SAĞLIK - 28 Şubat 2015 Cumartesi 13:01

28 Şubat mağduru Oxford’lu doktor Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecek

A
A
A
28 Şubat mağduru Oxford’lu doktor Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecek

28 Şubat sürecinde önce okullarından atıldılar ardından ülkelerini terk etmek zorunda kaldılar. İngiltere’de tamamladıkları eğitimleri sonrasında Türkiye’de kabul görmeyen diplomalarıyla Oxford’da klinik şefi oldular ve 11 yıl aradan sonra da beyin göçünü tersine çevirerek Türkiye’ye dönüş yaptılar.

Oxfordlu Psikiyatrist ilk kez İstanbul’da hayata geçecek olan zihinsel engelliler ve otistikler için poliklinik hizmeti başlatacaklar.

Aynur - Vahdet Görmez isimli çift, 28 Şubat döneminin yasaklı yıllarında eğitim haklarını tamamlayabilmek için yan yana omuz omuza sivil direniş sergilediler. Karanlık ve zorlu yıllarda Türkiye’nin ötekileştirilmiş insanları olan çiftin Türkiye’den Oxford’a uzanan hikayesinde ise dönüşleri için çaba harcayan yasaklı yıllarda öğrencileriyle birlikte direnen ve şimdi Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nin Rektörü olan Saffet Tüzgen oldu.

28 Şubat döneminde Türkiye’nin ideolojik kurbanları olan Aynur ve Vahdet Görmez çifti aynı bölümde okurken 5. sınıftan sonra yasaklı yıllarda birlikteliklerini evlilikle taçlandırıyorlar. Vahdet Görmez, Türkiye’den mezun oluyor ama Aynur Görmez için durum o kadar da iç açıcı olmuyor. Başörtüsü yasağı nedeniyle eğitimine Macaristan’da 3 yıl fazladan okuyarak devam eden Aynur Görmez diplomasının Türkiye’de denk sayılmadığı gerekçesiyle eşi ile birlikte İngiltere’nin yolunu tutarak hayatlarının 11 yılını vatan toprağından uzakta gurbette geçiriyorlar. İhtisas yaptıkları Oxford Üniversitesi’nde klinik şefi olan çift yaşadıkları zorlu süreci ‘hiç kolay olmadı’ sözleri ile özetlediler. Macaristan’da tamamladığı eğitim sonrasında diplomasını aldıktan sonra içinde bir burukluk olduğunu söyleyen Aynur Görmez; “Kaybettiğimiz yıllar, orada yaşadığımız zorluklar hiçbir şey kolay olmadı bizim için. Diplomayı alınca bir burukluk vardı içimde. Macaristan’da okula başladığımda denkligi vardı ama döndüğümde denkliğin iptal edildiğini öğrendim. Dolayısı ile yılların emeği kaybedilen yıllar Türkiye’dekinin üstüne yurt dışında verilen mücadele. Geliyorsunuz ama diplomanızın denkliği yok ve üstelik başörtüsü sorunu var hiçbir şekilde çalışma şansınız yok. İkinci bir sıkıntılı dönemin başlangıcı oldu benim için. Ardından uzmanlığımızı yapmak uzere Ingıltere’nın sınavlarına hazırlık ve sonrasında iş başvuruları ve mülakat surecı. Uzmanlıgımızı Londra dahıl İngiltere’nin değişik yerlerinde yaptık . son 5 yılda ıse üst ihtisasimizi Oxford da yaparak klınık sefı olarak caliştık.

BAŞARIYLA GEÇEN BURUK YILLAR
Ülkesinden uzakta geçen başarılı eğitim hayatını buruk yıllar olarak nitelendiren Aynur Görmez, “ Karışık duygular hissediyorsunuz tabi bir taraftan kendi ülkenizde bir nevi üvey evlat muamelesi görüyorsunuz, başarınızla, birikiminizle kendinizi ispatlasanız bile insanlar keyfi kararlarla önünüzü tıkayabiliyor. Yabancı bir ülke sizin kültürel dini değerlerinizi paylaşmayan bir ülke ama çok daha kucak acıcı hoşgörülü bir ortam ama bir burukluk oluyor içinizde. Hep gözümüz kulağımız Türkiye’deydi, düzelsin dönelim diye düşüncemiz vardı” diye konuştu.

ALANINDA TÜRKİYE’DE TEK PSİKİYATRİST
İngiltere Oxford’da Nörogelişimsel Psikiyatri üzerine üst ihtisasını yapan ve alanında Türkiye’de tek olan Aynur Görmez, Bezmialem Vakıf Üniversitesinde Türkiye’de ilk kez İstanbul’da Nörogelişim ve Zihinsel Engelliler için poliklinik hizmeti vermeye başlayacaklarını söyledi. Aynur Görmez şunları söyledi: “ Üst ihtisasımı nörogelişim psikiyatrısinda yaptım. Türkiye’de bu ihtisası yapan başka bir psikiyatrist yok. Bu alanda eğitim alan tek psikiyatristim. Nörogelişimsel ya da zihinsel engelliler için özel bir poliklinik hizmeti başlatacağız ve bu alanda üniversite olarak öncü olacağız inşhallah Yetişkin zihinsel engellilerin, psikiyatristler tarafından bile değerlendirmede bazen sıkıntılar oluşabiliyor. Çünkü gerçekten Türk psikiyatrisinde böyle bir konsept oluşmuş değil.”

OXFORD EKİBİYLE PROJELER YÜRÜTÜLECEK
Bezmiâlem’de Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nın kurulmasına öncülük eden Vahdet Görmez Oxford ekibiyle birlikte projeler yürüteceklerini belirtti. Vahdet Görmez ayrıca Türkiye’den yurt dışında yaşayan 28 şubat mağdurlarına çağrıda bulunarak; “İnanın kopmak kolay değil herkesin gözü burada. Dönmek de kolay olmadı. İlk gittiğiniz zamanki kaygılarınız korkularınız bu kez döndüğünüz de oluşuyor. 11,5 yıldır oradasınız bütün eğitiminizi orda aldınız ne bekliyor acaba bizi? Sırf bu korkudan dönemeyen arkadaşlarım var benim orada bir bilinmezlik olarak görüyorlar. Ama düşünsünler Türkiye’de güzel bir ortam var” dedi.

HEM MAĞDUR HEM ENGELLERİ AŞAN İSİM
Görmez çifti gibi kendisi ve ailesi de 28 Şubat mağduru olan Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi Rektörü Saffet Tüzgen 33 yıl boyunca görev yaptığı hastane odasına eşinin başörtülü olduğu gerekçesiyle giremediğini açıkladı. Okullarından kovulan öğrencileri için ‘odalarında ağlayan hocaları olduk’ diyen Rektör Tüzgen; “ 28 Şubat yaşanmaması gereken bir süreçti aslında. ‘Siz akademik çalışmalarını derslerini ve işlerini aksatmak pahasına da olsa başörtülüleri derslere almayacaksınız’ emrinin muhatabı olmak yapmamaya çalışsak bile çok acı verdi. Odalarında ağlayan hocaları olduk. 28 Şubatı gün gün, saat saat yaşadık” dedi.

Vakit kaybetmeden beyin göçünü tersine çevirecek girişimlerle bu iki kıymetli doktoru tekrar ülkelerine gelmeleri konusunda iknaya başlayan Rektör Tüzgen, kritik zamanların karanlık dönemlerin aşıldığını bunun da beraberinde beyin göçünü tersine çevirdiğini dile getirdi. Rakamlarla beyin göçünün tersine döndüğü yılları açıklayan Rektör Tüzgen şunları söyledi: “ Çok sayıda öğrenci zannediyorum 180 civarındaydı bir günde kapının önüne konuldular. 28 Şubat sürecinde beyin göçü veren ülkeler arasında Türkiye’dir. Amerika’da 3 bin 600’ün üzerinde çok iyi yetişmiş mühendis, 3 bin üzerinde doktor, binin üzerinde ise akademisyen çalışmaktadır Türkiye’den. Bu beyinlerin Türkiye’ye gelmesi zaten çok gecikmişti. 2006 -2013 yılları arasında sadece 209 bilim adamımız geri döndü. Hâlbuki sadece 2013 yılında 100’ün üzerinde bilim adamı Türkiye’ye kazandırıldı. Bu ne demek giderek bir artış var.” 

ALEV HAMİTOĞULLARI - HÜSEYİN ÇAKMAK
İSTANBUL (İHA) - 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Yerlikaya: “İstanbul’da düzenlenen ‘Mahzen-29’ operasyonlarında organize suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İstanbul’un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen “Mahzen-29” operasyonlarında organize suç örgütü üyesi 32 şüphelinin yakalandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre; İstanbul’un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen “Mahzen-29” operasyonlarında, kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet, uyuşturucu imalatı ve ticareti, tehdit ve hakaret suçlarına karıştığı tespit edilen organize suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. EGM KOM Başkanlığı koordinesinde, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüklerimizce koordineli olarak yapılan çalışmalarda İstanbul genelinde; 08.04.2024-17.04.2024 tarihleri arasında; Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde gerçekleşen operasyonlarla yakalanan 32 şüphelinin; M.A. isimli iş insanına yönelik kasten öldürmeye teşebbüs eylemini, Esenyurt ilçesinde iş insanı O.Z.’nin iş yerine yönelik 12.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde gerçekleştirilen kurşunlama eylemlerini, Avcılar ilçesinde iş insanı O.Z.’nin ikametine yönelik 09.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde gerçekleşen kurşunlama eylemlerini, Esenyurt ilçesinde 15.04.2024 tarihinde basına görüntüleri yansıyan kişiyi kaçırma eylemini, Kağıthane ilçesinde 13.04.2024 tarihinde D.E. isimli şahsın silahla öldürülme eylemini, Kağıthane ilçesinde 08.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde Mert Yedi Emin otoparkına el bombası atılması eylemlerini, Eyüpsultan ilçesinde 16.04.2024 tarihinde örgüt mensuplarına dağıtılmak üzere satışa hazır şekilde 30 adet silah temin ettikleri ve çok sayıda silah parçasını birleştirerek silah üretimi gerçekleştirdikleri tespit edildi. Operasyonlar sonucu 34 adet ruhsatsız tabanca, 2 adet ruhsatsız otomatik tabanca, bahse konu 3 farklı eylemde kullanılan araç ve araçlarda kullanılan 3 adet sahte plaka, muhtelif miktarda satışa hazır paketlenmiş uyuşturucu madde, 1 adet hassas terazi ve çok miktarda döviz ve Türk Lirasına el konuldu.