POLİTİKA - 01 Nisan 2015 Çarşamba 05:19

8 üniversite kurulmasını öngören kanun kabul edildi

A
A
A
8 üniversite kurulmasını öngören kanun kabul edildi

AK Parti tarafından TBMM’ye getirilen kanun tasarısı ile 3 vakıf üniversitesi daha kuruldu. Daha önceden kabul edilen kanun ile birlikte 5 tanesi vakıf üniversitesi olmak üzere toplam 8 üniversitenin kurulması kararı alınmış oldu.

Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile İstanbul’da Türkiye Uluslararası İslam, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, İstanbul’da Türkiye Gençlik ve Eğitim Hizmet Vakfı tarafından 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin hükümlerine tabi olmak üzere, kamu tüzel kişiliğine sahip İbn Haldun Üniversitesi adıyla vakıf üniversitesi kurulması, İstanbul’da 21. Yüzyıl Anadolu Vakfı tarafından, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun vakıf yükseköğretim kurumlarına ilişkin hükümlerine tabi olmak üzere, kamu tüzel kişiliğine sahip İstinye Üniversitesi kurulması öngörüldü. TBMM Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sonrasında tasarı kabul edilerek kanunlaştı.
Daha önceden kabul edilen kanun ile Balıkesir’in Bandırma ilçesinde Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi adıyla yeni bir üniversite kurulması, Hatay’ın İskenderun ilçesinde İskenderun Teknik Üniversitesi adıyla yeni bir üniversite kurulması, Antalya’nın Alanya ilçesinde Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi adı ile yeni üniversiteler kurulmuş, kanuna eklenen ek madde ile İstanbul Rumeli Üniversitesi ve Antalya AKEV Üniversitesi adı altında iki de vakıf üniversitesi kurulması kararı alınmıştı. Genel Kurulun 87. birleşiminde toplam 8 üniversitenin kurulmasını içeren kananlar kabul edilmiş oldu.

“DAVALARDAN 156 TANESİ MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞININ LEHİNE, 47 TANESİ DE ALEYHİNE SONUÇLANDI”

Mili Eğitim Bakanı Nabi Avcı, üniversite kurulması ile ilgili kanun tasarı ve tekliflerinin görüşmelerinde sorulara cevap verdi. Bin 709 şube müdürünün akıbeti ve mahkeme kararlarının uygulanmadığı yönündeki iddialara ilişkin Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “Bu konuda açılmış pek çok dava var gerçekten. Şube müdürü atamalarında uygulanan yöntemle ilgili açılan davalardan 156 tanesi Millî Eğitim Bakanlığının lehine sonuçlandı, 47 tanesi de aleyhine. Danıştay’da ayrıca mülakatın doğru olduğuna dair karar verdi, dolayısıyla Danıştay kararı da bunu besliyor ama biz aleyhimize verilmiş olan o 47 davayı da, uygulamasını yani, tekrar bunları mülakata alarak değerlendiriyoruz” açıklamasında bulundu.

“YARGI KARARIYLA GÖREVİNE İADE EDİLMESİ İSTENENLERİ GÖREVLERİNE İADE ETTİK, EDİYORUZ”

Mahkemeye başvuran okul müdür ve yardımcılarının mahkeme kararı ile göreve iadelerinin yapılmasına rağmen görevlerine tekrar atanmadıklarına ilişkin iddialara da cevap veren Bakan Avcı “Burada yine yargı kararıyla görevine iade edilmesi istenenleri görevlerine iade ettik, ediyoruz. Onun da dışında, bu okul müdürlerinin değerlendirilmesi işlemi şöyle işlemişti, dört yılını tamamlamış 16 bin müdürün değerlendirilmesi 6 aktör tarafından yapılmıştı, ilçe millî eğitim müdürü, atamalardan sorumlu ilçe şube müdürü, o okuldaki en kıdemli öğretmen, o okuldaki en kıdemsiz öğretmen, okul aile birliği temsilcisi ve öğrenci temsilcisi. Bu 6 aktörün de müdürleriyle ilgili değerlendirmelerini hangi kriterlere göre yapacaklarını belirlemek üzere 100'ün üzerinde kriter belirledik, bir okul müdüründe aranması gereken özellikler itibarıyla ve her bir paydaşın yani ilçe müdürünün, şube müdürünün, okul aile birliği başkanının, en kıdemli öğretmenin, en kıdemsiz öğretmenin ve öğrenci temsilcisinin, bunların bir komisyon olarak toplanıp değil, birbirlerini etkilemesinler diye ayrı ayrı elektronik ortamda oylamalar yapmasını istemiştik, nitekim öyle de yapıldı. Bu oylamalar neticesinde 70'in üzerinde puan alan müdürlerimiz görevlerine devam ettiler, 70'in altında olanlar da ya başka bir kurumda görevlendirilmek üzere tekrar müracaat ettiler veya öğretmenliğe döndüler. Burada bazı yerlerde ilçe müdürüyle yani Bakanlığı temsil ettiği varsayılabilecek paydaşlar ilçe müdürüyle atamalardan sorumlu şube müdürünün toplam 100 üzerinden payları 60'dı. Bu 60'ın birçok yerde tartışmalı değerlendirmelere neden olduğunu gördük, diğer aktörlerin diyelim tam puan verdiği bir müdür hakkında 60'lık avantajı kullanarak bazı yerlerde farklı değerlendirmeler yapıldığını gördük. Bir kısmı sendikal, bir kısmı kişisel, bir kısmı tanımamaktan kaynaklanan değerlendirmeler yapıldı. Bu nedenle bunu düzelttik, önümüzdeki dönem 50-50 yapalım yani aktörlerin herhangi birisi özellikle bizim millî eğitim ilçe müdürlerimiz ve şube müdürlerimiz bu tür sendikal veya kişisel önyargılarla hareket etmeleri hâlinde haksızlığa neden olmasın diye bunu daha dengeli hâle getirmek için tedbirimizi aldık. İster okul müdürü olsun ister şube müdürü olsun mahkeme kararıyla göreve iade edilmesi istenenlerin hepsini veya tekrar mülakata alınması istenenlerin hepsini tekrar mülakata aldık” diye konuştu.

Türkiye’de 64 tane devlet üniversitesinde, 30 tane de vakıf üniversitesinde olmak üzere toplam 94 tıp fakültesi olduğunu açıklayan Bakan Avcı, “33 devlet üniversitesinde, 39 vakıf üniversitesinde olmak üzere 72 hukuk fakültemiz var. Üniversite sayısı 2002'de yani biz iktidara geldiğimizde 75'ti, şu anda 176. Örgün eğitimdeki öğrenci sayısı da 1 milyon 117 bin 907'den 2 milyon 807 bin 681'e; öğretim üyesi sayısı da 70 bin 12'den 146 bin 558'e çıktı” ifadelerini kullandı.

DERYA YETİM 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede vatandaşlar TOKİ konutlarına taşındılar HATAY (İHA) – Depremin vurduğu Hatay’ın Payas ilçesinde yapımı tamamlanan TOKİ konutlarına taşınan afetzede Abik ailesi, yeni yuvalarında yaşamanın heyecanını hissediyorlar. Asrın felaketinde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş, on binlerce konut yerle bir olmuştu. Deprem sonrası bölgenin yeniden ayağa kalkması için çalışmalara kısa sürede başlanmıştı. TOKİ tarafından yapımına geçtiğimiz yıl depremin hemen ardından başlanan afet konutları, hak sahiplerine teslim edilmeye başlanmıştı. Payas ilçesinde çevre düzenlemeleri tamamlanan konutlarda vatandaşlar yaşamaya başladı. Afet konutlarının ilk sakinlerinden olan Abik ailesi, yeni evlerinin heyecanını yaşıyorlar. Depremzede Hatice Abik, "Yeni evime yerleşerek ilk gün kurban kestim ve ailemi ağırladım. Devletimizden, milletimizden Allah razı olsun" dedi. "Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan, emeği geçenlerden" 83 yaşındaki Mustafa Abik, yeni yuvasında emeği olanlara teşekkürlerini dile getirerek, "Allah o günleri göstermesin gerçekten çok büyük bir felaket oldu. Evlerimiz böyle gitti geldi. Merdivenin bütün şeyleri yere düştü. Kontrole gelip ağır hasarlı bu binanın yıkılması lazım sonra geldiler yıktılar. Allah’a çok şükür hamdolsun yapanlardan emeği geçenlerden. Devletimizden Allah razı olsun gerçekten. Büyük bir mükafat bu bizim için Allah razı olsun" dedi. "Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim" Evine bayramın birinci günü yerleştiğini ve ardından kurban kestiğini dile getiren 70 yaşındaki Hatice Abik, "Gece sahura kalktık, oturduk ancak bir gürültüyle mübarek geldi. Kapıya zor kalkıp gittim, kapıdan tutundum. Kapıdan tutundum böyle elimi vura vura elim kırılmış başka yerde bitmiş, sabahtan kalktım elim böyle şişmiş. Takside kaldık 2-3 gece, takside kaldık sonra oğlan geldi bizi Ankara’dan aldı gitti. Ankara’ya götürdü, 1 ay orada kaldık. Hamdolsun Allah’a binlerce şükürler olsun yüce Mevla’ma. Devletimizden, milletimizden ya Rabbim yapanlardan Allah razı olsun. Yerleşince hemen gittim bayramın birinci günü, kurban aldım geldim kestirdim. Yemek yaptım çoluğu çocuk hepsini çağırdım, bayramın 1. günü hepsine burada yedirdim. Belki 50 kişi erkek, 25 kişi de kadın vardı. Memnun oldum Allah razı olsun oğlum, yapanlardan, edenlerden, emeğe geçenlerden Allah razı olsun hepsinden de” ifadelerini kullandı.
İstanbul Taksim’de test sürüşüne çıkan akülü nostaljik tramvaya vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi Taksim ve İstiklal Caddesi’nin simgelerinden biri olan tramvayın yerine yapılan akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Vatandaşlar akülü tramvaya yoğun ilgi gösterdi. Beyoğlu’nda 1990 yılından beri Taksim - Tünel arasında hizmet veren nostaljik tramvaylar yerine kullanılacak akülü nostaljik tramvay test sürüşüne çıktı. Sabah saatlerinde başlayan test sürüşü sefer saati bitene kadar devam etti. Yeni akülü tramvayın, elektrik telleriyle teması bulunan eski tramvayların yerini alacağı öğrenildi. Akülü nostaljik tramvay test sürüşünde vatandaşlar tarafından yoğun ilgi gördü. Yenilenen nostaljik tramvayın ilk yolcularından olan Hayri Taş, “Güzel olmuş, eskisi güzeldi ama bu daha güzel, orijinal olmuş. Etrafı kapalı olmuş, gerçekten güzel. Değişime uymak zorundayız, değişiklik her zaman iyidir. Gerçekten çok güzel olmuş, Beyoğlu’na yakışmış” dedi. Akülü nostaljik tramvayı beğenmediğini belirten Mahmut Genç, “Nostaljik tramvayı birçok sefer kullandım. Bu şekilde akülüye geçmesi belki eski formundan birazcık değişiklik, inovatif olmuş olabilir. Ama bazı şeylerin orijinal formunda kalması gerekiyor. Çevreci falan ama üstten o tellerin gidiyor olmasını takip etmek de garip bir heyecan katıyordu. Biraz da böyle binelim bakalım nasıl olacak. Trenin yeni formunda ön tarafta insanların ayaklarını koyup asılabilecekleri yerleri kaldırmışlar. Keza kapıların oradaki merdivenleri de kapatmışlar. Bu bence hoş bir şey değil. Çünkü bu birazcık aslında bu tramvayın kültürüne ait olan bir şeydi. Ben defalarca kez burada sallanarak Şişhane’ye inmişimdir, Şişhane’den Taksim tarafına çıkmışlığım var. Aslında akbil kullanan birisiyim ama bunun keyfi bambaşka oluyordu. Bunu kaldırıyor olmaları bence tamamıyla kültürü yok etti. Çünkü insanlar burada sadece tramvayın fotoğrafını çekmiyorlardı, buraya asılan insanların da fotoğraflarını çekiyordu. Bu belki birazcık tehlikeli tarafları kesinlikle var bunun ama bazı şeyler simgeseldir. Bu simgesel şeylere dokunmak birazcık orijinalliği yine bozan şeylerden birisi. Ben bunu kesinlikle hiç beğenmedim, hiç hoşlanmadım buraya insanların tutunabilecekleri yerlerin yapılmasını yeniden istiyorum” diye konuştu.
Erzurum Tortum ekşi pestili artık coğrafi işaretli Ülkemizde coğrafi işaretli ürün çeşitliliğinde Gaziantep ve Konya’dan sonra en çok ürüne sahip olan Erzurum’da Tortum ekşi pestili de TÜRKPATENT tarafından tescillendi. Tortum Belediyesi tarafından 2022 yılında mahreç işareti almak için TÜRKPANET kurumuna başvurusu yapılan Tortum ekşi pestili, Erzurum’un 55’inci coğrafi işaretli ürünü oldu. Erzurum’un Tortum ilçesine ait kızılcıklar özenle seçilerek marmelat haline getiriliyor. Daha sonra bu marmelat pestil şeklinde serilerek kurutuluyor ve ekşi kızılcık pestili elde ediliyor. Geleneksel üretim şekli bozulmadan üretilen ve tamamen doğal yöntemlerle hazırlanıyor. Tortum ekşi pestilinde şeker ve renklendirici bulunmuyor. Sadece su ve kızılcık kullanılıyor Tortum ekşi pestili, doğal olarak yetişen kızılcık meyvesi ve içme suyu kullanılarak Tortum ilçesinde üretiliyor. Tadı ekşi, rengi parlak kırmızı olan Tortum ekşi pestili endüstriyel ve geleneksel olmak üzere iki şekilde üretiliyor. Tortum ekşi pestilinin üretiminde, genel pestil üretimlerinden farklı olarak, nişasta, un, şeker, fındık veya ceviz kullanılmıyor. Şeker ilavesi yapılmadığı için de kızılcık meyvesinin verdiği ekşi tada sahip olup coğrafi sınırda “ekşi pestili” olarak adlandırılıyor. Tortum ekşi pestilinin geçmişi eskiye dayanıyor. Tortum ilçesinin mutfak kültüründe önemli bir yere sahip ve ilave bileşen içermeyen, sadece kızılcık meyvesi kullanılarak üretilmesi coğrafi sınıra özgü olmasını sağlıyor.