ASAYİŞ - 24 Mart 2017 Cuma 14:30

317 darbeciye 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet istendi

A
A
A
317 darbeciye 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet istendi

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Beytepe’deki Jandarma Okullar Komutanlığı’nda meydana gelen eylemlerle ilgili hazırlanan iddianame tamamlandı. İddianamede, 317 şüpheli için 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 22,5 yıl hapis cezası isteniyor.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunca FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Beytepe’de bulunan Jandarma Okullar Komutanlığı’nın işgal edilmesine ilişkin başlatılan soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonucunda 325 kişi hakkında işlem yapılırken, 247’si tutuklandı, 4 firari hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 8 şüpheli hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

İddianamede, 317 şüpheli için “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme”, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme”, “Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme”, “silahlı terör örgütüne üye olma”, “askeri komutanlıkların gasp edilmesi”, “askeri komutanlığı terki emrine uymama” maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı belirtildi.

Soruşturma sonunda hazırlanan 638 sayfalık iddianamenin birinci bölümünde, FETÖ’nün ayrıntılı yapısı incelenirken, ikinci bölümünde örgütün TSK içindeki yapılanması anlatıldı. Üçüncü bölümde ise olay, şüphelilerin eylemleri, planlama, Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki darbeye kalkışma eyleminin anlatımı ve şüphelilerin hukuki durumları ile eylemleri anlatıldı.

15 Temmuz’da Jandarma Okullar Komutanlığında görev yapan şüpheliler ile başka birliklerde görev yapıp darbe teşebbüsü kapsamında Jandarma Okullar Komutanlığına gelen sivil kıyafetli askerlerin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri ve karargahı işgal ettikleri kaydedildi. İddianamede, şüphelilerin işgal kapsamında nizamiye bölgesinin giriş ve çıkışlarını engelleyerek, karargah içerisinde bulunan cephaneliği açtıkları, darbeci değer şüphelilere mühimmat dağıtarak darbeye iştirak edildikleri ifade edildi.

Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayından 8 bin adet G-3 mermisi gönderilmiş

İddianamede, Jandarma Okullar Komutanlığına başka bir soruşturmada şüpheli sıfatında bulunan Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Muhsin Kutsi Barış’ın emri ile 8 bin adet G-3 piyade tüfeği mermisi gönderildiği, götürülen mermilerin, darbe teşebbüsünde kullanılması amacıyla darbeci askeri personele dağıtılmasının sağlandığı belirtildi.

Şüpheli Jandarma Okullar Komutanı Tuğgeneral Sadık Köroğlu’nun kursiyer teğmenlere gece eğitimi yaptırılması emrini verdiği kaydedilerek, “Bu emir üzerine Jandarma Üsteğmen Muhlis Koçak’ın şüpheli durumundaki kursiyer teğmenlerin kullanmış olduğu 'Whatsapp' grubuna mesaj atarak tüm teğmenlerin akşam 20.45’te içtima alanında bulunması gerektiğini belirttiği, saat 20.30-21.00 arasında silahlıkları, Jandarma Kurslar Komutanlığı emrinde görev yapmayan şüpheli Jandarma Yüzbaşı Ramazan Atım ve şüpheli Jandarma Yüzbaşı Serdar Acar tarafından açılan depodan alınan silah ve mühimmatların Subay Temel Kurs Tabur Komutanlığı içtima alanına getirildiği, saat 21.00 sıralarında içtima alanında toplanıldığı, bu esnada bir kısmı Jandarma Okullar Komutanlığında görevli, bir kısmı da başka karargahlarda görevli olan sivil ve eğitim elbiseli çeşitli rütbelerden şüphelilerin askeri darbe kapsamında kendilerine verilen görevleri yerine getirmek ve darbeye iştirak etmek amacıyla içtima alanına geldikleri belirlenmiştir" tespitine yer verildi.

Darbenin başarısız olduğunu anlayınca emirleri imha etmişler

İddianamede, “16 Temmuz 2016 günü saat 04.00’den sonra şüpheli Ramazan Akkuş ve şüpheli Onur Demirel'in kalkışmaya ilişkin görevlendirme listesinin bulunduğu evrakı 2’nci JATEK Tabur Komutanlığı Bilgi Aktarma Merkezinde bulunan kağıt kırpma makinesinde kırparak, bilahare Subay Temel Kurs Komutanlığı bankamatik arkasında yakarak imha ettikleri anlaşılmıştır" denildi.

İddianamede ifadesine yer verilen şüphelilerden Jandarma Okullar Komutanı Tuğgeneral Sadık Köroğlu, olay günü saat 19.00’da eve gittiğini, bir süre sonra şüphelilerden Binbaşı Tarık Görener’in telefon ile kendisini arayarak çok önemli gelişmeler olduğunu söylemesi üzerine karargaha geri döndüğünü söyledi. 21.15 sıralarında Jandarma Okullar Komutanlığına vardığını belirten Köroğlu, Binbaşı Tarık Görener ve Yarbay Ali Bozgeyik'in orada olduğunu, sadece Görener’in olay günü görevli olduğunu, Bozgeyik’in arada bulunması için herhangi bir nedeni ve görevinin olmadığını kaydetti. Eski Kurmay Başkanı Kurmay Albay Özkan Doğanay’ın vedalaşmak için Jandarma Okullar Komutanlığına geldiğini, eski kurmay başkanı olduğu için her şeyi bildiğini belirterek, “Yeni kurmay başkanının Jandarma Okullar Komutanlığına gelmesi zaman alacaktı. Ben de Özkan Doğanay'a emirlerimi verdim. Bu sırada sıkıyönetim emrinin Jandarma Okullar Komutanlığına tebliğ edildiğini gördüm.

Ben aynı okulda bir üst göreve sıkıyönetim emrinde görevlendirilmiştim. Özkan isimli albaya mevzileri takviye etmesini söyledim. Nizamiyeleri takviye ettirdim. Jandarma Genel Komutanlığına 3 tim takviye istediler. Ben de kurmay başkanından bu timleri Beştepe'deki harekat merkezine göndermesini istedim. Orada hangi olaylara karıştıklarını ve faaliyetlerini bilmiyorum” diye konuştu.

“Olayları televizyondan izledim ve gördüm”

Darbe girişimine iştirak etmediğini öne süren Köroğlu, “Benim bulunduğum Jandarma Okullar Komutanlığında herhangi bir çatışma yaşanmadı. Jandarma Okullar Komutanlığından üç tim dışında takviye gidenler olup olmadığını kesin olarak bilemiyorum. Olay günü gece eğitimi vardı bu gece eğitimine Jandarma Okullar Komutanlığındaki öğrenciler silahlı ve mühimmatlı çıkmışlardı. Mühimmat sonradan kendilerine verilmiştir. 16.07.2016 günü sabahı ben mühimmatları ve silahları depoya aldırdım ve ortadan kaldırdım. Bunlar eğitim amacıyla birliklerden çıkarılmıştı. Darbe yapmak için çıkarılmamıştı. Jandarma Harekat Merkezine gönderilen üç timle ilgili irtibatları Özkan Doğanay sağladı. Ben kimse ile irtibat kurup herhangi bir faaliyette bulunmadım. Bütün irtibatları Özkan Doğanay gerçekleştirdi. Olayları televizyondan izledim ve gördüm. Ne olduğunu ben de anlayamadım. Bana daha önceden kimse ulaşıp askeri bir darbe yapılacağını söylemedi.

Askeri darbeyi yapanların mevcut iktidarı yıkmak için bu faaliyeti gerçekleştirdiğini düşünüyorum. Jandarma Okullar Komutanlığında da her yerde olduğu gibi Fetullahçı bir yapılanma vardır ancak bunlar darbe yapabilir mi bilemiyorum. Benim bu grupla herhangi bir bağım yoktur" diye konuştu.

İddianamede, Köroğlu’nun makam odasında yapılan aramalar neticesinde, üzerinde “Sikorsky” ibaresi bulunan siyah kaplı ajandanın bulunduğu belirtilerek, “Ocak 3 Salı ibareli sayfası incelendiğinde el notu ile yazılan ‘Timurcan’dan alınacak çalışma’ ibaresinin görüldüğü, Timurcan isimli şahsın 15.07.2016 tarihinde Akıncılar Hava Üssünde yakalanan tuğgeneral Timurcan Ermiş isimli darbeci olduğu, adı geçen şahsın 14.07.2016 tarihinde Jandarma Okular Komutanlığına sivil olarak geldiği ve şüpheli Sadık Köroğlu ile görüşme yaptığı ifadelerden tespit edilmiştir.

Yine aynı ajandanın Şubat 16 Perşembe ibaresi ile başlayan sayfanın baş kısmında 05 Aralık 2014 ibaresinin bulunduğu devamında üzeri sarı renkli fosforlu kalemle çizilmiş ‘Sorumluluklarımız ve yetkilerimiz belli, mevzuat açık her şeyi üst makama sorma hastalığımızdan vazgeçmeliyiz yetkilerimizi yerinde, zamanında ve tam olarak kullanmalıyız, yetkilerin kullanılması yasal zorunluluktur’ ibaresinin bulunduğu, aynı ajandanın Şubat 28 Salı ibaresi ile başlayan sayfası incelendiğinde ‘Sayın Genel Kurmay Başkanı 01 Aralık 2014’ ile başlayan yazının devamı olan Mart 5 Pazartesi ibaresi bulunan sayfanın ilk paragrafında ‘Devletin Paraleli etniği, din işi olmaz, paralel yapıyla herkesten önce TSK mücadele etmeye başlamıştır” şeklindeki yazı ele geçirilmiştir” ifadelerine yer verildi.

İddianamede, şüpheli Köroğlu hakkında yapılan soruşturma ve toplanan delillerin değerlendirilmesi sonucunda, şüphelinin darbe girişimi esnasında karargah binasında emri altında olan personele emirler vererek, darbe faaliyetleri kapsamında karargaha giriş ve çıkışlarını kontrol altına aldırdığı tespitine yer verildi. Önceden hazırlanan plan ve yapılan iş bölümü uyarınca Köroğlu’nun emri altına verilen teğmenleri tertipleyerek, karargahın ele geçirilmesi ve kontrol altına alınması amacıyla yönlendirdiği, akabinde tüm gece boyunca ve sabah saatlerinde mahiyetindeki şüphelileri kontrol altında tutmak suretiyle darbe girişimine yönelik eylemlerine devam ettiğinin belirlendiği kaydedildi. Darbe girişimi tarihinden bir gün önce Jandarma Okullar Komutanlığı Karargah Binasına gelen darbeci konumundaki Konya Jandarma Bölge Komutanı olan Tuğgeneral Timurcan Ermiş ile darbe faaliyeti hakkında görüşmeler yaptığının anlaşıldığı vurgulandı.

ByLock kullanıcısı olduğu tespit edildi

Darbe girişiminin başarılı olması halinde atama listesinde Köroğlu’nun korgeneral rütbesi ile Jandarma Eğitim Komutanlığına atamasının yapıldığı belirlendiği kaydedilerek, Köroğlu’nun ByLock kullanan şahıslar arasında isminin geçtiğini tespit edildiğine yer verildi.

Darbe girişimi gecesi yoğun telefon trafiği

İddianamede, “Şüpheli Sadık Köroğlu'nun, kendi odasında ve Jandarma Kurmay Albay Özkan Dağanay’ın makam odasında bulunan dahili hatları kullanarak Akıncılar Kışlası, Jandarma Genel Komutanlığı, Beştepe Karargahı ve Nizamiyeler dahil olmak üzere pek çok telefon görüşmesi yaparak talimat verdiği MEBS bölümünden alınan dahili hatların incelenmesinden tespit edilmiş ve hazırlanan tutanak dosyasına eklenmiştir. Darbe teşebbüsünün bastırılması ve başarısız olması üzerine 16.07.2016 günü sabah saat 07.00 sıralarında ikametine yapılan operasyon neticesinde yakalanarak Ankara İl Emniyet Müdürlüğüne teslim edildiği tespit edilmiştir. Böylelikle Fetullahçı Terör Örgütünün planlayıp, sevk ve idare ettiği darbe teşebbüsü fiillerine ‘fail’ olarak katıldığının sabit olan şüphelinin, darbeye teşebbüs eylemlerine bu şekilde katılan şüphelinin ‘örgüt üyesi’ olarak da kabullerinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır” tespitlerine yer verildi.  

Abdullah Sarıca
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Turizm Fakültesi’nde ’Çin Dili Günü Etkinlikleri’ düzenlendi Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi ve Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği tarafından düzenlenen ’Uluslararası Çin Dili Günü Etkinlikleri’ Turizm Fakültesi Fuaye Alanı’nda gerçekleştirildi. Uluslararası Çin Dili Günü’nde konuşan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, “Çin Dili Günü çerçevesinde hem Çin dilinin hem de mutfağının önemini vurgulayarak binlerce yıllık geçmişe ve zengin bir mirasa şahitlik ediyor olacağız. Dillerin ve yemeklerin insanları bir araya getirişi ve kültürel alışverişi teşvik etmekteki yeri çok büyük. Bu etkinlik sayesinde de Türk ve Çin kültürünün kaynaşmasına yardımcı olacağız” dedi. “Türk ve Çin medeniyetleri arasında köprü kurmaktayız” Çin Kültür Ataşesi Zhou Meifen Anadolu Üniversitesi’nde olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Ataşe Meifen, “Bugünkü etkinlik ile Türk ve Çin medeniyetleri arasındaki bağı kuvvetlendirmekteyiz. Zaten yüzyıllardan beri Çin ve Türkiye arasında iletişim ve dostluk süregelmekte ve bunlar bizim için çok değerli. Daha fazla insanın değerlerini, kültürlerini öğrenmek için bu tarz etkinlikler önemli bir yere sahip. Dil medeniyetlerin taşıyıcısıdır, bir medeniyetin mutfağı o ülkeyi anlamak için oldukça önemli bir unsur. Bu etkinlikte bizi ağırladığınız için çok teşekkür ederiz" ifadelerini kullandı. “Diller ve yemekler kültürün eserleridir” Anadolu Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay ise, açılışta yaptığı konuşmasında şunları kaydetti: "Dil kültürün eserlerinden bir tanesi o yüzden dil özelliklerimizi korumamız çok önemli. Mutfak da kültürü yansıtan en güzel unsurlardan bir tanesi. Biz burada Asya’nın değerli kültürünü tanımak istiyoruz. Türk ve Çin mutfağının hem benzer hem farklı yönleri var. Bunları öğrenmek, tadarak deneyimlemek için sabırsızlanıyoruz.” Uluslararası Çin Dili Günü Etkinlikleri açılış konuşmalarının ardından Turizm Fakültesi Fuaye Alanı’nda gerçekleştirilen Çin Dili ve Kültürünün Tanıtımı ile devam etti. Daha sonra Uluslararası İlişkiler Birimi’nden Öğr. Gör. Lili Feng Bahtiyar ile Çin Mutfağı Uygulamalı Atölyesi gerçekleştirildi. Uygulamalı mutfak atölyesi, tadım ve sertifika töreni ile sona erdi. Çin Dil Günü Etkinlikleri’ne Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliğinden Kültür Ataşesi Zhou Meifen, Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Resül Usul, Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Semra Günay, Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hilmi Rafet Yüncü ve Uluslararası İlişkiler Birimi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ertuğrul Gökçekuyu başta olmak üzere birçok üyesi elemanı ve öğrenci katılım gösterdi.
Mersin Bakımevindeki dayak dehşeti kamerada Mersin’de engelli bakım merkezinde kalan otizm engelli gence, bakım evi görevlisi tarafından dakikalarca şiddet uygulandığı anlara ilişkin görüntüler, görenleri dehşete düşürdü. Ocak ayında meydana gelen olay sonrası tutuklu yargılanan bakıcı, 12 ay hapis cezasına çarptırıldı. Mersin’de yatılı özel bir merkezde otizm engelli gence şiddet uyguladığı gerekçesiyle12 ay hapis cezasına çarptırılan bakıcının 8 dakika boyunca uyguladığı şiddetin güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntüler, izleyenleri dehşete düşürürken, olayla ilgili davanın karar duruşması bugün yapıldı. Mersin 18. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, başka suçtan tutuklu sanık Ali K, şiddete uğrayan otizmli genç E.K’nin annesi Muazzez Ünal ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, olay nedeniyle pişman olduğunu söyleyen sanık Ali K., "E.K. ve ailesinden özür diliyorum. Böyle bir durumdan dolayı karşınıza çıktığım için pişmanım" dedi. E.K’nin annesi Muazzez Ünal ise sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederken, müşteki avukatı Mavi Özge Öz de sanığın E.K’yi 8 dakika boyunca darpettiğini, bu nedenle ’eziyet’ suçundan cezalandırılmasını istedi. Hakim, sanık Ali K’ye ’beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak kişiye karşı basit yaralama suçu’ndan 8 ay hapis cezası verdi. Suçun, yüzde 94 engelli kişiye karşı işlenmesi nedeniyle ceza 12 aya yükseltildi. Sanığın mevcut halinin devamına da karar verildi. Görüntüler dehşete düşürdü Öte yandan, engelli bakım merkezinde yaşanan şiddet olayı, merkezin güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, bakımevi görevlisinin, yaklaşık 8 dakika boyunca engelli gence şiddet uyguladığı anlar yer aldı.
Aydın İncirliova eğitim atölyesini çok sevdi İncirliova Belediyesi’nin eğitim yatırımları arasında yer alan Kemal Uysal Eğitim Atölyesi faaliyete geçtiği günden itibaren İncirliovalı gençler, çocuklar ve kitapseverlerin ilgi odağı oldu. Eğitim yatırımları ile İncirliova’da fark oluşturmayı amaçlayan, İncirliova Belediye Başkanı Aytekin Kaya’nın öncülüğünde hayata geçirilen Kemal Uysal Eğitim Atölyesi, kısa sürede İncirliovalılar tarafından büyük ilgi gördü. Her yaştan vatandaşa haftanın yedi günü hizmet veren atölyeyi özellikle gençler ve çocuklar çok sevdi. Eğitimden arta kalan boş zamanlarının büyük bir bölümünü eğitim atölyesinde geçiren öğrencilerin yoğun ilgisi Başkan Kaya’yı da memnun etti. Başkan Kaya yoğun talep üzerine atölyenin öğle arası saatlerinde de hizmet vermeye devam etmesi talimatını verdi. Kemal Uysal Eğitim Atölyesi’nin yoğun ilgi görmesine ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Kaya, “Her yaştan vatandaşımızın bilgiye en kolay şekilde ulaşmasını sağlayan, Kemal Uysal Eğitim Atölyemize gençlerimizin ilgisi her geçen gün artıyor. Bu yoğun ilgi bizleri bir yandan memnun ederken bir yandan da ne kadar doğru bir yatırım yaptığımızı bir kez daha gösteriyor. Önümüzdeki dönemde atölyelerimizin sayısını arttırarak, özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin, eğitimlerine katkı sağlayacak nezih ve huzurlu ortamlar oluşturmaya devam edeceğiz. İncirliovamızda okuma alışkanlığını arttırmak ve bilgiye ulaşmanın önündeki engelleri kaldırmak için var gücümüzle çalışarak aklı hür, vicdanı hür, aydınlık nesiller yetişmesine destek olacağız. Eğitim yatırımlarımızı bu doğrultuda planlamaya devam ederken, tüm çocuklarımızı ve gençlerimizi eğitim atölyemizden faydalanmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı.