GÜNDEM - 15 Ağustos 2018 Çarşamba 11:32

4 bin yıllık kalıntılar Eskişehir’in tarihine ışık tutuyor

A
A
A
4 bin yıllık kalıntılar Eskişehir’in tarihine ışık tutuyor

Anadolu Üniversitesi öğretim üyelerinin çalışmalar yaptığı Şarhöyük Kazı Alanı’nda bulunan 4 bin yıl öncesine ait kalıntılar Eskişehir’in tarihine ışık tutuyor.


Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan; Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mahmut Bilge Baştürk ve ekibinin görevli olduğu Şarhöyük Kazı Alanı’nı ziyaret etti. Dr. Baştürk’ün Rektör Gündoğan’a kazı ile ilgili detaylı bilgi verdiği ziyarete Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Şennur Azade ve Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi Müdürü Asuman Arslan da katıldı.

“ŞARHÖYÜK KAZISIYLA ESKİŞEHİR’İN TARİHİ ORTAYA ÇIKIYOR” 

Eskişehir ve Anadolu Üniversitesi için önemli bir yere sahip olan Şarhöyük Kazı Alanı’nı ziyaret eden Rektör Prof. Dr. Naci Gündoğan, “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğiyle öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimiz çok büyük bir özveriyle kazı alanında çalışıyorlar. 1989 yılında rahmetli Prof. Dr. Muhibbe Darga Hocamız ile başlayan ve sonrasında yine rahmetli Prof. Dr. Taciser Sivas Hocamız ile devam eden kazı çalışmalarını şu an Edebiyat Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Mahmut Bilge Baştürk Hocamız devam ettiriyor. Genelde kazı alanları şehir merkezlerinden uzakta yer alıyor. Ancak Şarhöyük, şehir merkezinde yer alması nedeniyle şehir arkeolojisi açısından da önemli bir konumda bulunuyor. Şarhöyük’te yer alan İlk Tunç Çağı, Hitit, Frig, Klasik, Helenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı kültürlerinin kalıntıları Eskişehir’in tarihine ışık tutuyor. Bu kazıyla Eskişehir’in tarihi ortaya çıkacak" dedi.

"BU ALANI ARKEOPARKA DÖNÜŞTÜRMEK, PROJELERİMİZ ARASINDA" 

Rektör Gündoğan konuşmasının devamında ise “Bizim amacımız Eskişehir’in tarihine ışık tutacak arkeolojik çalışmalar yapmak. Şarhöyük dışında, İnönü ilçemize bağlı Kuzfındık Köyümüzde 2013 yılından bu yana Edebiyat Fakültemizden Doç. Dr. Ali Umut Türkcan’ın danışmanlığında yürütülen Kanlıtaş Kazısı devam ediyor. Prof. Dr. Erol Altınsapan tarafından yürütülen Karacahisar Kalesi Kazısı ve yine bölgemizde yer alan ve Prof. Dr. Zeliha Gökalp’in danışmanlığında yürütülen Amorium Kazılarımız var. İnşaallah Şarhöyük Kazısının devamında bu alanı Arkeoparka dönüştürmek gibi bir projemiz var. Gerekli destekleri alabilirsek bu bölge Eskişehir turizmine de çok önemli katkılar sunabilir diye düşünüyorum. Önümüzdeki yıldan itibaren kazı alanındaki çalışmalarımızı hızlandırarak devam ettireceğiz ve bu alanlarda çalışan arkadaşlarımızın yaşam standartlarını yükseltmek adına da çalışmalar yapacağız” diye konuştu.

“ŞARHÖYÜK KAZISI ESKİŞEHİR TARİHİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ” 

Şarhöyük kazısının Eskişehir tarihi için önemine dikkat çeken Öğretim Üyesi Dr. Mahmut Bilge Baştürk, “Bulunduğumuz kazı alanındaki höyük göründüğünden çok daha büyük bir alanı kapsıyor. Höyükte yaptığımız kazılarda Erken Tunç Çağı yani M.Ö. 3000 yılına kadar yerleşim tespit ettik. Bu yıl yaptığımız çalışmalarda ise M.Ö. 4000 yılına kadar giden kalıntılar bulduk. Ayrıca, Eskişehir merkezinin tarihi de M.Ö. 6000 yıl öncesine kadar gidiyor” şeklinde konuştu.
Baştürk, Şarhöyük kazılarında elde edilen bilgi ve verileri de detaylı bir şekilde Rektör Gündoğan ile paylaştı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Çocuklar bayramı bilim şovlarıyla kutluyor Avrupa’nın en büyük doğal yaşam parkı Ormanya’da çocuk bayramı dolayısıyla minikler bilim şovlarıyla eğlenirken 35 atölyede de renkli etkinliklere katılıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında Ormanya’da düzenlediği "Bi Dünya Eğlence" ilk gününde birbirinden renkli anlara sahne oldu. Gün boyu 35 atölyede etkinlikler devam ederken, ilk sahne etkinliği saat 14.00’de küçük sahnedeki bilim şov ile başladı. Bilim Merkezi’nin düzenlediği etkinlik kapsamında basınç deneyleri gibi interaktif deneyler gerçekleştirildi. Çocuklar bu sayede eğlenerek bilimin keyifli dünyasını keşfetmeyi yaşadı. Aynı saatler arasında Orman Kütüphanesi ilk yazar konuğunu ağırlamaya başladı. Sevilen yazar Ayşegül Dede kendisinin kaleme aldığı masalları anlattı. Saatler 15.00’i gösterdiğinde alanın en renkli mekânlarından biri olan büyük sahnede Kaptan Pengu Müzikali başladı. Çocuklar TV’den severek izledikleri Kaptan Pengu’yu keyifle ve canlı performansla izleme olanağı buldu. Orman Kütüphanesi’nin ilk gün etkinlikleri kapsamındaki ikinci konuğu çocukların çok sevdiği Sertaç Abi oldu. Çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutlayan Sertaç Güngör, söyleşisinde özellikle dijital medyanın olumsuzlukları konusunda önemli uyarılarda bulundu. 35 atölyede gün boyu etkinlikler devam etti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinliklerinde Türk Halk Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliğinde kurulan Somut Olmayan Kültür Mirası’nda (SOKÜM) eğitim alan kültür aktarıcıları da alanda çocuklarla buluştu. SOKÜM atölyesinde bilmeceler ve tekerlemeler eşliğinde birbirinden farklı çocuk oyunları oynandı. Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Kazakistan gibi Türk dünyasına ait oyunlardan örneklerle tanışan minikler, eğlenerek öğrenmenin mutluluğunu yaşadı. Halk bilimciler; düyme düyme oyunu, “yaglıga tovusmak” (yazmaya zıplamak), aşık oyunu gibi Türk kültürünün geçmişten günümüze gelen mirasın izlerini Kocaeli’ye getirdi.
Denizli PAÜ Ziraat Fakültesi ilk fidan tüpleme işlemini gerçekleştirdi Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, Ziraat Fakültesi öğretim üyeleri eşliğinde Bahçe Bitkileri ve Tarla Bitkileri Bölümü öğrencileri ile birlikte Çal’da ilk fidan tüpleme işlemini gerçekleştirdi. Fidan tüpleme işlemi ile ilgili kısaca bilgi veren Rektör Yardımcısı ve Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karadeniz, şunları aktardı: “Fidan tüpleme işlemi, genellikle tarım ve orman sektöründe kullanılmaktadır. Çıplak köklü fidanlar Kasım ayı başından (yaprak dökümü) Mart ayı sonuna kadar dikilirken yaz ayalarında ancak tüplü fidanlardan yararlanılmaktadır. Bunun için torf, vermikulit, toprak gibi özel karışımlar hazırlanarak fidanlar tüplenmekte ve bu fidN-anlar gerek yaz dikimlerinde gerekse kış dikimlerinde olmak üzere 12 ay boyunca dikilebilmektedir. Ziraat Fakültesi’nin öğretin üyeleriyle Bahçe Bitkileri ve Tarla Bitkileri Bölümü öğrencileri Kasım 2023- Şubat 2024 arasında; incir (Bursa siyahı, Bardacık ve Sarılop), aronya, Gemlik zeytini, Hicaz narı, iki farklı karaduttan olmak üzere kırk beş bin çelik köklendirme ortamlarına alındı. Bunlardan yaklaşık otuz beş bin adet fidan elde ettik. Bu ürettiğimiz fidanlar ile fındık, ceviz, kestane, erik, şeftali, kayısı, badem, elma, armut, kiraz, Trabzon hurmasından oluşan 100 dekar meyve koleksiyon bahçesi ile Çalkarası ve Sultani üzümlerinin de içinde yer aldığı ve çoğu yabancı menşeili on yedi çeşit sofraık üzüm çeşitinden oluşan yirmi dekarın üzerinde bağ alanı tesis ettik. Koleksiyon amacıyla oluşturulan bu meyve ve bağ alanları Fakültemizin alt yapısını kurmak adına tesis edilmiştir. Fakültemiz öğrencileri teorik derslerin uygulamalarını öğretim elemanlarının eşliğinde sahada gerçekleştirmektedirler. Öğretim üyeleri ve öğrencilerimiz ile tüplediğimiz fidanlar, yaz boyunca koleksiyon bahçemizin genişletilmesine yönelik olarak değerlendirilecektir. Bu koleksiyon bahçesi hem öğrencilerimizin uygulama alanı hem de akademisyenlerimizin Ar-Ge yapabilecekleri uygulama alanı olarak tasarlanmıştır. Öğrencilerimizin birinci sınıfta uygulama eğitimine başlamaları onların yetişmesi adına önemli bir kazanım olacaktır. Ülkemizin farklı bölgelerinden gelen öğrencilerimizin oldukça gayretli oldukları ve ziraat mesleğini sevdiklerini gözlemliyoruz. Bu da ileride mesleklerinde başarılı olacaklarına işaret etmektedir.”