POLİTİKA - 27 Mart 2017 Pazartesi 18:46

Abdülhamit Gül: 'Kılıçdaroğlu özür dilesin ya da... '

A
A
A
Abdülhamit Gül: 'Kılıçdaroğlu özür dilesin ya da... '

AK Parti Genel Sekreteri ve Gaziantep Milletvekili Abdülhamit Gül, "Kılıçdaroğlu, ya milletten özür dilesin ya da yalan söylemeyi bıraksın. ’18 yaşında milletvekili olsa 2 sene sonra emekli olacak milletvekilliğinden’ diyor, böyle bir şey yok” dedi.

AK Parti Genel Sekreteri Abdülhamit Gül, referandum çalışmaları kapsamında Gaziantep Birlik Vakfını ziyaret etti. Vakıf üyelerine 16 Nisan’da yapılacak olan referandum öncesi yeni anayasa düzenlemesi hakkında bilgi veren Gül, yeni anayasanın Türkiye’nin önünü açacağını ifade etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eleştiren Gül, "Kılıçdaroğlu, ya milletten özür dilesin ya da yalan söylemeyi bıraksın. ’18 yaşında milletvekili olsa 2 sene sonra emekli olacak milletvekilliğinden’ diyor, böyle bir şey yok. Açıkça, aleni olarak milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor" dedi.

Kılıçdaroğlu’nun 14 aylık torununu erken emekli olması için SGK’lı gösterdiğini söyleyen Gül, "Kemal Kılıçdaroğlu’nun yalan söylediği bir konu da 18 yaşında seçilebilme konusu. Diyor ki, ’Kendi çocuklarını milletvekili yapacaklar, 2 sene sonra da milletvekilli olarak emekli olacaklar.’ 2 yıldır milletvekiliyim. Ona bakarsan milletvekili emeklisi olmam lazım. Ama benim milletvekili emekliliği yaşım için 20 sene beklemem gerekiyor. Hele 18 yaşında milletvekili olanlar 60 yaşından aşağı emekli olamıyor. Kılıçdaroğlu, ya milletten özür dilesin ya da yalan söylemeyi bıraksın. ’18 yaşında milletvekili olsa 2 sene sonra emekli olacak milletvekilliğinden’ diyor, böyle bir şey yok. Açıkça, aleni olarak milletin gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Eskiden ’kıyak emeklilik’ vardı, ama AK Parti geldi bu işlere son verdi. 2 sene çalışacak, ondan sonra yaşını bekleyecek, milletvekili değilse kendi primini kendisi ödeyecek, ondan sonra emekli olacak. Kendisi, kendisinden bildiği için işi, SSK Genel Müdürüyken, bu ülkeyi nasıl batırdığını, kurumu nasıl batırdığını bu milletimiz çok iyi biliyor. 14 aylık torununu erken emekli olsun diye sigortalı yapan bir kişiden ancak böyle bir şey beklenir" diye konuştu.

"MEVCUT SİSTEMDE SANDIKTAN HÜKÜMET ÇIKMIYOR"

Gül, Kılıçdaroğlu’nun yeni anayasada cumhurbaşkanına verilen kararname yetkisi ile ilgili sözlerine de atıfta bulunarak, "Milletin patron olduğu bu teklife bir ’hayır’ oyu daha fazla almak için yalan söylemek gerçekten bir siyasetçiye yakışmıyor. Ahlak yasası çıkaracaktık diyor. Yalan söylememek için ahlak yasasına ihtiyaç mı var. Bir insan erdemli ise, bir insan dürüst ise, millet için siyaset yaparsa yasa değil, anayasa ile bile yasaklamaya gerek yok. Cumhurbaşkanı kararnamelerde lokantaları kapatacakmış diyor. Yakında ciğercileri kapatacak, nohut dürümcülerinin kapatılacağı noktasına getiriyor. Bu millet ile alay geçmeyi, dalga geçmeyi lütfen bırakın Kılıçdaroğlu” şeklinde konuştu.

Mevcut sistemde sandıktan hükümet çıkmadığını söyleyen Gül, "Seçmenler oyunu kullanıyor ama hükümetin kimin tarafından kurulduğunu bilmeden kullanıyor. Seçim günü sandıkta oy veriyor, bundan sonra vicdan, insaf milletvekillerinin elinde, 256’yı bulacaklar bir araya gelip hükümet kuracaklar. 2, 3 ve 4 partili hükümetler kuruldu bu ülkede. Öbürleri ne oldu 25 gün 8 ,9 ay. AK Parti dönemini çıkartırsak hükümetlerin ömrü 8 ya da 9 ay uzar. Mevcut sistemde sandıktan hükümet çıkmıyor. Biz ne yapacağız, sandıktan hükümeti millet çıkarsın, seçim günü hükümet kurulsun. Meclis güçleniyor, hükümet güçleniyor. Her ikisini de millet kuruyor. Bu sisteme karşı çıkanlar Türkiye’nin güçlenmesine, büyümesine karşı çıkanlardır. Hayır veren ve kararsız kalan bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum. Türkiye’nin büyümesini istemeyenler hayır kampanyasını içeride, dışarıda büyük bir heyecanla yapıyorlar. Bu millet sadece Türkiye’nin birliği için ne kadar önemli bir evet olduğunu göstermeye yeter. Milletimizi, askerlerimizi şehit eden terör örgütleri hayır kampanyası yapıyorsa Türkiye’nin birliği için, beraberliği için ne kadar önemli olduğunu görüyoruz” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Birlik Vakfı Şube Başkanı Mehmet Fatih Aslan, Gül’e plaket verdi.

Kazım Uzunöz 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB Başkanı İmamoğlu’nun “İhaleye fesat karıştırma” duruşması ertelendi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde “İhaleye fesat karıştırdığı” iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması 31 Mayıs’a ertelenirken savcılık bilirkişi raporuna itiraz etti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde “ihaleye fesat karıştırdığı” iddiasıyla 3 yıldan 7 yıla kadar hapis talebi ve “siyasi yasak” yargılandığı davanın bugün Büyükçekmece Adliyesi’nde görülmesine devam edildi. Davaya Başkan İmamoğlu katılmazken avukatları hazır bulundu. İmamoğlu ve beraberindeki 6 kişinin daha yargılandığı davada bilirkişi tarafından hazırlanan rapora savcılık tarafından itiraz edildi. Mahkemede İmamoğlu avukatının ve iddia makamının sözleri dinlendikten sonra bilirkişi raporuna iddia makamının da itirazının değerlendirilmesi üzerine duruşmanın 31 Mayıs saat 10.30’a ertelendiği açıklandı. Mahkeme sonrası açıklama yapan İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, konunun İmamoğlu açısından suç teşkil etmediğini ifade ederek, “Soruşturma izinin iptal edildiği bir danıştay kararı var. Bu danıştay kararına rağmen savcılık bir muhasebeciye bilirkişi incelemesi yaptırmıştır. Bu muhasebeci bilirkişi eylemlerini gözetim ve denetim görevini yerine getirmediği bahisle ihaleye fesat karıştırma kapsamında bir rapor sunmuştur. Bu rapor içerisinde gerçeklikle alakalı olmayan özellikle bir örnek verecek olursak Beylikdüzü Belediyesi’nde o dönemde iç denetçi olmamasına rağmen iç denetçinin yazılı raporu ve bildirimine rağmen bu ihaleyi iptal etmediğini ileri sürebilmiştir. Bu denli bir cürretkar bilir kişi raporu vardır. Danıştayın kaldırma kararına ve bilirkişi raporunda dahil bir sorumluluk ileri sürülememesine rağmen devam eden bir yargılamada bugüne kadar geldik” dedi. İBB Başkanı İmamoğlu’nun ara celsede verdiği ifade de ise, “ Görev yapan arkadaşlarımın hassas çalıştığına şahidim. Bahsi geçen olaylara hakim olmam mümkün değildir. Atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Suça konu ihaleyi hatırlamıyorum. Herhangi bir talimatım olmamıştır. Beraatimi talep ediyorum” dediği öğrenildi.