ASAYİŞ - 25 Mayıs 2017 Perşembe 07:25

71 bin güvenlik gücüyle 'Huzur Türkiye' uygulaması

A
A
A
71 bin güvenlik gücüyle 'Huzur Türkiye' uygulaması

Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı birimlerince 81 ilde 71 bin 531 personelin katılımıyla gerçekleştirilen Huzur Türkiye Uygulamalarının 6'ncısında çok sayıda silah, uyuşturucu ve kaçak malzeme ele geçirildi.

Emniyet Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun talimatlarıyla Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı birimlerince bu akşam ülke genelinde stratejik öneme haiz bölgeler ile özellikle vatandaşların yoğunlukla bulundukları umuma açık yerlerde Huzur Türkiye Uygulamalarının 6'ncısını gerçekleştirildi.

Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Mustafa Gülcü ve Servet Yılmaz, Jandarma Genel Komutanlığı Asayiş Başkanı Tümgeneral Ali Çardakçı, Sahil Güvenlik Komutan Yardımcısı Albay Ahmet Kendir ve birçok birim amirinin Emniyet Genel Müdürlüğü Koordinasyon Merkezinden canlı olarak takip ettiği uygulamaya asayiş, terör, çevik kuvvet, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele, özel harekat, trafik, narkotik, deniz ve havacılık şubelerinden toplam; 12 bin 870 ekip, 13 hava aracı, 82 deniz aracı, 341 dedektör köpeği, 71 bin 531 personel katıldı.

Bin 485 kişi yakalandı

Emniyet Genel Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirilen uygulamada mevcut huzur ve güven ortamının devamının sağlanması, suç işleme amacındakilerin caydırılması ile aranan şahıs ve araçların yakalanması amaçlandı. Şehir giriş/çıkışları ile şehir merkezlerinde önceden tespit edilen 6 bin 238 hassas noktada yapılan uygulamalar sonucunda; 605 bin 448 kişi kontrol edildi. Arandığı tespit edilen bin 485 kişi yakalandı.

417 kişi gözaltına alınırken bin 558 şahıs hakkında ise adli-idari işlem uygulandı. 182 bin 921 araç kontrol edilerek 115 aranan araç yakalandı. 6 bin 607 araca cezai işlem uygulandı ve bin 905 araç trafikten men edildi. 21 bin 631 iş yeri kontrol edilerek 452 iş yerine cezai işlem uygulandı. 41 iş yerine ise kapatılma işlemi uygulandı. 68 adet tabanca, 51 adet av tüfeği, 2 bin 837 adet mermi, 69 adet kesici delici alet, 32 adet kurusıkı tabanca, 15 gram eroin, bin 524 gram esrar, 14 gram bonzai, 14 gram metamfetamin, 121 adet captagon, 24 bin 120 paket kaçak sigara ve 144 litre kaçak içki ele geçirildi.

Açıklamada, halkla ilişkilere özen gösterilerek büyük bir uyum ve koordinasyon içerisinde başarıyla tamamlanan Huzur Türkiye-6 Uygulamasından vatandaşların da oldukça memnun kaldığı kaydedildi.

Huzur Türkiye uygulamalarında bugüne kadar elde edilen sonuçların yer aldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Huzur Türkiye uygulamalarında bugüne kadar toplam; 3 milyon 2 bin 330 kişi kontrol edildi. Arandığı tespit edilen 7 bin 855 kişi yakalandı. 3 bin 703 kişi gözaltına alınırken 7 bin 873 şahıs hakkında ise adli-idari işlem uygulandı. 846 bin 803 araç kontrol edilerek 381 aranan araç yakalandı. 33 bin 390 araca cezai işlem uygulandı ve 8 bin 675 araç ise trafikten men edildi. 111 bin 413 iş yeri kontrol edilerek 6 bin 340 iş yerine cezai işlem uygulandı. 4 bin 657 iş yerine ise kapatılma işlemi uygulandı. 2 adet uzun namlulu silah, 358 adet tabanca, 331 adet av tüfeği, 8 bin 29 adet mermi, 598 adet kesici delici alet, 265 adet kurusıkı tabanca, bin 404 gram eroin, 17 bin 199 gram esrar, 392 gram bonzai, 2 bin 134 gram metamfetamin, 2 bin 269 adet captagon, 20 kök hint keneviri, 169 bin 533 paket kaçak sigara, 5 bin 773 litre kaçak içki, 686 adet kaçak cep telefonu, 195 adet tarihi eser, 3 bin 190 litre kaçak motorin ve 9 bin 880 kilogram menşei belirsiz et ele geçirilmiş oldu.” 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Dicle Elektrik çalışanlarına uzun namlulu silahlarla saldıranlardan 4’ü serbest bırakıldı Dicle Elektrik Şırnak İl Müdürlüğü’ne bağlı 2 kişilik ekibi İdil’e bağlı Okçu köyünde kaçak kontrolü yaparken engelleyerek rehin alan, üzerlerine kurşun sıkan ve darp ederek yaralayan saldırganların yakalanabilmesi amacıyla jandarma tarafından yapılan soruşturma kapsamında 12 kişi gözaltına alındı. Sanıklardan 4’ü ise sevk edildikleri savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı. Önceki gün Okçu köyüne kaçak kontrolü için giden Dicle Elektrik ekibi, geçici köy korucusu olduğu ileri sürülen bir kişi tarafından engellenerek rehin alındı. Ardından bu şahsın haber vermesi üzerine toplanan 30 kadar kişi, ekipteki 2 görevliyi silah dipçikleri, sopa, tekme ve yumruklarla darp etmeye başladı. Saldırıdan kurtulmak için kaçmak isteyen bir çalışana silahla ateş açılırken, diğerinin ise darp sonucu burnu kırıldı. Yaralı olarak kurtulan 2 Dicle Elektrik çalışanı İdil Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alınırken şirket avukatları saldırganlar hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Savcılığa sevk edilen 4 saldırgan ifade sonrası serbest kaldı Bunun üzerine İdil İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında saldırıyı gerçekleştirdikleri ileri sürülenlerden 12 kişi gözaltına alındı. Kimlik tespitleri gerçekleştirilen 12 kişiden aralarında Kaleşinkof silahıyla görevlileri rehin alan şahsın da bulunduğu 4 kişi teşhis edildi. Teşhis edilen 4 sanık, gerekli işlemlerin ardından savcılığa sevk edildi. İfadeleri alınan sanıklar daha sonra serbest bırakıldı. “Elektrik hırsızlığı ile mücadeleye devam edeceğiz” Serbest bırakılma kararı sonrası görüşlerini paylaşan Dicle Elektrik yetkilileri, “Çalışma arkadaşlarımız gece gündüz, kesintisiz elektrik hizmeti sağlamak için bazen yoğun kar yağışı bazen de yoğun güneş altında görev yapmaya devam ediyor. Görevi, borcunu ödeyen abonelerin hukukunu korumak adına kaçak tespiti yapmak olan çalışma arkadaşlarımız ise zaman zaman hayatlarını tehlikeye atabilecek durumlarla karşı karşıya kalıyor. Silahla rehin alınan ve şiddet gören çalışma arkadaşlarımıza bir kez daha geçmiş olsun diliyor, hukuk mücadelesinde ve tedavi süreçlerinde daima yanlarında olacağımızı bir kez daha yineliyoruz. Bu türden yıldırma maksatlı eylemlere karşın, elektrik hırsızlığının her türlüsü ile mücadeleye devam edeceğimizi de bu vesileyle bir kez daha hatırlatıyoruz” ifadelerine yer verdi.
İstanbul Esenyurt Belediye Başkanı Özer: “Kreş açmak hedeflerimiz arasında" 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında hazırlanan gösteride konuşan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, ilçenin bütün mahallelerinde kreş açacağının müjdesini verdi. Özer, “Kreş açmak bizim hedeflerimiz arasında. Çünkü çocuklar bizim geleceğimizdir” dedi. Esenyurt Belediyesi, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında bir dizi etkinlik düzenledi. Belediye bünyesindeki kreşlerde eğitim gören çocukların birbirinden renkli gösteriler hazırladığı programa Başkan Özer’in yanı sıra CHP Esenyurt İlçe Başkanı Hüseyin Ergin, meclis üyeleri, birim müdürleri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Şehit Erol Olçok Kültür Merkezi’nde gerçekleşen programda; Karadeniz halk oyunları, Kafkas dansları, Trakya yöresinden oyunlar ile halaylara kadar her bölgeden esintiler sunuldu. Oyunlarını sergileyecekleri yörenin kıyafetleri ile sahneye çıkan miniklerin performansları ise izleyicilerden büyük alkış topladı. “Annelerin mutlu, çocukların eğitimli olması gerekir” Sahnede yaptığı konuşmada Esenyurt’un 43 mahallesinde kreş açacağını söyleyen Başkan Özer, “23 Nisan Ulusal egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızın önce çocuklarımıza, sonra gençlerimize, sonra da tüm ulusumuza hayırlı, uğurlu olmasını ve güzel bir geleceğe vesile olmasını diliyorum. Seçim boyunca bir mottomuz vardı o da; ’Anneler işe, çocuklar kreşe’ diye. Yerel yönetimler de genel idarenin bir parçasıdır. Yani Türkiye’nin iyi olabilmesi için Esenyurt ve diğer ilçe ve illerin iyi olması lazım. Çünkü Türkiye havada bir kavram değil, bunların toplamından ibarettir. Dolayısıyla Esenyurt’un iyi olabilmesi için de 43 tane mahallesinin iyi olması gerekir. O mahallelerin iyi olabilmesi için orada annelerin mutlu, çocukların eğitimli olması gerekir. Çocukların böyle olabilmesi için her mahallede bir kreşin olması gerekir. Bunlar aslında bir lüks değil, bir lütuf değil. Sosyal devletin, sosyal yerel yönetimin, belediyenin yapması gereken hizmetlerdir. Bugüne kadar Esenyurt’ta sadece 10 tane kreş açılmış. Bir tanesinin de açılışını ilerleyen günlerde yapacağız. Ancak evvel emirde ilk ihtiyaç duyduğumuz beş yere kreş yapılması için çalışmalara başlayacağız. Bizim ilk işlerimizden birisi bu olacak. Çünkü vaatlerimiz arasında bu vardı ama bu beşte sınırlı kalmayacak. Allah’ın izniyle, bizim de imkanlarımız çerçevesinde bütün mahallelerimize kreş yapmak hedeflerimiz arasında. Çünkü çocuklar bizim geleceğimizdir. Onlara sahip çıkmamız lazım” ifadelerini kullandı. “Yolu kreşten geçiyor” Yerel yönetimlerin vazifelerinden birinin de kreş hizmeti olduğunu belirten Özer, “Burada iki üç tane büyük problemimiz var bu bağlamda, birincisi kreş eksikliği. Bu sorun kadınların kalkınma sürecine entegrasyonlu katılımını engelleyen dolayısıyla ülkenin de ilerlemesini olumsuz etkileyen bir unsurdur. Oysa bizim ülkemizin Orta Doğu’daki diğer ülkelerden farkı laik bir ülke olmasıdır. Laiklik kadının kalkınma sürecine, seçme ve seçilme sürecine, temsiliyet sürecine katılmasını öngören en temel ilkedir. Arap ülkelerinin bu kadar zenginliklerine rağmen kalkınmamış olmalarının en temel nedeni kadının kalkınma süreci içerisinde olmamasıdır. Kadının da kalkınma sürecine katılmasının yollarından biri kadının işe giderken aklının çocuğun da kalmaması gereklidir. Bunun da yolu kreşten geçiyor. Onun için yerel yönetimlerin birinci vazifesi kadınlarımıza bu hizmeti sunmaktır. Aslında çocuklarımıza bu hizmeti yapmak, ülkenin geleceğine bu hizmeti yapmaktır” dedi. “Çocuklarımızın okuyabileceği okullar yapmak” Esenyurt’ta sınıflardaki yoğunluğa da dikkat çekerek yeni okullara ihtiyaç duyulduğunu belirten Özer, “İkinci büyük sorunumuz ise yine eğitimle ilgili. 60 kişilik sınıflarda çocuklar eğitim görmek için çabalıyor. Bu doğru bir şey değil. Bir eğitimci olarak 60 kişilik sınıflarda okuyan çocukların verimli eğitim alamayacağını biliyorum. Benim bir amacım, bir idealim de buradaki bulunan kanat önderleriyle, zenginlerle görüşüp çocuklarımızın okuyabileceği okullar yapmak. Kendi çocuklarının geleceğine sahip çıkamayanlar kendi ülkelerinin geleceklerini de kuramazlar” şeklinde konuştu. “Her şeyi el birliğiyle yapacağız” Esenyurt’un sorunlarını el ele verip hep birlikte çözeceğinin altını çizen Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer şöyle konuştu: “Bir başka büyük bela ise bağımlılık belası, uyuşturucu belasıdır. İlçe Emniyet Müdürü ve Kaymakamla da bu konuyu görüştüm. Bizim bu belayı derhal buradan söküp atmamız lazım. Biz işin rehabilitasyonuyla ilgileneceğiz. Onlar önleyici kısmıyla ilgilenecek. Ama hepimiz önleyici olabilmesi için toplumu bilinçlendireceğiz. Bununla ilgili toplantılar yapacağız. Bir başka problemimiz ise kadın cinayetleri. Beni en çok üzen olaylardan bir tanesi. Bunları da toplumun gündeminden bizim çıkarmamız lazım. Bunu da çıkarabilmenin yolu yine eğitimden ve bilinçlenmeden geçiyor. Dolayısıyla el ele vereceğiz. Bizim Esenyurt’umuza sözümüz var. Bugüne kadar olan olmuş ve bu şehir kötü yönetilmiş. Bütün bu sorunları ortadan kaldırabilmek için el ele vereceğiz. Kadınlarımızla ilgili, gençlerimizle ilgili, emeklilerimizle ilgili, dezavantajlı gruplarımızla ilgili, yoksullarımızla ilgili elimizden gelen her şeyi birlikte yapacağız. Halkçı bir belediyeyi inşa edeceğiz.”
Tunceli Tunceli’de güvenlik korucuları afet durumlarına etkin müdahale için eğitim alıyor Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde görev yapan güvenlik korucularına verilmeye başlanan afet ve acil durum eğitimleri devam ediyor. Tunceli’de güvenlik korucularına yönelik verilen, afet farkındalık eğitimleri çerçevesinde, Çemişgezek ilçesinde görev yapan güvenlik korucularına, gruplar halinde afet ve acil durum eğitimleri veriliyor. Teorik ve pratik eğitimlerin yanında deprem anı ve sonrası, afet acil durumları, sahada çeşitli etkenlerden yaralanmalar ve karşılaşılabilecek sağlık durumları için temel ilk yardım eğitimleri verildi. Çemişgezek Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Zeki Aslan tarafından güvenlik korucularına hem sözlü hem de tatbiki olarak çeşitli yaralanma ve ani sağlık krizlerine müdahale ve temel yaşam desteği konularında bilgiler sundu. ’’Afet acil durum eğitimlerini önemsiyoruz’’ Güvenlik korucularına temel ilk yardım eğitimi veren Dr. Mehmet Zeki Aslan, "Çemişgezek ilçemizde güvenlik korucularına afet, acil durum eğitimleri devam ederken, biz de güvenlik korucularımıza yönelik ilk yardım, temel yaşam desteği eğitimleri verdik. Eğitim sonrasında sorulan soruları yanıtladık. Ülkemiz deprem ülkesi. Bu açıdan afet acil durum eğitimlerini önemsiyoruz. Güvenlik korucularımızın da bu konuda çok duyarlı olduklarını gördük" dedi. Tunceli Jandarma Arama Kurtarma (JAK) uzman ekipler tarafından teorik ve pratik şekillerde verilen eğitimlerle, güvenlik korucularının doğal afetlerde arama kurtarma faaliyetlerindeki imkan ve kabiliyetinin artırılması, meydana gelebilecek doğal afetlere etkin müdahale edilmesi amaçlanıyor. (YRT