SPOR - 13 Ekim 2018 Cumartesi 15:52

Aatıf’tan kadro dışı kalmasına ilişkin açıklama

A
A
A
Aatıf’tan kadro dışı kalmasına ilişkin açıklama

Fenerbahçe’de kadro dışı bırakılan Faslı oyuncu Aatif Chahechouhe, asla takım için kalitesiz ifadesini kullanmadığını ve vicdanen rahat olduğunu söyledi.

Sarı-lacivertli futbolcu Aatif Chahechouhe, kadro dışı kalmasının ardından sessizliğini bozdu. Faslı oyuncu, Twitter hesabından kadro dışı kalmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Fenerbahçe’de yaşadığım kadro dışı olayının ardından yaşananlara açıklık getirmek adına düşüncelerimi kamuoyuyla paylaşma kararı aldım. Öncelikle Süper Lig’in 4. haftasındaki Kayserispor maçının soyunma odasında Başkanımız Ali Koç, haklı olarak memnuniyetsizliğini dile getirdi. Bende kaptanımız Volkan Demirel’in ardından söz aldım ve "Geçen sezon daha iyi kadroyla şampiyon olamadık. Bu sezon şampiyonluk istiyorsunuz. Ancak takımda her şey değişti. Hoca değişti, yeni oyuncular geldi, önemli oyuncular gitti. Hızlı bir şekilde bunu başarmak kolay değil’ dedim. Asla şu andaki takıma kalitesiz ifadesini kullanmadım. Takım arkadaşlarımla da daha sonra bunu konuştum ve düşüncelerimi bir kez daha onlara anlattım. Benim asıl burada demek istediğim; takımı eleştirirken, oyuncularla birlikte herkesin sorumlu olduğu, herkesin kendisini eleştirmesi gerektiği ve doğru tespitler yaptıktan sonra gereken çözümlerin alınabileceğine vurgu yapmaktı. Samimi olarak bir aile ortamında bunu ifade ettim. Takımın menfaatleri için eleştirilerde bulundum, düşüncemi söyledim. İçinde bulunduğumuz durumu umursamamış olsam, zaten hiç konuşmaz, sessiz kalırdım" dedi.

"İÇERİDE OLANLARI DIŞARIYLA PAYLAŞMAK VE İHANET, ASLA SÖZ KONUSU OLAMAZ" 

Takımın kötü giderken neşeli veya gülen tavırlar içinde olmadığını vurgulayan Chahechouhe, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Ben asla takım kötü giderken, neşeli ya da gülen tavırlar içinde olmadım. Olayların zamanlaması çok önem taşıyor. Konya galibiyetinin ardından ve daha sonra Beşiktaş derbisinde galip gelememiş olsak da en azından mağlup olmadığımız için ve ortaya koyduğumuz oyundan ötürü Başkanımız Ali Koç bizi tebrik etti. Moral açısından kendimizi toparladık. Öyle günlerde bir takımda pozitif enerjinin olması, insanların gülmesi, tekrar ayağa kalkmak adına önemliydi. Bu iki maçtan sonra sıkıntı yoktu. Rizespor maçından sonra bütün takım üzüntü içindeydi. Bu şekilde anlatıldığı gibi gülmeler, şakalaşmalar asla yaşanmadı. Kaybettiğimizde üzüldük, kazandığımızda güldük. Bunun dışında bir hareketim olmadı. 

Disiplinsizlik ve vurdumduymazlık, kariyerim boyunca bana uzak olan iki kelimedir. Sezon başından beri hocam sayın Philip Cocu ile iyi anlaştık ve kendisi sakatlık dönemimde benimle ilgilendi, bir an önce sahaya dönmemde yardımcı oldu. Zaten ilk 4 maça çıkamadım ama sakatlıktan döndükten sonra beni hemen Konya deplasmanında ilk 11’e aldı. Bu süreçte ve sonrasında eğer bir disiplinsizlik ve vurdumduymazlık söz konusu olsaydı, hocamız zaten gereğini yapardı. Ben asla profesyonelliğimden ödün verdim, vermeyeceğim de. Sadece işimi yaptım. İçeride olanları dışarıyla paylaşmak ve ihanet, asla söz konusu olamaz. Vicdanen rahatım."

"MAALESEF İYİ NİYETLİ KONUŞMAM YANLIŞ ANLAŞILDI VE RAHATSIZ ETTİ" 

Takımda gruplaşma ya da bir kişinin oynaması için baskı yapmanın kendisine göre bir şey olmadığının da altını çizen sarı-lacivertli futbolcu, "Bu ayrıca benim vazifem de değil. Nabil Dirar ile aynı ülkeden geliyoruz, beraber milli takımda da oynuyoruz, kendisi benim için değerli bir insan. Ama bizler profesyonel futbolcularız. Onun oynamama sürecinde benim takıma bir müdahalem ya da hocaya bu konuda bir talebim asla olmamıştır ve asla olamaz. Bu durumu da hocamız Cocu’ya sorabilirler. Takım içinde bazı oyuncular, bazı oyuncularla daha fazla vakit geçirebilir. Ancak her şeyden önce takım gelir. Ben her arkadaşıma eşit mesafede olmuşumdur ve asla bir gruplaşma, hocaya, yönetime ya da sportif direktöre karşı olumsuz bir tavrım söz konusu olmamıştır, olamaz da. Sonuç olarak bu kadro dışı kalmam, performansımla ilgili bir şey ya da hoca kararıyla olsaydı benim için bu kadar üzücü olmazdı. Ama maalesef iyi niyetli konuşmam yanlış anlaşıldı ve rahatsız etti. Fenerbahçe’nin profesyonel futbolcusuyum ve hatalı olduğumu düşünmeme rağmen kulübümün kararlarına saygı duymaya devam edeceğim" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bayrampaşa’da facianın eşiğinden dönülen anlar kamerada: Kimyasal madde yüklü kamyonet yokuş aşağı gelip elektrik direğine çarptı Bayrampaşa’da kimyasal madde yüklü kamyonet, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yokuş aşağı geri geri giderek elektrik direğine çarptı. Elektrik direği park halindeki bir aracın üzerine devrilirken, facianın eşiğinden dönülen kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza saat 12.40’ta Bayrampaşa Yıldırım Mahallesi Hür Sokakta meydana geldi. Edinilen bilgiye, Erhan Yılmaz idaresindeki 34 D 0228 kimyasal madde yüklü kamyonet, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu aşağı doğru geri geri gelmeye başladı. Kamyonet, büfenin önünde bulunan elektrik direğine çarptı. Kamyonet elektrik direğine çarptı, direk park halindeki aracın üzerine devrildi Elektrik direği çarpmanın etkisiyle park halindeki bir başka aracın üzerine devrildi. Kazanın olduğunu gören vatandaşlar durumu polis ekiplerine haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri sokağı trafiğe kapattı. Kazada ölen ya da yaralananın olmadığı öğrenildi. Kaza anı güvenlik kamerasında Bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıyan görüntüde kamyonetin trafik ışıklarına doğru çıktığı bir süre sonra da aşağı doğru gelerek direğe çarptığı görülüyor. Kazayı gören vatandaşların telaş anları da güvenlik kamerasına yansıyor. “Kıl payı bizim dükkana girecekti” Büfe çalışanı Ahmet Çepni, “Kamyon ışıklardaydı, ışıklar yandı. Rampayı çıkınca orada durdu. Bir baktık kamyon aşağı doğru gelmeye başladı. Neredeyse dükkana girecekti, dükkanı geçip elektrik direğine vurdu. Elektrik direği de devrildi bir başka arabaya vurdu. Herkes buraya toplanmaya başladı. Kıl payı kaldı bizim dükkana girecekti. Aracın içinde şoförden başka kimse yoktu. O esnada dışarıda kimse yoktu” dedi.
Malatya TÜİK’in çocuk portalı Malatya’da öğrencilerine tanıtıldı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından çocuklarda veri okuryazarlığını artırmak amacıyla hayata geçirilen ‘TÜİK Çocuk’ portalı projesi Malatya’da ilkokul öğrencilerine tanıtıldı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun 98’ncı kuruluş yıldönümü dolayısıyla TÜİK Malatya Bölge Müdürlüğü tarafından Fırat Ortaokulunda öğrencilere eğitim verildi. Eğitimde Malatya’nın nüfusu, ilçelerinin sayısı ve Türkiye’nin kaç ili olduğu gibi bazı bilgileri içeren bir mini yarışma yapılırken soruları doğru yanıtlayan öğrencilere ise hediye takdim edildi. TÜİK Malatya Bölge Müdürlüğü İstatistik Grup Müdürü Ramazan Oruç, gazetecilere yaptığı açıklamada Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Türkiye Ofisi ile birlikte yürütülen çalışma doğrultusunda çocukların gelişimine katkıda bulunduklarını söyledi. Platformda çocukların anlayabileceği sadelikte ve düzeyde istatistikler oluşturulduğunu kaydeden Oruç, “Çocuklarımızın kendilerinin girip oyun oynayabileceği, vakit geçirebileceği, belirli istatistiklere ulaşabileceği bir platform oluşturduk. Burada tüm çocuklarımızı bu platforma girip ziyaret etmeye davet ediyoruz. Bu platformu tüm çocuklarımıza bu yıl 23 Nisan hediyesi olarak takdim ettik" dedi. Etkinliğe katılan öğrenciler ise platformun çok eğlenceli olduğunu ve burada istatistiki çalışmaları öğrendiklerini söylediler.
Ankara Bakan Kacır: "Türkiye uzay teknolojilerinde ilerleme kaydetmeye kararlıdır" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır" dedi. Türkiye Uzay Ajansının (TUA) ev sahipliğinde düzenlenen "Space Technology Conference (STC) 2024 Orta Avrasya Uzay Teknolojileri Konferansı" Ankara’da bir otelde başladı. Bakan Kacır, konferansın açılışına gönderdiği video mesajda, etkinlik kapsamında uzay sektörünün büyüyüp geliştiği bir dönemde dünyanın dört bir yanındaki uzay topluluklarını bir araya getirmenin önemine işaret etti. Kacır, uzayın daha erişilebilir hale geldikçe ve uzay yarışına yeni katılımcılar dahil oldukça küresel uzay sektörünün hızlı bir ilerleme kaydettiğini, bu büyümenin evreni kavrayış açısından önemli bir gelişmeye yol açtığını anlattı. "Önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin iki katı büyüyeceği öngörülüyor" Bakan Kacır, uzay sektörünün artık her yerde insanların günlük yaşamlarını etkilediğini ve küresel ekonominin tüm sektörlerinde değer oluşturma kapasitesine sahip olduğunu belirterek, "Uzay ekonomisinin 2035’e kadar 1,8 trilyon dolar büyüklüğünde bir pazara ulaşması ve önümüzdeki 12 yıl boyunca küresel ekonominin iki katı büyüyeceği öngörülüyor. Türkiye, son 22 yılda geliştirdiği sağlam altyapı sayesinde uzayın sunduğu sınırsız fırsatlardan yararlanmaya fazlasıyla hazır. Uzaya dair yeteneklerimiz artık kendi uydularımızı geliştirmemize, test etmemize ve üretmemize olanak sağlıyor" diye konuştu. "Uzaydaki varlığımızı insanlık yararına kullanacağız" Bilsat, Rasat, Göktürk ve İmece uydularıyla görüntüleme uydularının üretiminde önemli kabiliyetler kazandıklarının altını çizerek, yakında ilk milli haberleşme uydusu Türksat 6A’yı fırlatarak bu alanda yetkin 11 ülkeden biri olacaklarını belirten Kacır, şunları kaydetti: "Uzaydaki varlığımızı sürdürmeyi ve onu barış içinde tüm insanlığın yararına kullanmayı hedefliyoruz. Kaynaklarımızı, yeteneklerimizi, insan sermayemizi ve altyapımızı istikrarlı bir şekilde geliştiriyoruz. Türkiye Milli Uzay Programı, keşif ve inovasyonun sınırlarını zorlama kararlılığımızı örnekleyen 10 yıllık cesur girişimleri, stratejileri ve hedefleri özetleyen vizyoner bir yol haritası belirliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Milli Uzay Programımızın kilometre taşlarından biri de insanlı ilk uzay bilim misyonumuz oldu. Küresel uzay yarışında önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktığımızı ve keşif, yenilik ve ilerlemeye olan sarsılmaz bağlılığımızı göstererek, bu tarihi görevi başarıyla tamamladık." "Yerli ve milli hibrit roketle Ay’a ulaşacağız" Kacır, Türk Astronot ve Bilim Misyonu’nun uzayda yeni yetenekler arayışlarında büyük önem taşıdığını belirterek, şöyle devam etti: "Uluslararası Uzay İstasyonu’nda daha fazla bilimsel araştırma yapılması, uzay teknolojilerinde AR-GE ve üretim kapasitelerinin güçlendirilmesi için programlar başlatacağız. Yeni nesil uydu geliştirmede küresel bir oyuncu olmayı, bölgesel konumlandırma ve zamanlama sistemimizi geliştirmeyi ve uzay limanı kurarak uzaya erişimi güvence altına almayı hedefliyoruz. Yerli ve milli özgün hibrit roketle Ay’a ulaşacağız." "Uzay teknolojisinde ilerleme kaydetmeye kararlıyız" Kacır, her yaştan ve kesimden binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen Gökyüzü Gözlem Şenlikleri’nin de uzay ile toplumu buluşturduğunu vurgulayarak, "Uzay bilimi ve teknolojisinde insan kaynağımızı güçlendirmeye yönelik adımlar atmaya devam edeceğiz. Bilim ve teknolojiye olan güçlü tutkumuz ve genç ve dinamik iş gücümüzle Türkiye, uzay teknolojilerinde önemli ilerlemeler kaydetmeye kararlıdır" dedi.