GÜNDEM - 14 Haziran 2018 Perşembe 14:39

75 gündür maaş alamayan işçiler çaresizce bekliyor

A
A
A
75 gündür maaş alamayan işçiler çaresizce bekliyor

Silivri Kınalı mevkiinde faaliyet gösteren bir fabrikadan 75 gündür maaşlarını alamadıklarını iddia eden işçiler, sabah saatlerinde itibaren fabrikanın önüne gelerek yöneticilerden gelecek güzel bir haber için gün boyu bekledi.

Fabrikada çalıştıklarını belirten yaklaşık 150 işçi sabahın erken saatlerinden itibaren fabrikanın kapısının önünde beklemeye başladı. Jandarma ekipleri de fabrikanın bulunduğu bölgede hazırda bekledi. 

Fabrika yöneticilerinin talimatıyla fabrikaya alınmadıklarını da iddia eden işçilerden Metin Aydın, "Bizleri 75 gündür oyalıyorlar. Bir çoğumuz evli ve ev geçindiriyor. Bankalara kredi borcumuz var. Bugün maaşları vereceklerine dair söz vermişlerdi. Ama paralarımız ödenmedi. Onların sözüne güvenerek İstanbul’dan gelen arkadaşlarımız var. Sabahlara kadar mesai yaptığımız günler oldu. Emeğimizin karşılığını istiyoruz. Yakınlarımızdan borç alıp geçinmeye çalışıyoruz. Çok mağdur durumdayız. Bizlere hiçbir açıklama yapılmadan şirketin kapanışı verilmiş. 75 gündür hiçbir arkadaşım tek kuruş almadan bekliyoruz" dedi. 

Muharrem Yıldız isimli işçi de "Bu fabrikanın sevkıyat bölümünde çalışıyorum. Yani buranın hamallığını yapıyorum. Bu gemi battı güveler gitti biz kaldık. Bugün, yarın vereceğiz diyerek hepimizi oyaladılar. Hiçbir yöneticiye ulaşamıyoruz. Hakkımızı istiyoruz" diye konuştu. 

Öte yandan işçilerin durumuyla ilgili olarak fabrika yönetiminden herhangi bir açıklama yapılmadı.  

Yusuf Eker

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Bolu’da 7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi düzenlendi Bolu’da "7. Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi" düzenlendi. Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Fatma Deniz Sayıner modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgileri katılımcılara aktardı. Bolu Koru Otel’de geleneksel hale gelen Uluslararası Koru Gebelik Doğum Lohusalık Kongresi’nin 7’ncisi düzenlendi. Kongre’nin oluşturulmasında büyük payda sahibi olan Prof. Dr. Aydan Biri ve Prof. Dr. Deniz Sayıner’in öncülüğünde bir araya gelen doğum hekimlerinin yanı sıra perinatoloji uzmanları, ebeler, hemşireler, yenidoğan hekimleri ve doğuma katkı sağlayan birçok branş uzmanı da kongrede yerini aldı. Kongrede Türkiye’de ve dünyada modern doğum hekimliği ve ebelik hizmetleri açısından önemli bilgiler, araştırma sonuçları ve deneyimlerin paylaşıldığı bilimsel oturumlar yapıldı. 3 gün sürecek olan kongrede, doğuma yönelik kurslar ve bilgilendirme toplantıları yapılacak. “Doğum konusu birçok konuya göre az ilgi görüyor” Türkiye’de sadece doğumun ele alındığı en büyük bilimsel toplantı olma özelliğini taşıyan 7. Uluslararası Bolu Koru Gebelik, Doğum ve Lohusalık Kongresi’nin başkanlığını yürüten Prof. Dr. Aydan Biri, “Bu 7’ncisi olmakla birlikte en çok heyecan duyduğum kongre oldu. Her geçen yıl birbirini tekrar etmemek adına zaten çok geniş ve sonsuz olan bu kongrede bir kez daha sizinle olmaktan çok büyük keyif duyuyorum. Konumuz doğum ve içerisinde çok fazla bileşen var. Doğumsal birleşim ya da bir bebeği ilgilendiren bir süreç, toplumun esası temeli ve koruyucu sağlık bakımı. Kongrede çok fazla insanı bir araya getiriyoruz. Ama çok da zor oluyor bu kongreler. Daha önce de söylediğim bir şey var ana işimiz olan doğum, özellikle kadın doğum hekimlerinin polikliniklerinin yüzde 80’i doğum, ancak buna rağmen birçok konuya göre çok daha az ilgi görüyor. Bu yıl ben çok çünkü bu konu doğrultusunda doktor arkadaşlarımızın da ana konumuzun doğum olduğuna dair inancı arttı. Her ne kadar hala akademisyen arkadaşlarımızın ‘Doğum da moda oldu’ demesine rağmen mesleğe bakışımızın çarptırıldığı bir dönemdeyiz” dedi. “Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez” Bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelere ihtiyaç olduğunu söyleyen Prof. Dr. Deniz Sayıner, “Eğitim bizim vazgeçilmezimiz olmalı. Çünkü en büyük güç bilgi gücüdür. Bilginin olmadığı yerde güçten bahsedilemez. Hiçbir silah, hiçbir teknoloji bilginin karşısında duramaz. O nedenle sürekli bilimsel çalışmaların ışığında kendini yenileyen ebelerin yetişmesine ve ebelere ihtiyaç duyduğumuzu söylemem lazım. Ve tabii ki böyle bir ebeliği dizayn etmek için de birlik olmaya ihtiyaç vardır. Kurucu üyelerinden biri olmaktan onur duyduğum, gerçekten birlikte yürümekten gurur duyduğum yol arkadaşlarımın olduğu Anadolu Ebeler Derneği. Bu dernekle birlikte örgütlenmek, mesleğine sahip çıkmak mesleki örgütün içinde olmak son derece önemli” diye konuştu.