DÜNYA - 30 Ağustos 2015 Pazar 12:11

453 yıllık Osmanlı köprüsü su yüzüne çıktı

A
A
A
453 yıllık Osmanlı köprüsü su yüzüne çıktı

Macaristan’ın en büyük ikinci nehri olan Tisza Nehri'nde 453 yıllık Osmanlı köprüsü su yüzüne çıktı.

Macaristan'da son haftalarda yaşanan kuraklık nedeniyle Tuna Nehri'nden sonra ülkenin en büyük ikinci nehri olan Tisza Nehri'nde sular çekilince 1562 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarafından inşa edilen asma köprünün kalıntıları ortaya çıktı.

Szolnok şehrinin Janos Damjanich Müzesi arkeoloğu Dr. Robert Kertesz İHA muhabirine köprü kalıntılarını göstererek önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Kertesz, Osmanlı İmparatorluğu’nun Szolnok şehrinin 1552 yılında fethettiğini, 1562 yılında ise Budin paşası Güzelce Rüstem Paşa’nın emriyle köprünün yapıldığını, köprünün Tisza Nehri üzerinde yapılmış ilk ahşap köprü olduğunu kaydetti. Dr. Kertesz, meşe ağacından yapılan köprünün 110 metre uzunluğunda, 6 metre genişliğinde, 2 öküz çeken kanı arabasının karşılıklı geçebileceği genişlikte yapıldığını açıkladı.

Köprünün yapılmasının bölge ve Avrupa ticaretine büyük katkı sağladığına değinen Dr. Kertesz, "16 ve 17. yüzyıllarda O dönemde köprü üzerinden Batı ve Doğu Avrupa pazarlarına yıllık on binin üzerinde büyük ve küçükbaş hayvanın geçişi sağlandı. Türkler bu geçişlerden belirli bir ücret alıyorlardı. En düşük ücreti bölge halkı ödüyordu. Ticaret yapanlardan ise daha yüksek geçiş ücreti alınıyordu" diye konuştu.
Szolnok şehrinin Osmanlı İmparatorluğu için önemli bir şehir ve kale olduğunu dile getiren Dr. Kertesz, 16. Yüzyılda Macaristan’daki en büyük ikinci caminin Osmanlı tarafından buradaki kalede yapıldığını, Sultan Süleyman Camisi adındaki caminin Osmanlı’nın çekilmesiyle bölgeyi alan Avusturya İmparatorluğu tarafından yıktırıldığını belirtti. Türk devletinden köprü ile ilgili yapmak istedikleri çalışmalar için destek de isteyen Macar bilim adamı Dr. Robert Kertesz, araştırmaların nehirden ve havadan yapılacak çekimlerle devam edeceğini ve toplanan fotoğraflarla köprünün üç boyutlu bir modelinin hazırlanması için gayret edeceklerini söyledi.

Macaristan Macar-Türk Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Faruk Naci Ceylan ise köprü ile ilgili yaptığı açıklamada, Tisza Nehri'nin Macaristan’da tuna nehrinden sonraki ikinci büyük nehir olduğunu, 453 yıl önce Osmanlı tarafından yapılan köprünün nehir sularının alçalmasıyla köprü kolonlarının ortaya çıktığını ve kendilerini çok heyecanlandırdığını söyledi. Ceylan, ‘‘453 yıl önce atalarımızın bir eserini canlı olarak görmek ve bunun aniden ortaya çıkması, bunun için gerekli her şeyi Türk Ticaret Odası olarak, gerekli arkeoloji çalışmaları yapmaya gayret edeceğiz. Bugünden itibaren başlıyoruz’’ diye sözlerini tamamladı.
 

MEHMET BAŞARAN
BUDAPEŞTE 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Ruhsatsız tabanca ile yakalandı, “Taşımıyorum bozuk” diyerek tüfek ruhsatı gösterdi Aksaray’da ruhsatsız tabanca ile yakalanmasına rağmen önce “Taşımıyorum” deyip inkar eden, sonra da “Bozuk” diyen sürücü bir de “Ruhsatım var” diyerek tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. Olay Gülağaç Yolu Kireçlik Mevkiinde yaşandı. Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde gece yarısı bekçilerin de katıldığı asayiş ve trafik uygulaması yapan İl Emniyet Müdürlüğü asayiş ile trafik şubesi ekipleri şüphe üzerine Gülağaç ilçesinden Aksaray merkez istikametine seyreden Ali B. (38) idaresindeki 51 ACV 230 plakalı otomobile "dur" ihtarında bulundu. Sürücüsü ehliyet ve ruhsat kontrolünden geçirildikten sonra araçta arama yapan bekçiler araç içerisine gizlenmiş bir adet tabanca buldu. Kullandığı araçta tabancayla birlikte yakalanmasına rağmen “Taşımıyorum” diyen sürücü Ali B. daha sonra tabancanın bozuk olduğunu belirterek işlem yapılmasından kaçmak istedi. 2 ayrı bahanesiyle başarılı olamayan sürücü bu kez de “Ruhsatım var” diyerek yakalattığı tabanca yerine tüfek ruhsatı gösterdi. 3 ayrı bahanesiyle işlemden kaçamayan sürücü son olarak tabancayı kabullenerek “Benim, tamir için taşıyorum” dedi. Tabancaya bekçiler tarafından dolu boş kontrolü yapıldıktan sonra el konulurken ruhsatsız tabanca taşımaktan gözaltına alınan sürücü adli işlemler için polis merkezine götürüldü.
Bartın Bartın’daki feci yangının tanıkları yaşanan dehşeti anlattı Bartın’da 1 kişinin öldüğü, 2 kişinin yaralandığı yangında şok detaylar ortaya çıkarken, olayın tanıkları ise yaşanan dehşeti anlattı. Bartın’ın Kayadibikavlak Köyü Örencik Mahallesi’nde bulunan tek katlı bir evde saat 20.30 sıralarında kesin sebebi henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Bitişiğindeki eve de sıçrayan yangında Tevfik Çetinbağ hayatını kaybederken, eşi Seher Çetinbağ, ile kardeşi Selim Çetinbağ ağır şekilde yaralandı. Olay yerine itfaiye, jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin yaklaşık 2 saat süren çalışmalarının ardından yangın söndürülürken, iki ev de kullanılamaz hale geldi. Yaralılar ambulansla hastaneye kaldırılırken, durumlarının ağır olduğu belirtildi. Boş tüpü itfaiye evden uzaklaştırdı Yangın esnasında Bartın Merkez İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, bölgede geniş güvenlik tedbirleri alındı. Yangının tamamen söndürülmesinin ardından nöbetçi savcı ve olay yeri inceleme ekipleri, evin içerisinde, çevresinde detaylı inceleme yaptı. Evin kapısının önündeki boş tüp ise, ekiplerin incelemesinin ardından bir itfaiye eri tarafından kapının önünden alınarak, yola çıkartıldı Faciada şok detaylar Facianın ardından olayla ilgili sır perdesi de aralanmaya başladı. Yanarak ölen Tevfik Çetinbağ’ın yatalak hasta olduğu ve yangından kaçamadığı öğrenildi. Patlama esnasında kocasıyla birlikte evde bulunan Seher Çetinbağ’ın patlamanın hemen ardından yardım istemek için dışarı çıktığı ve kocasının kardeşi olan Selim Çetinbağ ile birlikte yatalak eşini kurtarmak için alevlerin arasına girdiği belirtildi. Alevlerin arasında kalan Seher Çetinbağ ve kaynı Selim Çetinbağ, Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmayı başaramazken, kendileri de ağır bir şekilde yaralandı. "Gaz sızıntısı" iddiası Yapılan ilk incelemelerde, Seher Çetinbağ’ın olaydan birkaç saat önce tüp değişimi yaptığı belirlendi. Dolu tüpü kendisini ocağa monte ettiği ileri sürülen Seher Çetinbağ’ın, yemek yapmak için tüpü açtıktan bir süre sonra tüpten sızan gazın alev aldığı ve patlamanın meydana geldiği tahmin ediliyor. Yangının kesin sebebinin ise itfaiye ve olay yeri inceleme ekiplerinin hazırladığı raporların tamamlanmasının ardından ortaya çıkacağı kaydedildi. Patlama sesine irkildiler Alevlerin kül ettiği evlerin yaklaşık 5 metre uzağındaki evde oturan Belma Çetinbağ ve yengesi Fatma Çetinbağ, o anlarda yaşanan dehşeti anlattı. Yangında amcasını kaybeden ve babası yaralanan Belma Çetinbağ, yemek yerken patlama sesi ile irkildiklerini kaydetti. Patlama sesinin ardından dışarı çıktıklarında ise amcasının kaldığı evin alevlerin arasında kaldığını gördüğünü kaydeden Belma Çetinbağ, “Akşam yemeği yiyorduk. Ben yan evdeki üst kattaydım. Bir yerde bir patlama gibi bir ses oldu. Ben yengeme, soba gibi bir şey patladı dedim. Yengem dışarı çıktı. Ev yanıyor diye bağırmaya başladı. Dışarı çıktım ben de, baktım ahşap ev birden alev almış” dedi. Kurtarmak isterken alevlerin arasında kaldılar Babası ve yengesinin yatalak amcasını kurtarmak için alevlerin sardığı eve girince yaralandığını söyleyen Belma Çetinbağ, “Babamla yengem de, sakat amcamı kurtarmak için eve girmişler ama kurtaramamışlar. Zaten ev bir anda alev aldı. Evde 2 kişi vardı, amcamla yengem vardı. Tüp patlayınca yengem, dışarı çıkıp bizimkileri mi çağırdı, ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Babamla, yengem tekrar amcamı kurtarmak için girmişler içeri. Sonuç olarak ikisi de yandı. Onlar da şu an hastanede. Amcam tamamen yandı. Yengem de yanmış olarak içeriden çıktı. Ambulans hastaneye götürdü. Amcam sakattı, sol tarafı hiç tutmuyordu, yatalaktı, yatağa bağlıydı” diye konuştu. “Yengem büyük ihtimal tüpü tam takamadı” Patlamanın ve yangının tüp değişiminden sonra olduğunu kaydeden Belma Çetinbağ, “Yengemin bu akşam tüpü değiştirdiği söylenmişti. Büyük ihtimal tüpü tak takamadı, çakmağı çakınca öyle patlama oldu. Zaten yengem tüpü yeni değiştirmiş. Büyük ihtimal tüpten oldu. Tüpü tam takamadı herhalde” diye konuştu. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma sesi duydum” Emmi yanıyor diye bağırma sesi üzerine alevlerin arasında kalan amcası Tevfik Çetinbağ’ı kurtarmaya çalıştığını anlatan Fatma Çetinbağ ise, “Akşam yemeğini yiyorduk, o anda aniden bir dinamit patlaması gibi bir patlama oldu. Ben merdivenden aşağıya inerken baktım emminin evi alev almış. ‘Emmi yanıyor’ diye bağırma duydum. Kurtarmaya çalıştım, camı falan açtım ama kurtaramadık. Bir şey yapamadık, çok üzgünüm. Yemek yaparken mi olmuş bilmiyoruz. Tüp mü patladı bilmiyoruz. Ama akşamüstü, boş tüpü kapının ağzına koydu. Galiba tüpten oldu” diye konuştu. Olay yerinde yapılan incelemelerin tamamlanmasından sonra ise Tevfik Çetinbağ’ın yanan bedeni, ceset torbasına konularak, evden çıkartıldı. Çetinbağ’ın cesedi, evin önüne getirilen tabutun içerisine yerleştirildi. Tabuta konulan Tevfik Çetinbağ’ın cesedi jandarma, itfaiye ekipleri ve vatandaşlar tarafından cenaze aracına taşındı.