28 Şubat dönemine ilişkin aralarında dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir, emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Korgeneral Engin Alan'ın da aralarında bulunduğu 103 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmek ve engellemek" suçundan yargılandığı davanın 92. celsesi görüldü. Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davaya sanıklar, taraf avukatları ve o dönemde mağdur olan çok sayıda vatandaş katıldı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakcı Kan başkanlığındaki AK Parti'li heyet de davayı takip etti.
Davanın bugünkü celsesinde Mahkeme Başkanı, bir önceki ara karar gereği esas hakkındaki mütalaanın açıklanması için duruşma savcısına söz hakkı verdi. Bir önceki celsede, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için ek süre verilen savcının, duruşmaya katılmadığı, yerine başka bir savcının katıldığı görüldü. Söz hakkı verilen savcı, asıl savcının mazeret bildirdiğini söyleyerek, ek süre talebinde bulundu. Davaya katılma taleplerinin okunmasının ardından, sanıklara ve avukatlarına katılma taleplerine ilişkin bir diyeceklerinin olup olmadığı soruldu.
Katılma taleplerine ilişkin söz alan sanık eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, 28 Şubat dönemine ilişkin açılan davanın hükümeti cebren devirmeye yönelik bir suç olduğunu söyledi. Böyle bir fiilin olmadığını savunan Doğan, Batı Çalışma Grubu ve 28 Şubat dönemine ilişkin ne kadar evrak varsa ortaya çıktığını belirtti. Doğan, bu evrakların hiçbirinde başörtüsüyle ilgili bir talimatın olmadığını savunarak, "Bir tek Başbakanlığın yayınladığı genelge kapsamında irticai faaliyetlerin önüne geçilmek için kurulmuş teşkilat var. Mağdurlar temelde ikiye ayrılıyor. Bir bölümü tesettürden dolayı üniversiteye giremeyenler, diğeri TSK'dan atılmalar. Bunun darbe ile ilgili olmadığı, 28 Şubat'ın ve Batı Çalışma Grubu'nun hiçbir faaliyetinin bununla ilgili olmadığı tanıklarca söylenildi. En önemli tanıklardan olan Mesut Yılmaz, bunun 1980'lere dayandığını söyledi. Bir darbe olmuş olsa, bundan zarar görenin hükümet olması gerekiyordu. Nasıl oluyor da imam hatip okulunda okuyan 13 ve 17 yaşlarında iki kız geliyor ve mağdur olarak dilekçe veriyor. Hangi evraka dayanarak Batı Çalışma Grubu'ndan şikayetçi oluyorlar anlamıyorum. Katılma taleplerinin reddedilmesini istiyorum" diye konuştu.
Esas hakkındaki mütalaa için yeniden ek süre verildi
Avukatların da beyanlarının alınmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için cumhuriyet savcısına yeniden ek süre verdi. Katılma talebinde bulunan bazı vatandaşların belge ibraz etmedikleri için taleplerini reddettiklerini, ibraz edenlerin ise katılma taleplerini kabul ettiklerini açıklayan mahkeme, duruşmayı 21 Aralık 2017'ye erteledi.
Abdullah Sarica
