DÜNYA - 01 Eylül 2014 Pazartesi 09:43

İkisi de daha çocuk!

A
A
A
İkisi de daha çocuk!

Afganistan’ın kuzeyinde yer alan Balh kentindeki bir köyde 8 yaşındaki kız çocuğu 12 yaşındaki erkek çocuğuyla evlendirildi.

Çocuk evliliklerin yoğun olarak yaşandığı Afganistan’da Mina adındaki kız çocuğu ile Serdar adlı 12 yaşındaki erkek çocuğu evlendirildi. Babası tarafından yaklaşık 2000 dolar başlık parası karşılığında başka bir aileye gelin olarak verilen Mina, henüz sekiz yaşında ve evliliğin ne olduğunu kavrayacak bir yaşta değil. Mina’nın babası Mümin verdiği kararın doğru olduğunu ve çaresiz oldukları için böyle bir yola başvurduğunu dile getirdi. Mümin açıklamasında, “ Köyün ileri gelenlerine ailemin maddi durumunu anlattım ve maddi imkânsızlıklar nedeniyle kızıma bakamayacak belirttim.

Onlarda Mina’yı evlendirmemde herhangi bir sakınca olmadığını dile getirdiler. Ayrıca alacağım başlık parası ile az da olsa fakirlikten kurtulursun diye bana öğüt verdiler” dedi. 

12 yaşındaki damat Serdar ise evlilikten beklentisini soran muhabire “sadece mutlu bir hayat istiyorum” diye cevap verdi. İsmini açıklamayan Serdar’ın annesi de bu evliliğin doğru bir karar olduğunu söyledi. Serdar’ın annesi açıklamasında, “ Bu kız çocuğu sokaklardaydı ve kimse onunla ilgilenmiyordu. Şimdi oğlumla evlendi ve artık bizimle daha iyi bir hayat sürebilir” diyerek evliliği savundu. 

Afgan yasalarına göre küçük yaşta evlilikler yasaklanmış durumda ancak bu karar ülkede pek fazla uygulanmıyor. Özellikle maddi durumları iyi olmayan aileler için kızlarının evliliklerinden alacakları başlık paraları fakirlikten kurtulma aracı olarak kullanılıyor. Kırsal kesimde kız çocuklarının fikirleri hiç dikkate alınmadan en yüksek başlık parasını veren kim ise kız o kişi ile evlendiriliyor. Bu yüzden çarpık evlilikler Afganistan’da çok sık yaşanıyor. 

Afganistan’da Birleşmiş Milletler verilerine göre kız çocukların yüzde 57’si henüz daha 18 yaşına girmeden evlendiriliyor. Ülkedeki fakirlik bu evliliklerin yaşanmasının en önemli sebeplerinden biri olarak görülüyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dağlarda çiriş otu bereketi Doğu Anadolu Bölgesinde ve Erzincan’da bu günlerde çarşı pazarda sıkça görülen çiriş otu dağlarda yaban hayvanlarının da ilgisini çekiyor. Bahar ayları ile birlikte Erzincan’ın yüksek kesimlerinde ortaya çıkan çiriş otu vatandaşlar tarafından toplanmaya başlandı. Munzur Dağlarında yerli ve yabancı birçok kişiye rehberlik yapan Murat Aydemir, yaptığı gözlemlerde dağ keçilerinin de çirişi yediğini ifade etti. Dağlarda doğal olarak yetişen çirişten birçok yemek yapıldığını anlatan Aydemir, çirişten yapılan turşunun ayrı bir lezzet olduğunu söyledi. İnsanlar yüzyıllardır yaşamın neredeyse her alanında bitkilerden faydalanıyor. Bazı bitkiler tıbbi faydaları sebebiyle sağlık alanında kullanılırken bazı bitkiler besin bazıları ise boya ya da süs bitkileri olarak kullanılıyor. Çiriş otu da bu bitkilerden bir tanesi. Latincede Asphodelus aestivus L. olarak bilinen ve Zambakgiller familyasına ait olan çiriş otu, çoğu bölgede güllük, dağ pırasası, kirkiş otu, sarı zambak, yabani pırasa ve yeling otu olarak biliniyor. Toplumun büyük bir kısmı bazı hastalıkların tedavisinde tıbbi bitkilere başvuruyor. Bitkisel tedavi yöntemlerinin yan etkilerinin olmadığı ya da daha az olduğu düşünülmesi buna büyük bir etken olarak gösteriliyor. Çiriş otu da bölgede halkın tercih edilen bitkilerin başında yer alır. Çirişten birçok yemek yapılıyor Meryem Badayman, Ekin Dinçel ve Ayla Ünver Alçay tarafından yapılan bir araştırmada çirişin; yabani bir ot olup yenilebilmesinin yanında vitamin, antioksidan, lif ve mineral içerikleri ile vücudu besleyen özelliğe sahip olması sebebiyle yaygın olarak tüketildiği belirtildi. Çiriş otu, Afrika, Arap ülkeleri, Türkiye, Mısır ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde görülen bir bitki türü. Türkiye’de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerinde yetişiyor. Çiriş otu genel olarak zararsız ve faydaları ile ön planda olan bir bitki olarak biliniyor. Bunun yanında çirişin yaprakları henüz tazeyken de yenilebiliyor. Ayrıca çirişten çorba ve birçok yemek de yapılıyor. Haşlandıktan sonra yumurta ile kavrulması ya da peynirle de karıştırılarak yufka ekmek içinde yeniliyor. Ayrıca kaşila diye adlandırılan bir yemeği de yapılıyor. Sevilen yemeklerden biri olan kaşila, çirişin kaynatılıp, içerisine bulgur katılarak, katılaşıncaya kadar pişirilmesiyle yapılıyor. Katılaştıktan sonra içi çukurlaştırılarak yağ dökülüp ve servis edilip yeniliyor.