ASAYİŞ - 11 Ekim 2016 Salı 10:07

5 çocuk annesi kadın, 9 yıldır gönüllü koruculuk yapıyor

A
A
A
5 çocuk annesi kadın, 9 yıldır gönüllü koruculuk yapıyor

Siirt'te yaşayan 5 çocuk annesi, 1994 yılında geçici köy korucusu olan eşi ölünce devlete başvurarak gönüllü korucu oldu. Silah alarak o günden bu yana akrabası olan erkek korucularla nöbete giden kadın, köyünü teröristlerden koruyor.

Terör örgütü PKK’nın son dönemlerde başta korucular olmak üzere güvenlik güçlerine yönelik arttırdığı saldırılar korucuları teyakkuza geçirdi. Terörle mücadelede, asker ve polisle birlikte yoğun çaba gösteren korucular, köylerini korumak için her an tetikte bekliyor. Siirt merkeze bağlı Sağırsı köyünde ikamet eden 5 çocuk annesi ev hanımı Nazire Timurtaş, bir çatışmada yaralanan geçici köy korucusu eşi Abdullah Timurtaş'ı kaybedince devlete başvurarak gönüllü korucu oldu. Hem ev işleriyle uğraşan Timurtaş, hem de köyde kurulan şehit ve gazi derneği vasıtasıyla eşinin emanet bıraktığı gönüllü koruculuğu yapıyor. Maddi durumunun iyi olmadığını ve tüm çocuklarının okula gittiğini dile getiren Timurtaş, eşinin yıllarca devlete hizmet etmesine rağmen bir emekli veya şehit maaşının olmadığını söyledi. Timurtaş, "Sağırsu köyünde ikamet ediyorum, eşim 1994 yılında yaralandı ve bir müddet sonra vefat etti. 8-9 yıldır gönüllü köy koruculuğu yaparak eşimden sonra devletime, vatanıma hizmet ediyorum. Eşimin bıraktığı yerden devam ettirmek istiyorum. 5 çocuğum var, onlara da ben bakıyorum. Yardım dayanağım ve gelirim yok. Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum, bana ve çocuklarıma sahip çıksınlar" dedi.

9 yıldır hiçbir karşılık almadan devletine hizmet ettiğini aktaran Timurtaş, en azından bundan sonra kendisine bir maaş bağlanmasını istiyor.

15 Temmuz'da köydeki korucularla şehre indiler
Sağırsı köyünde geçici köy korucusu olan Ahmet Altun ise bir şehit çocuğu. Aynı zamanda Sağırsu Köyü Güneydoğu Anadolu Köy Korucuları Şehit ve Gazi Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanlığı'nı yapıyor. 1994 yılında bir çatışmada babası şehit düşen Altun, kendisi gibi 7 kardeşiyle korucu olarak köylerini koruyorlar. Terörle mücadelede güvenlik güçleriyle omuz omuza mücadele ettiklerini aktaran Altun, "2013 yılında kendi derneğimizi kurduk ve o zamandan beri mücadelemizi veriyoruz. Biz kendimiz her zaman ve her yerde devletimizin yanındayız ve olmaya da devam edeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı çok sevdiği için dernek binasına büyük bir fotoğrafını astıran Altun, 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'sokaklara çıkın' çağrısına destek için köyün korucularıyla şehre indiğini aktardı. Altun, "15 Temmuz akşamı köy korucuları olarak meydanlara inerek sayın cumhurbaşkanımızın yanında durduğumuzu gösterdik. Sayın cumhurbaşkanımızı çok sevdiğimiz için bizzat dernek binamızın her tarafına resimlerini astık. Biz sonuna kadar devletimizin ve başkomutanımızın yanındayız. Ancak devletimiz de bize sahip çıksın ve özlük haklarımızı versin istiyoruz. Bizim sigortamız yok hastanelere gittiğimiz zaman ne yapacağımızı bilmiyoruz. Çatışmaya gittiğimizde acaba çocuklarımıza ne olacak diye düşünüyoruz. Çocuklarımızı mı düşünelim kendimizi mi düşünelim bilmiyoruz. Sosyal güvencelerimiz verilsin. Kendimizi korumak amacıyla beylik tabancalarımız verilsin. Askerimizle birlikte uzun operasyonlara dahi katılıyoruz" diye konuştu.

Son dönemde korucuları hedef alan terör saldırıları karşısında teyakkuzda olduklarını aktaran Altun, Güneydoğu'da birçok ilde derneğine kayıtlı şehit yakını, gazi ve korucu olduğunu, bunlar arasındaki koordinasyonu dernek vasıtasıyla yaptığını söyledi. 

Mehmet Niyazi Deniz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi 7’nci Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi, Bolu’da düzenlendi. Yoğun katılımın olduğu kongrede Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.
İstanbul Öğrencisini zorbalık yaptığı gerekçesiyle uyaran öğretmene veliden şiddet: O anlar kamerada Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından okulda şiddete uğradı. Şiddet uygulayan veli polis ekipleri tarafından gözaltına alınırken, şahsın öğretmene yumruk attığı anlar güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Olay, Sarıyer Prof. Ali Kemal Yiğitoğlu Ortaokulu’nda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, okulda görev alan öğretmen Necla Ö. akran zorbalığı yapan bir öğrencisini uyardı. Uyarı üzerine öğrencinin "Bana nasıl davranacağınızı öğreneceksiniz" diyerek öğretmeni tehdit ettiği öğretmenin ise, "Evladım ben senin öğretmeninim. Bu nasıl bir üslup?" diyerek uyardığı ileri sürüldü. Öğretmen Necla Ö., daha sonra öğrencinin babası Ali Ç.’yi okula çağırdı. Daha önce de okul öğretmenleri ve yöneticileri ile de tartışarak sorun çıkardığı ileri sürülen Ali Ç., okul koridorunda gördüğü öğretmen Nazlı Ö.’yü yumruk atarak yaraladı. Öğretmen aldığı darbe sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılırken iş göremezlik raporu verildiği öğrenildi. Polis ekipleri ise konuya ilişkin çalışma başlatırken veli Ali Ç.’yi yakalayarak gözaltına aldı. Öte yandan öğrencinin de benzer nedenlerden dolayı ara dönemde bulunduğu okula nakli yapıldığı ileri sürülürken öğretmenin darp edildiği anlar güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi.
Bingöl Bingöl’de asayiş şube müdürlüğü nisan ayı faaliyetlerini açıkladı Bingöl’de İl Emniyet Müdürlüğü, asayiş şube ekiplerinin nisan ayı içerisinde yaptığı faaliyetlerini açıkladı. Açıklamada kesinleşmiş hapis cezası bulunan 2 şahsın tutuklandığı belirtildi. Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Son 1 yıl içerisinde silahlı yaralama, silahlı tehdit, oto kurşunlama, yağma, 6136 sayılı kanuna muhalefet, mala zarar verme, genel güvenliği kasten güvenliği tehlikeye sokma olaylarına karışan ayrıca birden fazla kişi tarafından birlikte silahla tehdit, kasten yaralama suçlarından 8 ay 22 gün kesinleşmiş hapis cezası ile ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçlarından aranan şüpheli şahıs ruhsatsız tabanca ve tabancaya ait 17 (on yedi) adet fişek ile birlikte yakalanarak adli makamlarca tutuklanmıştır. 9 Nisan 2024 günü ilimiz şehit Mustafa Gündoğdu Mahallesi insaf sokak üzerinde meydana gelen silahla yaralama ve ilimiz Yenimahalle gümüş sokak üzerinde meydana gelen kasten yaralama, tehdit, hakaret, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet olaylarının faili olan şüpheli şahıslar yakalanarak adli tahkikata başlanmıştır. Yine hakkında toplam 22 yıl 5 ay kesinleşmiş hapis cezası ve aranma kaydı olan 1 şahıs yakalanmış, adli işlemlerinin akabinde tutuklanarak cezaevine teslim edilmiştir” denildi.