GÜNDEM - 11 Aralık 2017 Pazartesi 08:22

3 milyar dolarlık ithalata son

A
A
A
3 milyar dolarlık ithalata son

Türkiye, “Millî Enerji ve Maden Politikası” çerçevesinde yerli kömür üretimine hız verdi. Yeni kömür sahalarının devreye alınmasıyla, bu alandaki 3 milyar dolarlık ithalata neşter vurulacak.

Son 15 yılda enerji alanında büyük devrim gerçekleştiren Türkiye, kömür üretiminde de atağa kalktı. Türkiye’nin “yerli enerji” stratejisi çerçevesinde, yaklaşık 8 bin megavat elektrik üretim kapasitesine sahip olacağı öngörülen yeni kömür sahalarının 30 yıllığına özel sektöre devredilerek ekonomiye kazandırılması planlanıyor. 2018 yılında 100 milyon tonluk üretim hedeflenirken, yerli kömür kullanımı arttıkça, cari açıktaki ithal enerjiye bağlılığın da düşmesi bekleniyor. Zira, geçen sene ithal kömürün Türkiye’ye faturasının 3 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde yerli üretimin önemi giderek daha da iyi anlaşılıyor. Ayrıca doğalgaza oranla yaklaşık 18 kat daha fazla istihdam sağlayabilme kapasitesi de yerli kömür üretiminin ve kullanımının cazibesini artırıyor. İstanbul Ticaret Odası Doğal ve İşlenmiş Katı Yakıt Meslek Komitesi Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Hüseyin Akarçeşme, Türkiye’nin son yıllardaki enerji politikaları ile doğalgaza bağımlılığını yüzde 60 seviyesine indirdiğini belirterek “Yerli kaynaklarımızı iyi değerlendirip, bu oranı yüzde 30’lara çekmememiz lazım” dedi.

150 YIL YETECEK KAYNAĞIMIZ VAR

Akarçeşme, devletin öncü politikaları ve özel sektöre sunulan teşvikler sayesinde yerli kömür ile işletilen termik santral sayısının hızla arttığını kaydetti. Yerli kömürün özellikle termik santrallerde kullanım avantajlarına vurgu yapan Akarçeşme “Berat Albayrak’ın Bakan olması ile yerli kömür üretim ve tüketimine destek arttı. Araştırmalara göre dünyada kömürün ömrü 350 yıl. Türkiye’nin sahip olduğu kömür kaynağı ise en az 150 sene yeter. Buradan hareketle yerli kömür tüketiminin desteklenmesi, ekonomimize katkı sağlayacak ve dış ticaret açığımızı azaltacak. Yani Türkiye’nin parası içeride kalacak” diye konuştu. Son yirmi yılda gelişen teknoloji sayesinde Kükürtdioksit (SO₂) ve Azotoksit (NOx) emisyonlarının sıfıra yakın düzeylere düşürüldüğünü aktaran Akarçeşme, bu gelişmeler ışığında kömürün de temiz bir enerji kaynağı haline geldiğinin altını çizdi.

KÜRESEL TALEP 5,6 MİLYAR TON 

Küresel kömür talebinin önümüzde ki yıllarda artacağını öngören Akarçeşme “Geçen sene 5 milyar 439 milyon ton olan dünya kömür talebi 200 milyon artış göstererek, 5 milyar 640 milyon tona çıkacak. Üretim miktarı da bu rakamların çok üstünde gerçekleşecek. Sonuç olarak gelişmiş ülkeler kömürü yoğun bir şekilde kullanıyor. Biz neden yerli kaynaklarımızı değerlendirmeyelim ki?” şeklinde konuştu.

AVRUPA’DAN DAHA ÇEVRECİYİZ

Havanın kalitesi çalışmalarında Avrupa’nın baz aldığı azot oranlarının saatlik 200, yıllık ise 24,40 mikrogram olduğu bilgisini paylaşan Hüseyin Akarçeşme “Bizdeki çalışmada belirlenen rakamlar ise üst sınır değerleri saatlik 134, yıllık ise 25 mikrogram. Buradan ne sonuç çıkıyor? Birçok değerde AB’nin kabul ettiği rakamların neredeyse iki katından fazla daha kaliteli hava kriteri koymuş oluyoruz. Yani bu durumda kesinlikle onlardan daha çevreciyiz” dedi.

Dünya elektriğinin \%38’i kömürden

Hüseyin Akarçeşme, enerjide verimlilik, tasarruf ve çeşitliliğin olmazsa olmaz ‘üç ölçüt’ olduğuna da vurgu yaptı. Bugün dünyada elektriğin yüzde 38’inin kömürden elde edildiğine dikkati çeken Akarçeşme “Türkiye’de elektrik üretiminin yüzde 17,52’si ithal kömürle 15,35’i taşkömürü ve linyitle gerçekleştiriliyor. Bu oran ABD yüzde 33, Polonya’da yüzde 84, Almanya’da 40, Danimarka’da 34 düzeyinde. Termik santrallerde, merkezi ısıtmada ve sanayide kömürün kullanımını destekliyoruz ve bunun teşvik edilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Vali Tavlı: “Şehit ailelerimizin ve gazilerimizin rızalarını almayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz” SAMSUN (İHA) – Samsun Valisi Orhan Tavlı, şehit ailelerinin ve gazilerin her zaman yanlarında olmayı ve rızalarını almayı boynumuzun borcu olarak gördüklerini söyledi. Vali Orhan Tavlı ve Eşi Ayşe Tavlı, AK Parti Samsun Milletvekili Orhan Kırcalı, Samsun Garnizon Komutanı Gazi Tümgeneral Davut Ala, Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Nihat Soğuk, Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Sabri Kılıç ve protokol üyeleriyle birlikte 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 109. Yıl Dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen iftar yemeğinde şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi. “Şehit ailelerimizin ve gazilerimizin rızalarını almayı boynumuzun borcu olarak görüyoruz” Şehit Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salonda yapılan iftar programında konuşan Samsun Valisi Orhan Tavlı, "Şehitlik ve gazilik mertebeleri bizim inancımızda ve kültürümüzde çok önemli olduğu gibi aynı şekilde şehit yakını olmak da büyük bir gurur ve iftihar vesilesidir. Dolayısıyla bizler de şehitlerimizin emaneti olan siz kıymetli şehit ailelerimizin ve gazilerimizin her zaman yanlarında olmayı ve rızalarını almayı boynumuzun borcu olarak görüyor, sizleri kalbimizin en müstesna köşesinde misafir etmeyi şeref biliyoruz. Şehitlerimize ve gazilerimize olan şükran borcumuzu ödemenin en güzel yolunun buradan geçtiğine inanıyor ve bunun için gayret gösteriyoruz” dedi. “Sizlere ve milletimizin huzuru, devletimizin bekası, geleceğimizin güvencesi için vazife yürüten kahraman askerlerimize ve tüm güvenlik güçlerimize de şükran borçlu olduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye Vali Tavlı, konuşmasının devamında ise şunları söyledi: “Rabbim tüm kahramanlarımızı korusun, ayaklarına taş değiştirmesin. Sizlere sağlıklı, huzurlu ve hayırlı uzun ömürler versin. Çanakkale’de, Kıbrıs’ta, Kore’de, 15 Temmuz gecesinde ve vatan toprağımızın her karışında, bayrağımıza, vatanımıza, aziz milletimize ve kutsal değerlerimize sahip çıkan isimsiz kahramanları ve kahramanlık destanı yazarken hiç düşünmeden canlarını feda eden tüm şehitlerimizi, aziz vatan evlatlarını rahmetle, şükranla ve minnetle anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Bu vesileyle vatanımız, bayrağımız ve ezanımız için can veren Aziz Şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş Gazilerimizi bir kez daha rahmetle yâd ediyor, hayatta olan Gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim şehitlerimizin ruhunu şad, mekânlarını cennet, makamlarını âli eylesin."