TEKNOLOJİ - 03 Haziran 2022 Cuma 09:59

35 bini aşkın Türk uzaya gitmek için kayıt yaptırdı

A
A
A
35 bini aşkın Türk uzaya gitmek için kayıt yaptırdı

Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, Milli Uzay Projesi’nin 10 kritik Milli Uzay Programı’nın önemli bir aşaması olan Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu’na uzaya.gov.tr adresi üzerinden 5 milyon kişinin tıkladığını, 36 bin kişinin kayıt yaptırdığını ve 460 kişinin ise uzaya götürülebilecek halde olduğunu bilgisini vererek, başvuru sayılarının her gün arttığını dile getirdi.

Türkiye Uzay Ajansı koordinasyonunda devreye alınan ve 10 kritik hedeften oluşan Milli Uzay Programı’nın önemli bir aşamasını oluşturan Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu çerçevesinde Uluslararası Uzay İstasyonu’nda bilimsel çalışma yapmak üzere gönderilecek aday için yarış başladı.

23 Haziran’a kadar uzaya.gov.tr. adresi üzerinden alınacak başvurularda detaylı bir değerlendirme süreci olacak. Bu aşamaların ardından 2 Türk vatandaşı seçilerek uzay yolculuğu için gerekli eğitimleri Türkiye’de ve Amerika Birleşik Devletleri’nde alacak. Eğitimlerinin sonunda bu 2 adaydan biri, üstlendikleri tarihi görev için 2023 yılında bilim elçisi olarak Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) gönderilecek ve Türkiye için ilk niteliği taşıyan yerçekimsiz ortamda bilimsel çalışma yapma fırsatı bulacak.

Türkiye Uzay Ajansı (TUA) Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, İHA muhabirine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu’nun ayrıntılarını ve başvurulara ilişkin son durumu anlattı.

“Tıklama sayısı 5 milyona, kaydını yaptıran kişi sayısı ise 36 bine ulaştı”

Bilim Misyonu kapsamında uzaya ilk defa bir Türk’ün gönderileceğini dile getiren TUA Başkanı Yıldırım, “Bunda heyecanımız çok yüksek. Katılım da çok yüksek. Son rakamları vereyim. Her dakika her saat bunlar değişiyor. Tıklama sayısında 5 milyona dayandı sayı. Bu bile ilgilinin ne kadar büyük olduğunu göstermeye yetiyor. Başvuruyu kayıt olarak tamamlayan yani kaydını yaptıran 36 bin sayısına ulaştı. Her şeyi tamamlayıp artık astronot adayı diyebileceğimiz şekle gelen ise 460 civarında şu anda. Bu sayı hızla artacak” dedi.

“Türk bilim camiası, ilk defa yerçekimsiz ortamda bir bilimsel çalışma yapma fırsatı yakalıyor”

Türk Uzay Yolcusu ve Bilim Misyonu’nda bazen yanlış anlaşılmaların olduğuna dikkati çeken Ajans Başkanı Yıldırım, “Yanlış anlaşılan durumlar da bizi üzüyor. Mesela, ‘Turist mi gönderiyoruz uzaya?’ gibi eleştiriler oluyor. Öyle değil kesinlikle. Öncelikle şunu söylemek isterim: Türk bilim camiası ilk defa yerçekimsiz ortamda bir bilimsel çalışma yapma fırsatı yakalıyor. Bugüne kadar böyle bir şansımız hiç olmadı. Bu bilim camiamız açısından çok önemli bir kazanım olacak. Zaten projemizin ismi de Bilim Misyonu. Yani biz Uluslararası Uzay İstasyonu’na gezmek ya da fotoğraf çektirmek için değil, bilimsel çalışma yapmak için gidiyoruz. Önemli deneyleri gerçekleştirmek için gidiyoruz. Seçilecek kişide de bu vasıfları arıyoruz zaten. Yani onun geçmişinin ve donanımının bu bilimsel araştırmaya uygun olmasını bekliyoruz. Böyle adaylarla yola devam edeceğiz. En az üç veya dört tane bilimsel çalışmanın kalınacak 7 ile 10 gün arasındaki sürede tamamlanacak şekilde gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu bizim bilim camiamıza çok şey katacaktır. Üniversitelerimizin ihtiyaç duyduğu referans alma sayılarını, atıf alma sayılarını çokça artıracaktır. Bizim dünyadaki bilimsel yerimizin, çalışmalarımızın değerini çok daha farklı bir noktaya taşıyacaktır” dedi.

Yıldırım, Türkiye’deki eğitim kısmının daha çok, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yapılacak bilimsel çalışmaların içeriği ile ilgili olacağını belirterek, “Bunların ne şekilde gerçekleştirilebileceği konusunda. Bir de bu sürecin nasıl yürüyeceği konusunda bir eğitim verilecek. Ama eğitim esas uzayla ilgili önemli kısmı Amerika’da gerçekleşecek. Çünkü bu konuda ihtisas sahibi olanlar onlar. Bunun yanı sıra çok uzun yıllardır bu konuda tecrübe sahibiler. Bizim onların yapmasını tercih etmemizin çok haklı sebepleri var. Tabii ki biz devredeyiz, her safhada bunu kontrol edeceğiz ama o eğitimi onlar verecek büyük bir bölümünü” diye konuştu.

“Biz anlaşmayı SpaceX ile yapmıyoruz ama bizi götürecek olan kapsül SpaceX’in kapsülüdür”

Rusların devreden çıkmasının ardından Uluslararası Uzay İstasyonu’na insan taşıyan tek bir vasıtanın kaldığını hatırlatan Yıldırım, “Şu anda sadece SpaceX’in geliştirdiği Crew Dragon kapsülü ile insan taşınıyor. Dolayısıyla bizim anlaşma yaptığımız Amerikalı şirket de bu kapsülden koltuk satın alarak bizlere ve diğer gitmek isteyen uzay ajanslarına tahsis ediyor. Bunun doğru anlaşılması lazım. Biz anlaşmayı SpaceX ile yapmıyoruz ama bizi götürecek olan kapsül SpaceX’in kapsülüdür. Anlaşmayı ise NASA’nın yetkilendirdiği başka bir kurum ile yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bu ayın sonunda Ay aracımızın itibarıyla nihai tasarımın tamamlanması ve imalatına başlanması öngörülüyor”

Milli Uzay Programı’nın bir ayağı olan Ay Projesi’ni bayrak gemisi niteliğinde bir proje olarak nitelendiren Yıldırım, “Burada verdiğimiz zamanlamada işler iyi gidiyor. Bu ayın sonu Ay aracımızın itibarıyla nihai tasarımın tamamlanması ve imalatına başlanması öngörülüyor. Bu konuda bir sıkıntı yok. Temmuz ayında imalat çalışması başladığında biz çok daha rahat önümüzü görebileceğiz. Dahası belki şekillerle maketlerle kamuoyunun huzuruna çıkabileceğiz. Çok heyecan verici bir süreç orada da devam ediyor” diye konuştu.

Mustafa Cenik - Cem Geçim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.