpıldı. Meydana gelen kaza sonucunda maddi hasarın oluştuğu aracından düşen engelli sürücü kafasını kaldırıma vurarak yaralandı. Ayakları tutmaması nedeniyle kendi imkanlarıyla yerden kalkamayan yaralı engelli vatandaşın yardımına ilk olarak trafikteki diğer sürücüler yetişti. Alkollü olduğu belirlenen yaralı engelli sürücü ambulansa zorla bindirildi İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kazanın olduğu bölgeye giden sağlık personelleri ilk olarak kafa travması nedeniyle yaralı sürücünün beyin kanaması geçirdiğinden şüphe etti. Ardından alkollü olduğu belirlenen ve hastaneye gitmek istemediğini belirten engelli vatandaş sağlık personellerine zorluk çıkarttı. Alkollü sürücü çevredeki diğer vatandaşların yardımıyla ambulansa zorla bindirilerek Osmangazi Üniversitesi Sağlık, Uygulama ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılırken, polis ekipleri olayla ilgili inceleme başlattı.