GÜNDEM - 01 Kasım 2014 Cumartesi 11:31

50 yaşından sonra işaret diliyle Kur'an okumayı öğreniyor

A
A
A
50 yaşından sonra işaret diliyle Kur'an okumayı öğreniyor

Bursa’da, işitme engelli vatandaşlar işaret diliyle Kur'an-ı kerim okumayı öğreniyor.

Yaşları 25 ila 50 arasında değişen işitme engelli vatandaşlar işaret diliyle Kur'an-ı kerim okumanın sevincini yaşıyor. Hayatlarında ilk defa işaret diliyle Kur'an-ı kerim okuyan öğrencilerin mutluluğu gözlerinden okundu. Engelli vatandaşlar, eskiden böyle kurslar olmadığı için mukaddes kitabımızı öğrenemediklerini, namaz kılarken bile Kur'an-ı kerim okuyamadıklarını söyledi. Osmangazi Müftülüğü tarafından açılan kurslar sayesinde artık Kur'an-ı kerim okuyabildiklerini ifade eden işitme engelliler, kurslarda emeği geçen herkese teşekkür etti.
Osmangazi Müftülüğü'ne bağlı Pınarbaşı Kursu'nda kadın kursiyerler işaret diliyle eğitim görüyor.

İşitme engellilere işaret diliyle Kur'an-ı kerim öğreten Ayşe Köse, “2 yıl önce işaret dili kursuna gittim. İşaret dili ile ders vermeye başladım. 7 işitme engelli öğrencim var. Kısa sürede Kur'an-ı kerim okumayı öğrendiler. Bunun yanında ilahi de öğrendiler. İlk başlarda korkuyorlardı. Şimdi o korkularını yendiler. Çok güzel öğreniyorlar. Engelliler normal öğrencilerden daha hızlı öğreniyor. 2 ayda Kur'an-ı kerim okumayı öğreniyor ve sureleri ezberliyorlar. Biz bu yola çıktık. İnşallah faydalı olacağız. Sizin onları anladığınızı gördüklerinde daha çok şevke geliyorlar. Öğrenmeye çok hevesliler. Ben 3 gün kursa gelin diyorum, onlar 5 gün geliyor” dedi.

Kursa devam eden işitme engelli Rahime Çağlar, “Haftada 3 gün kursa geliyorum. Bir yıldır devam ediyorum. Kur'an-ı kerim öğrenmek çok kolay. Okumayı çok seviyorum. Daha önce okumayı hiç bilmiyordum. Şimdi Fatiha, Nasr ve İhlas sürelerini ezbere biliyorum” şeklinde konuştu.

BURAK TÜRKER 
BURSA 
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Naci Görür: "Çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız" Hatay’ın İskenderun ilçesinde söyleşiye katılan jeolog ve deprem bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreme dirençli yerleşim alanların oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Naci Görür, depremin vurduğu Hatay’ın İskenderun ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Görür, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen ‘İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ söyleyişine katıldı. Türkiye’de 13,6 milyon önce deprem mekanizmaların oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, depremleri durdurmanın mümkün olmadığını, toplum olarak depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorunda olduğunu söyledi. “Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı dün olduğu gibi toprağa veremeyiz" Deprem mekanizmasının Türkiye’de 13,6 milyon önce oluştuğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, “Bizim ülkemizde bu faylar 13,6 milyon seneden beri deprem oluşturmaya devam ediyor. Biz depremleri durduramayız, bu mümkün değil çünkü bu mümkün değil. Her depremde de 10 bin ve 50 bin insanı, dün olduğu gibi toprağa veremeyiz. O halde yapılacak bir şey bilgi, aydın ve çağdaş toplumlarının yaptığı gibi depreme dirençli yerleşim alanlarını oluşturmak zorundayız. Bunları yaparsak deprem sorununu büyük ölçüde hallederiz” dedi. “İskenderun tarafına gelen kıta biraz büküldüğü ve eğildiğinde o bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor” Deprem sonrası İskenderun sahilindeki çökme konusuna değinen Prof. Dr. Görür, “İskenderun’da bazı yerler çökmüş ve batıyor. Neden batıyor konusu fayla ilgili bir durumdur. Bin yıl önce Bingöl ilinin Karlıova’dan gelen doğu fayı, yanal hareket ederken İskenderun’daki fay biraz eğiliyor. İskenderun tarafına gelen kıta biraz bükülüyor ve eğiliyor. O kısımda bir duvar ve diklik oluşturuyor. Burada düşey atılım meydana geliyor ve fay niteliği doğuruyor ve batıyor. Bu nedenle de bir bölgenin belli ölçüde gömülmesi ve batması anlamına geliyor. Deniz seviyesinin göreceli olarak işlenmesi anlamına gelir” ifadelerini kullandı. İskenderun ilçesinde düzenlenen ’İskenderun’un Depremselliği ve Deprem Dirençli İskenderun’ temalı konferansa yer bilimci Naci Görür’ün yanı sıra; İskenderun İlçe Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, Belen İlçe Belediye Başkanı İbrahim Gül ve İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Levent Hakkı Yılmaz katıldı.
İstanbul Sadettin Saran: "Göreve gelirsek Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" Fenerbahçe Başkan Adayı Sadettin Saran, 48 saat içinde 500 imza toplayabildiklerini belirterek, "Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız" dedi. Fenerbahçe Başkanlığına adaylığını açıklayan İş İnsanı Sadettin Saran, Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenlediği lansmansa kongre üyeleriyle bir araya geldi. Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu eski Başkanı Vefa Küçük de toplantı da yer alarak Saran’a destek verdi. Fenerbahçe’yi şampiyon yapmak için çalışacaklarını aktaran Saran, adaylık süreci ile ilgili bilgiler vererek, "Kasım ayında Ali Koç ile buluştum. Maddi manevi çok büyük emek verdiniz, bu işi öğrendin, devam edeceksen biz arkandayız ancak devam etmeyecekseniz biz bu işi çok iyi yaparız ve göreve talibiz dedim. O da, ’Çok iyi yapacağına ben de inanıyorum’ dedi. Kulüp bilançolarına, defterlere bakmamız için resmi olarak aday olmamız gerekiyordu. Takım şampiyonluğa gidiyor, kongre sürecine de sokmak istemiyoruz ama madem öyle dedik 48 saatte büyük teveccühle 500 imzayı topladık. Bunun için de çok teşekkür ediyoruz. Göreve gelirsek ne sabır ne de süre istiyoruz. Fenerbahçe’yi şampiyon yapacağız. Hem saha içinde hem saha dışında mücadele ediyoruz. Oyuncularımıza uzanan elleri kırmasını biliriz" ifadelerini kullandı. "Fenerbahçe hepimizindir" Fenerbahçe için birlik beraberlik mesajı beren 59 yaşındaki iş insanı, "Fenerbahçe hiçbir şahsa ait değildir. Fenerbahçe sizindir Fenerbahçe bizimdir. Fenerbahçe hepimizindir" diyerek sözlerini noktaladı. Saran’ın konuşmasının ardından Kongre Üyeleri yoğun alkışlarla destek verdi.