GÜNDEM - 01 Nisan 2015 Çarşamba 16:55

4. kattan betona çakılan çocuk evinde

A
A
A
4. kattan betona çakılan çocuk evinde

Bursa'nın Orhangazi ilçesinde komşu evin dördüncü kattaki balkonundan beton zemine düşerek yaralanan 14 aylık Abdulkadir bebek sağlığına kavuştu. Evine getirilen minik çocuğun annesi Hülya İnsel, “Geceleri ağlıyor. Ufak olduğu için Allah’ın izniyle iyileşecek” dedi.

Edinilen bilgiye göre, 14 aylık Abdulkadir, pazar günü annesi Hülya İnsel ile birlikte Soydaşkent Konutları 23. Blok’ta bulunan evlerinin üst katındaki komşularına mevlit okumasına gitmişti. Kalabalık arasında gözden kaybolan Abdulkadir, apartmanın arka tarafındaki balkon parmaklıklarının arasından geçince, önce alt kat balonundaki tenteye çarpmış, ardından beton zemine düşmüştü. Ağlama seslerini duyulması üzerine fark edilen küçük çocuk kanlar içinde hastaneye kaldırılmıştı. Orhangazi Devlet Hastanesi’ndeki ilk müdahalenin ardından minik Abdulkadir Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilmişti.

EVİNE GELDİ

Dördüncü kattan düştükten sonra hayatından endişe edilen Abdulkadir bebek, bir gün sonra hastaneden taburcu edildi. Yüzüne aldığı çarpma darbesi sebebiyle gözünde şişlik olan Abdulkadir’i sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyen annesi Hülya İnsel, küçük oğlu ile birlikte evlerinin önünde hava almaya çıktı. Abdulkadir’e komşuları da oyuncak hediye etti.

İnsel, çocuğunun sağlık durumunun iyiye gittiğini söyledi. Anne İnsel, “Mevlide gittik. Bizim yanımızda oturuyordu, komşumla ikimizin arasındaydı. Bir ara ayrıldı, odaya gitti zannettim. Çocukların yanındaydı. Kur’an okumaya başlarken balkona doğru gitmiş. Görmedik, kimse görmemiş. Balkondan bakarken aşağı düşmüş. Başka bir çocuğun bağırması üzerine balkona koştum. Baktım ki benim çocuğum düşmüş. Bayılmışım. Hiç bir şey hatırlamıyorum, nasıl hastaneye gittiğimi de bilmiyorum. Kendime gelince çocuğum nerede dedim. Bir baktım doktorların arasındaydı. Ben onu görünce zaten bas bas bağırıyordum. Doktorlar beni içeri almıyordu. Şimdi ağrısı var, biraz geceleri ağlıyor. Allah’a çok şükür iyileşiyor. Ufak olduğu için Allah’ın izniyle iyileşecek inşallah” diye konuştu.

MUSA ÖZTÜRK
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.